Cilt 10: Bölüm 2-1

avatar
2985 8

Terror Infinite - Cilt 10: Bölüm 2-1


 

Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

 

Helikopter uzaklaştıktan sonra, grubun içeriye girmekten başka şansı kalmamıştı. Ama bakışları yine de garipti. Ayrıca Zheng, Ruh Bağlantısı Yeteneği ile Honglu’nun zihnine bağlanmıştı.

‘’Sorun şu ki nereye ineceklerini bilmiyoruz. Bir kargaşa yaratalım, bu sayede helikopterin içindeki askerler buraya iner. Aksi halde o helikopteri ele geçirmenin bir yolunu bilmiyorum.’’

‘’Anladım. O zaman dikkatlerini çekmek için bir ateş veya başka bir şey kullanalım. Lan, yerlerini takip et. Bir dahaki sefere onların dikkatini çekecek bir şey yapacağız. Honglu, Şeytan takımı ile yüz yüze savaşmak zorunda kalırsak ne yapacağız?’’

‘’Ah. Eğer onlarla karşılaşmak zorunda kalırsak, birbirimizden ayrılmamızı tavsiye ediyorum. Gücümüzü ayırıyormuş gibi görünse de Şeytan takımı da bizi yakalamak için ayrılmak zorunda kalacak. O zaman her şey kişisel güçlere bağlı olacak. Takım olarak işbirliği içinde hareket edersek kayıpları bizden daha fazla olacaktır. Belki de kazanabilmemizin tek yolu budur. Ancak, başarısız olan kimseyi koruyamayacağız.’’

Reling, aniden kıpkırmızı oldu ve konuştu: ‘’Üzgünüm. Tuvaleti kullanmam gerek.’’ Etraftaki insanların çoğu erkek olduğu için utanmış görünüyordu.

Lan, güldü: ‘’Tabi, herkes biraz beklesin burada. Biz gidip tuvaleti kullanacağız.’’ Sonrasında Yinkong ve Reling’in elini tutarak süpermarketin içindeki tuvalete doğru ilerledi.

Jill, dikkatli bir şekilde hapları ağzına attı. Ağzında hafif bir yiyecek tadı kaldı. Artık aç ve susamış hissetmiyordu. İki hapın böyle bir etkisinin olduğunu düşününce merakla sordu: ‘’Bu nedir? Ufak bir hap nasıl böyle bir etkiye sahip olabilir?’’

Bu soruyu sorduğu esnada Zheng, Honglu ile konuşuyordu. Bir anlığına duraksadı ve mırıldandı: ‘’Oh, yemek. Bu şey, bizim orada meşhur. Nereden geldiği konusunda endişelenmene gerek yok. Bunu bir yerden çalmadık.’’ Sonrasında bir şişe katılaştırılmış su ile sıkıştırılmış yemeği çıkartıp onları Jill’e fırlattı.

"Bunlar sende kalsın. Kim bilir bu kargaşa daha ne kadar sürecek. Bu yiyecek ve su, bir insanı üç ay boyunca koruyabilir. Bu şey, her duruma karşı bir koruma olacak.’’ Zheng gülümsedi.

Jill, şişelere iyice bir baktı ve sonra onları bel çantasına koydu.

Üç kız, bir süre sonra tuvaletten geri döndü. Reling’in yüzü sanki kusmuş gibi solgun gözüküyordu. Lan, bile biraz garip görünüyordu. Yinkong, her zamanki gibi sakindi.

Zheng, sordu: ‘’Ne oldu?’’

Reling’in dudakları yine açıldı ve yine kusmaya başladı. Ancak tek yediği şey hap olduğu için sadece su kustu. Katılaşmış suyu hap olarak aldıktan sonra vücudunda sıvı hale döndü.

Lan, acı bir şekilde gülümsedi: ‘’İşimiz bittikten sonra, tuvaletin ilk kapısı aniden açıldı. Kurtçuklarla dolu bir zombi çıktı ve Reling’in üzerine atladı. Neyse ki Yinkong, zamanında araya girdi.’’

ChengXiao, yüksek sesle güldü. Reling’e doğru yürüdü ve sırtını okşayarak şöyle dedi: ‘’Sana bir şaka yapayım mı? Hamilelikle ilgili birkaç şaka biliyorum.’’

Reling, biraz daha iyi hissetti. Jill, ağzını durulaması için ona bir şişe su verdi: ‘’Teşekkürler. Eski sevgilim bana hep hamilelik şakası yapardı ama bunların hepsi berbattı. Bu tarz şakaları duymak istemiyorum.’’

ChengXiao yine de durmadı: ‘’O zaman sana yetişkin olanları söylemeyeceğim. Sana söz veriyorum bak baya güleceksin.’’

‘’Hayır. Eski sevgilim de böyle söylerdi.’’

Reling, yavaş yavaş kendini toparladı. Jiang, ChengXiao’yu durduracaktı ancak şimdilik sessizce izliyordu. ChengXiao’nun hareketleri göründüğü kadar korkunç değildi. En azından o an Reling’e yardım etmişti.

Grup minibüse doğru ilerledi ve yolculuğa devam etti. Bu sefer Jill, ortadaki küçük pencereyi açtı, bu sayede gittikleri yolu görebiliyorlardı.

Sokaklar harabeye dönmüştü. Birçok mağaza ve ev yağmalanmıştı. İlerledikçe insanlar ortaya çıkmaya başladı. Bu insanlar aynı yöne doğru yürüyordu. Kamyoneti gördüklerinde hepsi bir kenara saklandı.

Hala şehirde bulunan çoğu insan kontrol noktasına doğru hareket ediyordu. Bu şehirden ve bu canavarlardan kaçmak istiyordu hepsi. Tabi senaryoya göre, creeperlar, araştırma merkezinden kaçacaktı. Bu insanlar bir tane creeper ile karşılaşsa hiçbirinin şansı olmazdı.

Zaman yavaş yavaş geçti. Yinkong, şiir okumayı bıraktı ve romantik roman okumaya başladı. Sonra güneş batmaya başlayınca romanı okumayı da bıraktı.

Sonunda önlerinde parlak bir alan gördüler. Kontrol noktası sadece bir kilometre ötedeydi ancak minibüs bir metre daha ileri gidemiyordu. Tüm bu bölge insanlarla doluydu.

Grup minibüsten inmek zorunda kaldı. Jill, bağırdı: ‘’Beni sıkı takip edin. Etrafa dağılmayın. Kalabalığın arasında kaybolmak çok kolay olacaktır. Dikkat edin.’’

Zheng, güldü: ‘’Böyle sıkıntıya girmek zorunda değiliz.’’

Yüzüğünden bir makineli tüfek çıkarttı ve havaya doğru sıktı. Silah sesi kalabalığın susmasına sebep oldu ve herkes kenara doğru çekildi.

Honglu, güldü: ‘’Evet. Ben de bunu yapmayı düşünüyordum benden daha hızlı hareket ettin. Muhtemelen kontrol noktasına en hızlı şekilde ulaşmanın tek yolu bu.’’

Jill, bir süre şaşırıp kaldı ve sonrasında gülümsedi: ‘’Fena fikir değilmiş. Tabi bunu yapmak yasadışı ama şu an seni tutuklayacak birilerinin olduğunu sanmıyorum.’’ Jill de silahını çıkartıp ilerlemeye devam etti.

Siviller şikâyetçi bir şekilde bekliyordu. Kontrol noktasına barikat kurulmuştu. Bu on metre yüksekliğindeki çelik duvar on saat önce kurulmuştu. Umbrella şirketi, tüm şehri engellemek için etkileyici bir güce sahipti.

On dakika sonra grup kontrol noktasına ulaştı. Kapı hala açıktı. Zheng, kapının kalınlığını dikkatli bir şekilde kontrol etti, yaklaşık bir metreydi. Kapının yapıldığı malzeme, çelik ve benzeri alaşımlarla aynı kalitedeydi. Kızıl Alev, onu yakmak için biraz zaman alabilirdi. Ama yüksek patlayıcı bombaların bu kapıyı patlatıp açma şansı vardı.

Silahlı polislerden oluşan bir grup onların etrafını sardı. Jill, ıslık çaldı ve polislerin arasından siyah bir adam heyecanla konuştu: ‘’Tanrıya şükür buradasın Jill, geç kaldığın için yolda bir şeyler olduğundan korkuyordum. Bunlar kim?’’

Aniden, siyahî polisin arkasındaki orta yaşlı adam kusmaya başladı. Jill, hemen konuştu: ‘’Bunu sonra konuşuruz şimdi şunla ilgilenelim.’’ Silahını hemen eline aldı.

Adamın yanındaki küçük kız ‘’Baba’’ diye bağırıyordu. Siyahî polis bağırdı: "Uzaklaş ondan! Herkes ondan uzaklaşsın! Hadisenize ne bekliyorsunuz? Uzaklaştırın kızı!’’

Diğer polisler kızı uzaklaştırdı. Siyahî polis, orta yaşlı adamı kontrol etmek için yanına yaklaştı. Ancak adam aniden polisi yakaladı ve bacağından ısırdı. Polis bağırdığı için Jill, adama ateş etti.

Zombinin kafası patlamıştı ve her yere kan sıçradı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr