Cilt 10: Bölüm 11-2

avatar
2585 8

Terror Infinite - Cilt 10: Bölüm 11-2


 

Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

 

Techoi, çok dikkatliydi. Hislerini ekstrem boyutlara taşıyan kilidi açık modda kaldı. Bu yüzden Zheng de ona saldırmak istiyormuş gibi bir yüz ifadesi takınmamaya dikkat etti. Taklit ederek sinsi bir şekilde ilerliyordu. Öldürme niyetini açığa çıkardığı an, kilidi açılmış modda olan birisi bunu hissedebilirdi. Uygun bir yer ve bir fırsat kovalıyordu.

 

İkisi vadide yaklaşık bir dakika boyunca ilerledi. Zheng, gittikçe endişeleniyordu. Techoi'nin acele etmesine gerek yoktu çünkü endişelenecek bir şeyi yoktu ancak Zheng için bu durum tam tersiydi. Lan ve diğerleri için endişelenmesi gerekiyordu. Ölebilecekleri konusunda endişelenmese bile, onlar ölünce rakibin alacağı puanlar onun da ölümüne sebep olacaktı. Bu yüzden burada harcayacak fazla zamanı yoktu.

 

Zheng, bu endişesini daha fazla sürdüremiyordu, çünkü sakinliğini kaybederse sinsi saldırıyı yapamayacaktı. Ancak bu stres altında Techoi'yi takip etmekten başka seçeneği yoktu.

 

Neyse ki bir süre sonra fırsatını buldu. Techoi'nin önündeki duvarda bir Licker vardı. (Ç.N: Licker yaratık ismi.) Bu, fazla mutasyona uğramayan ve bu yüzden fazla büyük olmayan normal bir Licker'dı.

 

Techoi, Licker'ı görür görmez herhangi bir silah çıkarmadı. Heyecanlı bir şekilde yavaş yavaş ona yaklaştı. Zheng, onun elinde bir ışık görebiliyordu, sanki ışıktan yapılmış bir çift eldiven takmıştı.

 

Licker, Techoi'ye doğru zıpladı. Techoi, bir adım geriye attı, Licker'ın pençesinin uzanabileceği yerin dışına çıktı. Dört koluyla gözle görülemeyecek bir hızla sürekli saldırmaya başladı. Bu saldırılar Licker'ın pençelerini paramparça etti. Sonrasında zıplayıp Licker'ın koluna bir dönen tekme attı. Ayağı da eli gibi ışıkla kaplıydı. Licker'ın kolu kırılmıştı.

 

Techoi'nin yaptığı saldırılar bir saniyeden daha kısa sürede gerçekleşiyordu. Dört kolu, Muay Thai tekniği ve ışık tabakası, Licker'ı iyice güçsüz hale getirmişti.

 

Techoi, dudağını büktü. Elleriyle Licker'ın kafasını tuttu. Dizinde bir ışık tabakası oluştu ve diziyle Licker'ın kafasına vurdu. Licker'ın beyni her tarafa dağıldı. Diziyle vurduğu esnada, Karanlıktan Techoi'nin kafasına doğru bir el yavaş yavaş uzandı. Licker'ı öldürdüğü an bu karanlıktan gelen el hızlandı ve onu duvara doğru çekti.

 

Zheng, boş bir an kovalıyordu. Techoi, Licker'ı öldürdüğünü düşününnce tüm gardını düşürmüştü ve savunmasızdı. Zheng, Techoi'yi duvara, yani evin içine doğru taşıdı. Gözleri de kan çanağı olmuştu.

 

(Savaşı en kısa sürede bitirmeli.)

 

Fırsatı yakaladığında Zheng, tamamen Techoi'nin üzerine yüklendi. Duvar kırıldığında Techoi'nin sırtını ısırdı. Kollarıyla tamamen Techoi'nin vücudunun etrafını sarıp ellerini birleştirmişti. O sırada Zheng'in kolu normal halinden dört kat daha büyüktü. Techoi'nin kaburgalarından gelen kemik kırılma seslerini duyabiliyordu.

 

Techoi, hayatının bu harekete bağlı olduğunu biliyordu. Bu güç onu şaşırttı ve bir anda tüm savaş Qi'sini yaydı. Bir ışık tabakası tüm vücudunu kapladı. Bu ince tabaka Zheng'in ısırmayı bırakmasına sebep oldu. Ama Zheng, onun sırtının bir kısmını ısırıp koparmıştı.

 

Zheng, Techoi'nin özgür kalmasına izin veremezdi. Gücü etkileyiciydi ve teknikleri Zheng'den fazlasıyla üstündü. Çoğu zaman Zheng, düşmanları yenmek için yeterli olan içgüdüleri ile savaşıyordu. Ancak eğer güçleri aynı seviyedeyse, Muay Thai tekniği olan birini yenebilmesi o kadar kolay olmazdı. Kollarıyla Techoi'yi sıkıca kavradı ve Kızıl Alev ile Aşındırıcı Qi'yi yaydı. Eğer Zheng, onu yeterince hızlı bir şekilde öldüremezse, ayı ve klon geldiği an atlayıp kaçabileceği bir bina etrafta yoktu.

 

Işık tabakası, Kızıl Alev'i engelliyordu ancak Qi'nin aşındırıcılığını engelleyemiyordu. Işık tabakası yavaş yavaş inceliyordu ve alev Techoi'nin vücuduna ulaştığında acı içerisinde çığlık atmaya başladı.

 

Caddede başka bir duvara doğru çarptılar. Caddede zombi dâhil hiçbir şey yoktu. Techoi, ölümün eşiğindeydi. Vücudunun Zheng ile temas ettiği noktalar kömür oluncaya kadar yanmıştı. Sonrasında alev vücudunun geri kalan kısımlarına doğru yayıldı. Ayrıca Zheng, Qi'sini onun vücuduna iletti ve onu içten aşındırmaya başladı.

 

O anda Zheng, Techoi'yi bıraktı ve Techoi yerde yuvarlandı. Sonrasında Zheng'i yaralayan bir silah sesi duyuldu. Bu ses tanıdık bir sesti, Gauss keskin nişancı tüfeğinin sesiydi. Şeytan Takımı Zero'yu da mı klonlamıştı yoksa?

 

Hemen yarasını kontrol etti. Kurşun bacağının kenarını sıyırmıştı, ancak kurşunun oluşturduğu dalga yine de bacağında bir yara açmıştı. Arkasında ise büyük bir delik vardı.

 

(Gizlenerek ateş etmek için birkaç saniye gerekir.)

 

Zheng, hızla kendini sakinleştirdi. Techoi'ye doğru atladı, bir elle onun kafasını tuttu ve Techoi çığlık atarken onu vadiye doğru sürükledi, yanan yaralardan bir kan izi bıraktı. Sonrasında çığlık sesleri vadinin içerisinde kayboldu.

 

Bin metre ötede bir binanın tepesinde, bir çift gözlük takan zayıf bir adam konuştu: ''Lider, çok uzak. Bu gözlükler dumanın ötesini görebiliyor ancak çok net değil. Atış kaçtı.''

 

Klon Zheng, cevap verdi: ''Sorun değil. Bu bölgede kısılıp kaldı. Harekete geçtiği an ben ve Francis saldıracağız. Bu sefer kenardan izlemek istemiyorum. Bu aptal neden onunla birlikte Francis'i yolladığımı anlamadı. Tek başına gitmek istiyorsa en azından Savaş Qi'sini hazırlayıp kendini patlatmak için gitseydi, en azından ölümünün bir değeri olurdu. Richard, bizim takımdan olmayan birini gördüğün an öldür.''

 

Richard güldü ve tüfeğini okşadı: ''Merak etme. Bir dahaki sefere ateş etmeden önce kilidi açılmış moda gireceğim. Gauss tüfeğinin gücüyle kimsenin hayatta kalabileceğini sanmıyorum. Yani diyorum ki…''

 

Sözünü bitiremeden önce, bir ok görülmez bir hızda ona isabet etti. Bu ok binanın altından duvarları delerek gelmişti ve sonunda onun da vücudunu delip geçti. Tepki bile veremeden vücudu bir toz haline geldi. Gauss tüfeği hemen onun yanında duruyordu.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44330 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr