Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa

Düşmanlarını görmek her zaman öfke uyandırır. Nazgullar normalde 9 taneydi fakat şimdi hepsi öldü, biri hariç. Bu Nazgul sonuç olarak güç kazandı. Ancak nefret kalbine işledi.

9 Nazgul bir zamanlar ölümlü insanlar için yüzükleri taşıyan krallardı. Sauron onları ölü ve yaşayan arasında bir varlığa dönüştürdü, özgürlükten yoksun bıraktı ve karanlığa gömdü. Yine de birbirleriyle benzer durumda olup kendilerine eşlik eden sekiz kişi daha vardı. Ne kadar kötü olursa olsun, kimse öyle bir acıya ve yalnızlığa tek başına katlanamazdı. Bundan dolayı son Nazgul, Zheng ve grubundan nefret ediyordu.

Zheng ve onun Kabus'unu görünce kükredi. Çığlık sesi Zheng'in kulaklarını deliyordu. Nazgul üstüne doğru atladı. Hızı ve gücü eşit derecede muazzamdı. Yer onun zıplamasıyla çatladı. Bir saniyeden az bir sürede, Nazgul onunla arasındaki 100 metrelik mesafeyi neredeyse geçmişti. Gürz, Zheng'e ve Kabus'a doğru parçalandı.

Zheng ön taraftan yaklaşan bir basınç hissetti. Neredeyse boğucuydu. Engellemek için hemen bir şok içinde Kaplan Ruhu'nu çıkardı. Üstelik, kendisini koruyan bir ışın kılıcı bariyeri katmanı da vardı. Güz ışın kılıcının iki bariyerine çarptı ve cam gibi kırıldılar. Fakat aynı zamanda hızını yavaşlatmışlardı. Zheng ve Kabus on metre geri yuvarlandı.

Yuvarlanma Zheng'i duvardan aşağı itti. Altında şehrin en düşük seviyesi vardı. İnsan birlikleri duvarı savunuyordu. Nazgul bu bölgeye girecek olsaydı, duvar gürzün bir vuruşuyla yıkılırdı. Zheng yere inmeden önce Kabus'unu bıraktı. Üstünden atladı ve duvarın üzerine geri döndü.

Hareket tekniğini kullanarak duvarın üstüne atladı ve kendini onlarca metre yükseklikteki duvara çıkardı. Kabus yere düştüğü zaman, Zheng şehrin ikinci seviyesine, Kabus'un aşağı atlamak için baktığı yere geldi. Zheng'i görünce tekrar kükredi, kulaklarını yırtan o ses, sonra üzerine atladı.

(Adam, saldırmadan önce insanların dikkatini dağıtma taktikleri kullanabiliyor mu?) Zheng gardını indirmesine izin vermedi. Hemen kilitsiz modun ikinci aşamasına girdi, hızını ve gücünü birçok kat arttıran Patlama'yı aktive etti. Nazgul'un kılıcı ona vurdu. Kaplan Ruhu'yla karşılık verirken kenara kaçtı.

Birçok çınlama duyuldu. Kaplan Ruhu'ndaki ışın kılıcı ne siyah kılıcı ne de kılıçtan gelen aşındırıcı koyu ışığı kıramıyordu. Kılıçları birkaç kere çarpıştı. Zheng birkaç adım geriledi. Patlama'dayken gücü Nazgul'la eşit değildi. Hızı bile ondan daha yavaştı. Onu öldürülmekten alıkoyan tek avantaj tepki hızıydı.

Kılıcın etkili olmadığını görünce, Nazgul gürzü Zheng'e doğru parçaladı. Üzerine aynı muazzam basınç geldi. Böylesine büyük bir güçle başa çıkmaya cesaret edemezdi. Gürz yerde parçalandı. Paat! Duvarın on metrelik alanı çatladı ve kayalar düşmeye başladı.

Zheng aşağıdan çığlıklar duydu. Öncelikle bu bölgede pek fazla asker yoktu ve bu saldırıdan sonra birkaç kişi zar zor kurtulabilirdi. Eğer onu öldüremezse Nazgul çok yıkıcıydı, şehrin yok olması an meselesi olurdu.

''İnsanlık için bütün umutlar tükendi. Son yakındır.'' Nazgul'un zırhından bir ses geldi. Boşluk yeraltından gelmiş gibi duyuldu. Nazgul gürzü Zheng'e tekrar fırlattı.

Durum kritik bir hal almıştı. Şehri içerden yok eden bir Nazgul, dışarıdan kuşatan bir ork ordusu ve saldırı zamanını bekleyen Tanrı Takımı'nın üç üyesi vardı. Zheng'in Nazgul'la savaşırken geçirdiği her saniye, yenme şansları biraz artıyordu. Başka seçenek yoktu. En kısa süre içerisinde Nazgul'u öldürmek için en güçlü kuvvetini kullanmalıydı.

Dördüncü aşamayı açma süreci doğaüstüydü. Kelimelerle tarif edemezdi. Güçten hıza, tepkiye, hesaplamaya kadar sahip olduğu tüm eksiklikler genetik düzeyde düzeltilecekti. Aynı zamanda, genlerinde derin kış uykusuna yatan bu öldürme arzusu uyanacaktı.

"Yıkım! Dördüncü aşama!” Zheng gelen gürzden kaçmak yerine öne doğru iki adım attı. Kaplan Ruhu onu zincirden yakaladı ve sivri ucunun yönünü değiştirmesini sağladı. Zheng sivri uca parmaklarıyla bastırdı ve ardından Nazgul'a doğru çarptı. Büyük bir patlamayla, Nazgul'un göğsü içe doğru bükülerek darbe aldı ve duvara çarptı.

Zheng dördüncü aşamada bu olağan dışı şekilde karşılık verir vermez Luo YingLong atladı. Bağırarak "Dördüncü aşama mı!? Minicik bir kontrol mü? İmkansız! Böyle bir aşamaya şimdiden erişti mi?'' dedi.

Diğer iki üye de iyi görünmüyordu. Kafkas kadın, ''Onu sadece üçümüzle alt edebileceğimizi sanmıyorum.'' dedi.

Siyahi adam onayladı. Luo YingLong'un suratı morarmıştı fakat başını salladı. ''Sorun yok. Uzun zamandır bu aşamaya girmedi ve kendisinin oluşturduğu pek bir yetenek yok. Gelişmeden önce onu öldürmek için en iyi zaman. Eğer bu aşamayı tam olarak kavradıysa ve öldürme arzularını bastırmak için bir yetenek değiştirdiyse artık onu öldürmek için bir şansımız kalmayacak. Onu bugün öldürmeliyiz!”

Siyahi adam tereddüt etti. ''Böyle önemli bir günde SongTian neden burada değil? Yoksa bu görev tehlikeli mi?''

Luo YingLong rahatsız olmuştu. Bağırarak ''Ben nereden bileyim neden burada olmadığını? Belki eğitimi sırasında bir sorunla karşılaştı ya da Adam ona başka bir görev verdi. S*ktir! Ben her halükarda buradayım. Onun aşamasında değilim ama ondan daha güçlüyüm. Sizin sadece onu oyalamanız gerek, ben asıl saldıran olacağım!'' dedi.

Adam ve kadın göz göze geldiler ardından kafalarını salladılar. Luo YingLong üzerinde durduğu kayadan atladı. Altında bir kılıç belirdi ardından aşırı bir hızla Minas Tirith'e uçtu.

Zheng, Nazgul'u duvara çarptıktan sonra Yıkım'da zaman kaybetmedi. Üzerine saldırdı. Kaplan Ruhu'nun üzerinde ışın kılıcı yoktu. Kılıcı boşluğun içine sapladı. Nazgul'un göğsündeki çukur onu hiç etkilemedi. Kılıcı kaldırdı ve Kaplan Ruhu'yla çatıştı. Diğer elinin üzerinde siyah bir bulut  belirdi. Ardından bulutu Zheng'e doğru fırlattı.

Zheng bacağı Nazgul'un kılıcı tutan kolunu tekmelerken geriye doğru birkaç adım attı. Bum! Yıkım'ın gücü o kadar güçlüydü ki kol patladı. Bir saniye gecikmeden, Kaplan Ruhu Nazgul'un kafasına savruldu.

Bilinçaltına bir tehlike duygusu çarptı. Zheng aynı zamanda beş metre sola zıpladı. Yeşil bir yoğunlaştırılmış Qi, durduğu yerden vurdu ve Nazgul'un miğferine girdi. Orta Dünya halkını dehşete düşüren son Nazgul'un böyle kolay öldürülebileceği kimin aklına gelirdi?

Yeşil Qi söndü. Luo YingLong kılıcın üzerinde dikiliyordu. Nazgul'a bakmadı ve Zheng'e gülümsedi. ''Bu anı bozmama aldırmazsın değil mi? Son Nazgul'dan beklenildiği gibi, ödüller fena değil. Onları o kadar çok kullanmayacağım fakat bazı materyalleri değiştirmek güzel olurdu. Zheng! Dördüncü aşamadan çık. Düşünceleri olmayan bir canavarla savaşmak istemiyorum!''