Bölüm 54: Anatomi

avatar
7603 13

The Dark King - Bölüm 54: Anatomi


 

Çeviri: Çıngıraklı Düzenleme: Sapphire

 

*************************************************************

 

"Bizi arıyorlar!" Sham ürpertici şeylere baktı.

 

"Kokumuzdan mı acaba? Ama imkansız, çok uzaktayız."

 

Dudian yüzünde bir kasvetle yaklaşan ölümsüzlere baktı ve kendi kendine düşündü, "Bizim burada olduğumuzu biliyor olamazlar. Eğer biliyor olsalar, bu kadar yavaş hareket etmezlerdi. Kokumuzdan da bizi bulamazlar, çünkü daha Scott'un grubu ve diğerleri var. Scott ve diğerlerinin bizden daha ağır bir kokusu vardı. Görünüşe göre bir düzineden daha çok ölümsüz olacak..."

 

Mason, Dudian'e baktı ve aceleyle dedi ki, "Dean, şimdi ne yapacağız? Eğer buraya gelirlerse kesin bizi fark ederler."

 

"Sakin ol." Dudian kaşlarını çattı. Olan her şeyi bir kez daha düşününce, atladığı bir şey olduğunu fark etti. "Bilinçleri yerinde değil bu yüzden doğru kararlar veremiyorlar. Yüksek bir binadan düşünmeden bile atlıyorlar. Ölüm, onlar için önemsiz bir şey, karşılaştıkları tehlikelerin farkında değiller. Peki, o zaman nasıl oluyor da avlarını tanıyorlar?"

 

Önceden Scott, ölümsüzlerin kanın kokusunu alıp öyle takip ettiklerini söylemişti. Eğer gerçekten de öyleyse, o zaman kadın ölümsüzün ısırdığı bedenlerdeki kan kokusu çoktan diğer ölümsüzleri çekmiş olurdu. Üstelik, eğer o kadar çok kana susamışlarsa, o zaman neden diğer ölümsüzlerin pençelerindeki kan izlerinin kokusunu alıp da birbirlerini saldırmıyorlar?

 

"Lakin asıl önemli olan şey, ölümsüzlerin bizi görür görmez yerdeki diğer ölümsüzleri görmezden gelmesi."

 

"Bu da demek oluyor ki kan onları çekse de, onları çeken tek şey kan değil!"

 

Dudian'in gözleri, sanki bir aydınlama yaşamış gibi parladı.

 

"Geçen sefer kadın ölümsüz Aaron'un ayak seslerini duyunca, Toplayıcıyı yemeyi bırakmış ve Aaron'u öldürmek için ona doğru koşmaya başlamıştı. Acaba onları çeken bir diğer şey ses mi?!"

 

Dudian bulduğu sonuçlar hakkında biraz mutsuzdu. Ölümsüzlerin doğası hakkında bildikleri hakkında bir şeylerin eksik olduğunu hissedince kaşlarını çattı. Ölümsüzlerle karşılaşmalarına tek tek gözlerinin önünden geçirdi... ve bu şeyin ses olmadığı kararını verdi.

 

Ses ve kan onları çekse de, bunlar avlarını takip etmek için kullandıkları en önemli şey değildi!

 

Dudian, analizlerinden sonra gerçek nedenin ısı yayılımı olduğuna karar verdi. Dudian'in mantığına göre ölümsüzler, avlarını önce ısı yoluyla buluyordu. Avlarının vücutlarındaki ısıyı bir yolla tespit ediyorlardı. Yani, termal görüşleri vardı! Ancak, bazı ölümsüzlerin göz yuvaları boştu, bu yüzden Dudian bunun kafalarının içindeki mutasyona uğramış bir organ sayesinde olduğunu düşündü.

 

Sıcak kanlı her hayvan onların avlarıydı.

 

Dudian bundan %100 emin olamazdı çünkü elindeki bilgi sınırlıydı. Pencereye doğru yürüdü ve aşağıdaki ölümsüz cesetlerine baktı. Aklına bir fikir gelmişti, "Mason, git sert bir şey bul ve onu bir yere fırlat, bakalım ölümsüzlerin dikkatini dağıtabilecek miyiz. Zach, bir meşale yak!"

 

Üçü de şaşırmıştı. Ölümsüzlerin dikkatini dağıtmak için sesi kullanmak güzel bir fikir olsa da, neden bir meşalenin gerektiğini anlamamışlardı.

 

Mason odada malzeme aramaya gitti. Geri döndüğünde yatak odasının duvarından tuğlalar getirmişti. Mutfağın arka tarafına gitti ve tuğlaları yandaki binaya doğru attı.

 

Pop! Tuğlalar yere düştü ve toza dönüştü.

 

Ses, sessiz sokakta yankılanmıştı ve hemen ölümsüzlerin dikkatini çekmişti. Mason işe yaradığını görünce heyecanlanmıştı ve hemen ölümsüzleri daha da uzaklaştırmak için tuğlaları uzağa atmaya başladı.

 

Dudian ses yaratma taktiğinin işe yaradğını görünce rahatlamıştı. Zach bir sopaya kıyafet doladı ve onu yaktı. Dudian hemen dedi ki, "Meşaleyi dışarı at!"

 

Zach bir anlığına duraksadı, Dudian'in aklından geçenin ne olduğunu anlamamıştı. Ancak, Dudian'in dediği gibi meşaleyi dışarı attı. Havada taklalar atarak yere düştü. Ateş neredeyse sönecekti.

 

Dudian ölümsüzlerin başlarını çevirip yere düşen meşaleye baktıklarını gördü. Aynı anda Mason'da bir başka tuğlayı fırlatmıştı, tuğla büyük bir ses çıkardı. Ölümsüzler hemen arkalarını döndüler ve sesin geldiği yöne gittiler. Çok geçmeden sokağın olduğu yere gitmişlerdi.

 

Dudian bunu garipsemişti, acaba tahminleri yanlış mıydı? En azından onları uzaklaştırabilmişlerdi.

 

Mason sürekli tuğlaları attığından yorulmuştu. Ölümsüzleri bir süre tuğlanın düştüğü yerde gezindi ve ardından, aniden geri arkalarına dönüp Dudian ve diğer üçünün olduğu yöne doğru gittiler.

 

Dudian ve diğerleri tam rahatlamışlardı ki, ölümsüzlerin tekrar geldiğini gördüler. Neredeyse yüksek sesle küfredeceklerdi.

 

Bu lanet şeyler niye geri dönmüştü?

 

Dudian şaşırmıştı. Neden ölümsüzler tekrar buraya geri dönmüştü? Etrafına baktı ama buralardaki tek kişi onlardı.

 

"Nasıl olur..." Sham ölümsüzlere baktı ve dedi ki, "Çabuk, tuğlaları atmaya devam et."

 

Mason anında harekete geçti. Hemen içeri gitti ve tuğlaları getirdi. Çok geçmeden ölümsüzler tekrar dağılmıştı. Dudian ölümsüzleri uzaklaştırma yöntemlerinden memnun değildi çünkü bu kalıcı bir çözüm değildi. Belki zaman geçtikçe sesler diğer bölgelerdeki ölümsüzleri de o tarafa çekebilirdi.

 

Dudian kaşlarını çattı. Tam olarak nasıl insan bedeni bu ölümsüzleri çekiyordu?

 

"Eğer ısıysa, o zaman... Bu yaratıkların insan vücudunun ısısıyla, ateşin ısısını ayırt etmesi mümkün mü?" diye düşünürken Dudian'in yüz ifadesi değişti. Görünüşe göre ölümsüzlerin onları yakalamaması için vücut ısılarını düşürmekten başka yolları yoktu.

 

Lakin vücut ısılarını düşürmek için soyunmak zorundaydılar.

 

Ancak, havadaki nükleer radyasyon çok yüksekti. Eğer kıyafetlerini çıkarırlarsa o zaman vücutlarının radyasyon değerleri çok hızlı bir şekilde artardı.

 

Dudian bu konuya kafa yorarken Mason ölümsüzleri uzaklaştırmak için zaman zaman tuğlalar atıyordu. Daha etkili olması için tuğlaları belli aralıklarla atıyordu.

 

Bir süre sonra, Dudian kararını verdi ve Mason ve diğerlerine dedi ki, "Aranızdan hanginiz benimle aşağıya inip ölümsüzlerin bedenlerini taşımama yardım eder?"

 

Bunu duyunca üçü de şaşkına dönmüştü, "Taşımak mı? Aşağıya gitmek mi?"

 

"Üç ölü beden." Dudian büyük bir ciddiyetle dedi ki, "İçlerini açıp incelemek istiyorum."

 

Ölümsüzleri en hızlı anlamanın yolu onları içten dışa incelemekti. Dudian'in tıbbi tecrübesi olmasa da, insan vücudu hakkında bilgisi vardı ama böyle zor koşullarda elinden gelenler sınırlıydı. Ölümsüzleri en kısa zamanda anlamanın tek yolu vücutlarını incelemekti.

 

"Sen anotomilerini mi öğrenmek istiyorsun?!" Mason ve diğer ikisi sanki ona bir ucubeymiş gibi baktı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr