Cilt 16: Bölüm 32-2

avatar
1026 12

Terror Infinite - Cilt 16: Bölüm 32-2


Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa


 

Sonsuz küçük kontrolün kapasitesini açıklamak zordu. Güce ilişkin bir içgörü, kişinin kendi içgörüsüydü. Dördüncü aşamanın kilidini açmak, böyle bir duruma, hatta sadece ilk dördüncü aşamaya girmenin ön koşuluydu. Sonsuz küçük kontrolde iken, basit bir adım bile atsanız kuvvet dağılımını hissedebilirsiniz. Tecrübeniz arttıkça, bu adımda kullandığınız gücü değerlendirerek ekstra hız elde edebilirsiniz. Sonsuz küçük kontrol, güç ve enerji üzerinde tam bir duyarlılık demekti.

 

 

Ent'lerin enerjisi Zheng'in vücuduna girdiğinde, onu çabucak Anubis'in Bileziği'ne yönlendirdi. Her zaman yaptığı gibi öndeki araziyi işaret etti. Mordor ve insan orduları arasında duran boş alan değişmeye başladı. Çok sayıda Anubis savaşçısı ortaya çıktı. On binden fazla vardı.

 

 

Bu alanda hâlâ ortaya çıkan orduya yetecek kadar yer yoktu. Sayıları artmaya devam ettikçe, Anubis Savaşçıları üst üste yığıldı. Bazıları uçurumlara tırmandı. Yerçekimini yok sayma yetenekleri onları uçurumlarda olma tehlikesinden kurtarır.

 

 

(On bin... Yirmi bin... Otuz bin. Hala geliyorlar. Kahretsin, turnayı gözünden vurdum.) Zheng vücuduna giren tüm yaşam enerjisini harcadı. Kırk bin canavardan oluşan ordu, Mordor ve insan orduları arasında durdu. Canavarlar üç metre boyundaydı. Kafaları köpek kafasıydı ve insan vücutları vardı. Vücutları kum ve topraktan oluşuyordu. Uzun biçimli bir silah taşıyorlardı. Canavarlar kükredi.

 

 

Zheng, Anubis'in Bileziğini zihniyle kontrol etti. Saldırıyı önündeki ork denizine yönlendirdi. Bir Anubis Savaşçısı ona en yakın yarı orkun üzerine atladı, onu yere gömdü. Uzun biçimli silah, yarı orku tepeden aşağı kesti ve çığlıklar eşliğinde ikiye ayırdı.

 

 

Kırk bin Anubis Savaşçısı kükredi, daha sonra savaş atlarının saldırısının ivmesi ile yarı orklara ilerledi. Ön saflar Kara Kapı'ya doğru koştu. Orklar dehşet içinde bağırdı. Ellerindeki okları ateşlediler fakat oklar canavarların yalnızca içlerinden geçip gitti. Kumdan bir vücut oklardan korkmazdı. Şanssız olan birkaçı, kafasına Patlayıcı Atış yedi ve vücutları kuma dönüştü.

 

 

Yarı orklar ve orklar Anubis Savaşçıları'ndan daha zayıftı. Canavarlar ölüm korkusu olmadan saldırıyordu. Boy avantajları yukarıdan aşağıya vurmalarını sağladı. İlerleme, süvari saldırılarının yıkıcılığına ulaşmadı, ancak çok da geride değildi. Ork ordusunun düzeni çöktü. Birçok ork çığlık attıkça bedelini ödedi... Belki insanlara karşı bir savaştan korkmuyorlardı fakat ölümsüz kum canavarları onlara korku vermişti.

 

 

Aragorn ve Theoden göz göze geldikten sonra birliklere, süvarilere ve piyadelere döndüler. Ordu savaş çığlıkları attı. Anubis'in Ordusu, Mordor Ordusu'nun derinliklerine girdiğinde bu Mordor'u devirmek için bir şanstı, hem de asla ikinci kez gelmeyecek bir şanstı!

 

 

"Gondor savaşçıları! İnsanlık için! Gelecek için! Karanlık Lord'un yenilgisi için! Hücum!" Aragorn ordunun önünde hücum ediyordu. Süvarileri ve piyadeleri peşindeydi.

 

 

Theoden da bağırdı. ''Rohan Süvarileri! Ölüm ve yıkım getirin! Ölüm!” Aynı şekilde o da süvarilerine liderlik eti. Çağın en güçlü kuvveti hücuma geçti.

 

 

Zheng, Kabus'una oturdu. Savaşa katılma gücüne sahip değildi. Yanındaki takım üyelerine bakıp "Lan, Xuan'ı ve diğerlerini buldun mu?” dedi.

 

 

Lan onayladı. ''Evet. Birileriyle tartışıyormuş gibi görünüyor. Nemesis de orada. Dur sana görüntüyü yollayayım."

 

 

Zheng diğerlerine "Heng, git onlarla buluş. Okların güçlü. Onlara biraz yardım edebilirsin. YinKong burada kal ve bizi koru…” dedi.

 

 

Yinkong “Hayır. Bırak gideyim. Ben... Birini görmek istiyorum."

 

 

Zheng, şaşkınlıkla baktı. Doğruca Zheng'e bakarken gözleri kararlılıkla doluydu.

 

 

Bir süre sonra, Zheng  "O zaman... Dikkatli ol. Ve eğer yapabilirsen bu geçmişe bir son ver!” dedi.

 

 

YinKong başını salladı. Ruh tarama görüntüsündeki bölgeye doğru koştu. Zheng diğerlerini savaş alanının sınırına götürdü. Tarama orada özel bir hedef işaretledi... Karanlık Lord Sauron!

 

 

Tartışma esnasında Xuan'ın yanında Doğu Amerika Takımı'nın iki üyesi vardı. ZhuiKong onun takımından değildi bu yüzden Nemesis ile buluşur buluşmaz Xuan tek bir söz söylemeden onların etrafını sardı. ZhuiKong'un Çin Takımı'ndan intikam alma tehditlerini tamamen görmezden geldi.

 

 

"Bu ihtimal dahilinde değil. Yapması gereken şeyler var. Ve sizin yapmanız gereken şey... Beklemek." Xuan sakince konuştu.

 

 

HaoTian bu iki kişiye üzüntüyle baktı. Kesin değildi ama ölümlerinin kararlaştırıldığını hissetti. Xuan öldürmek için doğru zamanı bekliyordu. ZhuiKong'a karşı dört yeni gelen kaybettikten sonra kayıplarını geri almadan duracak türden biri değildi. Xuan kaybettikleri puanları geri alacaktı. Haotian'ın kendisine gelince ölüm muhtemelen o kadar uzak bir gelecekte değildi.

 

 

YinKong'un, Xuan'ın grubunda neler olduğundan haberi yoktu. Önünde tanıdık bir figür görünene kadar koşmaya devam etti. Uzun saçlı adam ona gülümsedi.










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr