Bölüm 33: Akşam Yemeği

avatar
6140 20

The Dark King - Bölüm 33: Akşam Yemeği


 

Çeviren: Çıngıraklı Düzenleyen: Cqnn

 

 

******************************************************

 

Dudian lüks bir ofise götürüldü.

 

Masanın başında oturan çita gibi bir yaşlı adam vardı. Genç güzel bir kız bacağında oturuyor, kızıl kırmızısı şarapla dolu bordo bir kupa tutuyordu.

 

"Peter, kapıyı çalmayı ne zaman öğreneceksin?" Yaşlı adam kızın kalçasına vurarak ona gitmesini söyledi.

 

Kibar adam güldü, "Sen önce kapıyı kilitlemelisin."

 

Yaşlı adam, Peter'ı takip eden Dudian'i farketti, "Toplayıcı grubuna alınanlardan biri mi bu? Neden onu buraya getirdin?"

 

Peter gülümsedi, "Bu grubun çekirdek üyesi o. Anlaşmasının birazcık düzenlenmesi gerekiyor. Merak etme, her şey kurallar çerçevesinde."

 

"Oh?" yaşlı adam, Dudian'e ilgiyle baktı ve "Grubun en iyisi, ha? Evlat, iyi iş çıkardın. Eğer bu şekilde devam edersen iyi bir avcıya dönüşebilirsin."

 

Peter, Dudian'e gülümseyerek baktı , "Otur biraz, yeni anlaşma az sonra hazır olur." Yaşlı adama döndü, "Kimlik madalyonları ve üniformalar lütfen."

 

Yaşlı adam gülümsedi, çekmeceyi açtı ve siyah üniformaları çıkardı.

 

Dudian sehpanın yanına oturdu. Üniformayı görünce üç yıl öncesini düşünmeden duramadı. Onu eğitim sahasına götüren iki memur bu üniformaların tıpkısının aynısını giyiyordu.

 

"Bu senin toplayıcı madalyonun ve üniforman." Peter madalyonları ve üniformaları Dudian'a verdi. İki çeşit madalyon vardı, "Eğer sivillerle karşılaşırsan, kendini muhafız olarak tanıtacağın ilk madalyonu göstereceksin. Soylular ve diğerleri içinse toplayıcı madalyonunu kullanabilirsin."

 

Dudian iki madalyona baktı. Çapraz kılıçlarla işlenmiş gümüş madalyon muhafız kimliği içindi. Ama, toplayıcı madalyonu mat siyahtı. Dış tarafına büyük Silva duvarı işlenmişti.

 

"Sen, bizim Mellon konsorsiyumunun çekirdek yetişimindensin." Peter Dudian'in yanına oturdu, "Her toplayıcı görevini bitirdiğinde konsorsiyum sana Kutsal Kilise'den alınan bir sıvı verecek. Vücuttaki radyasyon seviyesini temizlemeye yarayan çok pahalı bir şurup. Bu yüzden toplayıcılık yaparken radyasyon problemi yüzünden endişelenmene gerek kalmayacak. Konsorsiyum belirli puan topladıktan sonra sana özel ilgi gösterecek. Eğitimini aksatmadığın sürece avcı okuluna girmeye şansın olabilir, bir avcı olabilirsin!"

 

Fernando ona bir avcı olmak için 'hafif vücudunun' olması gerektiğini söylemişti. Avcı olmanın başka yolları da olduğunu bilmiyordu.

 

"Çok çalışacağım." Dudian madalyonları ve üniformayı alıp ciddi bir sesle cevap verdi.

 

"Buna şüphem yok." Peter cesaret vermeye çalışıyordu.

 

"Avcıların konumu soylulara göre nasıl?" diye sordu.

 

Peter güldü, "Bu avcıların seviyesine bağlı, ama soyluların seviyesini de hesaba katılmalı. Eğer harika bir toplayıcıysan soylular sana yaranmaya çalışacak. Ne de olsa, toplayıcılar soylulara bir sürü servet getiriyor. Toplayıcıların, soyluların favorisi olduğu söylenebilir. Ama büyük soylu ailelerin gözünde toplayıcılar bir hiç. Sadece avcılar onların arzularını yerine getirebilir."

 

Dudian gözlerini oynattı, "Avcı bölümünün seviyeleri mi var?"

 

"Tabii ki de. Ama bunları öğrenmen için daha erken." Peter cesaret vermek için dedi ki, "Avcı olmanın faydaları hayal edebileceğinin ötesinde. Sadece ticari bölgede sonsuza kadar oturma iznine sahip olmuyor, ayrıca yeterli başarı sağlarlarsa gelecekte sahip olacakları olanaklar sınırsız oluyor!"

 

Dudian hafifçe başını salladı, Peter'ın yemi ortaya attığını biliyordu. Kalbinde, ticari bölgede sınırsız oturma izni veya kendi soylu hanesini başlatmak gibi bir istek yoktu. Bunlar bu dünyanın kuralları tarafından yaratılmış şişirmelerdi. Avcı, toplayıcı, soylu ve ya başka bir şey olmak herhangi bir zaman zorla alınabilecek bir şeydi. Bu gerçek güç değildi!

 

Kendi kaderini hükmedecek gücü alacağına karar vereli üç yıl olmuştu. Artık kontrol edilmek veya ezilmek yoktu!

 

Eğer bir karınca gibi yaşamaya devam etseydi, bugün yada yarın sonu ölüm olacaktı.

 

"Bu arada, yedi gün içinde ilk toplayıcı görevine gideceksin." Peter güldü, "İyi bir iş çıkarmalısın. Sonuçların düşünemeyeceğin bir çok şeyi belirleyecek. Her neyse, sana tavsiyem önce yıkanıp kendini temizlemen. Gece, seni almaya geleceğim. Sakın unutma, soylular kir ve tozdan nefret eder. Saçını düzgünce tara..."

 

Dudian hafifçe başını salladı, "Dikkat ederim."

 

O sırada, kapı açıldı ve az önceki kız içeri girdi. Peter'a yeni anlaşmayı verdi.

 

Peter anlaşmaya göz attı ve Dudian' verdi, "Kontrol et bakalım, bir sorun olmamalı."

 

Dudian bir kez daha anlaşmaya baştan sona baktı. İstediği şeylerin yazıldığını gördü. Kalemi aldı ve çabucak altına ismini yazdı.

 

"Tamamdır." Peter konsorsiyumun anlaşmasını kapattı ve Dudian'e dedi ki, "Gece madalyonunu giymeyi unutma. Senin konumunu gösteriyor. Eğer yapabilirsen hep yanında tut."

 

"Tutarım."

 

"Tamam, birisi seni geçici eve götürecek."

 

Dudian başını salladı, arkasını döndü ve kapıyı arkasından yavaşça kapatarak dışarı çıktı.

 

Mason ve diğer ikisi de madalyonlarını ve üniformalarını almışlardı. Kadın onlara bütün detayları anlatmıştı. Dudian'in odadan çıktığını görünce dedi ki, "Benimle gel. Seni geçici evine götüreceğim."

 

...

 

...

 

Dudian ve diğerleri için küçük bir kale ayarlanmıştı. Çevresi rahat ve temizdi, hizmetçiler ve bahçıvanlar hizmetlerindelerdi. Ama, geçici ev sadece üç günlüktü. Üç gün sonra, Dudian hariç diğer üçü yerleşim bölgesinde ki kendi evlerine dönmek zorundaydılar. Görev olursa konsorsiyumun arabaları onları belirtilen buluşma noktalarına götürecekti.

 

"Dean, bizi de yanına alabilir misin?"

 

Mason ve Zach temizce giyinmiş Dudian'e baktı. Onun soylu partisine katılacağını biliyorlardı.

 

Dudian yan taraftaki aynaya dönüp kıyafetini ayarladı. Görünüşünden memnun kalmıştı.  Ağlayan Mason'a dedi ki, "Mason bana yardım et. Botlarımı getir."

 

Pencereden şık bir arabanın kalenin önüne geldiğini gördü. Madalyonunu omuzuna taktı ve kapıdan dışarı çıktı.

 

"Vayy, baya yakışıklı gözüküyorsun." Peter arabanın perdesini açıp ona baktı.

 

Dudian gülümsedi ve arabaya bindi.

 

Çok geçmeden araba ticari bölgede ki ıssız bir yere geldi. Yüksek duvarlarla kaplı büyük bir malikane vardı. Etrafı aydınlatmak için duvarlarda sırayla asılmış gaz lambaları vardı. Malikanenin dışında bir düzineden fazla araba duruyordu.

 

Duidan ve Peter geldiğinde balo çoktan başlamıştı. Malikaneden hafif bir müzik sesi yankılanıyordu.

 

"Görünüşe göre biraz geç kalmışız..." Peter gülümsedi, "dikkatli olmayı unutma."

 

Dudian başını salladı.

 

Peter kimliğini ve davetiyeleri gösterip Dudian'le malikaneye girdi. Balo salonuna giderken kapıyı onlara açmak için duran hizmetliler vardı. Yol muhteşem bir şekilde aydınlatılmıştı ve müzik sesi yavaşça dışarı akıyordu.

 

"Usta Hayden'dan 'Ayışığı Güzeli' " Peter hızlıca salona girdi.

 

Dudian onu takip edecekti ki gözleri başka bir uzun kişiyle karşılaştı. Kaliteli ipek bir kıyafet giyiyordu. Parmaklarında zümrüt yüzükler vardı.

 

Orta yaşlı soylu adam Dudian'e baktı. Dudian'in omuzundaki toplayıcı madalyonunu görünce kaşlarını çattı, "Sana içeri girmeni kim söyledi!?"

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44353 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr