Bölüm 841: İşbirliği?

avatar
4407 15

True Martial World - Bölüm 841: İşbirliği?


 

Bölüm 841: İşbirliği?

 

Boom!

 

Luo Tian'ın devasa goril eli, sertçe siyah sisli ejderin başına çarptı. Ejderin kafası bir titremeyle kükredi ve ilerlemeye devam etti.

 

"Peng!" Luo Tian ejder kafasını yere yapıştırdı fakat vücudu büyük etkiden dolayı geriye uçtu. Sonundaysa bir uçurumun kenarına indi.

 

Luo Tian dalgalanan kanını tekrar kükreyerek bastırdı; o sırada tüm kasları şişti.

 

"Peng!"

 

Vücudundaki antik Devasa Şeytan Gorili'nin kan bağı sınırlarına kadar fışkırdı. Lakin Luo Tian yine de siyah ejdere karşı en ufak bir şey yapamıyordu. Ani bir hareketle siyah ejder, Luo Tian'ı yere yapıştırdı ve arkasındaki uçurumun çatlamasına neden oldu.

 

Luo Tian bile dezavantajlı mıydı?

 

Anka Kuşu Firminya Eyaleti öğrencileri bunu görünce kalplerinin sıkıştığını hissetti. Siyah Rüzgar Vadisi'nin yedinci seviyesindeki siyah sisten oluşan ufacık bir ejder bile bu kadar güçlüydü.

 

Hem Luo Tian hem de Ran Yu engelleyememişti.

 

O anda Gu Luo da yedinci seviyeye zıpladı. Luo Tian'ın siyah ejderle dövüşmesinden ve mumya gibi ince bedeninden yararlanıp, bir hayalet gibi siyah sisin derinliklerine daldı.

 

Gu Luo bu fırsattan yararlanıp, Aracı Ruh Kan Yılanını yakalayacaktı.

 

"Bu herif!"

 

Anka Kuşu Firminya Eyaleti küfretmeye başladı. Luo Tian'ın siyah ejderi onun için engellemesiyle Gu Luo'nun sinsice hareketleri, geri kalan tüm savaşçıları tiksindirmişti.

 

Tabii bunu aşağılıkça bulmalarına rağmen tek yapabilecekleri izlemekti. Bu üçünden başka yedinci seviyeye girebilen hiç kimse yoktu.

 

Gu Luo çok hızlıydı. Luo Tian siyah ejderle uğraştığından bunun olmasını engelleyemezdi. Bu nedenle Gu Luo anında siyah sise koştu. Aracı Ruh Kan Yılanı siyah sisin içinde sanki Siyah Rüzgar Vadisi'nde eğleniyormuş gibi rahatça yüzüyordu.

 

Gu Luo'nun üstüne atıldığını görünce, Aracı Ruh Kan Yılanı soğukkanlı kaldı. Sanki bir yanılsamaymış gibi hiçbir şey yapmadı fakat yüzünde garip sinsi bir gülümseme oluştu.

 

Sırf bu yılanın gülümsemesini düşünmek bile ürkütücüydü.

 

"Si... !"

 

Aracı Ruh Kan Yılanı, dilini bir ok gibi Gu Luo'ya doğru attı. Kan bağının gücünü kullanıp susuz elini güçlendirdi ve aniden yılanı yakaladı.

 

"Puah!"

 

Siyah siste bir kırmızılığın oluşmasıyla her tarafa kan sıçradı. Gu Luo derin bir somurtma sesiyle kurumuş elini tuttu. Eli, Aracı Ruh Kan Yılanı tarafından delinmiş ve bir delik kalmıştı.

 

Bu...

 

Kalabalık, Gu Luo'nun korkunç bir güce sahip olduğunu biliyordu. Dördüncü ve beşinci seviyedeyken Gu Luo sadece vücuduyla siyah gaza dayanmıştı. Yine de Gu Luo'nun güçlü bedeni anında yaralanmıştı. Aracı Ruh Kan Yılanı nasıl yakalanabilirdi ki?

 

"Shoo! Shoo! Shoo!"

 

Aracı Ruh Kan Yılanı havada uçarak, Gu Luo'nun elinden akan kanı yuttu. O anda Aracı Ruh Kan Yılanı hedefini Gu Luo'nun bedenine çevirdi.

 

Gu Luo'nun hep donuk gözüken yüzünde sonunda bir korku oluştu. Bir zıplamayla altıncı seviyeye geri girdi.

 

Luo Tian ve Ran Yu da durumun hiç de iyi olmadığını fark etti. Luo Tian, zorla kan bağı gücünü kullandı ve siyah ejderi püskürttü. Luo Tian ve Ran Yu da altıncı seviyeye geri zıpladı.

 

Üçlünün gitmesiyle Aracı Ruh Kan Yılanı eski umursamaz haline geri döndü. Siyah siste yüzmeye devam etti; zaman zaman ortaya çıkıyor ve kayboluyordu.

 

Ateş Bulutu Eyaleti ve Anka Kuşu Firminya Eyaleti'nin üç büyüğü başarısızlık içinde dönmüştü.

 

Bunu görünce Luo klanı öğrencilerinin kalpleri güm etti. Yedinci seviye çok zordu.

 

Görünüşe göre üçünün de Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yakalayacak bir yöntemi yoktu. On günden az kalmıştı. Üçlünün de tek başlarına bu zamanı kullanıp Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yakalayacak kadar kendilerini geliştirmelerinin imkanı yoktu.

 

Tabi işbirliği yapmazlarsa.

 

Üçünün işbirliği yapmasıyla biri siyah ejderi engellerken diğeri Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yakalayabilirdi. Bu aslında mümkündü.

 

Eğer sıradan Luo klanı öğrencileri, bu işbirliğini düşünebiliyorsa üçlünün de düşünmesi mümkündü.

 

Ancak işbirliği yaparlarsa Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yakaladıktan sonra ödülü nasıl bölüşeceklerdi?

 

Aracı Ruh Kan Yılanı eşitçe bölünebilir miydi? Böylesi ruhsal bir varlığı bölme fikri, bayağı imkansızdı.

 

Luo Tian bunu düşünürken aklına aniden başka bir şey geldi. Başını kaldırıp baktığında Cang Mang'ın yüzünde çekingen ama derin bir gülümseme olduğunu gördü.

 

Bu Luo Tian'ı korkuttu. O sinsi tilki, bunu bilerek yapmış olabilir miydi?

 

Cang Mang, üçlünün gücüyle Aracı Ruh Kan Yılanı'nı tek başlarına yakalamalarının imkansız olduğunu biliyordu. Ancak bunu kendilerinin görmesini sağlamıştı. Önlerinde resmen bir havuç sarkıyordu fakat onlar yiyemiyordu.

 

Farklı eyaletlerden gelen dahiler birbirleri için kin besliyordu ve aslında aynı eyaletten olanlar bile sadece kendilerine inanıyordu. Diğerleriyle paylaşmak müsamaha gösterebilecekleri bir şey değildi.

 

Cang Mang bunu net bir şekilde biliyordu. Fakat işbirliği yapmaları gereken bu durumu bilerek planlamıştı.

 

İşbirliği olmadan hiç kimse bir şey elde edemezdi. Ancak işbirliği yaparlarsa ödülü nasıl bölüşeceklerdi?

 

Bu Cang Mang'ın bilerek öne sürdüğü bir sorundu.

 

"Cang Mang neden bunu yapıyor?" Ran Yu gizlice düşündü. Belki Cang Mang, Luo klanı öğrencilerine Luo klanının şiddetli bir rekabete ihtiyacı olduğunu ama birbirleriyle işbirliği yapmaları gerektiğini söylüyordu?

 

Ya da Cang Mang birbirlerini kandırıp dolandırmaya çalışmaları üzerine iyi bir şov izlemek istiyordu? En güçlü fırsatçı kişi, Aracı Ruh Kan Yılanı'nı bu kafa karışıklığı sırasında yakalayabilirdi.

 

Ancak Cang Mang nasıl bir durum isterse istesin fark etmezdi. Şu anda önemli olan Luo Tian, Ran Yu ve diğerlerinin geliştiklerinde, ilerde mistik alemleri keşfetmeye gidecekleriydi. Ve o zaman geldiğinde benzer durumlarla karşılaşacaklardı.

 

Bir grup kişi hazine peşinde koştuğunda, hiç kimsenin karar verecek yeteneği yoksa o zaman işbirliği yapmak ve bir diğerini alt etmeye çalışırken gardını yukarda tutmaktan başka şansları yoktu.

 

"Yaşlı tilki bize karşı bir işler çeviriyor." Ran Yu yüzü asılmış bir şekilde Gu Luo ile Luo Tian'a baktı.

 

Gu Luo önceki ceset gibi yüzüyle sessiz kaldı. Düşüncelerini okumanın hiçbir yolu yoktu.

 

Luo Tian'ın yüzünden, Ran Yu'yla aynı düşünceleri olduğu belli oluyordu.

 

Ran Yu'nun ona baktığını görünce Luo Tian alay eder gibi gülümsedi ve dedi ki: "Ne düşündüğünü biliyorum. Diğerleriyle işbirliği yapmak gibi bir alışkanlığım yok. Üçümüz aynı anda harekete geçeceğiz fakat her şey yeteneklerimize bağlı olacak. Birbirimizi engellemediğimiz sürece, kimin Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yaklamaya yetecek yeteneği olduğunu görürüz."

 

Luo Tian'ın bu kadar kibirli olmasıyla Ran Yu alay eder gibi dedi ki: "Benim de senle işbirliği yapmak gibi bir niyetim yoktu. Kendi başarılarımızla değerlendirileceğiz ve kazananın kim olduğunu göreceğiz."

 

Cang Mang sessizce havada oturmuş, tüm bu olanları umursamazca izliyordu.

 

Doğal olarak hem Luo Tian'ın hem de Ran Yu'nun gururlu kişiler olduğunu biliyordu. Başkalarıyla hazineleri paylaşmaya nasıl tahammül edebilirlerdi?

 

Ayrıca Siyah Rüzgar Vadisi testi bitmeden önce on günden fazla zaman vardı. Luo Tian ve Ran Yu kesinlikle hazinenin peşinden gidecekti fakat bunun imkansız olduğunu fark edince kesin her şey daha da ilginçleşecekti.

 

Cang Mang kibirli dahilerin samimice işbirliği yapmasını beklememişti. O sadece dahilerin böyle bir durumla nasıl başa çıkacaklarını görmek istiyordu. Arkadan bıçak yememek için birbirlerine karşı gardlarını alırken isteksizce nasıl işbirliği yaptıklarını görmek de ilginçti.

 

Cang Mang sonucun ne olacağı konusunda meraklıydı. Bu sıkıcı testlere gençleri götürmekte ona eğlence veren tek şey buydu.

 

Aklında bu düşünceyle aniden bir şey hissetti ve Siyah Rüzgar Vadisi'nin ikinci seviyesine baktı.

 

Ha! İnsan çocuğu, bu kadar uzun meditasyon sonrası sonunda kalkıyor muydu?

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44262 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr