Cilt 11: Bölüm 6-3

avatar
2309 9

Terror Infinite - Cilt 11: Bölüm 6-3


 

Cild 11: Bölüm 6-3

 

Herkes bir süre birbirine baktı ve sonra aynı şeyi yaptı. Zeplinin içine doğru koştular. O'Connell bağırdı. ''Izzy, uçur! Uçur!''

 

Siyahi adam bağırma seslerini duyduğu esnada şarabını içiyordu. Kafasını O'Connell'in işaret ettiği yere doğru çevirdi. Elindeki şişe zeplinin güvertesine düştü ve cevap vermek için bağırdı. ''Sizinle gelirsem kötü şansın da yanımda olacağını biliyordum. Biliyordum...'' Kılıcını belinden çıkardı ve zeplini bağlayan ipi kesti. Diğer herkes o sırada zeplinin güvertesine binmişti. Kum fırtınası gittikçe yaklaşıyordu, zeplinin daha yavaş hareket etmesinin sebebi buydu.

 

''Sikeyim.'' O'Connell panikledi. Izzy'i tuttu. ''Sen ne akla hizmet uçak takımlarını bir zepline dönüştürdün?''

 

Izzy ona geri bağırdı. ''Kahrolası sizi dinlediğim için böyle yaptım. Beni bırakmazsan hepimizin kıçına tekmeyi basacak bu fırtına.''

 

Kum fırtınası yaklaştıkça bir şeyin şeklini alıyordu.

 

Sahne çok tanıdık geliyordu özellikle O'Connell ve Evelyn için. "Imhotep!"

 

Beklendiği gibi. Kum fırtınası, kel bir kafa şeklini almıştı. Sanki gülüyormuş ve zeplini havada ısıracakmış gibi ağzını açtı. Izzy aniden bir zincir çekti. Arkadan iki tane sütun şeklinde alev püskürdü ve zeplini ileriye doğru itti. Kel kafanın ısırığından kurtulmuştu. Arkadaki kafa zeplinle eşit hızda takibe devam etti.

 

Kanyon önlerinde ortaya çıkana kadar uzunca bir mesafe uçmuşlardı. Kanyonun dibinde nehir vardı. Zheng bağırdı. ''Izzy, zeplini kanyonun içine sür! Acele et!''

 

Izzy, hiç tereddüt etmeden bunu yaptı. Dürüst olmak gerekirse düşünecek vakti bile yoktu. Bu yüzden sadece emirleri uygulayacaktı. Dikkatini kanyonun rüzgar yönüne doğru topladı.

 

Kel kafa da gökyüzünde uçsuz bucaksız kumla birlikte oraya girdi. Sanki çölün tüm kanyona akıyor gibiydi. Kafa daha hızlı hareket etmeye başladı ve zeplinle aradaki mesafe yavaş yavaş kapandı.

 

''Hayır! Daha hızlı hale gelmedi. Biz yavaşladık!'' Evelyn birden bağırdı.

 

Izzy çaresizce geri bağırdı. ''Zeplinin yakıtının sonsuz olduğunu mu sanıyorsun? Hızlanma sadece kısa bir süre sonra sonlanır. Bir şeylere tutunun!'' Zeplin ani bir dönüş yaptı ve neredeyse herkesi bir kenara fırlattı.

 

Kel kafanın boyutu küçülüyordu. Tam zepline ulaşmak üzereyken kafanın boyutu zeplinle aynı yüksekliğe ulaştı. Zeplindekiler arkasına baktığı sırada kafa şekli kumlarla birlikte nehre doğru aktı.

 

Zeplindekiler bir an için durakladı ve sonra rahat bir nefes aldı. Ölümden kaçmak kadar heyecan verici bir şey yoktu. Herkes heyecanlı olmasına rağmen zeplin yere doğru eğik bir şekilde uçuyordu. Izzy zeplin aşağıya doğru ilerlerken bağırıyordu.

 

"Ah! Herkes bir şeye tutunsun!'' Izzy sonunda bağırdı..

 

O'Connell, Evelyn'in kolundan sıkıca tuttu ve bağırdı: ''Kahretsin! Güzel bir şey söyleyemez misin sen?''

 

Izzy bir süre düşündü ve ekledi. ''Zeplin düşecek!''

 

Neyse ki kanyonun üzerinden geçmişlerdi ve zeplin ormana doğru düştü. Büyük bir ağaca çarptı. Düşmenin etkisiyle ağacın kalın dalları ve yaprakları sarsıldı. Ancak yere indikten sonra hala çok korkunç görünüyorlardı.

 

''Biliyordum. Biliyordum. Seninle birlikte kötü şans da geliyor.'' Izzy başını ovuşturdu.

 

Diğerleri de düştükleri yerde başlarını ovuşturmaya başladılar. Evelyn sağlam olan tek kişiydi. O'Connell tüm zaman boyunca onu tutuyordu ve tüm darbeyi o yemişti. Evelyn ayağa kalktı ve etrafına baktı.

 

''Burası Ahm Shere Vahası olmalı. Tanrım. Burası çölde bulunan gerçekten büyük bir orman. İnanılmaz. Anubis'in ordusunun bu ormanda yaşadığı söylenirdi. Akrep Kral'ın piramiti bile buralara inşa edilmiş.'' Evelyn, gözleri fal taşı gibi açık bir şekilde etrafına bakarken gülümsedi. Daha fazla bekleyemeyecekmiş gibi görünüyordu.

 

Zheng acı bir şekilde gülümsedi. Evelyn'in filmde piramitlere bu kadar takıntılı olmadığını hatırladı. Ama ikinci filmde oğlu kaçırılmıştı ve geriye sadece yedi gün kalmıştı. Piramitleri düşünecek vakti olmayacaktı.

 

Zheng ayağa kalktı ve diğerlerine sordu: ''Bu Imhotep miydi? Onu öldürmemiş miydik? Ve Medjai'ler onun piramitini kazıyordu. Nasıl yeniden canlandı?''

 

Ardeth'in yüzü kötü görünüyordu. Bir ıslık çaldı ve ufak bir şahin koluna kondu.

 

''Bu şahin bizi takip ediyordu. Bir şey olduğunda bu sayede kabilemle iletişime geçebiliyorum. Ölüler Şehri'nde neler olduğunu soracağım. Umarım büyük bir şey olmamıştır.'' Ardeth ufak bir kağıda bir şeyler yazdı ve kağıdı bir şişeye koyup şahinin ayağına bağladı. Kolunu kaldırdı ve şahin uçup gitti.

 

Gittikten sonra herkes Zheng'e baktı. Daha sonra mırıldandı: ''Imhotep ile savaşmaktan korkmuyorum. Ama o öldürülemez. Eğer gerçekten Imhotep olsaydı onu öldürmek için Amun-Ra'nın Kitabı'na ihtiyacımız olacaktı. Kitabı kazıp çıkarmadan onunla uğraşabilmemizin imkanı yok. Hadi önce gidip ormandaki piramiti bulalım. Imhotep'in, piramidin içinde gücünü kaybetmesi lazım.''

 

Zheng'in neden bu konuda bu kadar kesin konuştuğunu diğerleri anlamadı. Herkes silahlarını ve çantalarını düzenledi. Izzy söyledi. ''Tanrım, zeplin artık kullanılamaz durumda. Baksanıza, gaz deposu kırıldı. Bu bir sıcak hava balonu değil. Ormanda nasıl gaz bulacağız?''

 

O'Connell sahte bir şekilde güldü. ''Izzy, bir erkek her şeyden şikayetçi olmamalı. Bir yol bulacağına inanıyoruz. Haha, evet. Zeplini bir daha uçurmanın yolunu bulacaksın.'' O'Connell, Evelyn'i tuttu ve ileriye doğru koştu.

 

Diğerleri de Izzy'i zepline bırakarak O'Connell'in arkasından koştu. Izzy çaresizce mahvolmuş zeplinle, tek başına ilgilenmek zorunda kaldı.

 

Çölde, Imhotep gözlerini açtı ve güldü. ''Onları öldürmedim ama hemen gözümün önündeler. Onları gördüğümde hayatlarına son vereceğim. Ne dediklerini duydum. Artık Amun-Ra'nın Kitabı yok. Haha!''

 

Imhotep öne doğru yürümeye başladı. Güzel bir kadın, siyah giyinmiş yaşlı bir adam, kaslı bir siyahi adam, ve bir grup süvari, tapınağın ötesindeki kanyona doğru onu takip ediyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr