Bölüm 276: Aziz Ruh Sıralaması

avatar
10384 21

Tales of Demons & Gods - Bölüm 276: Aziz Ruh Sıralaması


Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

 

 

Nie Li, Jindan'ı yere bıraktı ve hemen yanına bir tane Ruhani Taş bırakarak "İşte ödülün." dedi.

 

Jindan, Ruhani Taşı anında yakaladı ve hemen yemeye başladı. Taşın yarısını bitirdiği sırada kafasını kaldırıp Nie Li'ye bakmaya başladı. Jindan'ın parlak gözlerinin içinde masum bir zeka belirtisi vardı, gözlerine bakınca sanki küçük bir çocuğun gözlerine bakıyormuş hissi veriyordu.

 

Nie Li çaresiz bir şekilde gülümsemeye başladı ve "Çok fazla Ruhani Taşa sahip değilim bundan dolayı en fazla iki günde bir, bir tane verebilirim sana. Aksi taktirde sana taş yetiştiremem." dedi.

 

Jindan'ın gözlerinde bir hüzün parıltısı oluştu kafasını indirip yerdeki yarısı yenmiş olan Ruhani taşa baktı. Ruhani Taşı yemeye kıyamıyor gibiydi. Dilini dışarı çıkardı ve taşı yalamaya başladı.

 

Nie Li, Jindan'ın bu yaptığını gördüğü zaman gülmeye başladı. Zaman geçtikçe Jindan'ın sahip olduğu zeka gelişiyor gibiydi, en azından ilk yumurtadan çıktığı zaman göre baya bir gelişme göstermişti.

 

Nie Li'nin hemen ilerisinde duran Yu Yan gelişimine ara verip gözlerin açtı. Bu sahneyi gördüğü zaman Yu Yan'da gülmeye başlamıştı. Daha sonra gözlerini kapattı ve eğitimine devam etti. Yu Yan çoktan Göksel Kader Aleminin duvarına dokunmayı başarmıştı ve ilk Kader Ruhunu oluşturmaya başlamıştı.

 

Fakat, o insanlardan farklıydı. Onun ilk kader ruhu altın sarısı rengindeki alevlere benziyordu. Kader Ruhunun diğerlerine göre neden farklı olduğunu bilmese de bu altın rengindeki alevlerin içerdiği enerji miktarının çok fazla olduğunu hissediyordu.

 

Kısa süre önce Ruh Bölgesine giren ruhun tamamen yok olmasını sağlayan da bu altın rengindeki alevlerdi. Yu Yan bu altın rengindeki alevlerin geldiği yerle ilgili derin bir bağı varmış gibi hissediyordu.

 

Nie Li bir akşamda elindeki Ruhani Taşlarının yarısını özümsemişti.

 

Durum böyle olunca elindeki Ruhani Taşların onu uzun bir süre idare edemeyeceğini fark etti. Nie Li daha fazla Ruhani Taş bulmalıydı.

 

Bir gün sonra.

 

Nie Li ve Lu Piao avludaki sis bile dağılmadan önce uyanmışlardı. Nie Li ve Lu Piao odalarından dışarı avluya çıktı.

 

Xiao Yu yanlarına geldi ve "Nie Li, Lu Piao, benimle birlikte bir yere gitmez ister misiniz?" dedi.

 

"Nereye?"

 

"Gökyüzü Ruhu Enstitüsü’nde bulunan üç tane test sahasından birisi olan Aziz Ruh Sahasına!" dedi Xiao Yu.

 

Lu Piao meraklı bir ses tonuyla "Oh! Nasıl bir yermiş orası?" dedi.

 

"Aziz Ruh Sahası, Gökyüzü Ruhu Enstitüsü’ndeki test sahaları içerisinde en güvenli olan test sahasıdır. Fakat buraya girmek için yerine getirilmesi gerekilen koşullar diğer test sahalarına göre daha zordur. Sadece Ruhu belli bir güç seviyesine ulaşmayı başarmış olan öğrenciler girebilir." dedi Xiao Yu, daha sonra gülümseyerek devam etti "Oraya gidince ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız." dedi.

 

Aziz Ruh Sahası mı? Nie Li önceki hayatında da oraya gitmemişti. Bu yerin ne tür bir mekan olduğunu merak etmeye başladı.

 

"Tamam. Gidip bakalım." dedi Nie Li. Aziz Ruh Sahası’nı merak etmeye başlamıştı.

 

Xiao Yu'nun önderliğinde üçlü avludan dışarı çıktı.

 

Xiao Yu'nun avlusunun biraz ilerisinde bir kaç öğrenci bekliyordu. Xiao Yu, Nie Li ve Lu Piao'nun çıktıklarını gördükleri zaman aralarında konuşmaya başladılar. Bir yandan da onları izlemeye devam ediyorlardı.

 

"Üçü birlikte çıktı. Ben gidip genç efendi Hua Ling'e haber vereyim, siz onları takip etmeye devam edin."

 

"Tamam." dedi geride kalan öğrenciler.

 

Nie Li, Xiao Yu ve Lu Piao yürümeye devam ediyorlardı.

 

"Görünüşe göre birileri bizi takip ediyor." dedi Lu Piao kısık bir ses tonuyla.

 

Lu Piao'nun hemen yanında yürüyen Xiao Yu gülümseyerek "Onlar sadece bir kaç soytarıdan başka bir şey değiller. Onlara fazla aldırmayın. Gökyüzü Ruhu Enstitüsü’nün içerisindeyken bize zarar veremezler. Eğer biz diğer iki test sahasına gitseydik muhtemelen bizi sıkıntıya sokabilirlerdi. Fakat Aziz Ruh Sahası’nda bir şey yapamazlar." dedi.

 

Üçlü Aziz Ruh Sahasına ilerledikçe çeşitli oluşumdan öğrenciler onları izlemeye başladı.

 

Gökyüzü Ruhu Enstitüsü’nün güney kısmında bulunan bir dağın yamacında bir vadi vardı. Burada yetişen ağaçların gövde çapı bir kaç tane insanın el ele tutuşup gövdeyi çeviremeyeceği kadar büyüktü. Vadinin giriş noktasında yüzlerce insan bulunuyordu. Bu kalabalığın merkezinde düzinelerce metre yüksekliğe sahip dev bir tablet benzeri taş vardı. Bu taş tabletin en üstünde Aziz Ruh Sıralaması yazılıydı.

 

"Orada duran taş Aziz Ruh Sıralamasıdır. Aziz Ruh Sahası’nda ilk iki yüze girmeyi başaran öğrencilerin ismi bu tablete yazılıyor." dedi Xiao Yu.

 

Tabletin yüzeyinde isimler yazılıydı. Nie Li sıralamadaki isimlere hızlıca bir göz gezdirdi. Tanıdık bir kaç isim de listede bulunuyordu. Ejderha Mührü Ailesi’nden Long Yuyin onuncu sıradaydı. Jin Klanı’ndan Jin Yan, yirmi üçüncü sırada. Hua Ling'de sıralamadaydı, altmış yedinci sırada bulunuyordu. Xiao Yu'nun aşk rakibi Yan Hao yüz yirmi birinci sıradaydı. Huang Ying ise yüz otuz yedinci sıradaydı.

 

Gu Bei ise bu sıralamada bulunmuyordu. Fakat düşündüğün zaman onun listede olmaması gayet mantıklıydı. Gu Bei gelişimini sakladığından dolayı bu sıralamaya katılmamıştı galiba.

 

Nie Li kaşlarını çatarak meraklı bir ses tonuyla "Aziz Ruh Sıralaması güce dayalı bir sıralama yapmıyor gibi." dedi.

 

Güce dayalı bir sistem olsaydı sıralama kesinlikle bu şekilde olmazdı. Hua Ling güç bazında Long Yuyin ve Jin Yan'dan biraz daha iyiydi. Fakat sıralamada onların altında yer alıyordu.

 

"Kişinin gücüyle alakalı bir sıralama sistemi değil, kişinin ruhunun Cennet ve Dünya enerjisi ile iletişim kurmasına göre değerlendiriliyor. Cennet Enerjisiyle gelişim yapmak için hem Cennet hem Dünya ile iletişim halinde olmaz gerekir. Normal koşullar altında güçlü gelişimciler daha iyi iletişim kurabilirler fakat bu kesinliği kabul edilmiş bir olay değildir. Bazı olağanüstü yeteneklere sahip kişiler bu sınırı aşabilmektedirler. Örneğin onuncu sıradaki Long Yuyin'e bakarsak; kısa bir süre içerisinde buraya kadar yükselmeyi başardı." dedi Xiao Yu.

 

Nie Li sıralamaya dikkatlice bakmaya başladı. "Cennet ve Dünya arasındaki iletişim kurma yeteneğine dayalı bir sıralama demek!"

 

"Aziz Ruh Sahası son derece gizemli bir yerdir. Burası son derece zengin Cennet Enerjisi içeren bir yerdir. Burada gelişim yapan öğrenciler Cennet ve Dünya arasında iletişim kurma yeteneklerini geliştirme şansına sahiplerdir. Fakat geniş bir alan olmadığından dolayı her öğrencinin ayda sadece iki saat girmesine izin verilmektedir. İlk iki yüz içine girmeyi başarırsan bu süre altı saate çıkmaktadır. Sıralaman ne kadar iyi olursa o kadar uzun burada gelişim yapabilirsin."

 

Aziz Ruh Sahası’nda gerçekten de çok fazla Cennet Enerjisi bulunuyordu. Böyle zengin Cennet Enerjisi barındıran bir yerde gelişim yapmak çok daha iyi olurdu.

 

Xiao Yu bilgilendirmeye devam etti "Ek olarak üst sırada yer alan öğrencilere sene sonunda ödüller verilmektedir. Ödüller; Ruhani Taş, İksir, Eser... Birinci sırada yer alan öğrenciye Beşinci Seviye Eser, Beş tane Ruhani Taş özü, Olağanüstü gelişim seviyesine sahip ejderha soyundan gelen bir Şeytan Ruhu ve oldukça nadir bulunan bir şişe Şeytan Ruhu Özü İksiri verilmektedir. İlk beşte yer alan öğrencilere ise Dördüncü Seviye Eser, üç tane Ruhani Taş özü, Mükemmel Seviye gelişim kapasitesine sahip ejderha soyundan gelen Şeytan Ruhu ve bin tane Ruhani Taş verilmektedir.."

 

Xiao Yu'nun anlattıkları dinledikçe Nie Li'nin gözleri parlamaya başladı. Gökyüzü Ruhu Enstitüsü’nde Beşinci Seviye Eser çok değerliydi en azından beş veya altı bin Ruhani Taşla eşdeğerdi. Bir tane Ruhani Taş özü ise yaklaşık olarak beş yüz tane Ruhani Taşa tekabül ediyordu. Olağanüstü gelişim kapasitesine sahip ejderha soyundan gelen bir Şeytan Ruhunu hesaplamaya gerek bile yoktu. Şeytan Ruhu Özü ise şeytan ruhunu özümsemekte kullanılan oldukça nadir bir maddeydi.

 

Lu Piao gözlerinde parıltılar oluşmuş bir şekilde "Bu sıralamada ilk sıraya yerleşirsek ödülleri her sene alabiliyor muyuz?" dedi.

 

"Maalesef. İlk beşe girdiğin zaman ödülleri sadece bir kere alırsın. Ödülü aldığın zaman sıralamadan çekilmek zorunda kalıyorsun." dedi Xiao Yu ve devam etti "İlk beşin ödüllerini elde etmek oldukça zordur fakat en fazla ödül de ilk beşe verilmektedir. Herkes uzun bir süredir bu ödülleri almak için çabalamaktadır. Bu yılın ödüllerinin verilmesine sadece bir ay kaldı." dedi.

 

'Demek ilk beşe ödüller sadece bir kere veriliyor.' diye düşündü Lu Piao. Fakat her ne kadar ödüller sadece bir kere elde edilse bile Lu Piao Aziz Ruh Sahası’na karşı umut dolu ifadelerle bakıyordu. İçinden Beşinci Seviye Cennet Ruhani Kökü’ne sahip olduğundan dolayı sıralamada ilk sıralara kadar yükseleceğini hayal etmeye başladı.

 

Nie Li gözlerini tekrar Aziz Ruh Sıralamasına kilitledi. Bu sıralama hızlı bir şekilde Ruhani Taş elde etmek için en iyi yol olabilirdi. Başkalarını tedavi ederek Ruhani Taş elde edebilmesine rağmen bu yolla Ruhani Taş elde etmek için çok uğraşması gerekiyordu. Üstüne bir de her müşterisi Gu Bei kadar cömert olmayabilirdi.

 

Gökyüzü Ruhu Enstitüsü’nde bulunan her bir öğrenci onun Sekizinci Seviye Cennet Ruhani Köküne sahip olduğunu biliyordu bundan dolayı Nie Li yeteneğini daha fazla gizlemek istemiyordu.

 

Bir tarikat çökmeden önce kesinlikle bununla ilgili belirtiler ortaya çıkardı. Örnek olarak İlahi Tüyler Tarikatı. Şu anda oluşumlar arası iç savaş çok şiddetlenmişti fakat tam olarak kontrolden çıkmamıştı. Gökyüzü Ruhu Enstitüsü’nde hala kimsenin çiğnemeye cüret edemeyeceği kurallar bulunuyordu.

 

Bundan dolayı Nie Li'nin yeteneği ne kadar olağanüstü olursa olsun kimse ona Gökyüzü Ruhu Enstitüsü’nün içindeyken zarar veremezdi.

 

Biraz düşündükten sonra Nie Li kafasını kaldırdı ve "Hadi gidip bir deneyelim bakalım. Nereye kadar çıkabileceğiz." dedi.

 

Eğer ilk beşe girebilirse kısa zaman içerisinde Göksel Kader Alemine girmeyi başarabilirdi.

 

Nie Li, Xiao Yu ve Lu Piao zikzaklı yolu takip ederek Aziz Ruh Sahasına doğru ilerlemeye başladılar.

 

Nie Li ve grubunun Aziz Ruh Sahası’na girdiklerini gören takipçiler birbirlerine bakmaya başlamışlardı.

 

"Onların Aziz Ruh Sahası’na girecekleri tahmin etmemiştim."

 

"Üç test sahası içerisinde en güveli test sahası Aziz Ruh Sahası’dır. Korktukları için diğer iki test sahasına gitmemişlerdir."

 

"En fazla iki saat orada kalabilirler. Yakında çıkarlar. Onların diğer test sahalarına gideceğinden şüpheliyim ama."

 

Çok hızlı bir şekilde Nie Li, Lu Piao ve Xiao Yu'nun Aziz Ruh Sahası’na girdikleri haberi enstitü boyunca yayıldı. Enstitüde bulunan bütün öğrenciler yeni gelen bu iki dahi öğrencinin sonuçlarını merak ediyordu. Xiao Yu'yu merak eden kişi sayısı yok denilebilecek kadar azdı. Sonuçta kaç senedir burada öğrenciydi fakat hala sıralamaya girmeyi başaramamıştı. Bundan dolayı bu seferde sıralamaya girmeyi başaramayacaktı.

 

Gökyüzü Ruhu Enstitüsü’nde Yan Hao'nun avlusu.

 

"Genç Efendi Yan, Xiao Yu Aziz Ruh Sahası’na girdi."

 

Yan Hao bu haberi aldığı zaman gülümsemeye başladı. "Beş yıldır Xiao Yu sıralamaya girmeyi başaramadı. Bu seferde başaracağını hiç düşünmüyorum."

 

"Fakat... Genç hanım Huang Ying de oraya doğru gidiyor."

 

Adamının söylediklerini duyduğu zaman Yan Hao'nun yüzü yeşile dönmüştü, elindeki kitabı masanın üstüne attı ve sinirli bir şekilde ayağa kalktıktan sonra "Bizde gidiyoruz!" dedi.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr