Çeviren: HasıRwara

Düzenleyen: Ghostking

Zheng ve çaylaklar panik halinde paralı askerleri takip etti. Ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Onlar modern, uygar bir dünyadan gelmişlerdi ve bu fantezi sahnelerini ilk gördüklerinde onlar hepsinin sadece bir rüya olduğunu düşündüler. Dürüst olmak gerekirse, Zheng bu duruma oldukça  sevindi.

Gerçek dünyadan sıkıldıktan sonra, bir çeşit uyarılmaya/dürtüye ihtiyacı vardı. İster bir gecelik ilişki, ister kavgaya karışma hatta uyuşturucu kullanma bile, bunlar zevk vermiyordu çünkü bunlar gerçek dünyanın bir parçasıydı. Uyandığın zaman, o sıkıcı dünyaya geri dönebilirdi. Ama istediği bu değildi. O daha heyecanlı bir şeyler istiyordu.

Bu dünyayı ilk öğrendiğinde çok mutluydu. Tüm bu dünyaları deneyimlemekle kalmaz, aynı zamanda puanlarıyla kendisini geliştirebilirdi. Birçok korku filmi izlediği için ilk birkaç dünya, gördüğü filmlere ait olduğu sürece daha da güçlenecek ve asla ölmeyecekti. Bir zaman sonra yeterince güçlendiğinde ve hiçbir şey onu öldüremediğinde, herhangi bir dünyaya gidebilir ve istediği gibi yaşayabilirdi. Ve eğer bu yerden de sıkılırsa, gerçek dünyaya geri dönecekti.

Zheng'in hayal ettiği şey buydu. Bu iki patlama sesi gelene kadar. Bu onun fantezisini parçaladı. Cennet yoktu ve burası cennet değildi. Bu cehennemdi. O sadece Tanrı’nın gözünde küçük bir böcekti. İnsan hayatları sadece patlamadan başka bir şey değildi. O... ölmek istemiyordu.

Filmin oyuncuları bu patlamaları fark etmedi. İki insanın kaybolduğunu bile fark etmediler. Merdivenlerin altına vardığında, bir paralı asker, "Durum. Kızıl Kraliçe bize kilitlendi. Burada olduğumuzu biliyor. "

“Kızıl Kraliçe de kim?” Alice, Malum Kişiye merak içinde sordu.

“En son teknoloji yapay zeka. O Hive’yi kontrol eden bilgisayar. "

Herkes dibe indi. Jie döndü ve bir gülümsemeyle soluk soluğa kalmış insanlara baktı. "Devam edin çocuklar. Bundan sağ kurtulursanız şanslısınız. Dürüst olmak gerekirse şans sizin tarafınızda. Bu filmin zorluk seviyesi çok düşük. Sorunların silahlarla çözülebildiği birkaç filmden biri. Bu filmden sağ çıktıktan sonra kendinizi geliştirmek için 1000 puan kazanacaksınız. "

Grup ilerledikçe o taraflarda, laboratuvarlar belirdi. Bu laboratuvarlar suyla doluydu. İçinde yüzen araştırmacı cesetleri vardı. Zheng ayrıca bu cesetlerin çoktan enfekte olduğunu biliyordu. Merkezi bilgisayar yeniden başlatıldıktan sonra, onlar herhangi bir engelden kurtulacaklardı.

"Bu bizi yavaşlatacak. Kraliçeye ulaşmak için doğrudan bu laboratuarlardan geçmemiz gerekiyor. "dedi paralı asker.

“Rain, JD gidin bakın bu su taşkını ne kadar kötü.” Malum Kişi emir verdi. "Kaplan, Jie bize alternatif bir yol bulun.”

Jie, Zheng'in grubuna el salladı ve sıradan bir şekilde ilerledi.

Bu dördü gittikten sonra Spence sordu.”Ne oldu burada?”

Malum Kişi herkese baktıktan sonra yanıtladı, "Beş saat önce, Kızıl Kraliçe cinayet işlemiş. Hive’yi mühürleyip buradaki herkesi öldürmüş. Neler olduğunu anladığımızda, ekibim onu durdurmak için gönderildi. "

Ana karakter şaşkın görünüyordu. "O bunu neden yaptı?"

Malum Kişi başını iki yana salladı.”Bunun nedenini bilmiyoruz.Ama dışarıdan müdahale edilmiş olabilir.”

Malum Kişi konuşurken Matt'e en yakın laboratuarın penceresinden bir figür belirdi. O yakından baktı, onun yüzen bir ceset olduğunu fark etti ve geri atladı.

Herkes şaşkındı, hatta Zheng'in grubu bile. Laboratuvara baktılar ve solgun bir kadın cesedi gördüler. Film oyuncuları hızla sakinleşti ancak Zheng'in grubu korktu ve titriyordu. Belki de tiyatrolarda bunu hissedemezdiniz, ancak bunu yaşarken, özellikle cesedin bir zombi olduğunu öğrendiğinde bu korku duygusu düşünülemezdi.

Zheng'in zihni boşaltıldı. Sonra bir el omzuna dokundu. Şu anda en ufak bir ses bile  herkesi korkutmak için yeterliydi.Ona bakmak için etrafına dönmeden hemen önce birkaç metre geriye atladı. Gözlüklü kız orada gülerek duruyordu.

"Hey! Neden kendimizi tanıtmıyoruz? Nasılsa hepimiz aynı yolun yolcusuyuz. "

Üç adam kabul etti. Gözlüklü Kız daha sonra dedi."Adım Zhan Lan (Lan), bir oğlan adı gibi değil mi? Ben bir yazarım. Buraya gelmeden önce daima ilham eksikliği konusunda şikayet ettim. Şimdi ise sınırsız ilhamla dolu bir yerde olduğumu biliyorum ama... Bu muhtemelen benim cezalandırılmam."

Zheng dostça bir gülümseme ile döndü, "Zheng Zha. Ben bir yöneticiyim. Uhm. Buraya gelmeden önce dünyanın çok sıkıcı olmasından şikayet ettim ve bazı heyecan verici şeyler yapmak istedim... Anlaşıldığı üzere istediğimin kat be kat fazlasını almış gibi görünüyorum."

Lan gülümsedi ve elini sıktı, "Ben de öyle hissettim!"

Orta yaşlı adam onlarla birlikte gülümsedi, "Mou Gang (Mou), ben bir kamyon şoförüyüm. Buraya gelmeden önce eşimin çok cimri olmasından ve oğlumun isteklerimizi karşılayamamasından yakındım. Arkadaşlarımla çevrimiçi oyun oynarken EVET ‘e tıkladım sonra buraya geldim. "

Son olarak oğlan dedi."Li Xiaoyi (Xiaoyi), lise öğrencisi. Şey, pek çok konuda şikayet ettim, ancak burası kötü görünmüyor. Yaşadığım sürece süper bir insan olabilirim. Jie'nin söylediğine göre, geri dönmeyi başarırsanız güçlerinizi koruyabilirsiniz. Okulda dayak yemekten bıktım. Eğer geri gidebilirsem, o pislikleri öldüreceğim! "

Oğlan vahşi bir ifadeyle kendini açıkladı.  Üç yetişkin birbirlerine baktı. Bu oğlanın muhtemelen okulda sürekli zorbalığa uğradığını anlamışlardı, gerçekte o da hayal kırıklığı yaşamıştı. Buradaki herkes için ortak nokta, hayatlarında hayal kırıklığına uğramış olmalarıydı.

Jie ve Kaplan geri döndü. O Lan’ın yanından yürüyüp geçerken onun omzuna ağır bir şekilde dokundu. O korkudan çığlık atarken Jie, Malum Kişiye doğru gülümseyerek ilerledi.

"Efendim. Alternatif bir rota buldum, ama bize zaman harcatacak. Bizim aynı yoldan geri dönüp, Yemekhane B'den geçmemiz gerekiyor, ardından tekrar hedefimize doğru ilerleyebileceğiz."Kaplan dedi.

O anda diğer iki paralı askerde geri döndü.”Efendim, gidilecek yer yok. Her yer su ile dolup taşmış.”

Malum Kişi başıyla onayladı. "Pekala, planımızın gerisinde kalıyoruz. Hadi ilerleyelim artık. "

Zheng'in grubu isteksizce onları takip etti. Neyseki paralı askerler tekrar koşmaya başlamadı. Sonunda, metal bir kapının önünde durdular. Kapıyı bir bilgisayarla açtılar ve dikkatli bir şekilde silahlarına tutunarak içeri girdiler.

Bu, birçok metal kasa bulunan bir odaydı. Filmi izleyen herkes biliyordu ki, bu kasaların içinde Hunter(Avcı)'lar bulunuyordu. Merkezi bilgisayar kapandıktan sonra, onlar zombilerden yüz kat daha tehlikeli olurlardı.

Paralı asker, bilgisayarına baktı, "Yemekhane B. Haritada öyle yazıyor."

Malum Kişi ona doğru ilerlerken Matt, "Belki de şirket birkaç sırrını burada tutuyor." diye araya girdi.

Malum Kişi cevap vermeden Matt’e doğru baktı.”JD, Rain ve Jie mahkumları burada tutun ve çıkışın güvenliğini sağlayın.”

Aynı zamanda bir paralı asker dedi."Efendim, bu odada halon seviyeleri mevcut değil. Bence sistem arızalanmış. "

Malum Kişi başıyla onayladı."JD, Rain ve Jie, kurtulanlar olabilir. Bana bir arama hattı oluşturun, ancak bunu sıkı tutun. "

Üçü başını salladı, ancak Jie mırıldanıp ve bir tütün çıkardı. Oldukça az sayıda zombi olsa da kurtulan olmadığının farkındaydı.

Lan aniden Jie'ye doğru yürüdü ve düşük bir sesle sordu "Bir şey öğrenmek istiyorum, filmin senaryosunu  değiştirebilir miyiz?"

Jie başıyla onayladı.”Devam et, başka ne öğrenmek istiyorsun?”

Kız gülerek dedi: "Burayı bombalayabiliyor muyuz? Bu odadaki tüm Avcıları öldürürsek, birkaç bin puan kazanabiliriz "

Jie onunla güldü: "Yanlış değilsin, burayı bombalayarak  birkaç bin puan alabiliriz, ancak iki sorum var. Öncelikle, onların bunu yapmamıza izin vereceğini mi düşünüyorsun? "Dedi ve Paralı askerleri işaret etti.

"Bunların ne olduğunu bilmiyorlar ve merkezi bilgisayar kapandıktan sonra ne olacaklarını da bilmiyorlar. Eğer garip bir şey yaptığımızı görürlerse, muhtemelen ilk olarak bizi vururlar. Bu da Avcıların daha erken çıkmasına sebebiyet verebilir. Tanrı, senaryoyu bu kadar kolay değiştirmemize izin vermez ve yapsanız bile, muhtemelen filmin zorluluğunu arttıracak ve bazı kazalara neden olacaktır. Anladın mı?"

"İkinci soru, bu filmlerde hayatta kalabilmek için en çok neye güveniyorsun?"

Lan biraz durakladı, alnına dokundu ve "Güç? Hayır Şans? Güvenilir değil... Muhtemelen... senaryoyu biliyor olmak? "

"Bingo. Senaryoyu bilmek en büyük avantajımız, bu yüzden yüzde yüz emin değilken hiçbir şeyi değiştirmeyeceğim. Ve puanlar için senaryoyu kim değiştirmeye çalışırsa, onu cehenneme göndermekte tereddüt etmeyeceğim. "

Zheng konuşmalarını baştan sona duymuştu. Ardından Jie'nin ona doğru merhamet ve alay ile baktığını fark etti... sanki ölü birine bakıyormuş gibiydi. Bu, Zheng'i çok rahatsız etti.

O anda, Malum Kişi dedi. "Tamam, geri kalanınız benimle gelin.”

Onlar birkaç kapıdan geçtiler ve bir kontrol odasına geldiler. Elbette Kızıl Kraliçe artık çoktan kontrol dışına çıkmıştı. Bu oda, tüm laboratuarı artık denetleyemezdi.