Bölüm 430: Oyun Parası Dükkânı, Korkuyor Musunuz?

Çeviri: ArgoGamer

Shua!

Bir ışık parlamasıyla, Ruh tekrar dönüştü. Şaşırtıcı bir şekilde, bu sefer genç bir kız görünüşü aldı. Genç kız Wang Yao ile aynı boydaydı ve yüzü şaşırtıcı derecede güzeldi. Bu, gerçekten de Chen Feng'in daha önce görmediği birisiydi. Ama öyle bile olsa, bu kız gerçekten düz göğüslü görünüyordu.

Ruh konuşmaya başladı. “Bu-”

“Kapa çeneni. Bilmek istemiyorum.” diye tersledi Chen Feng. Bu Ruh, “Beyninizdeki verileri kullanarak bir lolinin görünüşüne büründüm.” Gibi bir şey söylerse, kesinlikle onu öldürene kadar dövmeye karar verdi.

“Oh.” Ruh akıllıca ağzını kapattı. Tam bu sırada ekranlardaki titremeler sona erdi. Kendi kendine çalışma tamamlandı.

Ruh gülümsedi. “Şu anda, çok fazla veriyi kendi başıma inceledim. Görünüşe göre daha önce tavsiye ettiğim yetenekler gerçekten de uygunsuz. Endişelenme, kısa sürede sana daha iyi bir yetenek seçeceğim. Doğal olarak, biraz zaman gerekecek.” Ruh ciddi bir ifadeyle açıkladı.

“Acele etme.” Chen Feng'in zaten acelesi yoktu. Bu adamın başka bir xxx büyütme yeteneği ya da buna benzer bir şey seçmesinden çok korkuyordu.

Ruh, yetenekleri ciddi bir şekilde incelemeye başladı. “Mhm.”

Shua! Shua!

Veriler, durmaksızın ekranda yanıp sönmeye başladı.

Açıkçası, bu yetenekler oldukça iyi görünüyordu. Ama Chen Feng veya diğer insanlar için uygun olmadıklarından, Ruh hepsini reddetti. Chen Feng o yeteneklerin ne olduğunu görmek için birine göz attı. Belli belirsiz bir açıklama görülüyordu: xx yeteneği, xx miktarda şans değeri tüketilecek, vb…

…

Chen Feng tuhaf bir duygu hissetmeye başladı. “Sürekli bir şeylerin yanlış olduğunu hissediyorum.” Düşünmeye başladı.

Ruh meraklanmıştı. “N'oldu?” Yanlış olan neydi?

“Bak, bu gezegene ilk geldiğimde Şanslı Aura'yı aldım. Şok edici bir hile. Doğal olarak, Qin Hai ve Kong Bai gibi insanların da kendi kozları var. Kısacası, herkesin ana karakter olma niteliği var. Ve hepsi arasından en mükemmel olanı, bu çağın ana karakteri olacak. Ancak, ortaya çıkmanla birlikte, sanki bir oyun oynuyormuş hissine kapıldım. Şans değerleri krediye eşdeğer. Yeterli krediye sahip olduğum sürece, her şeyi değiştirebilirim! Qin Hai ve QQ elmas üyelerinin hepsi birleştiğinde… Belki de ucuz bir çevrimiçi oyun oynuyorumdur?”

Chen Feng, karşılaştığı her şeyi azarlayamayacak kadar güçsüz hissetti.

“???” Ruh, Chen Feng'in önceki hayatından olan argo konuşmasını anlayamadı.

“Şans değeri eşsiz, değil mi?” Chen Feng omuz silkti. “Bazı güçlü silahlarla takas etmek için şans değerini kullanabilir miyim?”

“Evet.” Ruh başını salladı ve devam etti, “Şansın etki alanı son derece güçlü. Bazı uzmanlar savaşırken kazara silahlarını kaybederler ve rastgele bir nedenle, silahlarının kazara buraya düşmesine sebep olmak mümkün.”

Chen Feng: “…” Silahlarını buraya getirebilir miyim? Bu, oyuna para yatıran oyuncuların, parayı yatırdıkları an silahlarının doğrudan envatere geldiği duruma benzemiyor mu?

“Kendime bir Ateş Qilin'i almam mümkün olur mu?” Chen Feng soruyu sorduğu gibi gözleri devirdi. Şans değeriyle bile bu imkansız olmalıydı, değil mi?

“Ateş Qilini mi?” Ruh cevap vermeden önce bir süre ciddi bir ifadeyle düşündü: “Bilinmeyen bölgelerin belli belirsiz yerlerinde, bu tür yaşam formlarının yavruları gerçekten var olabilir. Bununla birlikte, temel türlerin yavrularıyla beraber neslinin tükenme olasılığı da var. Ancak, onları çiftleşmeye teşvik etmek ve düşük bir olasılıkla mutasyonu tetiklemek veya köklerine dönmesine sebep olmak için şans değerleri kullanılabilir. Bununla, Qilin gibi antik yaşam formları ortaya çıkabilir. Üstelik, bazı eşsiz yöntemler kullanarak mutasyon yoluyla Ateş Qilinleri yaratılabilir. Elbette, tüm bunlar için şans değeri gerekiyor. Yeterli miktarda şans değerine sahip olduğunuz sürece, bir Ateş Qilin'i elde etmeniz mümkün.”

Chen Feng: “…” Bu, kazanmak için oyuna para yatıran oyuncularla aynı değil miydi?

Chen Feng iç çekti. “Kısacası, kazanmak için ödeme yapılan bir para dükkânına eşdeğer misin?”

“Para dükkânı mı?” Ruh, kafasını sallamadan önce bir süre düşündü, “Bahsettiğiniz para dükkanının sadece bazı ucuz ve düşük seviyeli işlevleri var. Ama şans değeri farklı. Örneğin, yalnızlık kaderinizi sona erdirmek için kullanabilirsiniz.” Ruh, doğrudan bir şekilde cevapladı.

Chen Feng şaşkına dönmüştü. “!!?”

Ruh, para dükkânına benzetilmekten sinirlenmiş görünüyordu. “Doğrulanmış verilere dayanarak, uzun süre bekâr olmak kişinin ruh halini etkileyebiliyor. İsterseniz, yalnızlık kaderinizi sonlandırabilirim. Bu, para dükkânının başaramayacağı bir şey.”

“Yanlışlıkla ilkel ve kaotik bir aurayla sarılmış bilinmeyen bölgelerden birine rastlayan güzel bir genç bayan… Ya da belki tesadüfen geçmişte rakiplerinizden biri olan ve şimdi de umutsuzca senin ölümcül hayranın olan bir kadın… Ya da belki de kocası her zaman dışarıda çalıştığından tek başına uyumak için resminize sarılan genç, güzel ve evli bir kadın… İstediğiniz her şeyi şu anda ayarlayabilirim.” Ruh ciddi bir şekilde açıkladı.

Chen Feng alnındaki teri sildi. “Dünyada neler oluyor… Bekle!” Bu da ne? Bu kadar ciddi olmana gerek var mı?

Kendi kendine çalışma işlevine izin verdiği için pişman olmaya başlamıştı. Bu kişinin çalışma hızı korkutucuydu. Belki birkaç dakika içinde, Ruh sayıları karşılaştırma, tek gecelik ilişkileri, fiyatları vb. şeyleri bile sağlayabilirdi. Çok korkutucu.

Görünüşe göre Chen Feng'in durumunu fark eden Ruh, “Elbette, eğer Wang Yao'yu istiyorsan yeterli şans değeri olması lazım.”

Chen Feng aceleyle Ruh'u durdurdu. “Gerek yok.” Şimdi, bu kişinin bir yapay zeka olmadığından emindi. Daha ziyade, bu kişi gerçekten de bir eşya ruhuydu. Çünkü bu kişi gerçekten de duygulara sahipti ve şu anda yaptığı her şey, Chen Feng'in onu bir para dükkânı ile karşılaştıramamasını sağlıyordu.

“Benim hatam. Özür dilemek işe yarar mı?” Chen Feng omuz silkti. “Seni bir para dükkânı ile karşılaştırmamalıydım. Şimdi, lütfen benim için uygun bir yetenek seçmeye devam et, tamam mı?”

Ruh, mutlu bir şekilde parmaklarıyla “zafer işareti” yaptı. “Hehehe.” Başlangıçta cahil olan Ruh, Chen Feng ve kendisinin rehberliği altında, yavaş yavaş gerçek bir ruha ve bilince dönüşüyordu. Bunun iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi olduğunu zaman gösterecekti. Zeki Ruh'un önceki halinden farklı olduğu belliydi. Biraz huysuz olsa da, eskisinden çok daha şaşırtıcıydı. En belirgin değişiklik optimizasyon yeteneğiydi. Ruh'un söylediklerine dayanarak, Chen Feng'in önceki şans değeri kullanımı tamamen israftı.

Ruh'un optimizasyonundan sonra, her bir şans değeri öncekiden %500 daha verimliydi. Aynı miktarda şans değeri, onun ellerinde son potansiyeline kadar kullanılabilirdi. Böyle bir verimlilik, kimsenin hayal bile edemeyeceği bir şeydi.

Chen Feng, hayranlıkla nefes verdi. “Ne kadar güçlü.” Görüşlerine göre, bu kadar optimize edilmiş bir şey neredeyse hile gibiydi. Önceki hayatında belirli bir cep telefonunun dahili depolamasına benzer bir şeydi.

Shua! Shua!

Işık durmaksızın döndü. Ruh, Chen Feng ile sohbet ederken bir yandan da verileri topluyordu. Durmaksızın titreyen ekrana bakan Chen Feng, inanılmaz derecede fazla olan verilerin Ruh tarafından seçmediğinin farkındaydı. Tüm bunlara rağmen, şimdiye kadar sadece 2 puan şans değeri tüketilmişti. Önceki şans değeri ile karşılaştırıldığında, mevcut optimize edilmiş Şanslı Aura sadece “şok edici” kelimesiyle açıklanırdı.

Şans değeri yenilenmesinde herhangi bir değişiklik olmasa bile, böyle bir optimizasyonla, Chen Feng geçmişteki şans değerinden daha kullanışlı olduğunu fark etmişti.

Shua!

Bir ışık flaşıyla Ruh duraksadı. Bu sefer, yeni seçilen yetenek hemen reddedilmedi. Bunun yerine, doğrudan ekranda belirdi. “Efendim, bu yeteneğin size uygun olacağına inanıyorum.”

Chen Feng'in gözleri anında parladı.