Bölüm 216: #####

avatar
4540 11

The Dark King - Bölüm 216: #####


Bölüm

 

Atış

 

***********************************************************************

 

Dudian sorunu düşünmeye devam ediyordu. Sonunda harabelerin içine gidip ilerlemekten başka çaresi olmadığına karar verdi.



Bu sefer canavardan üç dört kilometre uzakta durmaya karar verdi. Barut kutularını bıraktı ve tuzaklar hazırlamaya başladı. Çukurlar kazıp içlerini barutla dolduruyor ya da bir bölgenin etrafına barut döküyordu.



Tuzaklar bitince Dudian sessizce kokularını almaya başladı.



Canavar yaklaştıkça daha da gerginleşiyordu. Eğer canavarın güçlü bir fiziği ve hızı varsa o zaman onu tuzaklara çekme fırsatı olmazdı. Çeşit çeşit yollar düşünmüştü lakin yine de hayatını tehlikeli ve riskli şartlara sokabilecek böylesi bir durum vardı.



Dudian canavarın 1000 metre yakınına yaklaşınca bir tepki vermediğini gördü. Ancak, 500 metre kadar yaklaşınca canavar hızla ona doğru gelmeye başlamıştı.



Dudian'in içi buz kesti ve yönünü değiştirip koşmaya başladı.



Canavarla arasındaki mesafeyi hissedebiliyordu. Canavarın hız tipi olmadığını anlayınca rahatlamış bir şekilde iç çekti. Otların seyrek olduğu bölgeyi geçince canavarı kontrol etmek için arkasını döndü. Canavar, hem kertenkeleye hem de böceklere benzeyen büyük bir sürüngendi. Bu canavarı atlasta görmüştü. 12. seviye canavar olarak derecelendirilen boynuzlu kertenkeleydi.



Canavar hem otçul hem de etçil bir yaratıktı.



Dudian timsaha benzeyen boynuzlu kertenkeleye baktı. Demir oklarını çıkardı ve canavara 200 metreden atış yapmaya başladı.



Puff! Puff! Demir oklar kafasına isabet etti ve derisini deldi. Ancak, birkaç santim girdikten sonra durdular.



Boynuzlu kertenkele canı acıyınca durdu. Dudian'in peşinden gitmek yerine arkasını dönüp otların arasına kaçtı.



Dudian onun peşinden koşmaya ve atış yapmaya devam etti.



Ancak, koşarken atış yapmak çok zordu. Attığı üç okun ikisi isabet etmemişti ama üçüncüsü etmişti. Koşarken yayın ipini çekip okları atmaya devam ediyordu. Kertenkelenin hızı hayatı için kaçtığından artmıştı.



Boynuzlu kertenkele hangi yöne gideceğini düşünmek için otların önünde durduğunda aralarında 300 metre kadar vardı.



Dudian bunu fırsat bildi ve hemen nişan aldı. Ancak atış yapmadan önce önündeki manzara ve durum değişti. Boynuzlu kertenkele korkmuş ve olduğu yerde donmuş gibi gözüküyordu. Tam o sırada çalılıklardan koca bir ağız fırladı ve tek lokmada onu ağzına aldı. Boynuzlu kertenkele kurtulmak için debeleniyor ve kuyruğunu savuruyordu ama canavar ağzını bir kez daha açtı ve bu sefer tamamen yuttu. Canavarın ağzından dışarı boynuzlu kertenkelenin kanı akıyordu.



Dudian boynuzlu kertenkelenin yılan kuyruklu timsah tarafından öldürüldüğünü görünce şaşırmıştı. O 19. seviye bir canavardı!



Öyle bir şeyle karşılaşırlarsa kıdemli avcılar bile dikkatli olmak zorundaydı.



"Kaçmalı mıyım?" diye düşündü Dudian, bir anlığına.



"Kaçmak zorundayım!" Bir anlığına tereddüt etti ama o anda gümüş bir ok çıkardı ve boynuzlu kertenkeleyi çiğneyen yılan kuyruklu timsahın ağzına nişan aldı.



Puff! Ok fırladı ve ağzını deldi.



Canavar acı içinde kükredi ve gözleri uzaktaki Dudian'e odaklandı. Dudian'in atışından önce yılan kuyruklu timsahın dikkati boynuzlu kertenkeleyi yemekteydi. Ancak acıyı hissettikten sonra boynuzlu kertenkeleyi çabucak yuttu ve Dudian'in peşine düştü.



Dudian'in yüzü hafiften değişti ve kaçmaya başladı.



Boom! Boom! Boom!



Yılan kuyruklu timsahın ağır adımlarıya yeryüzü titredi. Dudian'in yüzü çirkinleşti. Moloz yığınlarını hızla geçti. Taşların üstünden çok kolay bir şekilde koşuyordu. Tuzaklara ulaşması için daha 1500 metre vardı. Ancak, yılan kuyruklu timsahın ondan 100 metre kadar uzakta olduğunu hissedebiliyordu.



Stres yüzünden Dudian'in üstü terden sırılsıklam olmuştu. Bağırdı ve tüm gücünü koşuşuna yükledi. Bacaklarına sanki uçuyor gibi hareket ediyordu. Hareket ederken sanki bir ıslık gibi ses çıkarıyordu.



"Yeterli değil! Yeteri kadar hızlı değil!" Aralarında kırk veya elli metre kaldığını hissedince Dudian panikledi. Tuzaklara ulaşamadan yakalanacaktı.



Daha hızlı!



Daha hızlı!



Dudian içinden bağırıyordu. Çaresizce koşarken kanı kaynıyordu. Arkasındaki ayak seslerinin bir şeye takıldığını duydu. Ancak, dönüp kontrol etmeye cüret edemedi. Sonunda tuzakların olduğu yere gelebilmişti. Ayak seslerinin birkaç yüz metre uzaktan geldiğini duyunca biraz rahatlamıştı. Yılan kuyruklu timsahın gelmesini beklediği yöne baktı ve bir kibrit çıkardı. Yılan kuyruklu timsahın hala yaklaştığını ve 400 metre kadar uzakta olduğunu hissetti. Ancak, öncekine göre biraz daha yavaş koşuyordu.



Dudian'in gözleri parladı, "Cıva etki etmeye mi başladı?"



Başka bir gümüş ok çıkarıp kibrit kutusunu ağzına koydu ve ona doğru koşan yılan kuyruklu timsaha dikkatlice baktı. Timsah koşarken yedi sekiz metre uzunluğundaki kuyruğu arkasında sallanıyordu. Kuyruğu hızlı koşabilsin diye vücudunu dengeliyordu.



Dudian'in gözlerinde keskin ve soğuk bir bakış vardı. Yılan kuyruklu timsah 200 metre mesafeye ulaştığı anda yayın ipini yavaşça bıraktı.



Whoosh!



Yılan kuyruklu timsah on metre kadar yaklaşmıştı ki, ok gözüne saplandı!



"Roar!" Canavar ayağa kalktı ve düştü. Timsahların ses organları yoktu ama mutasyona uğrayıp evrim geçirdiğinde kaplan gibi kükreyebilir olmuşlardı.



Dudian'de hiç merhamet yoktu, bir ok daha çıkardı. Bu sefer normal demir ok kullanacaktı. Ne de olsa, gümüş oklar sınırlıydı ve bir daha kullanılamıyordu. Ancak, demir okları canavardan çıkartıp tekrar kullanabilirdi.



Yılan kuyruklu timsah düşene kadar Dudian ardarda 6 ok atmıştı! 6 isabetli ok!



Yılan kuyruklu timsah yerde yuvarlandı ve bir süreliğine çığlık attı lakin hareketleri git gide kesildi. Yaralarından kanlar akmaya ve yeşil otları kırmızı boyamaya başladı. Kafasını delen altı ya da yedi tane ok vardı. Kafa derisi hala hareket ediyordu.



Dudian canavarın tamamen hareketi kesmesi için bir süre bekledi. Dikkatlice ileri çıktı. Bir taş aldı ve canavardan 40-45 metre uzaktayken fırlattı.



Ölü gibi gözüken yılan kuyruklu timsah taş kafasına çarpınca kükredi. Ağzını açıp ısırmaya çalıştı ama ısıracak bir şey yoktu.



Son hareketlerinde tüm gücünü tüketmiş gibi gözüküyordu çünkü ardından vücudu yere sertçe çarptı ve bir kez daha hareketi kesti.



Taş atmayı denediği için Dudian şanslı olduğunu düşündü. Canavar kurnazdı. Ancak, bir insan avcısı kadar sabırlı değildi. Mesela kanlı kılıç ustası Linda son ana kadar acıya katlanabilmişti. Sabır ve tahammül görünüşe göre sadece insanlara ait bir özellikti!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44342 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr