Cilt 15: Bölüm 9-1

avatar
1216 15

Terror Infinite - Cilt 15: Bölüm 9-1


Çevirmen: RmLover

Editör: Mariposa

 

Adam sözlerini bitirene kadar Zheng sessizce dinledi. Alay eder bir şekilde gülümsedi. "Konuş? Aynı kimlikle iletişim kuruyorsak senin şirketinle işbirliği yapmayı umursamıyorum. Beni bir laboratuvar faresi olarak görüyorsan konuşmamızın bir manası yok."

 

Adam sanki bir şaka duymuş gibi güldü. Sonra dedi ki: ''Merak etme. Sen tipik bir laboratuvar faresi değilsin. Sen eşsiz bir laboratuvar faresisin. Senin vücudunda yeni dünyanın anahtarı var. Sana nazik davranacağız. Haha!''

 

Zheng titredi. Neredeyse öfkesini tutamayacakdi. Ancak, durum net değildi ve Lan ile olan bağlantısını kaybetmişti. Bu yüzden ne T-Virüsünün nerede olduğunu ne de Na yüzüğünün nerede olduğunu biliyordu. Alice'in nerede olduğunu ve buradan nasıl çıkacağını bile bilmiyordu. Şu an saldırıya uğrarsa tüm görev berbat olurdu. Öfkesini bastırmak zorundaydı.

 

"Üç şey talep ediyorum. Bir, bana kimliğimle doğru orantılı bir tedavi ver. İki, güvenliğimi garanti altına al. Üç, T-Virüsü ile ilgili verileri ver. Virüsle de ilgileniyorum. Bunlar aramızda olabilecek iş birliğinin şartları." Bir an için düşündü ve söyledi.

 

Adam bir süre duraksadıktan sonra kahkaha attı. Sanki Zheng'in özgüveniyle alay ediyormuşcasına başka bir gülüş sesleri de geldi. Zheng biraz bile sinirlenmiş görünmüyordu. Sessizce yerden kalktı ve gülen kişilerin susmasını bekledi.

 

"Şaka yapmıyorum. Bence hala bir şeyi anlamadın. Ben senin bildiğin o laboratuvar farelerinden değilim, senin önünde duran bir canavarım." Yere yumruk attı.

 

Paat! Bu yumrum tıpkı bir gergedanın çelik zemine çarpması gibiydi. Tüm oda titredi. Adam ve araştırmacılar daha sonra ekrana baktığında yerde yarım metre genişliğinde bir delik gördüler. Yumruğunun gücü bu boyuttaydı.

 

Zheng'in işi hala bitmemişti. Eli hala delikteydi. Bağırdı ve daha sonra bir çelik tabakasını çekti. Ekranın karşısındaki insanlar bu olaya şaşıp kaldı. Filmlerden gördükleri bir sahne gibiydi. Ancak paramparça olan çelik zeminin çıkardığı ses onlara bunu gerçek olduğunu hatırlatmaya devam etti. Çok uzaklarında olmayan bir odada bir şeyler oluyordu.

 

Zheng Zha birkaç metre genişliğinde çeliği koparmıştı. Tabii ki Zheng yalnızca kendi gücünü kullansa bu mümkün olmazdı. Yumruğu atarken Patlama moduna girmişti ancak çok da abartmamıştı. Tüm gücünü gösterse kapıyı bile tekmeleyebilirdi ancak bir hareket yapmak istemiyordu. Net bir şekilde gücünü göstererek onları tehdit etmek istiyordu.

 

Zheng bir çelik parçasını kaldırdı ve bağırdı. Çeliği kapıya doğru fırlattı ve kapıda bir göçük oluştu. Daha sonra ileriye doğru atladı ve kapıya tekme attı. Yıkım moduna da girmişti.

 

Kapıya yaklaşırken boynunda bir acı hissetti. Boynundaki tasmadan bir iğne çıktı ve kan damarını deldi. Hiç düşünmeden bunun onu daha önce bayıltan madde olduğunu söyleyebilirdi. Bu yüzden iğne ona daha değmeden Yıkım moduna girmişti. Tasmayı tutup parçaladı ve daha sonra odaya fırlattı.

 

Tasmayı fırlattıktan yarım saniye sonra yaka patladı. Bu patlama odanın yarısını etkilemişti. Eğer o şey boynunda patlasaydı Yıkım tekniğinde olsa bile hayatta kalamazdı. Zheng bunun olabileceğini düşündüğünde şok oldu.

 

Şok olan tek kişi o değildi. Ekranın karşısındaki insanlar da şok olmuştu. Yalnızca Zheng'in odayı paramparça etmesinde değil, aynı zamanda araştırma ekibi başkanının Zheng tasmayı çıkarmadan önce yalnızca birkaç cümle söylemiş olması da onları şaşırtmıştı.   Onların savurduğu tehditleri bile anlamamışlardı! Şirket ona bir suçlu gibi davranmıştı çünkü onun hala bilinci açıktı. Tasmayı kullanmalarının nedeni de  buydu. Odayı paramparça ettiği için oraya güvenlik görevlilerini gönderdiler ancak eğer Zheng o patlama yüzünden ölseydi, araştırmadan sorumlu olan araştırmacılar ve güvenlik görevlileri Şirketin üst düzey yetkilileri tarafından kovulurdu.

 

Daha sonra siyah giyinen adam ve araştırmacı, Zheng'in yine gözetim kameralarının altında ortaya çıktığını görünce rahat bir nefes aldı. Araştırmacı birden konuştu: "Bay Zheng. Lütfen bu kadar umursamaz olma. G-Virüsünü elde edip seni deneylerimizde kullanmak istiyor olabiliriz ancak bu seni öldüremeyeceğimiz anlamına gelmiyor. G-Virüsünü senin cesedinden alsak da sorun olmaz!"

 

Zheng odanın girişinde durdu ve etrafına baktı. Daha sonra odanın köşesindeki gözetim kameralarını buldu ve oraya bakarak soğuk bir şekilde gülümsedi. "Asıl soruyu kaçırıyorsunuz. Beni öldürecek olan şeyiniz bu mu? Yarım saat boyunca bana saldıran herhangi birine karşı dayanabilirim. Ancak ondan sonra öldürmeye başlayacağım. Umarım bana yarım saat içinde bir cevap verirsiniz. Bu üç şartımı kabul ederseniz araştırmanızda size yardım edeceğim. Önceden de bir çalışan olduğum için ileride bir kez daha çalışan olmak benim için sorun değil. Ama beni bayıltmaya çalışmayın. Benim üzerimde herhangi bir madde kullanmaya çalışan kim olursa öldürürüm." Bu sözlerin ardından güldü ve kapıyı kaldırıp kameraya fırlattı. Yüksek bir gürültü çıktı.

 

Odadan çıkıp güvenliklere saldırmayı dikkatli bir şekilde planlamıştı. Önce tesisin neresinde olduğunu doğrulaması gerekiyordu. Bu bilgi, kurtarma ve kaçış görevi için gerekliydi. Ayrıca Şirketin içerisinden bir miktar güç etmek zorundaydı en azından T-Virüsü prototipi ile ilgili bilgi elde etse ona yeterdi. Bu yüzden gücünü gösterdi. Bu durum Umbrella Şirketinin ilgisini çekti ve onlarla eşit düzeyde konuşma imkanı yakalamasını sağladı.

 

Zheng koridorda yürüdü. Bir dakikadan daha kısa bir süre sonra, köşeden gelen çok sayıda ayak sesini duydu. Tecrübelerine göre bu insanlar yalnızca on metre uzaktaydı. Patlama moduna girmeyi düşündü ancak tereddüt edip onun yerine kilidi açılmış moda girdi. Daha sonra koridorun köşesine ilerledi.

 

Hareket tekniği yüzünden Patlama modunda olmasa bile hızı çok etkileyiciydi. Yere bastığında biraz ayak izi bırakıyordu ve bu gücü ileriye doğru hızla koşmak için kullanıyordu. Diğer köşedeki görevliler bir figürün duvara çarptığını görmüştü çünkü çok hızlıydı. Ancak bu figür duvara ayağıyla basıp yönünü değiştirmişti. Gözle görülemez bir hızla görevlilere doğru sıçradı.

 

Herkes bir anda göğsünde keskin bir acı hissetti ve hepsi hızla birkaç metre geri püskürüp olay yerine gelen üç görevlinin üstüne savruldu. Zheng'in en güçlü olduğu şey yakın dövüş yeteneğiydi. Normal insanları yeteneklerini bile kullanmadan güç, sürat ve tepki hızı konusunda aşıyordu.  Kilidi açılmış mod sayesinde de karşısındaki insanları da ağır çekimde görüyordu. Başka bir görevli elektrikli sopasını çıkardığında Zheng bileğini büktü ve onu diğer üç kişinin yanına gönderdi.

 

Toplamda on altı tane görevli vardı. Zheng çoktan birkaç kişiyi daha tepki bile veremeden bayıltmıştı. Kalan muhafızlar bu dar koridorda ateş açmaya cesaret edemiyordu, bu yüzden hepsi elektrikli sopalarla saldırmaya başladı. Ancak bu seviyedeki bir yakın dövüş tekniği Zheng'e karşı işlevsizdi. On saniye içinde tüm görevliler yerde yatar bir hal aldı. Zheng daha sonra bir görevlinin kıyafetini çıkartıp giydi. Ona ait bütün eşyaları da almıştı. Güvenliğin yalnızca iç çamaşırı duruyordu. Her ne kadar dövüş yeteneklerini etkilemese de yarı çıplak dolaşmak pek iyi bir his değildi.

 

"O zaman biraz daha kaos yaratalım." diyip Zheng gülümseyerek koridorda koşmaya başladı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44238 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr