Bölüm 144: #####

avatar
4745 8

The Dark King - Bölüm 144: #####


Bölüm

 

Oyun

 

****************************************************************

 

Şişko yumruklarını sıkıp bağırmaya başladı, "Bacaklarıyla kollarını kırın. Sakat bırakın şu piçi! Bakalım o zaman nasıl karşı koyacak!"



Karnını tutan adam biraz tereddütle dedi ki, "Küçük şeytan çok güçlü, hiç de normal bir insana benzemiyor. Aç bırakıp birkaç gün beklesek mi, belki o zaman zayıflar?"



Şişko kaşlarını çattı ve küfretmeye başladı, "Yapacağınız işin amına koyayım, tanrının cezası şey!" Küfretse de onları Dudian'e saldırmaya zorlamamıştı. Dudian onu şaşkına döndürmüştü. Normalde, dikenli çubuklarla saplanmış biri, ölü biri gibi uysal olurdu. Önceden ne kadar asi olurlarsa olsun çubuklardan sonra karşı koyacak güçleri olmazdı ama bu küçük şeytan çok garipti. Hücreye atıldığında hareket edecek gücü dahi yoktu ama şimdi çıldırmış bir yaratık gibiydi



Üstelik, Dudian'in gücünü şahsen tatmıştı. Eğer çubuklar omuzlarına saplanmış olmasa muhtemelen kendisi bile bu çocuğun rakibi olmazdı.



"Kendine gelmesi için fırsat vermeyin! Küçük şeytan muhtemelen bir avcı veya yüksek seviye şövalye." Şişkonun yüzü çirkinleşmişti ama aklı hala bir tilki kadar kurnazdı, "24 saat boyunca sırayla saldıracağız. Uyumasına izin vermeyin. Bu sefer karşı koyacak gücü olmayacağına inanmıyorum.



"Domuz, dur artık!" Yan taraftaki hücreden bir ses geldi, "Çocuğun iyi potansiyeli var."



Şişko'nun yüzü çirkinleşti, "Yaralı, sana yüz vermek istemediğimden değil ama bu çocuk bana karşı çıktı. Eğer birkaç gün dinlenirse olan bana olacak. Bu yüzdem onu şimdi halletmeliyim!"



"Benden sana söz, sana sonradan bir şey yapmayacak." İri yarı genç kaşlarını çattı.



Şişko alay eder gibi gülümsedi, "İyileştikten sonra intikam almak isterse sen bile durduramayabilirsin. Kararım kesin. Beni ikna etmeye çalışma, senle bozuşmak istemiyorum."



İri yarı gencin yüzü çirkinleşti ve şişkoya dik dik baktı ama hiçbir şey demedi.



"Ne oldu, neyi bekliyorsunuz? Ben size ona dinlenmesi için fırsat vermeyin demedim mi!?" Şişko bağırmaya başladı.



Diğerleri tereddüt ettiler ama yine de ileri çıktılar ve tehditler savurmaya başladılar. Onu olabildiğince korkutmaya çalışıyorlardı.



Dudian ona yaklaşan adamlara baktı, vücudu titriyordu. İşkence edilirken büyük miktarda kan kaybetmişti. Görüşü bulanıklaşıyordu. Elini kaldırdı ve saldırıya hazırlanır gibi pozisyon aldı ama asıl yapmak istediği şey o arada kısacık da olsa dinlenmekti.



İçlerinde akıllı olan Dudian'in numara yaptığını görmüştü. Bilerek birkaç kez saldırıyormuş gibi yaptı ve birden bir tekme attı.



Dudian tekmeyi beklemiyordu bu yüzden kolundan darbe yedi. Yere düştü.



Diğerleri bunu görünce aynı şeyi denedi. Bu sayede arada bir de olsa Dudian'e vurabiliyordu.



Akıllı olan Dudian'a boynundan tekme attı.



Dudian buna hazırlıklıymış gibi aniden kolunu kaldırdı ve o adamın ayağını yakaladı. Diğer eliyle de adamın dizine yumruk attı.



*Kıtırt* Hücrede kemiğin kırılma sesi yankılandı. Akıllı gencin ağzından bir domuz çığlığı gibi ses çıktı.



Diğerleri de adamın ayağını bıraksın diye ona saldırmaya başladı.



Dudian adamın ayağını tutmaya devam etmedi ve elini bıraktı sonra demirlere yaslandı. Derin derin nefes almaya başladı. Az önceye göre şimdi daha iyiydi. Acıya daha iyi dayanabiliyordu.



"Ah, ah, ah..." Diğerleri yaralanan adamı Dudian'den uzaklaştırdı. Adam acı içinde çığlıklar atıyordu. Bacağı tamamen ters dönmüştü.



Şişko bunu görünce korktu. Dudian'e baktı ve soğuk bir sesle dedi ki, "Güzelll. İnatçısın demek!"



Dudian ona baktı ama hiçbir şey demedi.



Diğerleri genç adamın bacağındaki yarayla ilgilenmeye başladı. Kemiği eski haline sokmaya çalışıyorlardı bu yüzden Dudian umurlarında değildi.



Diğer hücrelerden izleyenler eğlencenin bittiğini anlamıştı. Gösteri son bulmuştu.



"Sıkıcııı."



"Domuza bak ne ezik ama daha bir çocuğu bile halledemiyor."



"Domuz çocuğu öldürmezsen o seni öldürecek."



"Bu yaşta Dikenli Çicek Hapishanesine girdiğine göre bayağı kötü bir şey yapmış olmalı."



Şişko diğer hücrelerden gelen sesleri duyunca artık deli dana gibi saldırmaktan vazgeçti. Yeni çocuğun bu kadar çok numarasının olmasını beklememişti. Oturup zamanın geçmesine karar verdi, bu sırada neler olacağına bakacaktı.



Birkaç saat sonra, iki gardiyan kapıyı açtı ve merdivenlere iki odun parçası koydu. Arabayı koridorda iterek ilerlemeye başladılar, "Yemek zamanı, pislikler!"



Gardiyanın sesi duyulur duyulmaz hücrelerdeki gürültü bir anda yok oldu.



Diğer gardiyan koridorda ilerlerken arabadan bir tane kara ekmek hücrelere atıyordu.



"Efendim, bugün daha az var gibi." dedi mahkumlardan biri.



Ekmekleri dağıtan gardiyan hücreye doğru eğildi ve dedi ki, "Bir dahakine daha az alacaksın."



Mahkum hatasının farkına varmış gibi başını sallamaya başladı, "Çok, bu çok!"



"Elindeki ekmeği geri ver!" Gardiyan hücrenin demir parmaklıklarına yaklaşıp bağırdı.



Adamın yüzü çirkinleşti ama yine de elindeki ekmeği uzattı.



Gardiyan ekmeği aldı ve yere tükürdü. Sonra ekmeği hücrenin dışına, yere attı ve ayağını kaldırıp üstüne bastı. Ekmeği bir süre ezdikten sonra alay eder gibi gülümsedi, "Pislik!"



Bir süre sonra araba Dudian'in hücresine geldi.



Gardiyanlardan biri Dudian'i görünce hücreye yaklaştı ve dedi ki, "Küçük şeytan hala hayatta demek. Demek domuz seni soğutamadı." Sanki yıllardır Dudian'in arkadaşıymış gibi konuşuyordu.



Dudian'in başı öne eğikti, onlara hiçbir şey demedi.



Dudian'i görünce diğer gardiyan gülümsedi, "Bugün, gardiyanlardan birini sakat bırakan yeni bir çocuk gelmiş. Bu o mu?"



Az önceki gardiyan güldü, "Evet, o. Ama bayağı aptal çıktı. Hapishanede yapılan ilk şeyin demir çubukları çakmak olduğunu bilmiyor mudu? 6 ay boyunca yatarken karısı onu özleyecek."



Diğer gardiyan dediklerini duyunca gülmeye başladı.



Arkasını döndü ve diğer hücrelere baktı, "Yeni bir gösteriye ne dersiniz?"



Siyah ekmeklerini yiyen mahkumlar gardiyanın dediklerini duyunca başlarını kaldırdılar. İçlerinden biri öne çıkıp bağırdı, "İsteriiiz!"



Diğer mahkumlar da hemen cevap vermeye başladı.



Gardiyan hücrelerden gelen sesleri dinledi. Arabadan iki siyah emek aldı ve Dudian'in hücresine baktı, "Hadi küçük bir oyun oynayalım. Domuzcuk! Domuzcuk, oyunu sen ve küçük şeytan oynayacak. Kazanan kişi bugün ve yarın iki ekmek alır. Kaybeden eşeğin çükünü yer!"






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr