Bölüm 908: Dokuz Kuyruklu Alan

avatar
3874 16

True Martial World - Bölüm 908: Dokuz Kuyruklu Alan


 

Bölüm 908: Dokuz Kuyruklu Alan

 

 

“Bırakın da bu serseri, Beyaz Tilki klanının atasıyla savaşsın ve Beyaz Tilki klanımızın Gök Tilkisi Gözü'nün gücüne tanıklık etsin!”

 

Beyaz Tilki klanı elitleri bunu onun acısından zevk alıyormuş gibi buluyordu.

 

Beyaz Tilki klanının atası olarak, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki sıklıkla Beyaz Tilki klanı tarafından tapılıyor ve adak adılıyordu. Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'ye olan saygı, her Beyaz Tilki öğrencisinin kalbine derince işlenmişti.

 

Kıdemli Shi'nin Yi Yun'u Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'yle karşılaştırma seçimi, Beyaz Tilki öğrencilerini rahatsız etmişti.

 

Artık öfkeleri biraz çıkmıştı.

 

Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki sadece güçlü değil; ayrıca yasalarda ustaydı. Saldırış şekli son derece garipti. Eğer birisi neyle yüzleştiğini anlamazsa çekeceği tek şey acı olurdu!

 

O anda Yi Yun ve Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki, düzen formasyonunda birbirine bakıyordu. Beyaz Tilki'nin gözleri kara ama parlaktı, sanki gökyüzündeki başka boyutlara bağlı olan galaksileri barındırıyordu.

 

Yi Yun, o gözleri görünce bir anlığına daldı. Sanki gözleri karanlığın merkezi, kaynağıymış gibi hissetti.

 

Lakin Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin kar kadar beyaz kürkünde, tek bir toz zerreceği yoktu. Siyah ve beyaz bir karşıtlık oluşturuyordu.

 

Göz tekniği?

 

Yi Yun şaşırmıştı. Dövüş sanatlarında, göz tekniklerinde yetişim yapılmasını sağlayan mistik teknikler olduğunu biliyordu. Bu göz teknikleri, genelde illüzyon ve ruhsal saldırılarla alakalıydı.

 

Lakin Yi Yun, şu anda Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin gözlerinin kesinlikle sıradan illüzyon tekniği olmadığını hissetmişti. Gözünde yansıyan sahneler, sanki dünyaların ölüm ve yaşamlarıymış gibi Büyük Dao yasalarını barındırıyordu.

 

Sanki bu İlkel Semavi Cennet'in oluşum başarısızlığındaki parçacık yasaları gözlerinde yansıyordu; sonsuza dek içine kazınmıştı.

 

O anda Yi Yun, aniden Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin gözlerinden yayılan bir karanlık hissetti. Karanlık, siyah Kaos yayan gerçek bir maddeye dönmüş gibiydi. Etraftaki uzayı tüketince ona doğru yayılmaya başladı.

 

Yi Yun, aniden sonsuz bir karanlık boşluğuna gelmiş gibi hissetti. Boşlukta hiçbir şey yoktu fakat boşluğun sonlarına doğru, az çok bir Beyaz Tilki görebiliyordu. Vücudu bir metreye kadar küçülmüştü, sanki kendini sürekli ondan uzaklaştırıyordu.

 

Yi Yun, bunu düşünürken Beyaz Tilki sanki yok olacakmış gibi bir pirinç tanesi boyutuna gelmişti.

 

Eğer yok olursa bu uzayda tek kalan Yi Yun olacaktı. Beyaz Tilki sonsuzlukta yok olacaktı.

 

Mühürleyen bir göz tekniği?

 

Yi Yun'un aniden böyle bir düşüncesi oldu. Mühürlendiği zaman bu maçı kaybedecekti!

 

Mührün ona doğru yaklaştığını görünce Yi Yun kükredi.

 

Boom!

 

Yi Yun'un arkasında üç bacaklı Altın Karga kanatlarını açınca, saf Yang alevleri etrafında gürledi. Karanlık uzay alevlerce yenmişti.

 

Mutlak karanlığa sahip mühürlü bir uzay olsa da Yi Yun, onu yakmak için saf Yang alevlerini kullanabiliyordu.

 

Bu Evren, normalde boşluğun sonsuz karanlığı ve sessizliğiydi. Evren yıldızların varlığı yüzünden aydınlanıyordu.

 

Ve bu yıldızlar, saf Yang alevleriyle yanıyordu.

 

Benim için Kır!

 

Yi Yun, elindeki kılıcı sallayınca yasa rünler etrafında toplandı. Bin Kar sabre düzeni, Yi Yun tarafından çağrılınca dört bir yana yayıldı.

 

Kar tanelerinin arasında Yi Yun, kar tanelerini delen kılıç ışınları yaptı.

 

Chi La!

 

Karanlık boşluk, Yi Yun tarafından kesilmişti.

 

Elinde kılıç ve etrafında dönen 999 uçan sabreyle Altın Karga'nın üstüne çıkıp, boşluğa atıldı.

 

Bu herkesin gördüğü bir sahneydi. Yi Yun'un anında boşluk tarafından yendiğini gördüler ve bu da Luo klanı öğrencilerinin nefeslerini tutmasına neden oldu. Lakin otuz saniye sonra, Yi Yun'un boşluğu delip dışarı çıktığını gördüler.

 

“Yakındı!”

 

“Yi Yun biraz zorlanıyor gibi.”

 

“Bu tilki sinirlerimi bozuyor. Gözlerine doğrudan bakmaya cesaret edemiyorum.”

 

Luo klanı öğrencileri gergin ve sinirliydi.

 

Yi Yun baştan beri yılmazdı ama şimdi, sonunda bir bataklığa yakalanmış gibiydi. Beyaz Tilki'yi kolayca öldüremiyordu.

 

Ayrıca Beyaz Tilki, vücudunu baştan beri bulutların arasına saklamış, hiç hareket etmemişti.

 

Aradaki boşluk yavaş yavaş kendini açığa vuruyordu. Bir yanda Prenses Beyaz Tilki, çoktan dördüncü Fey ejderini yaralamıştı!

 

Devasa Fey ejderi, Prenses Beyaz Tilki'nin kılıcıyla arkadan bıçaklanmıştı. Yaradan oluk oluk kan akınca neredeyse vücudunu delip geçmişti.

 

Bunu görünce Bai Yueqing tatmin olmuş bir gülümseme sergiledi. Sonuç değişmeyecekti. Eğer Ranyi Balığı'yla dövüşseydi, Yi Yun için kesin daha kolay olurdu. Dördüncü Ranyi Balığı'nı ağır yaralayabilirdi fakat şimdi garip saldırı taktikleri olan Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'ye karşın Yi Yun gücünü kullanamıyordu.

 

Bu yasalardan gelen bir baskıydı.

 

Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki, Semavi Dao'ya en yakın olan Antik Feyler'den biriydi. Ruh özünün küçücük bir kısmı tarafından bilinen yasalar dahi Yi Yun'unkini aşıyordu.

 

Bunu düşününce Bai Yueqing, Kıdemli Shi'ye yan yan baktı. Yaşlı adamın aceleci davranıp, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'ye dönüşmesi, taşı kendi ayağına atmasıyla aynı şeydi.

 

O anda Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki hareket etti. Devasa vücudunun yavaşça kendini ortaya çıkarmasıyla dokuz kuyruğu uçuştu, sanki beyaz alevlerle yanıyorlardı.

 

Gözleri Yi Yun'a bakıyordu. Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin gözlerini merkez alan farklı renkte, farklı halkalar yayıldı.

 

Bu halkalar, yüz bin metre kadar yayılmasından sonra boşlukta yok oldu. Ancak cidden kaybolmuyorlardı, onun yerine uzayı mühürlüyorlardı.

 

Alan!

 

Luo klanı öğrencileri yutkundu. Onlar çeşitli Luo klanı eyaletleri veya oluşumları tarafından zorla yetiştirilmiş yeteneklerdi. Bu yüzden tabii ki de okumuş bilmişlerdi.

 

Bu halkaların uzayla birleştikten sonra bir mühürleme alanı oluşturduğunu söyleyebilirlerdi. Ancak bu kadar çok halkayla ve hepsinin farklı renkte olmasıyla bu halkaların hepsi, kendi içinde farklı bir alan mıydı?

 

Sanki Luo klanı öğrencilerinin düşüncelerini görmüş gibi beyaz Tilki klanının kadın öğrencilerinden biri konuştu.

 

“Bu Dokuz Kuyruklu Alan! Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin dokuz alanı vardır! Şu anda gördüğünüz dokuz alanın birleşimi. Bu alanların birleşmesi, alanların iç yapısının tamamlanmış bir dünya olmasını sağlayacaktır. Bu şey neredeyse yok edilemez. Sadece alanın kendisi bile içinde tuzağa düşmüş şeyi öldürebilir. Artık alan kapandı, Dokuz Kuyruklu Alan'ın arkasındaki gizemler hakkında bilgiden yoksun olan Yi Yun kaçamayacaktır.” Kadın Beyaz Tilki öğrencisi gururla konuştu. Yi Yun, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin saldırı yöntemlerini anlamadığı için bunları çekiyordu. Yoksa, alan kapanmadan önce dışarı kaçardı.

 

Artık çok geçti.

 

Sonuç belirlenmiş, yıkılmaz Dokuz Kuyruklu Alan'a mühürlenmişti!

 

O anda Dokuz Kuyruklu Alan'ın içinde, Yi Yun'un yüzü düştü. Bu uzayın etraftaki yasalarının değiştiğini hissetmişti. Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki bu uzayın hükümdarı, ölüm ve yaşamdan sorumlu bir tanrı gibiydi

 

Yi Yun alanlarla ilgili meseleyi kesinlikle biliyordu. Bir düşünceyle, Bin Kar sabre düzeni dışarı uçtu!

 

“Cha! Cha! Cha!”

 

Sabre ışınları etrafta uçan kar taneleri gibi dans etti. Ancak Bin Kar uçan sabre, bin metreye ulaştığında görünmez bir duvara çarpmış gibi oldu.

 

‘Ding ding ding ding’ sesleriyle tüm uçan sabreler geri püskürtüldü!

 

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr