Swallowed Star - SS 407:Dünyalar Yıkılıyor

---

 

 

 

 

"Pushkin!"

 

"Pushkin!"

 

Dojodaki izleyicilerin tümü heyecanla farklı isimler haykırıyordu. Aralarında Pushkin’in ismi en yüksek çıkıyordu. İzleyiciler içerisinde büyük miktarda güçlü görünümlü maymun adam  ciğerlerinden gelerek bağırıyordu. Sesleri kalın ve patlayıcıydı. Sonu görülmeyen milyona yakın maymun adam yumruklarını sallayarak gürlüyordu. Neredeyse gökle birlikte tezahürat ediyor gibilerdi. Kara Ejder Dağı imparatorluğundan gelen 1 milyon kişi onlarla kıyaslandığında sesleri kısık kalıyordu.

 

Gümbür! Gümbür!Gümbür!Gümbür!Gümbür!Gümbür!

 

Tüm çeşitlerden renkli enerjiler dojoda patladı. 100 dahiden 48 tanesi Ganwu evren imparatorluk ailesi tarafındaydı. Diğer yandan bu savaşın kaderinde 10 hayatta kalan olacaktı. Savaş alanı kaotik görünmesine rağmen karşılıklı fayda sağlamak için takım oluşturan insanlar burada da vardı. Özellikle en güçlü olanlar Pushkin ve Ginelli kesinlikle birbirlerine yardım ediyordu!

 

“Ao Fei Xiu Si, Kazan, ikiniz gidip siyah saçlı çöpü öldürün.” Ginelli siyah bir enerji dalgasıyla sarılmıştı. Genetik enerjisiyle iletişim kurdu, aynı zamanda iki uzun eğri bıçağını kınından çekiyordu.

 

“Anlaşıldı.”

 

“Sıkıntı değil, bize bırakın.”

 

Ao Fei Xiu Si ve Kazan derhal Luo Feng’e doğru ilerledi.Bu sırada dojo dahilindeki dahiler arasındaki yoğun savaşlar çoktan başlamıştı.

 

“Xiu!” Bir yıldırım topu Ao Fei Xiu Si’ye atelşendi.

 

“Piç.” Ao Fei Xiu Si ve Kazan yalnızca durup, onları kışkırtan ilk çöp ile ilgilenmeliydi..

 

Pushkin genetik enerji zırhını giymiş uzun sağlam savaş tanrısı gibiydi. Görkemli eldivenlerle sarılı iki yumruğu çekiçlerden daha büyüktü. Etrafı yeşil bir enerji akımıyla çevrelenmişti. Tek adımıyla dahiler grubunun içerisine daldı ve devasa yumruğu zayıf, korkak görünümlü savaşçıya doğru savruldu.

 

“Peng!” Tek vuruşuyla düşmanın bıçağı uçarken ikinci yumruğu tam düşmanın alnında patlamıştı.

 

Ölüm!

 

Savaş tanrısı misali görünen Pushkin yumruğunu savurdu. Bir savuruş ardına bir diğerini eklerken hiçbiri dağ kadar ağır değildi fakat tahmin edilemez şekilde hızlılardı. Bazı zamanlar sivri pençelere dönüşüyorlardı ve üzerine çöktükleri kişinin kabusu oluveriyorlardı. Pushkin… Göz açıp kapayıncaya kadar iki dahiyi öldürerek etraftaki tüm diğer dahilerin ona mesafe koymasına neden olmuştu. Diğer yandan hareketleri hızlıydı. Her bir adımı büyük mesafe katederek arayı kapatmasını sağlıyordu.

 

Bu sırada sadece Pushkin değil, Ginelli ve diğerleri de harekete geçmişlerdi.

 

Uzakta…

 

Yüce Mekiğinin üzerindeki Luo Feng’in kalın koyu altın renkli uzun çubuğu sırtındaydı. Birçok dahi arasında zayıf sayılırdı. Ancak diğerlerinin kalplerine korku salan bir havası vardı üzerinde. Luo Feng’in bakışları soğuk ve öldürme arzusuyla doluydu. “Şuan hala burada birçok rakip var, harcayacak vakit yok. Bu savaşı hızlı bitirmek zorundayım. Hepsini doğrudan öldürmeli!”

 

“Öldür!” yeşil enerji akımıyla sarılmış bir genç, kalkanı ve baltasını tutar şekilde en yakınındaki rakibine atıldı, Luo Feng!

 

“Ölüme susamış!”

 

Havada süzülürken Luo Feng’in sırtındaki koyu altın çubuk bir anda altın ışık demeti ateşledi. Işık ateşlendiği gibi büyük miktardaki karmaşık altın desenler yollarını takip ederek belirgin altın kaynak yasası dalgalarıyla birleşti. Hayali bir altın bıçak anında oluştu. Büyük miktardaki altın enerji Luo Feng’i çevreleyerek sonrasında altın bıçağın kendisini sarmaladı… Ve sonunda ateşlendi.

 

“İllüzyon bıçak tekniği!” Luo Feng tüm irade gücüyle kontrol ederken en muazzam gücünü açığa çıkartmak için kuvvetinin tamamını kullandı.

Birinci hareketi arena savaşında yaptı!

 

Luo Feng tüm gücünü ortaya koydu!

 

“Gümbür!”

 

Altın bir gökkuşağı anında gencin son anda kaldırdığı kalkanıyla çarpıştı. Sert bir çarpma sesiyle gencin kolundaki kemikleri çatırdayarak etkiden ötürü kırıldı. “Nasıl….” Gencin gözleri dehşet ve şaşkınlıkla doluydu. Ancak altın gökkuşağı bir anda hafifçe eğri çizerek alnına doğru ateşlendi!

 

Chi!

 

Altın gökkuşağı tam alnına denk geldi. Gücü ve hızı korkutucu delici gücü ile birleşerek hiçbir şekilde yavaşlamadan yolunu takip ederek sıradaki dahiye yöneldi.

 

“Ne!” Büyüleyici güzellikteki mor saçlı hatunun yüzünde şaşkın bir ifade hakimdi. Neredeyse zamanında tepki veremiyordu. Aceleyle ruhsal silahını engellemek için kullandı.

 

“Dang!”

 

“Chi!”

 

Altın gökkuşağı aşırı güçlü ve kuvvetli şekilde savunmalarını zorlayarak doğrudan uçan silahlara vurduktan sonra doğrudan bu mor saçlı güzel hatunun alnında isabet etti. Altın gökkuşağı sonunda eğri çizerek Luo Feng’in tarafına geri döndü. Bu altın gökkuşağı… aslında bulanık bir illüzyon altın bıçaktı.

 

“Tanrım!”

 

“Çok güçlü!” Etrafındaki dahiler şaşkınlık ve korkuyla dolarken ifadeleri muazzam şekilde değişmişti.

 

Sadece tek bir hareketle arka arkaya iki dahiyi birden öldürdü!

 

Bilindiği gibi hepsi birinci elemeyi geçebilen güçlü dahilerdi. Hepsi kendi seviyelerinde zirve sayılırlardı ve kesinlikle fasulyelerle bir tutulamazlardı. Pushkin bile tüm odağını bir rakibine topladıktan sonra bir diğerine ilerlemek zorunda kalıyordu.

 

Fakat önlerindeki siyah saçlı genç sadece bir altın ışık demetiyle bir anda iki kişiyi öldürebiliyordu. Bu aşırı acımasızdı!

 

“Bu kadar güçlü mü?”

 

“Kaynak yasası? Kesinlikle bazı kaynak yasalarını idrak etmiş.”

 

“Ginelli şu piç! Gerçekten bizden onu öldürmemizi istedin, nasıl öldürelim!” Luo Feng’e doğru ilerlerken başkaları tarafından yollarından saptırılan Ao Fei Xiu Si ve Kazan  henüz rakiplerini öldürebilmişlerdi. Ancak Luo Feng’in ard arda iki dahiyi tek altın ışıkla öldürdüğünü gördüklerinde ikisi de hızlıca durmuşlardı.

 

“Gidelim.” İkisi ayrılmak için döndü. Kim Luo Feng ile uğraşmaya cüret ederdi.

 

Belliydi ki…

 

Bu siyah saçlı genç kaynak yasalarının girişine adımını atmış bir savaşçıydı ve gücü muhtemelen Pushkin’den bile çılgındı!

 

“Şu ikisi.” İki dahiyi öldürdükten sonra Luo Feng’in bakışları etrafta gezdi ve en yakın iki dahi olan Ao Fei Xiu Si ile Kazan’ı fark etti. Hemen yüce mekiğine adımını atarak hızlıca onlara doğru uçtu! Kaynak yasalarına adımını atmış bir savaşçı olarak yüce mekiği kontrol ederken sahip olduğu hız aşırı şaşkınlık verici bir düzeydeydi.

 

“Geliyor!” Ao Fei Xiu Si ile Kazan’ın ifadeleri değişti.

 

Göz alıcı altın bir gökkuşağı bir anda onlara ateşlendi. Arkada uçmakta olan Kazan hızlıca elindeki devasa baltayı savurdu.

 

“Takırt!”

 

Kazan yalnızca yoğun tarif edilemez miktarda bir enerjinin baltasına aktarıldığını hissedebildi. Sağ eli bükülerek anında kırıldı, aynı zamanda sağ elini uyuşarak baltayı tutamaz hale gelmişti. Altın gökkuşağı basitçe ateşlenmiş bir mermi misali alnının çatına denk gelerek, uçarak kaçmakta olan Ao Fei Xiu Si’nin ardından kovalamaya devam etti.

 

Altın illüzyon bıçağı fazla hızlıydı, uzaklaşamıyordu bile.

 

“Bitti.” Ao Fei Xiu Si’nin gözlerine şaşkınlık ve isteksizlik hakimdi. Nefretle dolduktan sonra uzaktaki Ginelli’nin şaşkınlık dolu suratına bakarken, nefret dolu şekilde iletişim kurdu, “Gineellii!!”

 

Chi!

 

Altın kaynak yasalarıyla füzyonlanmış altın illüzyon bıçağı güneş kadar kuvvetli ve deliciydi,Ao Fei Xiu Si eleme aşamasında dünyasında son derece yüksek sıralarda olmasına rağmen yine de kolaylıkla öldürülmüştü!

 

…..

 

İzleyicilerin hepsi sessizdi. Pushkin herkesin tahminlerini katlediyordu. Sonuçta grubunda en yüksek sıradaydı. Lakin çeşitli yıldız alanlarından gelen 1 milyar izleyici … Bu numara 5 Luo Feng’in aslında bu kadar yiğit olduğunu hiç beklemiyordu. O kadardı ki Savaş Tanrısı misali Pushkin’den bile öteydi!

 

"Luo Feng!"

 

"Luo Feng!"

 

Kara Ejder Dağı imparatorluğundan gelen 1 milyonun üzerinde izleyicinin hepsi gözlerini neşeyle kocaman açmış bağırıyordu. Heyecanlı gürlemelerinin üzerindeki gözleri delilikle kaplanmıştı.

 

“Babacık! Babacık!” Küçük Hai ve Ping Ping’in ikisi birden sandalyelerinden ayağa kalkarak tüm kudretleriyle bağırmaya başladı.

 

“Üçüncü kardeş.” Hong ve Yıldırım Tanrısı da ayaklanarak yumruklarını havaya kaldırdı.

 

“Büyük kardeş kesinlikle güçlü.” Luo Hua da elinde olmadan usulca mırıldandı.

 

“Enişte…” Xu Gang’ın gözleri kocaman açılmıştı. Onun yanında Xu Xin heyecanla doluydu, gözleri arenanın merkezine kilitlenmişti.

 

Ve Kara Ejder Dağı imparatorluğundan gelen 1 milyonun üzerinde kişi kendini kaybetmişti.

 

Bu Luo Feng’in Kara Ejder Dağı İmparatorluğundan sayısız insana verdiği beklenmedik bir sürprizdi. Hepsi Luo Feng’in zaferi için bağırırken Luo Feng’in gücü tarafından büyülenmişlerdi. Geçmişte sözlerinin arkasında hiçbir şey yoktu. Sonuçta Kara Ejder Dağı imparatorluğunun geçmişteki savaş sonuçları her zaman zayıf olmuştu, destekleyecek hiçbir yanları yoktu. Ancak şimdi…

 

Gürlemeye hakları vardı! Gururla övünmeye hakları vardı!

 

“Luo Feng!”

 

“Luo Feng!” Hepsi delice gürledi, heyecanla tezahürat etti, tüm yeri ve gökleri sallıyorlardı.

 

Kara Ejder Dağı adasında lüks sarayda, Kara Ejder Dağı imparatorluğunun imparatorluk ailesinin hepsi sertçe ekrana bakıyordu.

 

Luo Feng’in gücünü açığa çıkartarak bir anda iki dahiyi öldürdükten hemen sonra diğer ikisini kovalayıp öldürüşünü görmüşlerdi. Diğer dahilerin hepsinin aptalca korktuğunu, hepsinin kaçışarak Luo Feng’e yaklaşmaya cüret etmediğini gördüğünde tüm saray patlayıverdi.

 

İmparator sertçe tahta şamarı bastırarak bağırdı: “Taaannrııı!!”

 

“Tebrikler majesteleri, tebrikler.” Bir anda altındaki insanlar bağırdı.

 

“Kraliyet baba, bu Luo Feng belli ki üçü içerisinde en güçlüsü. Bu savaştan sonra kim Kara Ejder Dağı imparatorluğunu zayıf diye çağırmaya cüret edebilir?” Üçüncü prens ilk kalkan ve gururla bağıran oldu.

 

“Nan Shen Donanımı.” Gümüş saçlı yaşlı adam Bu De Asuka söyledi.

 

“Doğru, bu Nan Shen Donanımı.” Yanındaki kraliyet amcası da onayladı.

 

“Nan Shen Donanımı mı?” İmparator şaşırmıştı, “Denetçilerin 9 göksel silahından biri olan,şu Nan Shen Donanımı mı? Şu koyu uzun altın çubuğu başlangıçta yakın dövüş çubuk silahı sanmıştım.”

 

Gümüş saçlı yaşlı adam Bu De Asuka söyledi, “Şu anda Luo Feng’in kullandığı… İlk hareket, Nan Shen Donanımının illüzyon bıçağı. Nasıl kullandığına bakılırsa belli ki ilk seviyeyi güzelce kavramış. Yıldız seviyede bu şekilde açığa çıkartabildiğine göre tüm yıldız seviyesinde yenilmez olduğu söylenebilir. Ganwu evreninde bile Luo Feng’in dengi olabilecek türden insanlar son derece nadirdir.”

 

“Doğru, birinci seviyeyi açığa çıkartabilmek için birinin altın kaynak yasalarını idrak etmesi gerekir.” Yanındaki kraliyet amcası söyledi, “Bunun anlamı… Luo Feng kaynak yasalarının girişine adımını atmış bir deha. Ve dahi savaşındaki tahminlere göre Ganwu evreninde kaynak yasalarının kapısından adımını atmış dahilerin sayısı sadece yüz civarında.”

 

“Ve arena savaşları 1000 gruba ayrılıyor.”

 

“Kaynak yasaları idrakına erişmiş bir diğerinin belirme şansı son derece nadir.”

 

“Luo Feng gibi ilk eleme aşamasında gerçek gücünü açığa çıkarmayan bir dahi olmadığı sürece. Tıpkı Hong’un aşamasındaki gibi, şu bayan savaşçı kesinlikle kaynak yasalarından adımını atmış biriydi. Ancak sıralaması yine de onlu rakamlardaydı. Bu da iki savaşçı için de kaynak yasalarını idrak etmiş biriyle karşılaşma şansı oluşturmuştu.” Kraliyet amcası vurguladı.

 

Gerçekten de…

 

Önceden dünya eleme aşamasında her dünyada kaynak yasalarını idrak etmiş birkaç kişi vardı, Luo Feng ve Fırıldak gibi. Lakin kendi şehirlerinde kendilerine güvendiklerinden ikisi diğer şehirler civarında gezinmiş ve onların güçlerindeki mutlak dehaları yenerek bu ikisi kolaylıkla dünyalarında ilk 10’a yükselmişlerdi.

 

İlk 10’a girdikleri anda...

 

Sıralamalarına göre Luo Feng ve Pushkin kesinlikle aynı grupta değildi!

 

……

 

Arenada..

 

Ginelli sadece Ao Fei Xiu Si’nin kulaklarında çınlayan öfkeli gürleyişini duyabildi: “Gineellii!!” ve Ginelli ölümü için düşünmek için en ufak vakit harcamadan bakışlarını uzaktaki Luo Feng’e dikti, şaşkınlık ve öfkeyle doluydu, “Bu küstah çöp, o gerçekten, gerçekten…”

 

İkisini de öldürdükten sonra Luo Feng döndü ve soğuk bakışlarını Ginelli’nin üzerine kilitledi.