Swallowed Star - SS 406: Luo Feng Sahne Alıyor

---

 

 

 

 

Dahiler birer birer hazırlık odasının ortasında belirdi. Bunların hepsi Ganwu evren ülkesinin farklı yıldız alanlarından gelen dahilerdi. Görüntüleri tamamen farklıydı ve bazı  tuhaf görünenler bile vardı.

 

“Pushkin!”

 

“Şu Pushkin ve yanında Ginelli var!”

 

Aslında sessiz odada bir anda kargaşa patlak vererek Luo Feng’in gözlerini açmasına ve henüz beliren iki insana akmasına neden oldu. Birisi uzun yapılı ve yüzü altın kürkle kaplı biriydi. Bu 6m uzunluğundaki katılımcı dev bir maymun adama benziyordu. Ve korkutucu parlayan yeşil gözleri vardı. İki devasa yumruğu özellikle iki dev metal çekiçle kıyaslanabilir boyuttaydı.

 

“Pushkin?” Luo Feng’in zihni hızlıca Kara Ejder Dağı imparatorluğunun ona verdiği veriyi hatırladı.

 

Pushkin Ganwu evren ülkesi imparator ailesi tarafından yetiştirilmiş mutlak bir dehaydı. Yumruklarını kullanmayı seviyordu ve gücü evrenin ilk 1000 sırasındaydı. Elemede 89’uncu dünyada 9’uncu sıradaydı.

 

“Ginelli.” Luo Feng’in gözleri altın maymun adamın yanındaki kısa adama kaydı.

 

Kısa olduğu vurgulansa bile doğrusu Ginelli yine de 1.9 m uzunluğunda vardı, Luo Feng’den daha uzundu. Diğer yandan iki katı uzunluğunda maymun adam Pushkin’in yanında durduğunda doğal olarak kısa biri gibi görünüyordu. Luo Feng Kara Ejder Dağı imparatorluğu onun hakkında bir şey bilmediğinden Ginelli hakkında hiçbir bilgiye sahip değildi.

 

“Pushkin buraya otur.” Ginelli’nin ifadesi ince ve çelimsizdi, gözleri soğuktu, adeta zehirli bir akrep misali Nuolan Shan’a benzer bir his veriyordu.

 

“İyi!”

 

Kalın güçlü bir ses Pushkin’in boğazından gelerek odada yankılandı.

 

Ginelli ve Pushkin doğrudan Luo Feng’e yürüyerek yanına oturdu, “Peng!” Pushkin’in oturduğu sandalye çatırdadı. Şansına hazırlık odasında devasa boşluk vardı, aksi halde bu kadar büyük yapısıyla Pushkin 6-7 koltuk kaplayabilirdi.

 

Pushkin ve Ginelle, Luo Feng’in oturduğu aynı koltuk sırasına oturdu.

 

“Sen.” Ginelli yanındaki Luo Feng’e döndü ve soğukça söyledi, “Daha uzağa otur! Senin gibilerin bana yaklaşmasını sevmiyorum.”

 

“Çıldırmış olmalısın!”

 

Luo Feng Ginelli’ye bir bakış attı ve soğukça söyledi, bunu takiben gözlerini kapattı ve bir daha hiç ona bakmadı.

 

“Hm?” Ginelli’nin soğuk gözleri bir anda öfkeyle yanarak sertçe Luo Feng’e bakıyordu, neredeyse avını gözleyen bir yılan gibiydi. Diğer yandan hazırlık odasında kesinlikle her hangi birinin bir harekete kalkışması yasaklanmıştı. Öyle olduğundan Ginelli sadece soğukça azarlayarak gözlerini kapatabilirdi.

 

Bir anda dışarıdaki dojonun sesi içeriden duyuldu.

 

“Herkes dikkat, 382’inci grup arena savaşı başlamak üzere. Öncelikle bu grubun 100 katılımcısını tanıtmama izin verin.” Net gevrek bir ses sadece tüm dojoda değil, ayrıca net şekilde hazırlık odasında da duyulabiliyordu, bunu takiben bir tezahürat dalgası patladı.

 

“İlk olarak, Pushkin, Ganwu evren ülkesinden, eleme aşamasında 89’uncu dünyada 9’uncu sıra!”

 

Yıldırımvari alkışlar patlayarak tüm hazırlık odasının titremesine neden oldu.

 

“Şu Pushkin mi?”

 

“Doğru, bu o. Yumrukları aşırı korkutucu, ona yaklaşma bile.”

 

Odanın içinde sakin tartışmalar vardı.

 

“2 numara, Ginelli, Ganwu evren ülkesinden, eleme aşamasında 13’üncü dünyada 21’inci sıradaydı!” Yorumcunun sesi odadaki her dahi tarafından net şekilde duyulabiliyordu. Sadece o vakit Luo Feng gözlerini açarak yanındaki altın zırhlı soğuk bakışlı gence baktı.

 

Bu Ginelli 100 kişi içerisinde gerçekten de 2 numaraydı, çok güçlüydü.

 

“3 numara….”

 

“4 numara….”

 

“5 numara, Luo Feng, Kara Ejder dağı imparatorluğu, eleme aşamasında 1’inci dünyada 51’inci sırada!”

 

Tezahüratlar yıldırım misaliydi, milyonun üzerinde Kara Ejder Dağı imparatorluğu destekçisi gürledi.

 

Kara Ejder Dağı adası, lüks bir sarayda 10002’nin üzerinde kişi toplanmıştı.

 

Koyu altın imparator cübbesini giyen imparator, yüksekte oturuyordu. Altında tüm Kara Ejder Dağı imparatorluğunun birçok imparatorluk varisleri bulunuyordu. İmparatorluk ailesinin sonsuz saltanatı yüzünden imparatorluğun varisleri yüz milyona ulaşıyordu. Bu yüzden bu seviye bir imparatorluk toplantısına girebilmek için kesinlikle imparator ailesinin en seçkinleri olmak zorundaydı.

 

Ya sektör lordu ya da alan lorduydular.

 

Farklı sektörleri yöneten ve hükmeden kraliçeler bile bulunuyordu. Veya bir gün tahta geçebilecek prensler buradaydı. Ya da imparatorluk ailesindeki bazı diğer yüksek pozisyonlu hatunlar.

 

“Bu Luo Feng.”

 

Sarayda bir sessizlik hakimdi. 1000’in üzerinde sayıdaki imparator ailesi, yüzen büyük ekrandaki canlı yayını izledi. Tüm görülen güzel yorumcunun gülümseyerek tanıtmasıydı, “5 numara, Luo Feng, Kara Ejder dağı imparatorluğu, eleme aşamasında 1’inci dünyada 51’inci sırada!” Aynı anda ekran Luo Feng’in bilgilerinin bulunduğu bir görüntü gösterdi.

 

“Bu Luo Feng.”

 

“Haha, Luo Feng kolaylıkla arena savaşları mücadelesini geçecek.”

 

“Görüntüsüne bakılırsa bu Luo Feng sıradan birisi değil. Bakışları öldürme arzusuyla dolu.”

 

…..

 

Saray boyunca konuşmalar hararetlenmişti, hepsi yüksekten atarak Luo Feng hakkında konuşuyordu. Kim ona kötü konuşabilirdi ki? Bu en yüksek imparatorluk toplantısıydı… Bu dahi savaşıydı. Kara Ejder Dağı imparatorluğundan sadece bir tohum kalmıştı, Luo Feng. Eğer o da kaybederse o zaman Kara Ejder Dağı İmparatorluğu gerçekten tüm onurunu ve gururunu kaybedecekti.

 

Önceki iki katılımcıdan gelen iki ardışık elenmeden sonra, bazı orta düzey ülkelerin katılımcıları geçmişti, belli ki bu onları epey geriye düşürecekti.

 

“Haha…” İmparatorun kahkahası net ve parlaktı.

 

Tüm varislerinin Luo Feng’i övmesiyle, her nasılsa bir prens dışında çoğu diğerinin gözleri şaşkınlıkla doluydu. Bu Dokuzuncu prens Brolin’den başkası değildi.

 

Orada bulunan 1000’in üzerinde varisten Brolin dıştan mutlu görünüyordu fakat zar zor içinde tutabiliyordu. İçinde bulunduğu tehlikeli durumun çoktan farkına varmıştı, “Bu Luo Feng…. Bu, bu gerçekten o mu?” Luo Feng’in itibarı devasa olmasına rağmen eleme aşaması yayınlanmamıştı, dış dünyadan birçok dahi hakkında bilmediği çok bilgi vardı.

 

Sadece bazı büyük güçler bu ayrıntıları kazıp çıkartabilirdi.

 

Örneğin Kara Ejder Dağı imparatorluğu özel bir elçi takımı göndermişti, tıpkı bazı büyük organizasyonların da bazı insanlarını Luo Feng’i ziyaret etmesi için göndermesi gibiydi. Bunların hepsi Luo Feng’i bulmak için sanal evren şirketinden yöntemlere sahip olmalarıydı ve böylece sanal evrendeki adresine ulaşabilirlerdi.

 

Ancak….

 

Brolin sadece bir prensti, imparatorluk bilgi sistemi ve posta sistemine girmesi yasaktı. Bu yüzden Luo Feng’in görünüşünü bile bilmiyordu.

 

“Luo Feng, o Luo Feng mi?” Brolin dişlerini sıktı, “Büyük sıkıntı.”

 

Luo Feng ile sıkıntı yaşamak mı?

 

// Kelle gider.

 

Artık böyle bir düşüncesi yoktu, Luo Feng’in itibarının kolaylıkla Kara Ejder Dağı imparatorluğunu korkutacak bazı süper organizasyonlara katılmaya yeteceğini net şekilde biliyordu. Luo Feng ile artık uğraşmak istemiyordu. Ancak Luo Feng’in önceden nasıl insanlarını göndererek 12 hedefi lazer toplarıyla öldürdüğünü hatırlamasından endişe ediyordu, ve ayrıca Luo Feng’i kovalayıp öldürmesi için gönderdiği takımı. Bu olayları hatırlayıp kin tutacak mıydı?

 

“Hmph, geçici olarak onunla uğraşmayacağım. İmparatorluk şehrinde olduğum sürece, benimle uğraşacak gücü olamaz.” Brolin dişlerini sıktı.

 

Sarayın yukarısında...

 

İmparator yanında oturan iki sektör lorduyla sohbet ediyordu.

 

“Bu De Asuka, Luo Feng’in sahip olduğu şans ne?” imparator usulca sormaktan kendini alamadı.

 

“Oldukça büyük şans, fakat yine de tehlike var.” Yanında gümüş uzun sakallı yaşlı adam kaşlarını çattı, “Majesteleri 100,100 kişinin elemeden geçtiğini biliyor olmalısınız, yarısına yakını farklı evren ülkelerinde imparatorluk aileleri tarafından yetiştirilmiş özel seçkinler.”

 

“Hm.” İmparator onayladı.

 

Ganwu evren ülkesi ülke liderleri katılması için 100 milyon seçkini göndermişti. Toplamda birinci aşamada 800 milyonun üzerinde kişi vardı, bu grup fazla dayanmamıştı. Diğer yandan bunlar arasında elemeyi geçenler bulunuyordu, 40,000’den fazlası Ganwu evren ülke liderlerinin gönderdikleriydi. Evren ülkelerinin imparatorluk ailelerinin güçlü dahiler ve iç bilgilere sahip oldukları çok belliydi!

 

“Luo Feng’in grubunda en yüksek sıradakiler şu anda Pushkin ve onu takip eden Ginelli. Bu gruptaki ilk 10dan 6’sı özel olarak Ganwu evren ülkesi imparatorluk ailesi tarafından özellikle yetiştirilmiş seçkinler.” yaşlı adam başını salladı, “En kötü durum senaryosu Luo Feng’in etrafının sarılarak üzerine bindirilmesi olurdu.”

 

“Kral amca, gördün mü?” imparator yanındaki diğer sektör lorduna baktı.

 

Koyu altın imparator cübbesi giyen amca gülümsedi: “Majesteleri, şu an endişe etmek yersiz ve Luo Feng’in gerçek gücünden bile emin değiliz. Sadece izleyin! Savaş kısa süre sonra başlayacak.”

 

“Sadece izlemek?”

 

İmparator sadece onaylayabildi.

 

Ada numarası 29109, dojo çoktan insan deniziyle dolmuştu.

 

“Babacığın numarası 5. Annecim, babacıktan önce olan 4’ü ondan daha mı güçlü?” Ping Ping merakla sordu.

 

“Bu sıralama.” Xu Xin gülümsedi, “Önündeki 4’ü ondan daha yüksek sırada fakat güçleri belki de babacığından daha güçlü değildir.”

 

“Ooh...” Ping Ping onayladı.

 

Yanında Küçük Hai mırıldanıyordu: “Babacık en güçlüsü, en güçlüsü.”

 

Etrafında dünyadan birçok kişi oturuyordu, Hong ve Yıldırım Tanrısının ailesiyle birlikte Luo Feng’in ebeveynleri v.b…

 

“Üçüncü kardeş kesinlikle kzanacak.” Hong dojonun merkezine baktı.

 

Yıldırım Tanrısı da baktı.

 

Şu anda üç kardeşten dahiler savaşında sadece Luo Feng kalmıştı.

 

"6...5...4...3...2...1!" güzel yorumcu heyecanla bağırdı, tüm dojo atmosferi zirve yapıyordu.

 

Gümbür!

 

Tüm dojo gürleyerek titredi. Güzel yorumcu derhal kayboldu ve aynı zamanda 100 insan silüeti merkezin farklı konumlarında belirdi. Bu tanıtılan 100 dahi idi. Bazıları gerçekten uzun ve yapılıyken bazı diğerleri kürkle kaplıydı veya boynuzları vardı. Görünen o ki görünümlerinin hepsi farklıydı.

 

Diğer yandan benzerlikleri hepsinin insanlığın zirvesinde durmasıydı!

 

"Pushkin!"

 

"Kun!"

 

"Luo Feng!"

 

Tezahürat tek başına dağı ve toprağı ayırabilirdi. Milyarlarca izleyicinin gürleyişi tüm dojoyu sallayarak, insanların göğsüne işliyordu.

 

Dojoda…

 

Luo Feng de dahil olmak üzere 100 dahinin hepsi 1 milyar kişinin tezahüratlarını duyuyor ve damarlarına akan adrenaline engel olamıyorlardı. Etraflarına bakıyorlardı, farklı yıldız alanlarından gelen izleyicilerin sonu yoktu. Ve Luo Feng ismini bağıran insanların yerini haykırışlarından seçebiliyordu.

 

“Öyleyse şunlar Kara ejder Dağı imparatorluğundan olanlar.” Luo Feng o doğrultuya doğru baktı, bulanık insanlar vardı.

 

Sessizlik.

 

Savaş arenasına sessizlikten başka bir şey hakim değildi. 100 dahinin hepsi sadece 15 dakika sürecek savaşa odaklarını topladı. Bu 15 dakika içerisinde savaş alanı sürekli küçülecek ve en sonunda sadece 1 metre alan kalacaktı.

 

“Mücadele başlasın!”

 

Kısık bir ses anında 1 milyar kişiyle birlikte dojodaki 100 dahinin zihinlerinde yankılandı.