Tazminat

******************************************************************************

Abel yaşlı diyakozun ne demek istediğini anında anlamıştı, "Diyakoz olayın baştan aşağı araştıracağını söylediğine göre ben de Milan ailesinin adına Dean Bey'in kaybını telafi etmek için 100 altın sikke tazminat ödeyeceğim."

100 altın sikke?

Dudian tam pes etmeye hazırlanıyordu ki, Abel'in dediklerini duydu ve çılgına döndü, "100 altın sikke. 100 altın sikke benim 3 yılımı bana geri verebilirim? 100 altın sikke 3 yıllık kaybımı bana sağlayabilir mi? 100 altın sikke itibarımı bana geri verebilir mi?"

Abel'in gözlerinde buz gibi bir bakış vardı. Senin küçük bir avcı olduğunu sanıyordum. Ne itibarından bahsediyorsun sen? Abel yüzünde sakin bir ifadeyle cevap verdi, "Dean Bey tatmin olmadığına göre ne istediğini duymak isterim."

"Hapishaneye girdiğimde, başlangıç seviyesindeki bir avcıydım. Acemi bir avcı yılda kaç altın sikke kazanıyor? Sadece 100 mü olduğunu sanıyorsun? Benim kenar mahallelerden evsiz biri olduğumu mu sandın da böyle cimri davranıyorsun?"

Abel'in yüzü çirkinleşti, "Bu kadar açgözlü olma, dava daha kapanmadı. Hala bir şüpheli kimliğine sahipsin!"

"Öyle mi?" Dudian alay eder gibi gülümsedi, "O zaman umarım adalet komitesinin bu olayı en ince ayrıntısına kadar inceler. Bu olay sayesinde birçok şey bulabielceklerine inanıyorum!"

Dudian'in ne demek istediğini anlayınca Abel kaskatı kesildi. Michelle ve diğer adalet şövalyesini gözleriyle süzdü. Sessiz kaldıklarını ve konuşmadıklarını görünce herkesin içinde doğal olarak, "Bu olay bizi ilgilendirmez." demeyeceklerini anlamıştı. Bu resmen Dudian'in onlara baskı uygulaması için bir fırsat olmuştu.

"Sen söylemesen bile adliye zaten olayı araştıracak." Abel çabucak cevap verdi, "İyi niyetimden sana az önceki teklifimin 10 katını vereceğim. Bu geri kalan hayatın boyunca sana yeter de artar."

Dudian somurtup ona baktı, "Sanırım Milan ailesi matematikte kötü. Bu durumda hesaplama yapmak bana düşüyor. Başlangıç seviyesindeki sıradan bir avcı, öldürdüklerinin yanı sıra fazladan ödül olarak altın sikke alıyor. Yılda 6 görevden sayarsak en düşük gelirim 500 altın sikke en yüksekse 10.000, tabii biraz da şansı eklersek 100.000 bile kazanabilirim!"

"En düşük geliri sayarsak 3 yılda en az 1500 altın sikke kazanırım. Sence ödediğin tazminat biraz saçma değil mi?"

Abel sinirli bir şekilde konuştu, "Konuşmalarına dikkat et! Sen kimsin de benimle böyle konuşmaya cüret edersin?"

Dudian alay eder gibi gülümsedi, "Abel Bey artık büyümelisiniz. Şu anda mahkemede olduğunuzu unutmayın! Adliyenin kurallarına göre adaletin karşısında soylu ve sivil ayrımı yoktur! Tek ayrım suçlu olup olmadığınızdır!"

Abel gülümsedi ve Dudian'e baktı, "Sana 5000 altın sikke vereceğim. Bu zararlarını karşılar mı?"

"5000 mi? 5000 altın sikke mi? Abel Bey, az önce söylediğim sadece sıradan bir acemi avcının yıllık geliriydi! Yani benim yıllık gelirim değildi! Ben de Juranzhinin büyü damgaları var! Takımdaki rolüm ve algı yeteneklerim göz ardı edilemez. Abartmak istemiyorum ama teklif ettiğiniz miktar benim yıllık gelirimin tırnağı bile olamaz!"

Abel sinirli bir şekilde ona baktı, "Dean Bey bana şantaj mı yapıyorsunuz?"

Dudian gözlerini kıstı, "Şantaj mı? Abel Bey benle bahse girmek ister mi? Ben diyorum ki, yıllık gelirim 5000 altın sikkeyi geçecek!"

Abel ona baktı, "Tamam, sen bahse girecek kadar kendine güveniyorsan ben de varım. Lakin bahis sadece 3 yıl boyunca geçerli olacak! Eğer 3 yılı geçerse kaybetmiş olacaksın!"

Dudian'in yüzünde bir gülümseme oluştu, "Bahisi büyüttüğüne göre o zaman kazanırsam Longshan Yakutunu bana vereceksiniz. Ne dersin?"

Abel hemen reddetti, "Olmaz!" Diğer konsorsiyumların gizlice Dudian'e yardım etmesinde korkuyordu.

O sırada yaşlı diyakoz araya girdi, "Bence Dudian Bey hapishaneye gönderildiğinde bir avcı olduğuna göre ona toplam 30.000 altın sikke ödemelisiniz."

Dudian kaşlarını çattı, 30.000 altın sikke mi? Bu amaçladığı miktarın yanında bile değildi.

Abel tam bir şey diyecekti ki, Alex onun sözünü kesti, "Tamamdır. Geçmişi unutalım. 30.000 altın sikke veriyoruz." Ardından arkasını döndü ve gitti.

Abel'in yüzünde kasvetli bir ifade vardı. Dudian'e baktı ama hiçbir şey demedi. Arkasını döndü ve mahkeme salonundan çıktı.

Duruşma bitmişti bu yüzden herkes yavaştan dağılmaya başladı.

Dudian ön tarafta duran adalet şövalyelerine baktı, "İkinize de yardımınız için teşekkürler."

Michelle cevap verdi, "Adaletin teşekküre ihtiyacı yoktur."

Diğer şövalye Dudian'e baktı ve arkasını dönüp Michelle ile birlikte salondan çıktılar.

Dudian onların gidişini izledi. Başını çevirip İhtiyar Fulin'e baktı, "Biz de gitsek iyi olur."

İhtiyar Fulin rahatlamış bir şekilde iç çekti, "Beni fena korkuttun! 5000 altın sikke bile çok fazla! 30.000 altın sikke alabileceğimizi düşünmemiştim. Bu para Milan ailesi için çok olmasa da bizim için büyük bir miktar! Artık yeraltı geçidini kiralamaya bir adım daha yakınız!"

Dudian cevap verdi, "Fabrikaya yatırdığımız paranın birazını da geri kazandık."

Dudian İhtiyar Fulin'e arabaya kadar eşlik etti.

Ryan kalesi bugünün haberleri yüzünden çalkalanıyordu. Herkes tazminat miktarını duyunca Dudian'i ziyaret etmek istemişti. Artık rahat bir şekilde yaşayabilecekleri için çok mutluydular. Ama bilmiyorlardı ki, o paranın onların hayatı için harcanmayacağını!