Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

Zheng, yarı uyanık durumdayken sakindi. Ölümden ya da savaştan ne zaman korkmamaya başladığını fark etmedi. Sadece zorlukların üstesinden gelmek için elinden gelenin en iyisini yapmak istiyordu.

 Gözlerini açar açmaz yere baktı. Bu sefer sadece iki tane yeni başlayan vardı, bir kadın ve bir erkek. İkisi de normal bir kıyafet giyinmişti. Erkek yirmili yaşların ortasında, kadın ise yirmili yaşların başlarındaydı. Bunlar normal insan olmalılardı.

Bulundukları yer, bir masa ve bir sandalye olan ofis odasıydı. Masanın üzerinde bir bilgisayar ve birkaç belge vardı. Bu filmin zorluk derecesi düşüktü. Sekiz kişilik bir zorluk seviyesi vardı, ilk Ölümcül Deney filmine kıyasla daha zor değildi.

''Burası bir karakol mu?'' Honglu, pencereden dışarıya baktı ve mırıldandı.

Herkes etrafına baktı. Dışarıda insanlar çığlık atıyordu, polisler insanlar sakinleştirmeye çalışıyordu ancak dışarıdakiler yakaladığı herkesi ısırıyordu ve etraftakiler korkuyla izliyordu. Dışarıda tamamen bir kaos hakimdi.

Zheng, dışarıya baktı ve konuştu: ''Honglu, neredeyiz?''

Honglu, kısa bir süre düşündü ve konuştu: ''Şu anki yerimizi bilmiyorum. Filmde çok fazla karakol yoktu. Bence şu içinde polis olan yer başlangıç yeri. Virüs laboratuardan dışarıya sızmış, bu yüzden birkaç insana bulaşmış. Umbrella şirketi işlerin iyi gitmediğini biliyor ve bilim adamlarını uzağa taşımak için birkaç insan gönderdi. Senaryo bu nokta üzerinden olmalı.''

Zheng, başını salladı: ''Eğer öyleyse şu an tehlikede değiliz. ChengXiao, panzehirleri değiştirdin mi? Otuz saniye içinde etkisini gösteren panzehirleri?''

ChengXiao, şikayetçi bir şekilde cevap verdi: ''Sana Xian iğnelerinin çoğu virüsü düzeltebileceğini söyledim. Bana inanmıyorsun.''

''Anladınız mı?'' Zheng ve Honglu bağırdı ve onu şaşkınlığa uğrattı. O da hemen başını salladı.

Zheng, rahat bir nefes aldı. Diğerlerinin yanına oturdu ve şöyle dedi: ''Önce göreve bakalım. Belki de biz...”

Saatin üzerinde yazılanları görünce nutku tutuldu.

''Araştırmacının kızını bul. Rakun şehri kontrol noktasından kaçmasına izin verin. Her bir kişi D kademe ödül kazanacak. Araştırmacının kızı bulunduktan sonra Şeytan Takımı dünyaya giriş yapacak. Giriş yerleri rastgele olacak. Normal bir üyeyi öldürmek 2000 puan ve C kademe ödül değerinde. Kilidi açılmış bir üyeyi öldürmek 7000 puan ve B kademe ödül değerinde. Takımından ölen her üye için eksi bir puan yazılır. Öldürdüğünüz her başka takım üyesi için ise hanenize artı bir puan yazılır. Final skoru 2000 ile çarpılıp filmin sonunda puan olarak eklenecek.''

Herkes şaşkınlık içerisinde mesaja baktı. Zheng söyledikten sonra iki önemli takımın karşılaşacağını kimse beklemiyordu. Ancak bu gerçekten oldu. Şansları düşüktü.

Honglu saçından birkaç parça çekti ve kızgın bir şekilde konuştu: “Bu nasıl mümkün olabilir? Neden bu iki takım normal takımlarla birlikte takım savaşına girdi? Bu hiç de mantıklı değil!”

Kimse ona cevap vermedi ve Zheng'e baktı. Zheng içini çekti: “Bu benim hatam. Tanrı, Şeytan Takımı’yla Tanrısal Takımı’nın normal takımlarla karşılaşma olasılığından bahsetmedi ama Tanrı onlara takım gibi davrandığı için işler böyle yürüyor olmalı. Honglu, onların güçlerini analiz etmeye çalış.''

Honglu, sakinleşmişti ve acı bir şekilde konuştu: ''Bana söylediğinden beri onlarla karşılaşacağımızı düşünmüştüm ama bu kadar hızlı beklemiyordum. Ayrıca Şeytan Takımı'nın Tanrısal takımından daha korkutucu olduğunu düşünüyorum.''

''Tanrısal takımına girmenin temel gereksinimleri kilidi açılmış modun ikinci aşamasıdır. Bu onların avantajı. Yeni kurulan Tanrısal Takımı,  yeni kurulmuş bir Şeytan Takımı’na karşı kesinlikle kazanacaktır. Ancak Şeytan takımının daha yüksek bir büyüme oranı var.''

''Tanrı'nın bize verdiği bilgiye göre Şeytan Takımı, en yüksek potansiyele sahip oyunculardan oluşturulmuş. Tıpkı Zheng gibi, sen de o takım için klonlandın Zheng, hala ne kadar potansiyele sahip olduğunu çözemedim. Şunu bir düşün, birkaç filmde bu kadar gelişen bir insan. Ayrıca, Rehber’in sorunları varken. Sen hayatta kaldın ve bir ekip kurdun. Senin potansiyelin bizimkilerin çok çok üzerinde.''

Zheng, sordu: ''Benim sorunumu sonraya bırakalım. Ne kadar güçlü olabilecekleri hakkında daha çok endişeliyim.''

Honglu, acı bir gülümsemeyle başını salladı: ''Şeytan Takımı’nda on insan varsa, üçü seninle aynı potansiyele, diğer üçü senin potansiyelinin yüzde seksenine, diğer üçü potansiyelinin yüzde ellisine ve biri ise senden daha yüksek potansiyele sahip. Beş filmde de yaşarlarsa bizi öldürürler. Ayrıca daha zayıf bir takıma konuşma şansı bile vermeyeceklerdir. Puan ve ödüller için bizi öldürmek isteyecekler.''

Zheng, derin bir nefes aldı ve konuştu: ''Daha zayıf bir takım olduğumuz zaten filme girmeden önce belli olan bir şeydi. O zaman kızı bulur bulmaz bu şehirden kaçabilir miyiz? Görevi tamamlarsak bizi yakalayamazlar. Lan, şehir düzenini tara, kontrol noktasını ve ufak kızı bul.''

Lan, yanıtladı: ''Kızı göremedim bu yüzden onu bulamıyorum. Nasıl bir zihin şeklinin olduğunu bilmiyorum. Şehir düzeni ve kontrol noktasına gelirsek...''

On saniyeliğine gözlerini kapattı ve sonra şaşkın bir şekilde açtı: ''Şehir düzenine eriştim ama kontrol noktasına erişemedim. Bu şehir çok büyük. Sadece yetmiş kilometrelik alana ulaşabiliyorum ve şehrin sınırları bundan daha fazla. Tek bir yöne odaklanarak araştırmamı ister misin?'' Lan, mırıldandı.

Zheng, başını salladı: ''Hayır, senaryo muhtemelen şehrin daha büyük olması yönünde değişti. Asıl şehir o kadar büyük değildi ve kontrol noktasına arabayla ulaşmak birkaç saat sürerdi. Lan, şehrin ne kadar büyük olduğunu kontrol et.''

Lan, başını salladı ve gözlerini kapattı: ''Bu güzergahtan şehrin sınırı buradan üç yüz kilometre uzakta. Eğer şehrin merkezindeysek, bu şehrin çapı altı yüz kilometre.''

Honglu, içini çekti: ''Senaryo gerçekten de değişti. Normal bir büyük şehir sadece iki yüz kilometre çapında olur ama bu şehir baya büyük. Tanrı’nın niyeti basit. Kızı bulduktan sonra hızlı bir şekilde kontrol noktasına ulaşmamızı istemiyor ve bu durum bizim Şeytan Takımı’ndan kaçma şansımızı ortadan kaldırıyor. Böyle büyük bir şehirde, Şeytan Takımı’ndan kaçabilmemiz tamamen bizim yeteneğimize bağlı olacak. Ancak, kontrol noktasına doğru yola koyulduğumuzda, bizi yakalamak için yeterince vakitleri olacak. Tanrı'nın istediği bu, iki takımın savaşması.''

''Ya da Şeytan Takımı’nın bizi öldürmesini sağlamak, bu sayede o takım daha da gelişecek.''

Odanın dışından gelen çığlık seslerinin aksine herkes sessizliğe büründü.

//Ratel Notu: Sonunda Terror preleri başlıyor. Preleri ATG sorununun çözümüne kadar beklettik ki promosyonları kaçırmayın, umarım bize kızmamışsınızdır. İyi okumalar.