Bölüm-2: Ayrılma

avatar
345 0

Uzun Süren Bir Hikaye - Bölüm-2: Ayrılma


Bölüm-2: Ayrılma


Ji Nan Arkasını dönüp, kadının gözlerine baktığında tüm bedeni donmuş gibiydi, belirli bir acı hissetmiyordu ama onun gözlerinden sanki hiçbir şey saklanamaz gibiydi, bakışları adeta bedenini delip geçiyordu. Daha doğrusu savunmasız hissediyordu ve bu da kendisini rahatsız hissettiriyordu..



Ji Nan ağzını açıp konuşacakken kadın Azize Chen Liling'in mezarına doğru ilerledi, mezar taşına doğru boş gözlerle bakıp melankolik bir sesle "Liling... gerçekten de öldün" diye söylendi



Ardından berbat mezara doğru bakındı, Ji Nan'a dönüp "Bunları sen mi yaptın ?" diye sordu



Ji Nan kadının sorusunu dürüstçe "Evet" diye cevaplamıştı



Kadın ise bu cevabı duymak istemiyor gibi bir hali vardı "Niye bu kadar berbat"



Ji Nan hafifçe kaşlarını çattı sadece bunun için bile uzun uğraşlar sarf etmişti doğal olarak küçümsendiği için siniri bozuldu "Çünkü fakirim ve kimsem yok bu yüzden tek basıma yapmam gerekti. Ayrıca oldukça kaba olduğunu söyleyebilirim en azından adını söyleyebilirdin"



Ji Nan bunu hissedemiyor olabilirdi ama kadın Ji Nan sözlerini bitirdiğinde hafifçe öldürme niyetini belirtmişti lakin çocuğun elindeki kanlı bandajları görünce öldürme niyeti hemen geri çekildi "Bana Sheng Mei diyebilirsin"



Ji Nan'da karşılık olarak kendi ismini söyledi "Ji Nan"



Sheng Mei malikaneye doğru döndü "Koca yetimhanede tek başına mı yaşıyorsun, diğer çocuklar nerede?"



"Gittiler, kalan son yetim birkaç gün önce son yetim de evlat edinildi aynı gün rahibe sağlık nedenleri sebebiyle vefat etti"



Sheng Mei bir süre sessiz kaldı Ji Nan bile siyah gözlerinin arkasında bir şeyler görüp düşündüğünü bilebiliyordu. Ji Nan bu sırada düşünmeye başladı, Sheng Mei yirmili yaşlarında gözüken uzun siyah saçları ve kapkara gözlere sahip 1.80 boylarında bir kadındı, dış görünüşünün özellikleri bir yana oldukça genç gözüküyordu rahibe ile ne gibi bir ilişkisi olabilirdi ki ?



"Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?" Shen mei sessizliği bozan kişi olmuştu



Ji Nan düşünmeye başladı bu sefer dürüst olarak cevaplamıştı "Ben... bilmiyorum şuan için bir amacım yok"


[Aniden gelen, tanımadığım bir kadın yalnız olan bana ne yapacağımı sormuştu]



Sheng Mei hafifçe şaşırırken dudağının kösesi yukarı doğru kıvrılmıştı, Ji Nan'ın yanına gidip saçını oksadı "Hikayeler anlasılan seni seviyor aslında bu bizim dünyamızda gerekli bir özellik eğer... eğer bir yetişimci olmak istersen seni bizim tarikatımıza alabilirim"



Ji Nan Sheng Mei'nin söylediklerini tam olarak anlayamamıştı lakin yetişimcilerin ne olduğunu biliyordu onlar üstün güçleriyle cennete meydan okuyan üstün varlıklardı, en kötüsü bile normal insanlardan daha güçlüdür bu sırada Ji Nan, Sheng Mei'nin rahibe olan ilişkisine dair bazı şeyleri anlamıştı



"Ben olabilir miyim ?" Bir yetişimci olmak Ji Nan'ın hayali değildi lakin bir amacı olmayan kendisine bu teklif oldukça cazip gelmişti


[Ve o kadın amaçsız olan bana bir amaç sundu]



Shen Mei geldiğinden beri ilk defa gülümsedi "Evet, potansiyelin var lakin seni uyarmalıyım Zengin Gecenin Tarikatı oldukça acımasızdır zayıf olursan kimse sana yardım etmez ben bile sana çok az yardım edebilirim"


[O gün iyi veya kötü olup olmadığını bilmiyordum, umursamıyordum da]



Ji Nan tereddütsüz bir şekilde cevap verdi lakin sesinde herhangi bir duygu yoktu "O zaman katılmak isterim"


[Kötü? iyi? acımasız veya merhametli önemsemiyordum bunu karşıma çıkan bir şans olarak ta düşünmedim, bu daha çok onca yıl kardeşlerime baktığımın, onca yalnızlığın ve acının sonundaki ödüldü]



Sheng Mei hiçbir şey söylemedi. Elini kaldırıp salladığında soluk yeşil bir ışık Ji Nan'ı havaya doğru kaldırdı ve Sheng Mei ile birlikte yetimhaneden gökyüzüne doğru uçtular. O kadar yükseğe çıkmışlardı ki bulutların içinde kaybolmuşlardı, o sırada Ji Nan Sheng Mei kendisini götürürken son bir kez Aziz Ganguk yetimhanesine doğru baktı


[Eski anıları hatırladım. Mutlu veya mutsuz geçen 16 yıl... elinden gelenin en iyisi yaptı lakin en sonunda yine de yalnız bir adamdı fakat seçimlerinin hiçbirinden pişman değildi]


[Bu Aziz Ganguk Yetimhanesinde 16 yaşında olan Ji Nan'ın hikayesiydi]



Ji Nan Sheng Mei ile birlikte havada uçarken hız yüzünden gözlerini kapatmak zorunda kaldı, soluk yeşil ışık bedenini sürtünmeye karşı koruyordu lakin alışılmadık bir hızda hareket ederken normal bir insanın gözleri buna dayanamazdı



Gözlerini açtığında kendisini bir dağ kadar yüksek kayaların etrafı siper ettiği koskocaman bir gölün sakince dalgalandığı ve gölün biraz uzağında olan büyük bir evi gördü her şey sanki bir rüya gibi geliyordu bu kadar sakin ve güzel bir yeri ilk defa görmüştü lakin şimdiden bu yeri sevmişti


"Burası Zengin Gecenin Tarikatı mı?"



Sheng Mei kafasını iki yana salladı "Hayır burası benim kişisel konağım, eğer seni tarikata şimdi sokacak olursam sadece kendini öldürürsün"



Ji Nan bir an için nefesinin kesildiğini hissetti Sheng Mei ölüm kelimesini sadece basitçe dile getirmişti lakin sıradan bir ölümlü olan Ji Nan bile bu kelimenin arkasında yatan niyeti görebilmişti


"Yani şu halimle tarikata gidersem ölürüm"


"Kesinlikle"


Ji Nan merak etti "O zaman şimdi ne yapacaz ?"



Sheng Mei gözlerini kısarak söyle bir Ji Nan'a baktı "Normalde ilk önce kemik yapını şekillendirildik ama kemik yapın fena değil o yüzden bunu eş geçip direk qi'yi hissetmeyi öğreteceğim"



Ji Nan yetişim hakkında hiç bir şey bilmiyordu bu yüzden Sheng Mei, Ji Nan'ın yüzündeki garip ifadeyi görünce açıklamaya devam etti "Qi enerjisi doğada bulunan görünmez bir enerjidir, her yerde aynı yoğunluk ve oranda olmamakla beraber yetişim yapan kişiler bu enerjiyi içlerinde bulunan Dantian adı verilen organda biriktirerek yetişim düzeylerini arttırmaya çalışırlar"



Ji Nan hafifçe ana konuyu anlamıştı kafasını hafifçe sallayarak onayladı



Sheng Mei daha sonrasında Ji Nan'ın kolundan tutarak onu evin içindeki bir odaya sürükledi "Mindere en rahat olduğun şekilde otur ve gözlerini kapat"



Ji Nan odanın ortasında bulunan kırmızı mindere baktıktan sonra bacaklarını çaprazlayıp oturdu ve gözlerini kapattı



Sheng Mei, Ji Nan'ın arkasına geçtikten sonra elini Ji Nan'ın kafasının üstüne koyduktan sonra konuşmaya başladı "Boşuna görmeye veya görselleştirmeye çalışma şuan onları göremezsin sadece enerjiyi düşün sana yardımcı olacağım"



"Etrafımdaki görünmez enerji..." Ji Nan mırıldandı ve sadece düşünmeye başladı, etrafında var olup kendisinin göremediği bir enerji, Ji Nan sürekli bunu düşünürken bir an irkildi az önce sanki önünde bir şey dalgalanmış gibi hissetmişti o anda Sheng Mei'nin sesini duydu



"Gözünü açma sadece odaklan, şimdi benim sıram"



Sheng Mei bunları söylediği gibi Ji Nan belli belirsiz hissettiği dalgalanma daha belirgin hale geldi daha sonrasında gözleri kapalı olmasına rağmen soluk mavi bir siz karanlığı doldurdu kendisini hatta Sheng Mei'yi bile gözleri kapalı olmasına rağmen görebiliyordu



"Bu hissi unutma" Sheng Mei elinden yeşil bir ışık yaydıktan sonra odayı terk etti. Ji Nan ise mavi sisi izlemeye devam etti sanki bundan hiç sıkılmıyormuş gibiydi aslında bu Sheng Mei'nin yaptığı bir şeydi bu hisse ne kadar asina olursa Qi'yi toplama da o kadar rahat olacaktı bu yüzden Ji Nan'ın zaman kavramını hafifçe manipüle etti.



Bir gün, iki gün, üç, dört... Zaman böylece geçti odadaki mavi sisin kalınlığı öncesine göre kat be kat artmıştı öyle ki Ji Nan kendisini bile hissedemiyordu etraf sadece mavilikle kaplıydı



Bu sırada mavi sis Ji Nan'ın bedenini istila edermiş gibi ona doğru akmaya başladı, Qi enerjisi Ji Nan'ın etine nüfuz ettiği sırada siyah bir yıldırım oluşup nüfuz eden qi'yi dağıtıp Ji Nan'ın etini yaktı.



Ji Nan acıyla gözünü açtığı sırada etraftaki yoğun mavi sisi ve etrafında oluşan siyah yıldırımları gördü. Mavi sisteki qi enerjisi sanki siyah yıldırımın varlığından hoşnut değilmiş gibi mavi yıldırımlara dövüşüp odayı bir fırtına bulutuna çevirmişti, mavi ve siyah yıldırımlar sürekli kalın gök gürültüsüne benzer sesler çıkarıp çarpışıyorlardı



Ji Nan korkmuş bir şekilde geriye düşerken Sheng Mei çoktan gelmişti bile 



"Kaybolun!"



Sheng Mei kolunu sallayarak etrafa yoğun bir yeşil enerji yaydı ve iki yıldırımı hapsetti, kapana kısılmış yıldırımlar havasız kalmış bir ateş gibi hızlıca sönmüşlerdi yüzünde Sheng Mei korkunç bir ifadeyle duruyordu lakin korkmuş şekildeki Ji Nan'ı görünce hafifçe yumusadı



Ji Nan'ın yanına gidip kolunu tuttu ardından kendi işaret parmağında yeşil qi enerjisi oluşturduktan sonra onun koluna dokunarak kendi qi enerjisini ona doğru yönlendirdi bir "Bzzt" sesiyle birlikte ufak siyah yıldırımlar tekrar oluşmuştu.



Sheng Mei kaşlarını çattı kafasının içinden Ji Nan'ın durumunu kendisi çok iyi biliyordu "Çocuk hem hikayeler tarafından seviliyor hemde özel bir bedeni var... çok yazık bir arkası olsaydı çok daha yükseklere ulaşırdı"



Ji Nan hikayeler tarafından seviliyor kısmını anlamamıştı lakin özel beden derken Shen Mei'nin neyi kast ettiğini az çok, az önceki durumdan anlamıştı "Bir çaresi var mı?"


Sheng Mei, Ji Nan'a baktı yüzü kirliydi lakin gözleri ve ifadesi bir bebek kadar masumdu Sheng Mei onu yetişim dünyasına sokacağını söylemişti lakin onun bu hali kendisini biraz süpheye itti. "Eğer bir arkası olsaydı..." diye düşünmüştü Sheng Mei, yetişim dünyasına başlarken tek başınaydı hiç kimse ona yardım etmemişti fakat kendi başına bu yükseklere kadar gelmişti



Sheng Mei kendi düşünceleri içinde kaybolmuşken gülümseyip yanlışlıkla sesli düşünmüştü "Boş ver, bu çocuğun bir arkası yoksa o arka ben olurum." Kendisi çok geçmeden sesli düşündüğünü fark etmişti bozuntuya vermeden konuşmasına devam etti "Merak etme oldukça basit bir şey"



Ji Nan gülümseyip beklemeye başladı aslında basit bir şey değildi oldukça zordu.



Sheng Mei bu masum çocuğa belli belirsiz bir yakınlık hissetmişti. "Bu tekniğe ejderha nefesi tekniği deniliyor, son derece güçlü bir teknik... aslında o kadar güçlü ki senden başka kullanacak birini bile bulamazsın" Sheng Mei beyaz bir yalan uydurmuştu gerçekten de bu teknik son derece güçlüydü lakin sadece Ji Nan'ın kullanabilecek olmasının iki nedeni vardı.



Bu tekniği Sheng Mei antik harabelerde şans eseri elde etmişti bu yüzden sadece kendisi biliyordu. İkinci neden ise bu tekniği kullanabilmek için kişinin özel bir bedene sahip olması gerekiyordu, beden ne kadar güçlüyse bu teknikte etkisini o kadar fazla gösterirdi.


Sheng Mei'nin bu tekniği kullanamamasının nedeni ise eğer bu tekniği uygulamak isterse yetişimini yıkıp en baştan başlaması gerekiyordu.



"Öncelikle sana durumunu açıklamam gerekiyor. Özel bedenin gizli bir etkisi vardır lakin bu tamamen rastgele oluşur, aynı şekilde ejderha nefesi tekniğinde Dao ile yatkınlığını geliştirip sana ekstra bir yatkınlık verebilir yada sahip olduğun yatkınlığı geliştirebilir. Örneğin ateşe yatkınlığın varsa ateş tipi teknikleri daha rahat uygulayabilirsin"



Ji Nan durumu anladı ya sahip olduğu yatkınlık gelisecek yada ekstra bir yatkınlık elde edecekti, bedeninin yeteneği ise şuanlık bilinmiyordu ama sormadı onun yerine ejderha nefesi tekniğini sormuştu "Nasıl öğreneceğim?"



Sheng Mei ilk önce soruya soru ile karşılık vermişti "Qi yi hissettiğin zamanı hatırlıyor musun?"



Ji Nan başını sallarken bir anda anlamıştı "Nefes ve qi... havadaki qi yi nefes yolu ile emeceğim"



Sheng Mei sırıtarak onayladı "Zeki, lakin bu kadar basit değil normalde verimliliği azdır lakin bir süre sonra ustalaştıkça bu sorun düzeleecek hatta bir şey yapmadan sadece nefes alarak bile Qi'yi özümseyebileceksin"



Ji Nan ejderha nefesi tekniğinin neden bu kadar güçlü olduğunu anlamıştı, 7/24 her anında Qi'yi özümseyebilmek gerçekten iyi bir özellikti



Sheng Mei açıklamasına devam etti "Nefesine odaklanabilmen için gözlerini kapat, burnundan alabildiğin kadar sert ve derin bir nefes al bırak havadaki qi bedenine girsin, daha sonra karnına giden bir akış hisset, daha sonra normal bir şekilde ağzından nefes ver"



Sheng Mei bunları söylerken Ji Nan ise harfiyen yerine getirdi. İlk başta belirli bir şey yoktu onlarca belki yüzlerce denemenin sonrasında belki ufak bir ilerleme kaydetmişti



Ji Nan tekniğin arkasındaki basit fikri çoktandır anlamıştı, Qi enerjisi her yerde vardır öyleki havada bile bulunur, oldukça derin ve güçlü bir nefes alarak Qi'yi bedenine hava yolundan al daha özümsemeden bedeninin içine girer bu yüzden kendisinin özel bedeni buna karşı bir şey yapamaz daha sonrasında karnına giden bir akış oluşturup dantianda hapsedip özümse bunu Ji Nan başarabildiğin ilk başta oldukça sevinmişti



Lakin bu hayattaki hiç bir şey Ji Nan'ın istediği gibi gitmemişti. Qi enerjisini özümsediği gibi kara yıldırımlar bu sefer bedeninin içinde ve etrafında ortaya çıkıp etini hem içten hem de dıştan zarar vermişti, iç organlarının yakılmasının verdiği inanılmaz acıyı Ji Nan durusunu bozup defalarca kan öksürerek göstermişti



Bu olay Sheng Mei'yi bile tereddütte sokmuştu, ejderha nefesi tekniği hayatı boyunca gördüğü en güçlü Qi arıtma tekniği idi lakin bu bile Ji Nan için işe yaramıyorsa Sheng Mei'nin aklına tek bir yol geliyordu, elini sallayarak odanın içindeki Qi miktarını arttırdı. "Eğer bu güç sinirini bozuyorsa o güce boyun eğdir ve sana zarar vermemesini sağla, bunun içinde ustalaşana kadar tekrar tekrar bu acıyı deneyimle" Daha sonra Sheng Mei odadan ayrıldı Ji Nan'ı acı çekerken yumuşayacağından korkuyordu


Sheng Mei'nin fark etmediği ise Ji Nan'ın acı çekip kan kusmasına rağmen gülümsediği idi. Kendisi uzun zamandır duygularını bastırmıştı, başına ne gelirse gelsin hiç bişi olmamış gibi davranıp geçirdiği onca yılların duyguları bu acı sayesinde gün yüzüne çıkıp öfke şeklinde geri gelmişti


"Güzel... güzel! bak bakalım sana nasıl boyun eğdiriyorum" Ji Nan öfkesi yatışana kadar bu tekniği uygulamaya devam etti acı çektikçe sanki ilk defa gerçekten yaşıyormuş gibiydi böylelikle kendine zarar verip tekniği uygulamaya devam etti...


Bu teknikte ustalaşıp kendine zarar vermeyeceği düzeye getirene kadar çoktan 1 ay geçmişti.



------------------------------


Selam yine ben. Bugün ekstra bölüm yattım, niye? çünkü canım istedi. Umarım keyif almışsınızdır
















Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44647 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr