Bölüm 123: #####

avatar
5033 14

The Dark King - Bölüm 123: #####


 

Bölüm

 

Aksiyon

 

*************************************************



Dudian silahların sırasını kontrol etti.



Hepsi tiplerine göre sıralanmıştı. Mesela, ateşli silahlar duvarın yanındaydı. Ancak, mayınlar yere konulmuştu. Nemin mayınları etkilememesi için iki kat odunla kapatılmışlardı ama 300 yıllık süreçte odunlar çoktan çürümüştü.



Dudian odayı dolaştı, bir depo olmasına rağmen zaman burayı da çürütmüştü. Hiç kimse hayatta kalmamıştı ama silahlar hala buradaydı. Ancak, hepsi paslandığından bir işe yaramazlardı. Mayınların üstü tozla kaplıydı. Mayınların patlamasını sağlayan yay çoktan çürümüş veya hasar görmüştü. İçlerindeki patlayıcılar bu yüzden patlamazdı.



Zaman yüzünden muhtemelen içlerindeki patlayıcılar da katılaşmıştı.



Dudian bunları beklediğinden pişman olmamıştı. Biraz el bombası, mayın ve iki kovanlı roket atar buldu. Tam onları parçalara ayıracaktı ki Linda'nın kokusunun başka bir kokuyla karşılaştığını fark etti. Diğer kokunun bir yaratığa ait olduğunu biliyordu.



Bu koku uzun zamandır menzilindeydi. Yavaş hareket ediyordu ve Linda'yla kazaran karşılaşmıştı.



"Yaratığın gücünü bilmiyorum." Eğer yaratık Linda'yı yerse beni riske girmekten kurtarır diye düşündü.



Çabucak mayınları parçaladı. Metali bir arada tutan parça çürümüştü bu yüzden zorla kırdı. Nem mayının içine de girmişti.



"Sarı patlayıcı?" Dudian mayınların içindeki patlayıcıların rengini fark etti. Barut hakkında araştırma yaparken sarı patlayıcılar hakkında bilgi toplamıştı. Bir çeşit "evrim" geçirmiş bir barut türüydü. Genelde "TNT" deniyordu. Çok büyük bir gücü vardı.



"Güzeeeel!" Dudian heyecanlanmıştı. Linda orta seviye bir avcı olsa da TNT karşısında bir hiçti.



Dudian içinden tüm sarı patlayıcıları aldı ve onları yere serdi. Sonra birkaç sayfa buldu.



Sayfalar uzun süre toprak ve tozla kaldığından yavaş yanıyordu. Ama yine de yanıyorlardı.



Dudian büyük bir ilgiyle neler olacağını izliyordu.



Bang!



Bir anda patlama sesi geldi, ses çok yüksekti.



Dudian'in gözleri açıldı. Bazı patlayıcılar ıslak olsa da yine de patlıyorlardı. Patlayıcıların gücü hayal ettiğinden daha büyüktü.



Hemen oraya geri döndü ve mayınları parçalamaya devam etti. Sarı patlayıcıları çıkardı ve bir yere yığdı.



O arada, Linda'nın ve canavarın kanının kokusu havaya karışmıştı. İçlerinden biri yaralanmıştı.



"Canavar mı yoksa o mu?" Dudian gözleri parladı ve hızlıca mayınları parçaladı. Sarı patlayıcıların hepsi 13 kg kadardı. Ancak mayınları bitirdikten sonra silahlara döndü. Birkaç mermi çıkardı ve başlarını açtı. İçlerinde hafiften katılaşmış barut vardı. Mermiyi yere çarptı, içinden biraz barut döküldü.



Okuyla barutu bir kenara çekti.



Zaman geçtikçe daha fazla mermiyi boşaltıyordu.



Yaratığın ve Linda'nın kokusu ayrılmıştı. Yaratık aynı yerde duruyordu ama üstünde keskin bir kan kokusu vardı. Yani ölecek olan oydu.



Dudian yaratığın başarısız olduğuna üzülmüştü. Ancak, 7. bölgedeki yaratıkların hepsi 20. seviyesinin altındaydı. Tahminlerine göre Linda onlarla kafa kafaya çarpışmazsa bir sorun çıkmazdı.



Linda'dan gelen kan kokusu bir anda yok olmaya başladı.



Aklına Linda'nın büyü damgalarının özelliği geldi, kanı kontrol etmek!



"Yaralanmış mıydı?" Dudian bir süre düşündü. Sürekli olarak kendini iyileştirebilse de giden kan geri gelmiyordu. Ağır yaralanmadığı sürece yara hemen kapanıyordu.



"Kanını kontrol edebildiğinden hızlı bir şekilde iyileşiyor olmalı. Ancak, tamamen iyileşmesi bir iki gün alır. Bu büyük bir şans!" Dudian gözleri parladı, hızlıca patlayıcıları topladı.



Patlayıcıları toplarken Linda'nın kokusuna odaklanmıştı. Menzilinden çıkınca hemen peşinden gidecekti.



Linda'nın hareket hızı fazla yüksek değildi çünkü ara sıra durup dinleniyordu.



Önemli bir şeyi unuttuğunu düşündü, "Kokusundan onun izini sürebileceğimi biliyor. Bu yüzden beni tuzağa düşürmeye çalışacak. Eğer yaralandıysa bu kadar çok durmazdı. Bir yer bulup orada dururdu. İyileşene kadar da hareket etmezdi."



Bu olasılığı düşününce sakinleşti ve elindeki şeye odaklandı, "Eğer ben o olsaydım, elimden geleni yapıp kendimi ortaya çıkartırdım. Ben ortaya çıktığım sürece beni yakalayıp öldürebilir!"



"Güzell." dedi Dudian, gözlerinde buz gibi bir bakış vardı, "Senin istediğin gibi oynayalım!"



Çantasını açtı, biriktirdiği tüm barutla patlayıcıyı çantasına koydu. Hareketini hiç de yavaşlatmayacaktı.



Cephaneliğe son bir kez baktı. Tek başına tüm cephaneliği taşıyamazdı. Ancak, eninde sonunda 7. bölge canavarlardan temizlenecek ve toplayıcılar içeri girecekti. O zaman her şey büyük duvara götürülecekti.



"Büyük duvarda barutlar sadece boya için kullanılıyor. TNT de öyle, 'Elementler Tapınağı' onları sarı boya olarak kullanıyor. Yoksa bunun nedeni patlayıcıların toprak gibi gözükmesi mi, bu yüzden mi hiç kimse onları ateşle yakmıyor?" Aklına olabilecek bir fikir geldi.



"Ancak, patlayıcılar konusunda çoktan ustalaşmış olmaları da mümkün. Tıpkı eski günlerdeki gibi, sıkı yönetim getirip tehlikeli olarak adlandırıyorlardır." Dudian'in aklına başka bir fikir gelmişti. Ne de olsa, bu bilgi çağı değildi ve bilginin yayılmasını engellemek kolaydı. Eski günlerde bile herkes bilgisayar, televizyon ve diğer şeyleri biliyordu ama bilim ve teknoloji hakkında hiçbir şey bilmiyordu.



Bu çağda, bilgiyi yaymanın tek kaynağı gazetelerdi.



Ancak, soyluların baskıları yüzünden gazetelerin pek bir rolü yoktu. Bu yüzden yayınladıkları şeyler sınırlıydı.



"Ne olursa olsun, eğer duvarın içinde patlayıcı götürüldüyse simyagerlerde kayıtları olmalı. Ama Rosyard'ın notlarında böyle bir şeyden bahsetmiyordu. Ben en iyisi geri dönünce bir sorayım." Dudian daha fazla düşünmedi, arkasını dönüp hisardan ayrıldı ve avına başladı!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr