Bölüm 909: İllüzyonlar Çoğalıyor

avatar
3693 16

True Martial World - Bölüm 909: İllüzyonlar Çoğalıyor


 

Bölüm 909: İllüzyonlar Çoğalıyor

 

 

“Oh! Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin alanının sınırları o kadar güçlü mü?”

 

Yi Yun etrafına baktı. Bulunduğu uzay, görünmez bariyerlerle mühürlenmiş gibiydi fakat bariyerler gerçekte yoktu. Yasalardan oluşuyorlardı ve Bin Kar uçan sabrelerini engelleyen bu uzayın doğal yasalarındaki değişiklikti.

 

Ama sadece o değil, alan da görünmez bir baskı barındırıyordu!

 

Bu baskı sadece bedenini ve enerjisini hedef almıyor, ayrıca ruhunu da hedef alıyordu!

 

Alan Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki tarafından hükmediliyordu ve baskıcı his tam ruhundan geliyordu...

 

Yi Yun ölümü ve cehennemi gördü. Tian Yuan Dünyası'ndaki Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'yı gördü!

 

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı, Yi Yun tarafından çoktan zaptedilmişti fakat şimdi Yi Yun'un zihinsel dünyasında bir kez daha ortaya çıkmıştı.

 

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı, kargısını çekmişti ve geçtiği yerde yaşamları biçip, katliamlar yapıyordu!

 

“Bu bir illüzyon mu? Kalbimde kök salan korkular mı?”

 

Yi Yun bir farkındalığa vardı. İllüzyon saldırıları normalde kişinin zihinsel şeytanlarına saldırırdı. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı, tozu dumana katarken Yi Yun'un ona karşı güçsüz olduğu bir süreç vardı. Bu yüzden Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı gerçekten de onun zihinsel şeytanıydı.

 

Roar! Roar! Roar!

 

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı yankılanan bir sesle kükredi. Yi Yun'un sanki parçalara ayrılıyormuşçasına, vücudu boyunca kanın etrafa saçıldığını görebiliyordu.

 

...

 

Bu sadece Yi Yun'la sınırlı değildi. Fey Arıtma Taşı düzeninin dışındaki genç elitler de Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin Dokuz Kuyruklu alanının oluşmasını izlerken illüzyonun etraflarında belirdiğini hissetmişlerdi.

 

Savaş! Kan! Cinayet! Hayaletler! Zihinsel şeytanlar!

 

Her çeşit illüzyon bir sel gibi üstlerine çöktü, sanki bilinçlerini sileceklerdi.

 

Bilmeden, birçok kişinin alnından soğuk terler akmaya başladı. İllüzyonlar kendi zihinlerini etkilemişti. İllüzyonlarda ne oluyorsa en korktukları şeylerdi. Rüya gibi geliyordu fakat hem de gerçek gibi onların en derin korkularından kaçmasını engelliyordu.

 

İllüzyonlarının gücü, sahte olduğunu bilmene rağmen sana verdiği etkiydi.

 

Sadece Luo klanı öğrencileri değil, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki yüzünden gururlu hisseden Beyaz Tilki öğrencileri dahi aynı duruma düşmüştü. Sürekli ‘Gök Tilkisi Gözü’ veya ‘Dokuz Kuyruklu Alan’ gibi şeyler söyleseler de bunlar, Beyaz Tilki kan bağlarını gerçekten de uyandırmış kişilerin yetenekleriydi. Sıradan Beyaz Tilki öğrencileri, gurur duymak için sadece övünebilirlerdi fakat aslında onlarla hiçbir ilgisi yoktu.

 

O anda Kıdemli Shi, soğukça somurttu.

 

Sanki herkesin kulağında büyük bir çan çalmış gibiydi. Güçten yoksun öğrenciler uyandı. Sanki büyük bir savaştan çıkmış gibi nefes nefeselerdi.

 

Birçok kişi sonradan gelen bir korku hissetmeye başladı. Başta bir illüzyon olduğunu söyleyebiliyorlardı fakat bilmeden daha derinlere sürüklendiklerini hissetmişlerdi.

 

Luo klanı öğrencileri, Beyaz Tilki öğrencilerinin onlardan biraz daha güçlü olmadığını fark etti.

 

Luo klanı öğrencilerinden biri, espri yapmadan edemedi: “Şu tilkiler az önce övünüyordu ama şimdi bizim gibi değiller mi?”

 

Iki taraf arasındaki rekabet o kadar yoğundu ki tüm edep kaybolmuştu. Konuşan Luo klanı öğrencisi, Yuan Qi Ses İletimi kullanmamış ve yüksek sesle söylemişti. Çok yüksek bir sesle söylememiş olsa da Beyaz Tilki öğrencileri, onu net bir şekilde duymuştu.

 

Beyaz Tilki öğrencilerinin yüzleri hemen çirkin bir hal aldı.

 

Beyaz Tilki klanının öğrencileri olarak atalarının illüzyonunun önündeki performansları, Luo klanı öğrencileri kadar kötüydü. Bu çok utanç vericiydi!

 

Beyaz Tilki öğrencilerinden biri karşı çıkmadan duramadı: “Hmph! Dövüş sanatım yeterince karmaşık değil ve zayıf bir kan bağım var. İllüzyon beni etkilediyse n'olmuş? Bu, Beyaz Tilki klanımızın kan mirasının yeteneğinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Gerçek Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki, herhangi brinizin hayal edebileceği bir şey değil. Sırf düzen formasyonunun görüntüsü bile illüzyon yüzünden bu tür yansımalara neden olabilir. Eğer gerçekten de Dokuz Kuyruklu Alan'da olsaydın, zihinsel çöküş yaşardın!”

 

Luo klanı öğrencileri, Beyaz Tilki öğrencisinin sözlerini duyunca hemen endişelendi.

 

Doğru, sadece görüntü bile bu kadar korkunçtu, o zaman Dokuz Kuyruklu Alan ne kadar kötüydü? Yi Yun'un yüzleştiği illüzyonların şiddeti onlarınkinden yüz kat daha yüksek olmaz mıydı? Bu cidden zihinsel bir çöküşe neden olurdu.

 

Luo klanı öğrencileri, başlarını Fey Arıtma Taşı düzeninin görüntüsüne çevirdi ve Yi Yun'un sessizce Dokuz Kuyruklu Alan'da durduğunu gördüler. Tüm varlığı bir taşa dönüşmüş onu hareketsiz kılmış gibi görünüyordu. Yi Yun'un etrafındaysa Dokuz Kuyruklu Alan'da süzülen gri bir sis vardı. Sis sürekli hareket halindeydi, bazen Yi Yun'u saran hayaletimsi görüntüler oluşturuyordu.

 

“Şu gri sis ne? Genç Erkek Kardeş Yi, iyi mi? Neden hareketsiz? Yenilmemiştir, değil mi?”

 

“Öyle şeyler söyleme. Belki de Genç Erkek Kardeş Yi, zihinsel dünyasında tilkiyle savaşıyor. Sonuç hala belli değil.”

 

Hiç kimse diğerlerini yükseltirken kendini küçümsemezdi fakat Luo klanı öğrencileri böyle bir şey söylediğinde, Beyaz Tilki öğrencileri alay eder gibi güldü.

 

“Sonuç hala belli değil mi? Atamız, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki, illüzyon yasalarının babasıdır. Zihinsel dünyadayken nasıl olur da bir insana kaybedebilir?”

 

Beyaz Tilki öğrencilerinden bir kız, gururlu bir sesle konuştu fakat tam sesi kulaklardan uzaklaşıyordu ki:

 

“Fiyuuv!”

 

Yi Yun'un kaşlarının arasından siyah bir ışın çıkıp boşluğu deldi.

 

Bu siyah renkli bir kılıç ışığıydı.

 

Kılıcın rengi siyahtı fakat kalabalığın ruhlarını doğrudan kesiyormuş gibi kör ediciydi.

 

Ister Luo klanı isterse de Beyaz Tilki öğrencileri olsun, hepsi bir kılıcın kaşlarının ortasına doğru doğrultulduğunu hissetmişti. Bu hepsinin tüylerini diken diken etmişti.

 

İrade Kılıcı!

 

Bu düşünce oradaki herkesin aklından geçti. Bir kılıç ışığının kişinin kaşlarının ortasından çıkması; büyük ihtimalle bir İrade Kılıcı'ydı.

 

Tüm canavarları ve şeytanları kesmiş, tek saldırıda gri sisi dağıtmış, hepsini hiçliğe sürmüş bir kılıç!

 

Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin devasa bedeni geri çekilirken bu kılıç yüzünden titriyordu.

 

Tek bir İrade Kılıcı, Dokuz Kuyruklu Alan'ın kafa karıştırıcı illüzyonunu kırmış ve hatta Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin geri çekilmesini mi sağlamıştı?

 

Kalabalık nefesini tuttu. Hepsi Yi Yun'un yedi uzun yıl boyunca meditasyonda olduğunu, sonundaysa ruhunda bir mutasyon gerçekleştiğini biliyordu. İrade Kılıcı'nı uyandırmış, şimdi de siyah ışığın İrade Kılıcı'nın işi olduğu ortaya çıkmıştı.

 

Sırf bir görüntüyü izlerken kendilerini illüzyon saldırılarında kaybetmişlerdi. Yine de alanın içinde olan Yi Yun, tek bir saldırıyla kesebilmişti. Aralarındaki güç farkı çok büyüktü.

 

Beyaz Tilki öğrencileri bunu görünce, söylemeyi planladıkları sözler karınlarına geri indi.

 

Fey Arıtma Taşı düzenine, yüzlerinde şaşkınlıkla baktılar.

 

Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin illüzyon saldırısı öylece kırılmıştı?

 

Yi Yun'un bir ruh mutasyonu geçirdiğini biliyorlardı fakat Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki alanını oluşturduktan sonra Beyaz Tilki öğrencilerinin dahi alanın gücü karşısında dili tutulmuştu. Sonuç olarak herkes, Yi Yun'un ruh mutasyonunu unutmuştu.

 

Ayrıca hatırlasalar bile Yi Yun'un İrade Kılıcı'nın zihinsel illüzyonları kesecek kadar dirençli olmasını hiç beklemezlerdi.

 

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr