Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

Xuan kanyonu işaret ediyordu. Kanyon yeterince büyüktü, ejderha bile oraya girebilirdi. Ejderhanın gövdesi kanyonun yarısını kaplardı. Hala etrafta dolanmasına rağmen yer çekimi mayınının etkisine kesinlikle yakalanacaktı.

''Burası yer çekimi mayını için tek uygun nokta. Mayına basması için bir şans beklemek yerine birkaç numarayla onu mayına doğru çekebiliriz.''

Xuan, konuşmasını bitirdikten sonra içini çekti. Kampa ve WangXia farklı bir şey hissetmedi ama Xuan'ın içini çekmesi Zheng'i rahatsız etti.

Zheng onun omzuna dokundu ve sordu: ''Sen iyi misin?''

Xuan başını salladı: ''Sorun yok. Önce şu krizi halledelim. Bu sefer risk çok fazla. Bu bonus görev açıkçası bizi aşar. Dürüst olmak gerekirse Akrep Kral görevinden daha zor. O zaman ödülü alan tek kişi sendin ama bu sefer katılımcıya da ödül var. Bence ejderhanın mayına basma şansı yüzde 30. Bu yüzden fazla umudum yok."

Zheng mızrağını kavradı ve Xuan'ın omzuna eliyle vurdu. Sonra Kampa ve WangXia'ya döndü. ''Hadi gidelim. Fazla düşünmenin bir anlamı yok. Önümüzdeki işi halledelim. Kazanmak ya da kaybetmek bizim kaderimiz. Gidelim!'' Zheng bu sözleri kararlılıkla söyledi ve diğer üçünün şaşırmasına neden oldu. Ama bu durum ayrıca onlara güven duygusu verdi.

Kampa güldü ve Zheng'in omzuna hafifçe yumruk attı. WangXia bile onun omzuna dokundu. Daha sonra Xuan sakince dedi ki: ''Omzum şişti. Hiçbir kemik hasar görmedi. Bunu hatırlayacağım." Sky Stick'in üzerine çıktı ve diğerlerinin hazırlanmasını bekledi.

Zheng titredi ve kısık bir sesle konuştu: ''Onun korkutucu olduğunu hissetmiyor musun? Onun kin tutacağını hiç düşünmezdim.''

Herkes hazır olduktan sonra Sky Stick havalandı ve kanyona doğru uçtu.

Yirmi dört saat yeterli bir süreydi, bu yüzden acele etmelerine gerek yoktu. Grubu ikiye böldüler. Kampa ve WangXia bombaları ve mayınları kuruyordu; Zheng ve Xuan ise ejderhayı gözlemliyordu.

Ejderha biraz tembeldi. T-Rex'in işini bitirdikten sonra ağaç dallarının üzerinde uyudu. Birkaç kilometre uzaktan ejderhanın horlamalarını duyabiliyorlardı.

Bombalar ve mayın kurulduktan sonra ejderha pek uyanacağa benzemiyordu. Aralarında kısa bir konuşma yaptılar ve bu fırsattan faydalanarak füzeleri test etmeye karar verdiler. Füzeler etkisiz olsa bile ejderhayı kanyona doğru çekecekti. Saldırmadan önce uyanmasını beklemeye gerek yoktu.

Zheng, Sky Stick'e bindi ve Sky Stick'e binmeyi planlayan diğer üçüne dedi ki: ''Siz saklanacak bir yer bulun. Uzun menzilli silahlar zaten işe yaramaz. Sadece ejderhayı kanyona çekmemiz gerek, o yüzden bırakın bunu tek başıma yapayım. Ayrıca kullanabileceğim bir mızrak var. Belki mızrak onu yaralayabilir.''

Kampa ve WangXia durdu. Silahlarına baktılar ve sessizliğe büründüler. Xuan başını salladı: ''Doğru. Bizim silahlar muhtemelen ejderhaya karşı işe yaramaz. Fazla insan olursa Sky Stick'in hızı ve esnekliği azalır. Sen git tek başına hallet ama fazla yüksekten uçmaman gerektiğini unutma. Eğer ejderha uçarsa senin yüksekliğine erişebilir. Hız ve mesafe için bir gereksinim yok. Sadece önünde dur ve kanyona hareketlenmesini sağla.''

Zheng başını salladı ve güldü. Sky Stick havalandı. WangXia bombaların zamanını ayarladıktan ve herkes oradan uzaklaştıktan sonra ejderhaya doğru uçmaya başladı. Birkaç dakika sonra ejderhayı gördü. Hala dal yığınının üzerinde uyuyordu.

Zheng, Sky Stick'in füze saldırısını etkinleştirdi. Üç tane mini füze ejderhanın başına isabet etti. Patlamalar ejderhanın kafasının yanmasına sebep oldu. Dallar ve yapraklar da tutuşmuştu. Ejderha aniden yerden kalktı. Zheng ejderhaya baktı ve kafasının sağlam olduğunu gördü. Patlamaya dair tek bir yanık izi bile yoktu.

Ejderha, gözlerini fal taşı gibi açarak etrafına baktı. Havada Zheng'i gördüğünde şiddetli bir biçimde kükredi. Yüksek sesi Zheng'in kafasında yankılandı. Zheng hemen kilidi açık modun ilk aşamasına girdi ve Sky Stick ile oradan uzaklaşmaya odaklandı.

Kükremeyi kestikten sonra ejderha Zheng'in peşinden ilerledi. Ejderhanın koşu hızı yaklaşık 120 ile 150 kilometre arasındaydı. Ancak hala Sky Stick'den daha yavaştı. Zheng'in yavaşlayıp ejderhayı beklemekten başka şansı yoktu. Ejderha Zheng'i yakalayamadığı için sabırsızlanmış görünüyordu. Ejderha homurdandı ve burnundan hafif bir duman çıktı.

Zheng, tam tekrar yavaşlamak üzereyken tehlike hissi aniden şiddetli bir biçimde onu sardı. Bu his daha önce gelen tehlike hisleri arasında en güçlüsüydü. Hiç düşünmeden Sky Stick'in yönünü değiştirdi ve kenara doğru ilerledi. Sky Stick'in hızı, bir saniyeden daha kısa sürede 100 km'den 300 km'ye fırlamıştı. Bu ivme, neredeyse Zheng'i düşürecekti. Zheng düşmek üzereydi ve Sky Stick'e sarıldı.

Ejderha kafasını kaldırdı ve nefes üfledi. Hava Zheng'in midesini biraz germişti. Sonra ejderhanın ağzından bir ateş sütunu fırladı. Alevler Sky Stick'in birkaç metre yanından geçti ve Zheng'in sendelemesine sebep oldu. Alev on metre genişliğindeydi ve ormanda yüz metre uzunluğunda bir yanık izi oluşturdu. O güzergahtaki her şey anında buharlaşmıştı ve geriye sıcak dışında bir şey kalmamıştı.

(Korkutucu güç. Yakalanmak kesinlikle öldürür. Acaba bu büyünün gücü mü? Klon'un kara aleviyle arasındaki fark ne acaba.)

Zheng hala saldırı korkusunu hissedebiliyordu. Ejderhanın kafasını ona doğru döndürdüğünü gördüğünde hemen Sky Stick'in yönünü ayarladı ve hızlandı. Yavaşlamadan önce ejderhanın en az üç yüz metre önüne doğru ilerledi. Ondan sonra bir saniye bile gardının düşmesine izin vermedi. Ejderha gerçekten varlığını hissettiriyordu.

Çok geçmeden Zheng, ejderhayı kanyonun girişine çekti ve sonra kanyonun içine girdi. Ejderha onu hiç durmadan takip etti. İçeriye adım attıktan sonra on saniye içinde önünde bir patlama meydana geldi. Zheng, arkasına baktı ve bu patlamaların arasından bir ateş sütunu geldiğini gördü ve bu durum onun korkup, hemen ileriye atılmasına sebep oldu.

Ejderha ateşin içinden sağlam bir şekilde çıktı. Bu patlama, ejderhada herhangi bir hasara sebep olmamıştı ancak en azından biraz etkiliydi ve vücudunda biraz duman izleri bıraktı.

Ejderha ilerlemeye devam ederken başka bir patlama meydana geldi. Ateşin içinden çıkarken çılgın bir hale girmiş gibi görünüyordu. Bu sefer, alev üflemek yerine sadece kükredi. Sonra yer çekimi mayınına doğru koşarken kanatlarını çırpmaya başladı. 50 metre, 30 metre, 10...