Bölüm 164: #####

avatar
4597 12

The Dark King - Bölüm 164: #####


Bölüm

 

Kimliğin Yenilenmesi

 

**********************************************************************************

 

Şehirdeki otelde.



Barton ve diğer ikisi Dudian'i görünce rahatlamıştı.



Kroen Dudian'i içeri çekti ve yavaşça kapıyı kapattı. Sonra dedi ki, "Dean, bugün tesadüfen ismi Huey olan bir diyakozun öldürüldüğünü gördüm. Üstelik göğsünde de iki çubuk bulunmuş. Yoksa sen mi yaptın?"



Dudian başını salladı, "Ben yaptım."



Üçünün de yüz ifadesi değişti. Barton dedi ki, "Seni hapse tıkan o muydu?"



Dudian hafifçe başını salladı, "Onlardan sadece biri."



Josehp biraz gerilmişti, "Dean, katili aramaya başladılar. Üstelik, sen aranan birisin. Eğer seni bulurlarsa tekrar hapse tıkarlar."



"Merak etme, birkaç gün içerisinde tekrar yasal konumuma geri döneceğim." dedi Dudian, onları rahatlatmak için.



"Yasal konumuna geri mi döneceksin?" Üçü de şaşkına dönmüştü.



"O nasıl olacak?" diye sordu Kroen.



Dudian gülümsedi, "Geç oldu. Hadi uyuyalım."

 

...

 

...

 

Ertesi gün.



Dudian Barton'u Ryan kalesini gözlemesi için gönderdi. Kendi de ihtiyar reisi gözlemlemek için gitti. İhtiyar reisin onun arkasından iş çevirmesi mümkündü.



Dudian, İhtiyar Fulin'in tecrübeli ve hızlı biri olduğunu görünce tatmin olmuştu. Ertesi gün madenden kazılan cevherlerin gizlice tekrar madene gönderilip tekrar çıkarılmasını emretmişti. Bu şekilde madende hala iş olduğunu gösterecekti.



Çok geçmeden madenin satışı çevreye yayıldı.



Ancak, ilk tepki veren Ryan ailesinin kendisi olmuştu. Dört çocuk ve dokuz torun bomba gibi patlamıştı. İhtiyar reisin kararını destekleyen birkaç kişi vardı ama geri kalanı tamamen karşıydı. Onlar için maden ailelerinin hayat kaynağıydı. Onu sattıklarında gelir sağlayacak bir yerleri kalmayacaktı.



İhtiyar Fulin karşı çıkan sesler yüzünden baskı altında kalmıştı.



Üçüncü gün de anlaşma tamamlandı ve maden resmen satıldı.



Fulin'in kararlı ve hızlı davranışları, Dudian'i yanlış kişiyi seçmediğine dair ikna etmişti.



Beşinci gün, gece.



Aile reisi ve geri kalanlar yemek yiyordu.



"Dede, birkaç gün içerisinde partiye gitmem gerekiyor. Dolabımdaki en iyi elbise bile çok eski. Acaba bana yenisini almak için para verebilir misin?" Bifteğini bitirdikten sonra kızın biri başını kaldırıp ihtiyar reise baktı.



İhtiyar Fulin kaşlarını çattı. Masaya baktı ve çocuklarının ve torunlarının gizlice onu izlediğini gördü, "Hepinizin madeni satıp aldığım parada gözü olduğunu biliyorum. Ama bu aile için! Eğer bunu kullanırsak bir daha asla şövalye çalıştıramayacağız ve siz de yan gelip yatamayacaksınız!"



"Dede, yaşlandın artık o yüzden kafan çok karışık!" Gençlerden biri ayağa kalktı ve sinirle bir şekilde konuştu, "Parayı saklayacaksak ne yararı var? Eğer orada öylece duracaksa onun yerine bana verebilirsin, ben de işimi görürüm!"



İhtiyar reis buz gibi bir sesle dedi ki, "Yiyorsa bir daha söyle!"



Gencin yanında oturan orta yaşlı adam aceleyle onu aşağı çekti, "Hugh, kapa çeneni!"



Genç adam, ihtiyar reisin iç karartıcı yüzüne baktı. Dişlerini gıcırdattı ve ayağa kalkıp gitti.



Genç adam gidince çabucak bir hizmetçi reisin yanına gitti. Saygılı bir şekilde dedi ki, "Efendim, size bir mektup var."



İhtiyar reis zarfı aldı ve üstündeki damgaya baktı. Masanın yanından bastonunu aldı ve orta yaşlı hizmetçiye dedi ki, "Odama gitmeme yardım et."



Odayı girince masasına oturdu ve hizmetçinin çıkmasını bekledi. Zarfı açtı ve kağıdı çıkardı. Kağıtta yazanlara baktı ve bir anda rahatladı, "Çık dışarı, senin için gelmiş."



Karanlıktan Dudian ortaya çıktı, "Halloldu mu?"



İhtiyar reis başını salladı ve kağıdı ona uzattı.



Dudian mektubu okudu. Her şey çok açık bir şekilde yazıyordu. Kefalet başvurusu kabul olmuştu!



"İşe budur! Soylu ve para! Bu ikisine sahipsen yapamayacağın hiçbir şey yok." Dudian'in yüzünde bir gülümseme vardı.



İhtiyar reis umursamaz bir şekilde dedi ki, "Sana yardım etmek için madenden gelen 10.000 altının yanı sıra ailemizin tüm birikimlerini kullandım. Arama emrini kaldırttıktan ve senin kefaletini ödedikten sonra neredeyse iflas ettik!"



"Size iyi bakacağım." Dudian zarfı bir kenara koydu, "Sana geçen gün söylediğim gibi hediyeni alacaksın. Çok geçmeden ulaşır."



Reis dikkatlice ona baktı, "Artık aynı gemideyiz. Umarım soylu statüme bir leke sürmezsin."



Dudian reisin ne hakkında endişelendiğini biliyordu, "Geç oldu, gitsem iyi olur."



Dudian pencereden dışarı atladı.



Fulin onun gidişini izledi. Anca uzun bir süre geçtikten sonra kendine gelebilmişti. Duvarda devasa bir resmi olan adama baktı, "Umarım atalarım beni bir günahkar olarak görmez..." diye fısıldadı.

 

...

 

...

 

Altıncı gün, sabah.



Dudian, Barton'a gidip gazete almasını söyledi.



Sabah Gazeteleri çoktan dağıtılmıştı. Dudian gazeteyi okurken kahvaltı yapıyordu. En göze çarpan haber Huey'in suikastıydı. Şüpheliler askeriyeden tut, simyagerler, iksirciler, Huey'in yargıladığı mahkumların aileleri ve arkadaşlarına kadar gidiyordu.



Ne de olsa, diyakozlar birçok kişiyle iletişime geçiyordu ve onları öldürmek isteyen birçok da kişi vardı.



"Asıl şüpheli... Dean?"



Dudian en çok şüphelilerden biri olduğunu gördü.



Fazla şaşırmamıştı. Diğer sayfaları gözden geçirmeye başladı. Çok geçmeden istediği haberi buldu.



"Ryan ailesi kefalet bedelini ödedikten sonra Dean dün gece hapishaneden çıkarıldı." Dudian'in yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. Aristokratların ve paranın cazibesini öğrenmişti. Arama emri de geri çekilmişti. Artık, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlardı. Sivilleri kandırmak çok kolaydı.



Bu çağda, gazeteler soyluların propaganda makinesiydi.



Gazeteler sayesinde sivilleri istedikleri gibi kontrol ediyorlardı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr