Bölüm 58

avatar
5288 13

The Dark King - Bölüm 58


 

Çeviren: Çıngıraklı  Düzenleyen: Sapphire

 

Dudian hemen diğer kafayı da kesti. O kafanın içindeki koyu mavi topa da aynı şey olduğunu gördü, erimişti. Kafası karışmıştı, ısı emmek bu şeylerin doğasında yok muydu? Nasıl oluyor da bu şeyler yüksek sıcaklıkta eriyordu?



Yoksa asıl amaçları bu değil miydi?



Kafasında birçok soru vardı. Hançeriyle topları kafalardan çıkardı. Beyin dokularından ayrılınca koyu mavi topların erimesi durmuştu.



Dudian gözleri erimiş olan mavimsi sıvıya takıldı. Zaman geçtikçe, kafatasının içindeki dokuların sıcaklıkları düşüyordu. Mavimsi renk daha da koyulaştı. O sırada Dudian, Mason ve Zach korkunç bir şeye tanık oldular. Sanki canlı bir şeymiş gibi mavimsi sıvı yavaşça tekrar bir topa dönüştü!



Dudian tamamen şaşkına dönmüştü.



Bu şey ona dejavu gibi gelmişti, sanki... suyun donması gibiydi!



Görünüşe göre koyu mavi topun yapısı aynıydı. Ancak, donmak için 0 derece olması gerekmiyordu. Son derece yüksek "endotermik" özellikleri vardı.



Dudian koyu mavi topa baktı. Sanki içinde bir göz varmış ve ona bakıyormuş gibi hissetti. Tabi bu sadece bir hayal de olabilirdi.



Her ne olursa olsun Dudian bu şeye daha fazla dokunmak istemiyordu. Kendi kendine, eğer özel bir simya laboratuvarı olsaydı kesinlikle bu şeyi incelemek isterdi diye düşündü.



Bu korkunç virüs, 300 yıl önce soğuk depoya girdiğinde kaçırdığı şeyleri gösteriyordu. Anca virüsün üstünde detaylı bir çalışma yaptıktan sonra bir iki şey öğrenebilirdi.



Mason Dudian'e baktı ve fısıldayarak dedi ki, "Dean, bu şeyi kullanabilir miyiz?"



Dudian ona baktı ve dedi ki, "Kullanabilirsin ama dikkatli ol. Güzelce sarmayı unutma."



Mason sevinmiş bir şekilde başını salladı. Kumaşla koyu mavi topu sarmaya başladı.



Dudian'de bir tanesini eline aldı, soğuk his hemen geri döndü. Az öncekinden bir farkı yoktu. Bu şeyle beraber ölümsüzlerin onları tespit edemeyeceğinden emindi.



"Şu ateş planını tekrar uygulayacağız." dedi Dudian, Zach ve Mason'a.



"Yeteri kadar öldürmedik mi? Artık istediğimiz yere gidebiliriz."



Dudian hafifçe başını salladı ve dedi ki, "Avcılar altın yerine bu şeyleri topluyor, yani bu şeyler çok değerli olmalı. Ne kadar çok avlarsak o kadar iyi. Bu bizim zengin olma şansımız!"



Dudian'in kelimelerini duyunca ikisi de kendilerine geldiler. Heyecanlıydılar. Zach bacağına bir şaplak attı ve dedi ki, "Doğru, ah, yani... Avcıların işini yapıyoruz... ha ha ha..."



Mason güldü, "Şansımıza Dudian bizimle. Bu sefer gerçekten de zengin olacağız! Ölümsüzler korkunç olsalar da aynı zamanda aptallar, bu yüzden de öldürmeleri kolay. Bu grubu hallettikten sonra gidip başka ölümsüzler bulalım! Yanımıza her şeyi almayalım. Şu paslanmış metaller o kadar değerli gözükmüyor!"



Dudian, az önce ölümsüz kelimesini duyunca bacaklarını titreyen ikiliye baktı. Akıllarına zengin olmayı sokunca hiç düşünmeden kabul etmişlerdi... Bu ikisinin gözünü bürümüştü! Yarım saat sonra ateş sayesinde etraftaki tüm ölümsüzleri öldürmüşlerdi. Az önceki üç ölümsüzle beraber toplam 21 tane koyu mavi top toplamışlardı.



"Şimdi nereye gidiyoruz?" diye sordu Mason, heyecanlı bir şekilde. Mason'ın elinde koyu mavi topları koyduğu çanta vardı, "Scott'un söylediği gri bölge? Orayı daha temizlemediler. Bayağı bir ölümsüz olsa gerek..."



"Sen çıldırmışsın. Sokaklarda ki avcılar öldürdüğü ölümsüzleri görmedin mi? Gri bölgede burdaki gibi olmayacak. Ölümsüzlerden adım atacak yer kalmayacak. Dikkat et de açgözlülüğün seni öldürmesin!"



Mason gelirken gördükleri ölümsüzlerin sayılarını hatırlayınca korkudan titremeye başladı.



"Dean gri bölgenin çok riskli olduğunu söylüyor. Orada kesin daha fazla sıçan olacak. Bu hayvan ölümsüzlerle aynı değil."



Sham fısıldayarak dedi ki, "Scott ve diğerlerini bulsak daha iyi olur. Onlarda harita var, böylece geri dönebiliriz. Peşlerinde kesin ölümsüzler vardır. Bu sırada da geri kalan ölümsüzlerin işini bitiririz!"



Dudian onaylar gibi başını salladı, "Önce bir şeyler yiyip gücümüzü toplayalım."



Az önceki 'avlanma' yüzünden daha hiç dinlenmemişlerdi. Yorgun ve açlardı. Çantalarından kuru yiyecekleri ve sularını çıkarıp yemeye başladılar. Üç yıllık eğitim sırasında açlıklarını bastırmayı öğrenmişlerdi. Hepsi yemeklerinin bir kısmını yiyip sularını içti ama hepsini bitirmediler çünkü başka yiyecek bulamamışlardı. Çantadakiler on gün boyunca dayanmayabilirdi!



Tam yola çıkmaya hazırlanmışlardı ki, sokağın karşısından yüksek hızla bir şey onlara koşarak geldi.



O şey çok hızlıydı. Çöplerin olduğu yere gelir gelmez zıpladı ve güvenlik kabinin üstüne ordandan yere indi. Dudian ve diğerlerinin kaldığı yere gelince duvara yakın koşmaya başladı.



Bu sahne Zach'in dikkatini çekmişti.



"Dean, çabuk gel şuna bak." dedi Zach, hemen Dudian'i çağırıp.



Dudian hemen gitti ve Zach'in işaret ettiği yöne baktı. Yandaki binanın dibinde bir genç adam vardı. Sırtında bir arbalet ve oklar vardı. Sağ kolunu tutuyordu, görünüşe göre yaralıydı.



"Avcı?" Dudian şaşırmıştı.



Zach, Mason ve Sham, Dudian'in dediğini duyunca bir anlığına duraksadı. Onlar toplayıcıydı bu yüzden aldıkları en iyi şey hançerdi. Onu da dövüşmek için değil ama diğer şeyler içindi. Konsorsiyumun dediklerine göre toplayıcıların dövüşmesine gerek yoktu. Canavarlarla karşılaşırlarsa yapacakları tek şey kaçmaktı. Kaçabilirlerse şanslılardı ama kaçamazlarsa şanssızlardı.



Savaş alanında en önden gönderilen askerler gibi değillerdi. Amaçları düşmanın kafasını alıp zaferi getirmek değildi. Her konumun yaptıklarına göre kendi değeri vardı.



"Bir avcı mı?" Mason, Sham ve Zach heyecanlanmıştı. Toplayıcılar için Avcılar inanılmaz varlıklardı. Onlar soylularla aynı seviyedeydiler!



Ama Zach ve diğerleri hayatları boyunca birer Toplayıcı olarak kalacaktı! İyi kötü, az çok! Ne kadar büyük bir servetleri olursa olsun sadece birer Toplayıcı olacaklardı. Çünkü onların "hafif bedeni" yoktu.



Konsorsiyum da işte bu yüzden Dudian'in bir çekirdek Toplayıcı olmasına izin vermişti çünkü radyasyon değerleri "hafif bedene" çok yakındı ve en yüksek özel eğitim sonuçlarını almıştı. Bu da demek oluyordu ki, konsorsiyum ona bir avcı olma fırsatı veriyordu.



Yoksa Dudian, konsorsiyum için ne kadar büyük bir servet yaratırsa yaratsın sadece bir Toplayıcı olarak ölecekti.



Dudian mutsuzdu çünkü Avcıları görmüş, duvarın dışına çıkmış ve her şeyin bir harabeye döndüğüne tanık olmuştu. Her yerde kanlı bedenler görmüştü ve Avcıların nasıl dövüştüğünü anlamıştı. Fernando'nun neden onu soğuk gözleriyle küçümsediğini anlamıştı. Çünkü onlara göre yaşamın bir anlamı yoktu... Onlar öldürmeyi alışkanlık haline getirmişlerdi. Onlar öldürmek için yetiştirilmişlerdi...



"Bizim konsorsiyumun Avcısı gibi gözüküyor." Dudian gencin göğsündeki rozeti görünce biraz rahatlamıştı. Eğer başka bir konsorsiyumun Avcısı olsaydı, hiçbir şeyin ortaya çıkmaması için onları öldürürdü.



Dudian ve diğerleri Avcıyı gözlemliyordu. Avcı binanın yakınında yerde yanık izleri olduğunu fark etti. Gözlerinde bir mutluluk vardı. Küllere yaklaşınca anında bir sıcaklık hissetti. Görünüşe göre ateş söneli fazla olmamıştı.



Yerdeki ölümsüzlerin cesetlerine baktı. Kafası karışmıştı ama aynı zamanda biraz da hayal kırıklığına uğramıştı. Lakin aniden bir şey düşündü ve gözleri parladı. Etrafına baktı ve gözleri çok geçmeden yakındaki binaya takıldı. Hemen içeri doğru koştu.



"Bizi fark etti." dedi Mason.



Zach, Dudian'e baktı ve dedi ki, "Dean, bunları bizim yaptığımızı biliyor. Sence bizi soyacak mı?"



Dudian, Avcının gözlemleme yeteneklerinden etkilenmişti ama Avcıyla aralarındaki mesafeyi o da hissetmişti. Tek bir bakışla nerede olduklarını tespit etmişti, görünüşe göre tecrübeli bir Avcıydı. Dudian Zach'e baktı ve başını salladı, "Öyle bir şey yapmaz. Ne de olsa on binlerce ölümsüz öldürüyorlar. Bizim elimizidekiler onun için bir hiç olsa gerek."



Bunu duyunca Zach ve diğer ikisi rahatlamıştı.



O anda kapı açıldı ve Avcı içerde belirdi. Yüzünde bir şaşkınlık vardı. Görünüşe göre ateşi kullanıp ölümsüzleri öldürenlerin bir grup çocuk olmasını beklemiyordu.

 

 

Bölüm Adı: Yaralı Avcı






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr