Bölüm 840: Aracı Ruh Kan Yılanı'nın Tekrardan Ortaya Çıkışı

Günler su olup aktı. Siyah Rüzgar Vadisi testi başlayalı neredeyse yarım ay olmuştu.

Siyah Rüzgar Vadisi'nin beşinci seviyesine ayak basmayı, Lie Ya dahil birçok kişi başarıyordu.

Bu Cang Mang'ın koyduğu minimun sınırdı.

Lie Ya beşinci seviyeye ayak basan birkaç kişiden biriydi fakat diğerlerinin ne kadar önünde olursa olsun, yüzünde sanki babası ölmüş gibi soluk bir ifade vardı. 150'den fazla Dünya Taşı borcu, kalbine ağır bir taş gibi oturmuştu. Borcu nasıl ödeyeceğini düşünmek bile Lie Ya'ya baş ağrısı çektiriyordu.

Ve bunun suçlusu Yi Yun'du. O hala ikinci seviyedeydi.

"Bu çocuk neden hâlâ meditasyon yapıyor? Meditasyonunu ne zaman bitirmeyi planlıyor?"

Sırf Yi Yun'a bakmak bile Lie Ya'nın ona karşı açıklanamaz bir nefret hissetmesine neden oluyordu. Yi Yun'un dört gün boyunca Antikefey kemiğini emdikten sonra nasıl bir kargaşa çıkaracağını görmek istiyordu. Yi Yun'un beşinci seviyede rahatça durup duramayacağını bilmek istiyordu.

Ve aniden yedinci seviyenin yanında bir kırmızı ışık parladı.

Bu kan yeşimi kadar kristalleşmiş bir vücudu olan tek boynuzlu ufak bir yılandı.

Yılan ortaya çıktığı anda garip bir aura getirmişti. Bunu herkes hissedebiliyordu. Fey ırkı için Aracı Ruh Kan Yılanı aşırı cezbedici güçleri olan bir hazineydi. Bu cazibe kan bağlarından geliyordu.

Lie Ya şu anda Yi Yun'a odaklanacak halde değildi. Yedinci seviyede yüzen küçük kızıl yılana bakarken gözleri parıldadı.

Onu gerçekten istiyordu.

Eğer küçük yılanı yakalayabilirse 150 veya 160 Dünya Taşı olması ne fark ederdi? Bin Dünya Taşı olsa bile aşireti ona gözünü kırpmadan verirdi. Ne yazık ki daha altıncı seviyede doğru düzgün duramıyordu. Yılanı nasıl yakalayacaktı ki?

Lie Ya çaresiz hissetti. Altıncı seviyede üç kişi vardı; Luo Tian, Ran Yu ve Gu Luo! Tabii üçü, Aracı Ruh Kan Yılanı için rekabet etmeye uygun tek kişilerdi.

Aracı Ruh Kan Yılanı'nın ortaya çıktığını görünce, altıncı seviyede meditasyon yapan üçlü hemen ayağa kalktı.

Hepsi ne pahasına olursa olsun Aracı Ruh Kan Yılanı'nı istiyordu.

"Luo Tian, Aracı Ruh Kan Yılanı benim olacak!"

Ran Yu kükredi ve kanı kaynamaya başladı. Ranyi Balığı hayali görüntüsü, Ran Yu'nun arkasında bir kez daha belirdi. Bir zıplamayla yedinci seviyeye girdi.

Ran Yu için altıncı seviyeden yedinci seviyeye geçmek büyük bir mücadeleydi.

"Yedinci seviye! Nihayet başladı."

Yedinci seviyeye ilk Ran Yu'nun girdiğini gören Ateş Bulutu Eyaleti öğrencilerinin yüzlerinde beklentili bakışlar vardı. Aracı Ruh Kan Yılanı'yla hiçbir kaderleri olmadığından eğer Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yakalamayı başaran kişi, Ateş Bulutu Eyaleti öğrencisi olan ünlü Ran Yu olursa onunla o onuru paylaşabilirlerdi.

Aşağı ilk atlayan Ran Yu'ydu fakat Luo Tian sadece gülümsedi. Hiçbir hamle yapmadı.

Ran Yu yedinci seviyeye indiği anda etraftaki siyah gazlar hemen bir tsunami dalgası gibi üstüne çullandı.

Ran yu hazırlığını çoktan yapmıştı. Altıncı seviyede sırf bunun için bu kadar zamandır yetişim yapıyordu.

"Fiyuuv!"

Aracı Ruh Kan Yılanı çok hızlıydı. Ran Yu yedinci seviyeye ayak basar basmaz siyah gazın içine daldı ve kayboldu.

O anda kükreyen siyah gaz denizi, devasa bir siyah ejderha şeklini aldı. Denizi kargaşaya boğdu ve ezici bir baskı oluşturdu. Dönerek geldi ve Ran Yu'yu ısırdı.

"Ha!" Ran Yu bağırdı. Ranyi Balığı hayali görüntüsü aniden büyüdü ve vücudunu sarstı. Aynı anda Ran Yu da iki koluyla ağır bir yumruk attı. Yumruklarının yüzeyi, dalgalanan bir su tabakasıyla kaplı gibiydi ve yumruğunu savurduğunda su geri çekilip bir enerji fışkırdı.

Ran Yu ve onun Antikefey kan bağı birbirleriyle güzel bir şekilde birleşiyordu.

Boom!

Su desenleri ve Ranyi Balığı devasa siyah ejderle çarpıştı. Dengesiz bir şok dalgasının etrafa yayılmasıyla Ran Yu, kolunun uyuştuğunu hissetti ve etkiden geriye uçtu.

Boom!

Ran Yu sertçe taş bir sütuna çarptı. Boğazından yukarı bir şeyler yükseldiğini hissetti ve neredeyse bir ağız dolusu kan kusuyordu. Lakin bu kadar kişi izlerken herhangi bir zayıflık göstermek istemiyordu. Kanı zorla geri yuttu ve bir kez daha enerjisini kullandı.

Fakat zorla kendini hazırlayabilse de enerjisinin hızla tükendiğini ve biraz siyah gazın vücuduna girdiğini hissetti.

Ran Yu'nun kalbi boşluğa düştü. Yedinci seviye zorluk bakımından altıncı seviyeden tamamen farklı bir düzeydeydi.

O anda Ran Yu'nun aklında artık Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yakalama fikri yoktu. Dişini sıkıp etrafında kabaran siyah dalgalara karşı koydu. Her yumruk,de genişleyen su dalgacıkları gönderiyordu. Dalgalarla çarpışıyorlardı fakat sürekli dalgalar onları sıkıştırıyordu.

Eğer bu böyle devam ederse bırak Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yaklamayı, yedinci seviyede rahatça durması bile bir sorun olurdu.

Ateş Bulutu Eyaleti öğrencileri kalplerinin sıkıştığını hissetti. Ran Yu bu kadar sorun yaşıyorsa Gu Luo ne yapacaktı?

"Zayıf!"

Luo Tian aniden konuştu. Debelenen Ran Yu'yu izlerken alay eder gibi gülümsedi ve dedi ki: "Şu anki gücünle orada rahatça durman bile bir sorun. Aracı Ruh Kan Yılanı'nı nasıl yakalayacaksın ki? Seninle rekabet etmesem bile bir elde edeceğin yok."

"Sen!" Ran Yu sinirlenmişti. Ancak artık Luo Tian'a karşı koyacak zamanı ve enerjisi yoktu. Tüm enerjisini siyah dalgaya karşı koymaya adamıştı.

"Dikkatlice bak!"

Luo Tian bunu söyleyince kükredi, vücudundaki tüm eklem yerleri patlama sesleri çıkardı. Luo Tian'ın kan bağı, antik Devasa Şeytan Gorili'ydi!

Antik Devasa Şeytan Gorili çok büyük bir güce sahipti. Yıldızları oynatma yeteneği ve zalim bir kişiliği vardı. Bu çok korkunçtu.

Ve Devasa Şeytan Gorili'nin soyu eksik dönüşümlerle doğardı. Vücutlarının bir kısmı hep bir Fey hayvanının özelliğine sahip olurdu.

Devasa Şeytan Gorili soyundan gelen  kan bağlarını tetikledikten sonra sıradan bir Gökefey'den farksızdı. Doğuştan gelen bir yetenekleri vardı ve o da kan bağlarının hayali görüntüsüyle birleşmek.

Birleşimden sonra Luo Tian'ın vücudu, kan bağının hayali görüntüsünü destekleyen bir tabaka gibi olurdu.

Kalın ve gerçekçi kan bağı hayali görüntüsü, Luo Tian'ı kapladı. Bu birleşim devasa bir gorile neden oldu.

Luo Tian'ın alemi sadece Cennete Yükseliş'ti. Kan bağı hayali görüntü güçlü değildi. Eğer öyle olsaydı ortaya çıkan otuz metrelik dev bir goril değil, binlerce metrelik tek yumrukla bir dağı yok edebilecek bir goril olurdu. Ayrıca bu On İki Semavi Cennet'ten bir dağdı. Sertliği sıradan da çok uzaktı.

Yine de Luo Tian'ın yetişim alemiyle kan bağı hayali görüntüsünün şu anki seviyeye ulaşması çok korkunçtu.

Bu beraberinde çok güçlü bir fiziğin desteğine ihtiyaç duyardı. Bu ayrıca Luo Tian'ın on günden fazla altıncı seviyede yetişim yapmasının sonucuydu.

Luo Tian tüm kozlarını kullandı. Amacı doğal olarak yedinci seviyeye girip, Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yakalamaktı.

Luo Tian'ın aşağı inmek için acelesi yoktu. Onun yerine altıncı seviyedeki birkaç siyah gaz gölgesini parçaladı ve Kan Ejderi siyah gazını yiyip, Devasa Şeytan Gorili kan bağını güçlendirdi.

Ardından Luo Tian, Siyah Rüzgar Vadisi'nin yedinci seviyeye doğru aşağı zıpladı.

Elini sallamasıyla hayali görüntü onunla beraber hareket etti. Devasa bir goril eli, yedinci seviyedeki Kan Ejderi siyah gazına vurdu.