Bölüm-3: Zengin Gecenin Tarikatı

avatar
318 0

Uzun Süren Bir Hikaye - Bölüm-3: Zengin Gecenin Tarikatı


Bölüm-3: Zengin Gecenin Tarikatı



1 Ay boyunca Ji Nan çok bir şey yapmamıştı güne saat 6 da uyanarak başlayarak Sheng Mei'nin belirlediği eğitim metotları ile vücudunu güçlendirecek antrenmanlar yapmıştı, bunu iki saat yaptıktan sonra saat 8 de Sheng Mei ona dövüş sanatları öğretmeye başlıyor dört saat çalıştıktan sonra öğle yemeği yiyip ejderha nefesi tekniği uyguluyordu saat 10 olduğu zaman tekrar yemek yiyip uyuyordu.


Bu kısaca Ji Nan'ın 1 ay boyunca ne yaptığı idi. Bu süreçte Ji Nan vücudunu kısmen geliştirmiş bir miktar boyu uzamıştı dövüş sanatlarında ise iyi olmasına rağmen her hareketi sistematikti yani istediği gibi duruşları sergileyemiyordu, yetişim hakkında ise Sheng Mei'nin dediğine göre Qi toplama alemine girmişti henüz ilk seviyede olmasına rağmen Ji Nan emeklerinin karşılığını aldığı zaman kendisini mutlu hissetmişti



Sheng Mei Ji Nan'ın yanına geldikten sonra, buraya ilk geldikleri zaman gibi onu yeşil bir enerji ile kaplayıp gökyüzüne çıktılar



Ji Nan hafifçe anlamıştı "Zamanı geldi mi?"



Sheng Mei ilerlerken onayladı "Daha fazla erteleyemeyiz ama... hala hazır değilsin sadece yetişimi seviyen biraz iyi, umalım ki bu sefer testler fazla acımasız olmaz"


Ji Nan başını salladı açıkçası kendisine güvenmiyordu lakin omurgasız biri gibi davranmayacaktı. Geçen 1 ayda gerçekten insan sınırlarını kırmıştı ve kesinlikle daha güçlüydü daha doğrusu yetişimcilerin neden güç istediklerini anlamıştı çünkü normal birisi bir ağacı bile kırmak için çok uğraşırken Ji Nan basitçe tek el hareketi ile yapabilirdi.


İkisi uzunca bir süre uçtuktan sonra nihayetinde gitmek istediklerini noktaya varmışlardı aslında zemine inmek üzereyken gizemli bir güç Sheng Mei'nin enerjisini bastırıp uçmalarını engellemişti. Neyseki yumuşak bir iniş olmuştu, Sheng Mei bir şey olmamış gibi zemine inerken Ji Nan hafifçe sendelemişti.


Yere indikten sonra Ji Nan yalnız olmadıklarını fark etti etrafta ona bakan bir çok göz vardı, önünde ise yaklaşık 40 kişiden oluşan bir sıra oluşuyordu



"Ji Nan, burası yetişimcilerin tarikat için sıradan insanları yakalayıp hizmetçi olarak getirdikleri yerdir eğer sınavda başarısız olursan hizmetçi olarak tarikata katılırsın ki bu en kötü durum eğer sınavda başarılı olursan işe dış öğrenci olarak sakince yetişim yapabilirsin" Sheng Mei cebinden koyu kahverengi yuvarlak bir nesne çıkarırken konuşuyordu büyüklüğü bir parmağın ucu kadar küçüktü bunu Ji Nan'a verirken konuşmasına devam etti



"Bu hap kısa süreliğine yetişimini mühürleyecek yani sıradan insanlardan farkın kalmayacak, benim şimdi gitmem gerekiyor gözlerden uzak kalmalıyım eğer Qi denizi seviyesine ulaşabilirsen beni tekrardan görebilirsin, şimdilik görüşmek üzere" Sheng Mei bunları söyledikten sonra birden kaybolmuştu Ji Nan anlamasa da, aslında bu Sheng Mei'nin sadece fiziksel gücüydü



Ji Nan bir süre boş boş baktıktan sonra hapı ağzına atıp yutkundu daha sonrasında sıraya geçmişti. Sıra tam 45 sayısına ulaştığı zaman on beş kişi bu sıranın önünde belirmişti bunlardan 5'i kız 10'u erkek olmak üzere hepsinin fiziksel özellikleri birbirinden ayrıydı lakin tek ortak noktaları hepsi mor bir cübbe giyiyor olmalarıydı.



Gençler bu kişileri gördükten sonra fısıldamaya başlamışlardı bunu gören mor cübbe giyen adamlardan biri öne çıkıp gür sesiyle bağırmıştı "Sessizlik!"



Adamın gür sesi zemini titretirken herkes hemen hemen aynı zamanda susmuştu daha sonrasında adam kılıç benzeri keskin kaslarını çattıktan sonra konuşmasına devam etti "Birçoğunuz buraya neden geldiğinizi bilmiyorsunuzdur, burası zengin gecenin tarikatıdır! eğer güçlü iseniz yaşar zayıf iseniz ölümden beter bir hayat yaşarsınız... buradaki herkes teste girecektir, testi başarıyla geçenler dış tarikat öğrencisi olabileceklerdir lakin başarısız olanlar, hmp!"



Adam homurdandıktan sonra burada bulunan 45 gencin hepsi belli belirsiz bir üşüme hissetti. 


"İlk test yeteneğinizi ölçecektir, yetenek yetişim dünyasında her şeydir. Şimdi sıranın en önündeki kişi bir adım ileri çıksın ve beklesin" Mor cübbeli adam sıranın önüne geçip karşısındaki genci bekledi.



Genç bacakları titremesine rağmen saygısızlık yapmamaya özen göstererek adamın önüne geçti. Mor cübbeli adam elini gencin başına koyduktan sonra duygusuz bir şekilde konuştu "Yeteneği yok, sol tarafa geç"



Genç bedeninin titremesine engel olamamıştı boğazı korkudan düğümlenmiş gibi bir hali vardı lakin itaatkar bir şekilde sol tarafa geçti daha sonrasında sıra hızla ilerlemeye devam etti.



"Yeteneği yok"



"Yeteneği yok"



"Yeteneği yok"



"Hmm zayıf yetenek, sana bir şans vereceğim sağ tarafa geç"



Arka arkaya dört genç çıkmıştı ve sadece bir tanesi şans eseri sağ tarafa geçmeyi başarmıştı. böylelikle sıra ilerlemeye devam etti, çoğunluğunun yeteneği yoktu 45 kişinin 32 sinin yeteneği yoktu 8 kişinin yeteneği vardı sadece 5 kişi kalmıştı. Sıra Ji Nan'a geldiğinde adam her zamanki gibi elini duygusuz bir şekilde Ji Nan'ın başının üstüne koydu



"Eh? belirsiz yetenek seviyesi yani özel bir bedenin habercisi, güzel arkama geç" Adam hafif bir şaşkınlık yaşarken hızlıca sırayla ilgilenmeye devam etmişti



"Orta düzey yetenek, sağ tarafa"


"Düşük seviye yetenek sende sağa"


"Yeteneğin yok, sol tarafa geç"



Adam elini sıranın sonunda gelen kişiye koyduğunda gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. Sıranın son kişisi genç bir kızdı, uzun pembe saçlara sahipti aslında rengi biraz tuhaftı hafif bir açık deniz mavisi pembe saçlarının üzerine inmiş garip bir şekilde oldukça güzel bir renk  oluşturuyordu aynı renklere sahip gözleri duygusuz ifadesiyle bu kadın sanki mükemmel bir oyuncak bebek gibiydi.



"Olağanüstü yetenekle beraber uyanmış özel beden!" Mor cübbeli adam şaşkınlığını gizlemekte başarısız olmuştu bu yüzden hızlıca bir kez öksürüp konuşmasına devam etti


"Adın ne?"



Genç kız hafifçe başını kaldırarak mor cübbeli adamın gözlerinin içine baktı daha sonrasında hafif bir jest ile kıdemlisini selamlarmış gibi eğildi. "Benim adım Xue Yue saygıdeğer kıdemlim, karlı ay anlamına gelir" Mor cübbeli adam birkaç kez başıyla onaylamadan edemedi. Mükemmel bir görünüş, mükemmel bir yetenek üstüne saygıda kusursuzluk, tatlı sesinden bahsetmiyorum bile.



Tabi bunlar içinden geçenlerdi, mor cübbeli adamın statüsü yüksekti bu yüzden statüsüne uygun davranarak sakin bir şekilde "Arka tarafıma geç" dedi hemen ardından konuşmasına devam etti



"Sol tarafa geçenler için son bir şans olarak iradeniz test edilecek"


"Sağ tarafa geçenler isterlerse onlarda iradesini test edebilir ayrıca onlar hizmetçiden ziyade düşük rütbeli öğrenci olarak alındı"


"Arkamda duran iki kişi ise resmi olarak zengin gecenin tarikatına hoş gelmiştir dış öğrenci olarak seçildiğiniz için sizleri tebrik ederim son olarak isterseniz sizde iradenizi test edebilirsiniz"



Mor cübbeli adam arkasına dönüp elinin bir hareketi ile sanki sonu görünmeyen bir yol oluşturmuştu etraftaki evler ve binalar bir anda kaybolmuştu adeta yepyeni bir dünya oluşmuş iken diğer herkes şaşırmıştı sadece Ji Nan ve yanındaki kız sakin kalmıştı



Ji Nan yola adım atmak üzere iken kızda aynı anda adımını atmıştı bir süre birbirlerine hiçbir şey söylemeden devam ettiler. Bir süre geçtikten sonra kız kafasını çevirip hafifçe Ji Nan'a baktı



Ji Nan kızın bu hareketini gördükten sonra hafifçe kafasını çevirip o da kıza baktı. "Ne var?"


Kız sanki komik bir şey olmuş gibi hafifçe sırıtıp gözlerini yavaşça kısıp en sonunda gözlerini kapattıktan sonra kafasını iki yana salladı "Hiiiç~ sadece bir süredir yürüyoruz en azından adlarımızı bilebiliriz diye düşümdüm, daha önce dediğim gibi benim adım Xue Yue karlı ay anlamına gelir"



Ji Nan kısa bir süre sessiz kalmıştı lakin kendisi de cevap vermişti "Nan, Ji Nan"



Xue Yue kafasıyla onayladıktan sonra "Hangi anlama geliyor" diye sordu bu sırada sanki sonu olmayan yola doğru yürümeye devam ediyorlardı.



Ji Nan isminin anlamını düşündüğünde sırıtmadan edemedi "Doğru biliyorsam şanslı erkek oğul anlamına geliyor haha kısaca hayatımın tam tersi" Kendisi ne zaman önüne sıkıntı çıksa gülmeye başlamıştı hayatı boyunca şansız ve kötü bir şekilde yaşadıktan sonra garip bir şekilde bu ruh halini geliştirmişti 



Xue Yue'de kıkırdadıktan sonra ikisi birden ciddi birer yüz ifadesine büründü gözleri kararlılıkla dolu iken sert taş zemini yürüyerek irade testine devam ettiler.


Bu teste 45 kişinin hepsi girmişti sonuçta test bazıları için umut bazıları için kendilerini test etme amaçlıydı böylece sonsuz yola doğru herkes yürümeye devam ediyorlardı.



Aslında taş zemin pürüzlü ve orantısız taşlar ile doluydu kısaca en küçük bir adım bile hem tehlikeli hem de oldukça yorucuydu. Yaklaşık 1 saat geçtikten sonra 10 kişi testi bırakmışlardı, 6 saat sonra pek çok kişinin iradesi kalmayıp 45 sayısı bir anda 20 kişiye düşmüştü yarım günün ardından ise Ji Nan bile üstünde bir yük hissediyordu alnı çoktan ter damlaları ile dolmuştu



Çoğu kişi birbirine yakındı bu yüzden herkes diğerinin halini görebiliyordu kişi sayısı 15'e düşmüş herkesin görüntüsü berbattı adımları oldukça yavaşlamıştı durumu iyi olan tek kişi Xue Yue'di



Xue Yue normal bir şekilde hareket ederken sırıtarak kafasını Ji Nan'a çevirmiş sevimli bir ifade ile konuşmuştu "Ne oldu? pes mi edeceksin?"



Ji Nan kıkırdamasına engel olamadı "Gerçekten, olağanüstü yetenekten beklendiği gibi lakin pes etmek mi? hayatta olmaz" Ji Nan bu lafları söyledikten sonra bir gün daha geçmişti hala inatla yola devam edenler vardı lakin o sırada bir çocuk yere düşüp çığlık atarak bağırmıştı



"Pes ediyorum! PES EDİYORUM!"



Hiç şüphesiz ki bu çocuğun bıktığı ortadaydı sonuçta en iyileri Xue Yue bile yorulmuştu aslına bakarsan yola devam eden 5 kişinin arkada kalan kişiye dönüp bakmak için hali bile yoktu herkes sadece tek bir şeye odaklanmıştı o da dayanmak



Başlangıçta yol çokta uzun değilmiş gibi görünüyordu sadece sonunu göremiyorlardı lakin şimdi herkes için bu durum aynıydı yolu aşmak imkansız tam bu anda mor cübbeli adamın sesi tüm herkesin kafasında duyuldu


"Genç kardeşlerim elinizden geldiğince dayanın, cesur olmaktan çekinmeyin çünkü yetişimcilik yolu acımasızlıkla doludur burada yaptığınız her şey boşuna olmayacaktır"



Mor cübbeli adamın sözleriyle birlikte herkesin içinde umut bir kez daha parlamıştı hatta o kadar fazla gaza gelmişlerdi ki kişi sayısı azalmadan bir üç gün daha yürümüşlerdi fakat Xue Yue hariç herkesin durumu acınasıydı



Terden sırılsıklam olmuş kıyafetleri yürümekten parçalanmış olan ayakkabıları düşüp tekrar tekrar kalkmanın sonucu vücutlarında olan şişkinlikler ve kan izleri çoğu kişi aklını yitirmek üzereydi Ji Nan ve Xue Yue bile sadece ara sıra konuştukları için akıl sağlıklarını koruyabiliyorlardı


[Kararlı Bir Kişinin Hikayesi Devam Ediyor]



Xue Yue tekrardan Ji Nan ile konuşmaya başlamıştı "Bu kadar kolay bırakırsan cidden hayal kırıklığına uğrarım prenses"



Ji Nan birden kahkaha atmaya başladı gözleri kan çanakları ile kaplıyken bembeyaz dişlerini göstererek gülümsüyordu saçı ve kıyafetleri çoktan paçavra olmuştu bu kendisini deli gibi göstermiyorsa ne olarak gösterirdi?



Xue Yue Ji Nan'a döndüğü sırada onun durumunu ilk defa fark etmişti aslında kendisinin bile nasıl göründüğünü bilmiyordu "Bundan sonra seni deli prenses olarak çağırmalıyım"



Ji Nan birden homurdanarak cevaplamıştı "Kapa çeneni üstün yetenek senden önce düşmeyeceğim"



İkili başka bir şey söylememişti zaman hızla akıp geçerken sadece ikisi kalmıştı gece olduğunda ise Xue Yue bile düşmüştü Ji Nan ayakta ise tek sebebi bu konuyu artık kafayı takması idi yolun sonunu görmeden bırakmayı düşünmüyordu



Ji Nan Xue Yue'nin düştüğünü fark ettiğinde ise birkaç adımı çoktan atmıştı bu durumda birkaç adım bile uzun bir süre gerektiriyordu. Ji Nan devam etmek üzere iken dişlerini sıkıp birden Xue Yue'nin yanına hızlı adımlar ile gitmiş onu sırtına alarak yola devam etmişti



Bu sırada dışarıda izleyen kişiler bile Ji Nan'ın azmine hayran olmuşlardı. Uzun bir sürenin ardından Xue Yue uyanmıştı söylediği ilk söz teşekkür yerine şunlar olmuştu "Beni taşımana gerek yoktu"



Ji Nan bu sözlere karşı ise homurdanarak cevap vermişti


[Kararlı Bir Kişinin Hikayesi Anlatıma Devam Ediyor]


"Neden bana yardım ettin?" Xue Yue anlam verememişti Ji Nan ile geçen süre içinde en fazla arkadaş olmuş olabilirlerdi



Ji Nan hemen cevap vermedi aklına Aziz Ganguk yetimhanesinde olan yılları gelmişti Xue Yue'nin sorusuna cevaben melankolik bir ses ile cevaplamıştı "Senin yaşında kaç kişinin üstünde abilik rolünü üstlendim biliyor musun? bu hiç bir şey"



Xue Yue tabii ki de anlam çıkaramamıştı sadece Ji Nan'ın inatla devam edişini izliyordu kendisi hala yürüyemezdi.



Zaman bu yola başladıktan tam 1 hafta geçmişken Ji Nan halen sırtında Xue Yue ile yürüyordu en sonunda mor cübbeli adam Ji Nan'ın önünde belirmiş ve onu durdurmuştu


"Cesur küçük kardeşim devam etmene gerek yok bu yol baştan beri imkansızdı azmini kanıtladın artık rahatlayabilirsin" Mor cübbeli adam bu sözleri söylediğinde Ji Nan küfürler savurmak istemişti lakin buna hali yoktu en fazla içinden "Benimle taşşak mı geçiyorsun ulan" diyebilmişti


Bu yolun imkansız olmasının nedeni ise aslında başlangıçtan itibaren tek bir adım bile mesafe kat etmemişlerdi, zemin herkes bir adım attığında kimseye fark etmeden bir adım geriliyordu bu yüzden imkansızdı



Ji Nan bir adım daha atıp inatla devam edecekken yere düşüp bayılmıştı bu Ji Nan'ın sınırıydı, yere düştüğü an bilincini kaybetmişti lakin çabaları boşuna olmayacaktı.



[Kararlı Bir Kişinin Hikayesi Tamamlandı]





-------------------------------

İlk iki bölüm iki günde 30 civarı filan okunmuş herkese teşekkürler ^^ bende bölüm atma düzenini 48 saatte bir veya haftada bir yapacağım umarım okurken zevk alırsınız.











Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44608 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr