Bölüm 333: Bedava Puan

Çevirmen: ArgoGamer

Düzenleyici: BlackBozo

Test başladı. Herkesin puanı durmadan artıyordu. İlk saldırı dalgası, doğrudan çarpışma veya bazı basit saldırı yetenekleri gibi nispeten basit saldırı yöntemleri olduğundan, katılımcılar bu saldırılardan kolayca kurtulabildi. İlk 50 öldürme yöntemi, katılımcılar için ücretsiz puanlara benziyordu. Katılımcıların farklı güç seviyelerinin sonucu etkilemesine izin vermemek için, her katılımcının karşılaştığı rakip, söz konusu katılımcı ile benzer bir güce sahipti.

Doğal olarak, bu kadar basit öldürme yöntemleriyle bile mağlup olanların, artık üye alım sürecinde ilerlemelerine gerek kalmamıştı.

Kısa süre sonra, raund ikinci yarıya ulaştığında, gerçekten korkutucu öldürme yöntemleri ortaya çıkmaya başladı. Bu öldürme yöntemleri; katilin katılımcıların yanında gizlenmesi, yoldan geçen bir grup arasında gizlenmek ve aniden saldırmak, zehir kullanmak gibi yöntemlerden oluşuyordu… o kadar çok yöntem vardı ki, savunmak neredeyse imkânsızdı.

Tüm katılımcılar bunlarla başa çıkmak için kendi yöntemlerini kullandılar. Bazıları inanılmaz derecede zekiydi ve katili keşfetmeden ve onu öldürmeden önce her şeyi analiz edebilmişti. Bazıları inanılmaz derecede yüksek canlılığa sahipti ve ne kadar savaşa girerse girsin ölmeyeceklerdi. Bu kişiler de turu yüksek skorlarla bitirdi. Xie Zhongtong'a gelince, yüksek bir puan alma yeteneğinden şüphe etmeye gerek yoktu. Hedefini bulamadığında bile, hedefini göründüğü ve ona tek bir bakış attığı an...

Mhm… o anda, hayali dünyanın korkunç atmosferi görünüşte sevgi dolu bir atmosfere dönüşecekti. Bu hayali dünyayı ortaya çıkarmakla görevli olan A-sınıfı uzman bile, bunu görünce duygusal olarak çöküyordu. Bu yaşlı adamın Xie Zhongtong'un yeteneğini kişisel olarak “deneyimlemek” için kendi klonunu kullanıp kullanmadığı sorusuna gelince, bu bir sır olarak kaldı. Kare ve Gizemli Organizasyon'dan geri kalanlar bunu gördü. Ancak ağızları kapalı kaldı. Ne de olsa o uzman, yaşlı bir adamdı. Hala yaşlılara biraz saygı göstermeleri gerekiyordu.

Tüm bu katılımcıların dışında, bakışların çoğu Wang Feng'e odaklandı. Wang Feng'in organizasyona girmesinin zaten kesin olduğunun farkındaydılar. Ancak yine de Wang Feng'in hayatta kalma becerilerinin ne kadar güçlü olduğunu görmek istiyorlardı.

Sonra… şaşırtıcı bir sahne gördüler.

Wang Feng'in bulunduğu hayali dünyada birbiri ardına katliam yaşandı.

Doğru. Bu bir katliamdı. Wang Feng'e suikast düzenleyen katillerden ziyade, onları katleden Wang Feng'di.

“???”

Herkes şaşkına döndü.

Gizemli Organizasyon'dan birkaç figürün tamamen kafası karışmıştı. Burada testlerin içeriğini bilen tek kişiler onlardı. Ancak, bu hayali dünya Wang Feng biraz tuhaf değil miydi? “Onun üzerinde yanlış illüzyonu mu harekete geçirdiniz?”

Kısa süre sonra sorularının cevabını aldılar: Hayır.

Bu gerçekten de normal bir yanılsama dünyasıydı. Bunun nedenine gelince, dikkatli bir gözlemden sonra nihayet anladılar. Birbirlerine baktıkça bütün gözleri büyüdü. Wang Feng adlı bu adam… gerçekten çok zalimdi!

Olanlar oldukça basitti. Örneğin, birisi bir meyhanede dinlenirken ve çevresinde kendisini öldürmeye çalışan suikastçılar olduğu haberini aldığında ne yapardı?

Pek çok çaylak cevap verdi: “İçinde bulundukları kötü durumdan çıkmadan önce bölgeyi araştırın.”

Wang Feng'e gelince? Bununla başa çıkmak için daha kolay bir yöntem seçmişti: Etrafındaki herkesi öldürerek saldırmak için inisiyatif al!

“Hiss-”

Ne olduğunu anladıktan sonra, bir ağız dolusu soğuk nefes aldılar.

Ne kadar acımasız! Ne kadar zalimce! Wang Feng aslında böyle bir insandı!

Ancak, Wang Feng'in gözlerinin ışıl ışıl parlamasına neden olan bu yöntemdi. Bu tam da aradıkları türden bir dahiydi! Acımasız ve zalim bir insan, kıyaslanamayacak kadar sarsılmaz bir karakter!

Bir hayır kurumu yerine Gizemli Organizasyon'un üyesi olacağına göre, neden korkulmalı? Tek bir kişinin kazara gitmesine izin vermektense, bin kişiyi haksız yere öldürmek daha iyiydi! Bu, Wang Feng'in olaylarla başa çıkma yöntemiydi.

Yakında nihai sonuç açıklandı. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Wang Feng hala 100+ puan aldı.

“İyi çok iyi.”

Gizemli Organizasyon'dan gelen insanların duyguları şimdiden dalgalanıyordu.

Şaşırtıcı bir şekilde, Xie Zhongtong da 90 puan gibi yüksek bir skor almıştı. Bazı zehirli öldürme yöntemleri dışında, normal öldürme yöntemlerinin çoğundan sağ çıkmayı başarmıştı. Yüksek puanının nedenine gelince... Gizemli Organizasyon'dan birkaç figür, şu anda yüzü kızarmış olan usta illüzyoniste baktı ve sessizce ağızlarını kapattı. O genç bayan, bu yüksek puanı elde etmek için oldukça tuhaf bir yöntem kullanmıştı; ancak yine de sonunda yeteneklerini sergiledi.

Bunun gibi genç bir bayan da organizasyona faydalı olabilirdi. Örneğin, Gizemli Organizasyon belirli bir aileyi kontrol etmek veya bitirmek istiyorsa, ne yapmalıydı? Bu aileyi kontrol etmek ve tehdit etmek için bazı uzmanlar görevlendirebilirlerdi. Peki ya aile hala itaat etmeyi reddederse? Yapabilecekleri tek şey tüm aileyi yok etmekti.

Ancak böyle bir yöntem çok riskliydi. Ya gelecekte, saflarında bu genç hanım olursa? Mhm, tek bir Xie Zhongtong, böyle bir ailenin kontrolünü ele geçirmek için yeterli olacaktır. Ne kadar basit. Bir dereceye kadar, bu Xie Zhongtong stratejik bir kaynak olarak kabul edilebilir.

Şu an itibariyle dördüncü tur bitmişti. Katılımcıların çoğu şimdiye kadar bir şekilde test yöntemine de alışmıştı. Tam da bu anda beşinci testin içeriği açıklanmıştı.

“Bu ...”

Herkes gözlerini genişletti. Şok, özellikle puanları zar zor geçenler arasında belirgindi. Bu insanlar için, kendilerini bu turda her şeyi vermeye hazırlamışlardı. Beşinci turdaki testin içeriğinin bu olacağını asla hayal etmemişlerdi.

“Kahretsin.”

“Bitti.”

“Lanet olsun.”

“Ah Ah Ah Ah Ah Ah Ah, ortalama puanım sadece 61!”

“Ne yapmalıyız?”

Herkesin ifadesi karardı.

Böyle bir sınavla karşılaşan herkesin çirkin bir ifadesi vardı. Böyle bir test yöntemi çok aşırıydı. Şaşırtıcı bir şekilde Chen Feng'in yüzünde tuhaf bir ifade vardı.

‘Bu da bir test olarak kabul edilebilir mi? Gizemli Organizasyon'dan bu insanlar gerçekten…’

Diğer herkes için bu test bir sahtekârlığa benziyordu. Chen Feng içinse bu ona bedava puan vermek gibiydi, çünkü bu testin içeriği şanstı!

Doğru, şans!

Shua!

Yeni bir hayali dünya kurulurken ışık alanın etrafında dönmeye başladı.

Başlangıçta gerçeğe benzeyen dünya, basit görünen bir kafes dünyasına dönüştü. Tüm dünyada, sadece katılımcılar kaldı, katılımcının ayaklarının altında çok sayıda kafes vardı.

İleri atılan her adımda, bir kafese basılması gerekiyordu. Adım attığı her kafesten bir düşman belirebilir, bir hazine belirebilir, bir ödül belirebilir veya biri doğrudan ölebilir… Ayrıca, kafeslerden her türlü buff* veya debuff* alma ihtimali de vardı.

ÇN: Buff kutsama demek. Oyunlarda çok olur. Sınırlı süreliğine karakterlere özellikler verir. Debuff ise karakterin özelliklerini azaltır.

Doğal olarak, hiçbir şeyin görünmeme olasılığı da vardı.

Durdukları yerden bitiş noktasına kadar toplam 100 adım atılması gerekiyordu. Öldükleri an aynı zamanda onlar için bu turun sonu anlamına geliyordu. Bu, onların nihai puanı olacak ve bu turda sonuçlanacaktı. Dahası, bu turda, her türlü keşif yeteneği etkisiz hale getirilecekti.

Puanları sınırda olan ve şimdiye kadar zar zor geçmiş olan katılımcılar için, bu sadece büyük bir aldatmacaydı. Tek bir yanlış adım, onları üye alımından mahrum bırakacaktı.

“Bu çok büyük bir aldatmaca.”

“Neden böyle bir şey test yöntemi olarak seçildi?”

“Tanrı bilir.”

Herkes durmadan bunu azarlamaya başladı. Chen Feng, Gizemli Organizasyon'un niyetleri konusunda belirsiz bir tahmini olan tek kişiydi.

Şans... Chen Feng düşündü. Ruh Denizi Odunundan mı kaynaklanıyor?

Şans, Ruh Deniz Odunuyla ilgili bir test olarak mı kullanılıyor? Anılarında, bir zamanlar Gizemli Organizasyon'un çekirdek üyelerinin rozetlerinde kişinin şansını arttırma etkisi olacağından bahsettiklerini hatırlıyordu.

Gizemli Organizasyon'un içinde, şans kontrolüyle ilgili yeteneği olan bir kişinin var olması çok olasıydı!

Chen Feng anında gözlerini kıstı.

Bu testin temel amacı bilinmiyordu. Ancak, kendisi birinci olmak zorundaydı. Bu nedenle, bu tur başladığında Chen Feng ileri atıldı.

Shua!

Shua!

Chen Feng 10 saniye gibi kısa bir sürede son noktaya ulaştı. Bu 10 saniye içinde kafeslerden hiçbir şey etkinleştirmemişti.

100 puan!

Son!

Ding!

“Wang Feng'in turu sona erdi. Şans puanı: 100.”

Duyuru sesi yankılanınca herkes şaşkına döndü. Ne oluyor be? Henüz başlamamışlardı, ama Wang Feng çoktan turu bitirmiş miydi?

Bu da neydi?

Herkes şaşkına döndü.

“Oh.”

“Belki de bir şeyi tetikleme olasılığı çok düşüktür. Bu, bize ücretsiz puanların verildiği bir tur olabilir mi?” birisi tahminde bulundu.

Belki de Gizemli Organizasyon, bu yılki üye alım sürecine katılanların hepsinin oldukça iyi performans gösterdiğini düşünmüşler ve bu nedenle bu turu onlara ücretsiz puan vermek için böyle bir raunt ayarlamış olabilirler?

“Olabilir.”

Birisi heyecanlandı ve tek bir anda birkaç adım attı.

Daha sonra, zehir, hazine ve her türlü mekanizma tetiklendi ve üzerinde etkinleştirildi. Sonra, o katılımcı yolun yarısında öldürüldü.

Shua!

Bütün dünya sessizliğe gömüldü.

Hala heyecanlı ve bunu denemeye hevesli olanlar artık terliyorlardı. Ancak şimdi bu sözde şansa dayalı testin dehşetini anladılar.

“Dikkatli olun.”

“Böyle bir şey için, gerçekten beyninizi kullanırsanız, daha basit olacaktır. Şans yine de bunda büyük bir rol oynayacak olsa da, bu, katılımcıların düşünmeden harekete geçmeleri gerektiği anlamına gelmez.”

Herkesin kalbi titredi.

Uzun bir aradan sonra, hiç bitmeyen kederli çığlıklar eşliğinde sınav sona erdi.

Bitti!

Chen Feng bir kez daha tartışmasız birincilik sahibi oldu.

“Çok iyi.”

Meydan oldukça heyecanlıydı. İlk anlaşmalarına göre, bu Wang Feng denen adam ona ait olacaktı. Beklenmedik bir şekilde, Wang Feng'i götürmeye hazırlanırken durduruldu.

Mu Wufa, Kare'nin yolunu engellendi. “Bu adamı alamazsın.”

Kare ona baktı. “Neden?”

“Çünkü araştırma departmanınız böylesine olağanüstü yeteneklere sahip bir insanı beslemekten aciz.”