Bölüm 7: Radyasyon Değerleri

avatar
7530 24

The Dark King - Bölüm 7: Radyasyon Değerleri


 

Çeviri: Çıngıraklı Düzenleme: Sapphire

 

****************************

 

Dudian hafifçe başını salladı. Okul hakkında konuşmadan önce, Gray Dudian'in onun gibi bir terzi olmasını istediğini söylemişti. Dudian bir amacı olduğundan direk olarak Gray'in isteğini reddetmişti.

 

Gray ve karısı kızgın değillerdi. Çocukların kendi fikirleri olmasının iyi bir şey olduğunu düşünüyorlardı. Onlar köle değillerdi. Bu yüzden, iddialı bir çocuklarının olması onlar için daha iyiydi.

 

Jura biraz pişmanlıkla ''Ne yazık ki, tıp alanı girmek çok zor.'' dedi. Dudian zeki bir çocuktu, ama doktor olmak...

 

Gray güldü ve ''O zaman hangi alanda çalışmak istiyorsun?'' dedi.

 

Dudian onlara bakıp ''Hukuk!'' dedi.

 

''Hukuk?'' Gray biraz tereddüt etti.

 

Jura ''Dean, onun nasıl bir kariyer olduğunu biliyor musun?'' diye sordu.

 

''Üç büyük sivil mesleklerinden biri olduğunu biliyorum. Ayrıca avukatlar doktorlardan daha üstün bir pozisyonda.''

 

Aslında Gray, Dudian için bir kariyer masası getirmişti. Üstünde her iş için açıklamalar ve gerekli özellikler vardı.

 

Bu masa Dudian'e ilerleyebileceği kariyerler ve onlardan kazanabileceği avantajları anlamasına yardımcı olmuştu.

 

''Sadece birazcık daha açık olmak istiyorum. Hukuk okulu mezun olunabilecek en zor okul. Tıp çalışmaktan bile daha zor. Esnek bir düşünce şekline ve mantıklı olmana ihtiyacın var. Akıllı bir çocuk olmana rağmen, hukuk okulunun sınavı yetimhanede ki sınavlardan farklıdır. Hukuk okulundan mezun olup nitelikli bir memur olmak çok zor.''

 

''Ne olursa olsun ben hukuk okumak istiyorum.''

 

Dudian direkt olarak ona bakıp ısrar etti.

 

Gray hafiften kaşlarını çattı. Bu Dudian'in onların önünde ısrar ettiği ilk şeydi bu yüzden nasıl reddedeceğini bilmiyordu. Avrillerin evliliği reddetmesinden beri, Gray ve Jura Dudian'i kendi çocukları gibi kabul etmişlerdi. Bu yüzden, onun hislerini incitmek istemediler.

 

''Eğer çocuk okumak istiyorsa bırak okusun. Gelecekte mahkemeye katılamasa bile, sıradan bir avukat olmak da tatmin edici. En azından yasalara aşina olur. Bilmeden yasaları çiğnemez ve rahat bir hayat sürebilir.''

 

Dudian ona bakarken sessizce düşünüyordu. 'Ben yasalara uymak için değil onları çiğnemek için çalışmak istiyorum!'

 

Gray iç çekti ve ''Tamam.'' dedi.

 

Dudian'in kalbi rahatlamıştı. Onlara bakıp canlı bir şekilde ''Teşekkür ederim!'' dedi.

 

Dudian'in dediğini duyunca, Gray'in yüzünde tekrar gülücükler açtı ve ''Eğer bu senin kararınsa onda vazgeçme. Eğer ilerde pes etmek istersen, geri dönüp benimle dikiş dikmeyi öğreneceksin. Bir tekstil işçisinin maaşı iyidir en azından kendini beslemesine yeter.''

 

Dudian hafifçe başını salladı.

 

...

 

...

 

Yağmurlu mevsim bittikten sonra, sıcaklıklar da yükselmişti.

 

Okulların kayıt gününden üç günce ''Dua Günü'' diye özel bir festival vardı.

 

Her hane gruplar şeklinde merkezdeki Via Katedral'ine gider.

 

Orada hepsi Tanrı'ya sonraki mevsimi güvenle geçirmeleri ve hastalık ve salgınlara yakalanmamaları için dua ederdi.

 

Gerçekten de büyük bir törendi.

 

Gray ve kocası da Dudian'le dua etmek için gitmişti. Dudian'de orada ilk defa bu dünyanın dinini temsil edenle tanışmıştı, Kutsal Kilise. Yerleşim bölgesinin alt kısmında muhteşem bir katedral inşa edilmişti. Meydanın tam ortasında, elleriyle sanki tüm inananları sevgi ve ahenkle kucaklıyormuş gibi, dört kanatlı bir meleğin heykeli inşa edilmişti.

 

Dua Gününden üç gün sonra, bir sürü okul kayıtlara başlamıştı.

 

Gray çifti, Dudian'i hukuk okuluna götürmüştü. Okulun olduğu yere ulaşmak için ortalama on kilometre yol yürümüşlerdi.

 

Çoğunluğu normal kıyafetler giymiş, ebeveynler ve çocuklar giriş önünü kaplıyordu. Çoğunun cildi temiz birkaçınınsa birazcık sarımsıydı. Neredeyse hiç cildi nasırlı olan biri yoktu. Bu da demekti ki sosyal statüsü düşük olanlar çocuklarını kayıt etmek için getirmeye uğraşmamıştılar bile. Ne de olsa, hukuk okulu Silva'da ki tanınmış okullardandı, ve öğrenim ücreti baya pahalıydı. Alt tabakada ki vatandaşlar ücretleri karşılayamazdı.

 

''Duydum ki sadece hukuk okuluna girmek değil, ayrıca kayıtları geçmek istiyormuşsun.''

 

''Evet, planlandığı gibi gitmezse Dikiş Enstitüsü veya Jeoloji Enstitüsünü düşünüyorum...''

 

“Ben de pek bilmiyorum. Kayıtlar baya zor olmalı.”

 

Bazı ebeveynler sessizce konuşuyordu.

 

''Hukuk okulunun kayıtları başladı mı?''

 

''Bizim tıp okulunun kayıtlarına benzer olmalı,'' Jura eğilip Dudian'e ''Hatırladığım kadarıyla sınavda genellikle bir kaç basit soru soruyorlar. Bizim tıp sınavları ezberle ilgiliydi. Burada da çoğunlukla aynı olmalı.'' dedi.

 

Gray onlara yaklaştı ve güldü.

 

''Artık gerisi sana bağlı. Her şey senin çabana bağlı. Başarısız olsan bile canını sıkma, Dikiş Enstitüsüne kayıt için gidebiliriz.''

 

Dudian aklından sınavı küçümsüyordu. Eğer sınav ezber hakkındaysa daha mutlu olurdu. Eski çağda, IQ'su 120 ile 140 arası olanlar dahi olarak adlandırılıyordu. Onun gözüpek kardeşinin IQ'su 142'ydi. Ama, kendisinin IQ testi sonuçlarıysa 168'di. On iki yaşında Harvard Üniversite'sine kabul edildiği günü asla unutmayacaktı.

 

Kardeşlerin IQ'sunun yüksek olmasının nedeni genleri ailelerinden almalarıydı. İkiside dünyaca tanınmış bilim adamıydı.

 

Eğer felaket olmasaydı, icat ettikleri 'Soğuk depo' teknolojisiyle uluslararası bilim ödülünü almış olurlardı.

 

Dudian'in önündeki tüm çocuklar kayıt odasına girdiğinden sıra şimdi ondaydı.

 

Orta yaşlı akedemisyen gibi biri Gray çiftinin önünü kesti ve ''Aileler burada kalmalı. Evlat, kayıt odasına gir bakalım.'' dedi.

 

Jura Dudian'i desteklemek için ''Dean, iyi şanslar!'' dedi. Dudian onun gözlerindeki mutluluğu gördü.

 

Geniş odada, Dudian biri kadın ve biri erkek, karışık altın ipek desenleriyle kaplanmış siyah cüppeler giyen, iki orta yaşlı kişi gördü. İkisi de basit ve göz kamaştırıcı gözüyordu. Dudian'i görünce güldüler ve ''Evlat, buraya gel.'' dediler.

 

Dudian öne çıktı.

 

Orta yaşlı kadın güldü ve ''Sana şimdi bir soru soracağım. Bir kızartma tavan var ve aynı anda sadece iki balık kızartabilirsin. Bir tarafını kızartmak bir dakika alıyor. Eğer üç balık kızartmak istersem, en az ne kadar zamanımı alır?'' diye sordu.

 

Dudian düşünmeden hemen ''Üç dakika.'' diye cevap verdi.

 

Soru zor değildi, ama sınav görevlilerinin ikisi de şaşırdı. En zeki çocuğun bile cevap vermeden önce biraz düşünmesi gerekir. Hiç düşünmeden doğru cevabı verebilmek… Bu çocuktan bayağı etkilenmişlerdi.

 

Ortalı yaşlı adam güldü ve ''Geçtin evlat, baya zekisin.'' dedi.

 

Dudian'e içinde bir kaç kelime yazan küçük bir kağıt verdi ve ''Bunu al ve sonraki fiziksel teste git. Eğer fiziksel testte bir sorun çıkmazsa resmi olarak hukuk okulunda okumaya başlayabilirsin.'' dedi.

 

''Fiziksel test mi var?'' Dudian arkasını dönüp odadan çıkmasıyla kaşlarını çattı.

 

''Çok zor!''

 

''Ben dört dakika diye cevap verdim ve bana yanlış dediler. Nasıl dört dakika olmaz!? Eğer iki tarafta kızarmak zorundaysa, kesinlikle dört dakika!''

 

''Bu soru.... neden balık, aaah! Ben balık ve kızarmış balık yemeyi sevmiyorum, bunların hukukla ne alakası var ki!''

 

''Benim babam aşçı. Onlara babamın bir dakikada üç balık pişirebileceğini söyledim, ama bana inanmadılar!''

 

Dudian dışarı çıktığından yan odalardan bir kaç çocuğun çıktığını duydu. Sınav sorusunu hiç beğenmemişlerdi. Dudian'in ağzı biraz seğirdi. Sanki hiç duymamış gibi Gray çiftinin önünde beklemek için arkasını döndü.

 

Gray güldü ve ''Nasıl geçti?'' dedi. Çocukların söylediklerini duymuştu. Sınavın ne kadar zor olduğu belli olmamasına rağmen, görünüşe göre geçmek hiç de kolay değildi.

 

Dudian hafiften ona baktı ve ''Geçtim. Şimdi fiziksel sınava girmem lazım.''

 

Gray güldü, ama Dudian'in Dikiş Enstitüsüne gitmesini istediğinden hevesi kaçmıştı. Yine de, Dudian'in diğer çocuklardan daha akıllı olduğu düşüncesi onu gururlandırmıştı.

 

''Fiziksel sınavda vücudundaki radyasyon değerine bakıyorlar. Dean'in cildi çok beyaz, bu yüzden değerleri fazla yüzden olmamalı. Bunu kolayca geçebilir.''

 

Jura sanki fiziksel sınav hakkında bir şeyler biliyormuş gibi kendinden emin bir şekilde konuştu.

 

Dünya çapındaki nükleer patlamadan sonra, tüm dünyada radyasyon vardı. Gökyüzünde ki gümüş grisi rengindeki bulutların nedeni büyük bir miktardaki nükleer enkazların bir araya gelmesiydi. Bu dünyada yağmurlu mevsimin bu kadar uzun sürmesinin nedeni de buydu. Son derece tehlikeli, hastalık ve uykuda ölüm getiren, yağmurlu mevsim.

 

Ama, Dudian soğuk hava deposundan daha yeni çıkmıştı. Sadece bir kaç aylığına burada olduğundan, vücudundaki radyasyon değerleri fazla yüksek olamazdı.

 

Ama merak etmişti... Bu insanlar nasıl radyasyon değerlerini ölçüyordu?

 

'Nasıl bir alet kullanıyorlar? Daha ne endüstriyel çağa ulaştılar, ne de elektrik ne onu biliyorlar?'

 

Tam o sırada, Jura onu 'Fiziksel Sınav' yazısı olan bir tabelanın yanın çekti. Hiç sıra yoktu. Ne de olsa, ilk sınavı geçenlerin sayısı çok azdı. Odada orta yaşlı bir kadın oturuyordu. Dudian'in elindeki kağıdı kontrol ettikten sonra ''Tamam, teste başlıyalım.'' dedi.

 

Dudian kadına yaklaştı. Etrafa baktı ama hiç sıra dışı bir alet görmedi. Sadece termometreye benzer bir sıra cam tüp vardı.

 

Orta yaşlı kadın kağıdı bir kez daha emin olmak için kontrol ettikten sonra, yandan temiz bir cam tüp aldı. Tüpün sivri kısmını Dudian'in serçe parmağının üstüne koydu. Güldü ve ''Evlat, korkma. Hiç acıtmayacak.'' dedi.

 

Dudian o kadar küçük bir cam tüpün radyasyon değerini ölçeceğini beklememişti.

 

Çok geçmeden, Dudian'in kırmızı kanı cam tüpü doldurmaya başladı. Dudian cam tüpün içinde saç gibi kırmızı çizgiler olduğunu fark etti.

 

Orta yaşlı kadın bir kez daha bir yanlışlık olmadığını kontrol etti. Dudian'in sonuçlarına şaşırmıştı. Cildi bembeyazdı, hatta onun yaşındaki kızlar bile o kadar beyaz değildi.

 

Gözlerinde şaşkınlıkla Gray çiftine ''Bu kadar düşük bir radyasyon seviyesi... Böylesini ilk defa gördüm. İnanılmaz! Böyle sağlıklı vücutlar normalde sadece Ticari Bölgeden çıkar.'' dedi.

 

Jura radyometreyi açıkça anlamıştı. Yüzünde önce bir şok ifadesi daha sonraysa rahatlama vardı. 'Dalgın' kocasına döndü ve ''Bu bir radyometre, insandaki radyasyon değerini ölçmeye yarayan özel bir alet. Dean'in radyasyon değerleri..... çok düşük. O soylu çocuklarınınkiyle aynı sayılır.'' dedi.

 

Gray insanlardaki radyasyon değerinin önemini biliyordu, ama hiç de umursamadı. Ama Jura 'soylu çocuklarınkiyle aynı sayılır' dediğinde, gururu birden tavan yaptı. Dudian'in saçına dokundu.

 

Dudian radyometredeki kırmızı çizgiye baktı, bir anlığına çizginin hareket ettiğini hissetti. Görünüşe göre o şey yaşıyordu!

 

.............

 

Dudian'in hukuk okuluna kayıt olduğu günün akşamında, ticari bölgede bir kalenin içinde.

 

Elmas desenlerle kaplanmış lüks bir odada. Gölge gibi bir silüet odada sessizce masanın üzerindeki bilgiye bakıyordu.

 

''Test sonuçları açıklandı. 27 kişi geçmiş!''

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr