Swallowed Star - SS 246: Işık Fenerleri

---

 

 

Çeviri ve Düzenleme: madShy

 

 

“Alındı” Luo Feng cevapladı.

 

“Luo Feng bu gibi bir zamanda artık söylemeyeceğim. Lütfen!” Jia Yi yalvardı.

 

Güç bakımından dünyada bir grup imparator sınıfı canavarı öldürebilecek yalnızca birkaç dövüşçü vardı. Bunlar Hong, Yıldırım Tanrısı, Luo Feng, Mo Henderson ve birkaç diğeriydi.

 

Ka.

 

Telefonu kapadıktan sonra Luo Feng evdeki her bir kişiye döndü, Luo Hong Guo ve diğerlerinin hepsi ona bakıyordu.

 

“Dikkatli ol.” Luo Hong Guo yalnızca bu iki kelimeyi söyleyebildi.

 

Luo Feng onayladı.

 

Bir düşüncesiyle Vııııınn! Üç saf siyah metal robot odada belirerek evdeki herkesi şaşkına çevirdi.

 

“xxxxx…” Luo Feng evrenin ortak dilini kullanarak bir emir verdi.

 

“Birine ailesini korumasını emretti, diğer ikisine de hazırlanmasını…. Yang Zhou şehri saldırı altındayken dışarı gidip savunmaya yardım edeceklerdi!

 

“xx.” Üç metal robot emirlerini aldı.

 

Ark sistemlerinin kapasitesi düşük olmasıyla birlikte çok net emirler verilmesin gerekirken… yine de önceki savaş gemisi Ark’ından daha iyilerdi.

 

“Küçük Feng.”

 

“Abi.”

 

Salonda herkes şaşırarak Luo Feng’e baktı, üç robot? Dünyada bu zamanda robot vardı ancak hepsi beceriksiz ve aptaldı.

 

“Baba, hepiniz çabucak yukarı gitmelisiniz. Tehlikeli olduğunda yer çekimi odasına gidin.” dedi Luo Feng.

 

Talimatlarını bitirdiğinde bir dakika bile kaybetmeden hemen Ming Yue bölgesinden uçarak ayrıldı!

 

Yang Zhou şehri üzerinde gün ışımaya çoktan başlamıştı. Büyük miktardaki gönüllü personel genç caddeleri doldurmuştu ve ordu her yerdeydi.

 

Gökyüzünde.

 

Luo Feng yüce mekiği üzerinde hızlıca doğuya uçuyordu.

 

“Bu üç robotun gemide sadece tamir ve bakım robotu olması çok yazık.” Zihninde Babata konuştu, “Akıllı saldırı yeteneğinde seninle kıyaslanamazlar Luo Feng.”

 

“Sıvı Gümüş muhafızları tamir etmeyi bitirdin mi?” Luo Feng sordu, “Silahlardan ne haber?”

 

“Sıvı Gümüş muhafızlar X derece güç kaynağı kullanıyor. Ancak çok uzun zamandır bitikler. Birkaç yüz bin yıl kullanıldıktan sonra tamir edilmeleri gerekiyor. Sanırım üç gün kadar alacak. Silahlar ise! Çoktan kara ejder dağı X81’in en güçlü silahını söktüm ve tamirine başladım.” dedi Babata, “Gerekli güç kaynağı konusunda bazı rezervlerim var.”

 

Luo Feng rahat bir nefes aldı.

 

Lazer topu Babata’ya göre çok ileri düzey bir silahtı. Teoride gücü sınırsız olmaya yaklaşabilirdi! Efsaneye göre lazer topu düzey ilerledikçe sektör lordları için bile tehdit oluşturabilirdi.

 

“Gücü nasıl?” Luo Feng sordu.

 

“Yıldız 6 seviye insan dövüşçüyü öldürebilir.” dedi Babata, “Bir Yıldız 6 seviye, yıldız seviye 1 ile kıyaslandığında on kat daha güçlüdür! Uzay yaratığı olsa bile!... Kesinlikle lazer topunun saldırısını engelleyemeyecektir.”

 

‘Kesinlikle engelleyemeyecektir’ sözlerini duyduğunda Luo Feng kocaman rahat bir nefes aldı.

 

Babata bazen şımarık serseri gibi davranıyor olabilirdi fakat asla boş konuşmazdı.

 

“Diğer yandan zaman lazım!” dedi Babata.

 

“Mümkün olduğunca hızlı bir yol düşün. Ne kadar hızlı o kadar iyi.” Luo Feng söyledi.

 

“Eğer maksimum kapasiteme çıkarsam 28-30 saat içerisinde tamir ederim diye tahmin ediyorum.” dedi Babata.

 

Luo Feng bunun hakkında düşündü, 28 ila 30 saat? Bu bir günden biraz daha fazlaydı. Böylesine uzun bir zamanda Çin’in kayıpları ağır olacaktı. Fakat yine de muhtemelen ana şehirler ayakta duruyor olurdu! Yutan yaratık tekrar ortaya çıkmadığı sürece….

Dua! Yalnızca tüm kalbiyle dua edebilirdi!

 

“Vııııınnn!”

Luo Feng’in uçuş hızı Babata ile olan zihinsel konuşmalarından etkilenmiyordu, doğrudan güney doğu askeri bölgesine ilerliyordu.

 

Çin’in başkent üssü genel karargahında.

 

Birkaç lider buradaydı. Genel merkez ekranında uydudan iki sahne görüntüleniyordu. Biri altı muazzam imparator sınıf canavarın güney doğu üssüne uçuşuyken diğer kan kırmızı savaş zırhını kuşanmış yüce mekiği üzerinde uçan bir genç idi.

 

“Luo Feng çoktan güney doğu üssüne doğru uçuyor.” dedi Jia Yi.

 

“Bu savaşı hemen tüm ülkede yayınla.” Çin’in liderlerinden biri konuştu. Saçları beyaz, vücudu kuru ve zayıftı.

 

“Yaşlı Zhou?” Jia Yi yaşlı adama bakarken şok oldu.

 

Yaşlı Zhou ciddiyetle söyledi, “Jia Yi önceden söylemiştin, imparator sınıfı canavarlar içinde bile güçlü ve zayıf olanlar bulunur. Temsilci savaşçılar bile imparator seviye canavarlara karşı kaybedebilir. Yaşam ile ölüm arasındaki bu kritik zamanda temsilci dövüşçülerimizin riski üstlenmesine ve bizim için dövüşmesine ihtiyacımız var. Bu gibi zamanda onların sadece bir hiç uğruna gizlice fedakarlık yapmalarını mı istiyorsun?”

 

Merkezlerdeki liderlerin hepsi yüksek düzeyde zeka ve bilgeliğe sahiplerdi. Onlar insan psikolojisini iyi anlıyordu. Sadece bir ipucundan her şeyi anlıyorlardı.

 

Temsilciler kendi hayatlarını riske atmak konusunda yalnızca kendileri seçim yapabilirdi, ülke onları zorlayamazdı.

 

“Sadece isterlerse. Bu yüzden onların istemelerini sağlamalıyız, kanlarını ve azimlerini kaynatmalıyız!”

 

“Sadece bununla kazanabiliriz!”

 

“Yalnızca cesaretle!”

 

“Her şeylerini riske atacaklar mı!!”

 

Yaşlı Zhou söyledi.

 

Hemen Çin’deki her televizyon ekranında açılmaya başladı.

 

“Güney doğu askeri üssü tehlikede, Güney doğu askeri üssü tehlikede.”

 

“Şuan altı imparator sınıfı deniz canavarı güney doğu askeri üssüne doğru ilerliyor.” sunucunun sesi eşliğinde tüm Çin genelinde her televizyon ekranında sahne göründü. Evlerinde olsun caddelerdeki ekranlarda olsun, yer altı üslerinde olsun hepsinde aynı sahne gösterildi.

 

Altı imparator canavar aşırı derecede kötü niyetliydi!

 

Biri tamamen yeşil ve siyahtı, karnı mor ve yılan gibi uzundu, toplamda 200 m uzunluğuna yaklaşıyordu. Bu dümdüz uzandığında 70 katlı bir bina boyunda olduğu anlamına geliyordu!

 

Gökyüzündeki muazzam bir denizaltı misaliydi, dağ sarsan balina kralı…

 

Bakışlarında gizemli kırmızı bir parıltı vardı. Bu pullu uzun ejderha doğu denizinin yeşil ejderhası olarak biliniyordu.

 

Yakınında muazzam bir şeffaf denizanası, şemsiyeye benzer derisinin ölçüsü 30 metreden daha fazlaydı. Sayısız dokunacı en azından birkaç yüz metre uzunluğundaydı.

 

......

 

Altı imparator sınıf canavar!

 

Her biri kıyaslanamaz bir şekilde güçlüydü. Özellikle doğu denizinin yeşil ejderi ve zehirli deniz anası imparatoruna karşı Jia Yi bile gelmiş olsa çok dikkatli olmak zorundaydı.

 

Çin’in 1200 milyon vatandaşı ekranı ve sahneyi gördüğünde nefeslerini tuttular. Ne zaman böyle korkutucu yaratıkları görmüşlerdi ki? Sunucu bir yandan her bir imparator sınıfı canavarın detaylarını açıklayarak onları güney doğu üssünün yüz binlerce askeri üssünden daha da endişelendiriyordu.

 

“Hayır.”

 

Küçük bir kız izlemeye dayanamayarak gözlerini kapatttı.

 

“Olamaz.”

 

Televizyon önündeki yaşlılar sessizce dua ediyorlardı.

 

“İmparator sınıf canavarlar.”

 

“Onlardan altı tane!”

 

Sıcak kanlı gençlerin gözleri kocaman açılmıştı. Ne için eğitilmiş olsalar da, canavarlar hakkında bilgileri ne olursa olsun  altı imparator sınıfı canavarla yüzleşmek için hiçbir şeyleri yoktu.

 

“Önceden yutan yaratık tüm dünyaya saldırdı. Askeri bölgeler ve üslerin lazerlerinin hepsi yok edildi. Altı imparator sınıfı canavara karşı güney doğu askeri sektörü geri çekilme ve tahliyeye başladı. Ancak hızları canavarların uçma hızıyla karşılaştırılamaz. Hızları saniyede 800m kadar!”

 

Vatandaşların hepsi nefeslerini tutmuş ekranları izliyordu.

 

.....

 

Bir anda ekran farklı bir sahneye geçti.

 

Kırmızı kan rengi zırhını kuşanmış bir genç yüce mekiğin üzerinde yüksek bir hızla uçuyordu.

 

Ekranları önündeki sayısız vatandaş heyecanlanmıştı, uçuyor? Bu insanlığın saygın savaşçısıydı… savaş tanrılarını aşan bir varlıktı!

 

Bu Temsilci Luo idi!

 

“Temsilci Luo’nun şu an en yüksek uçuş hızıyla güney doğu askeri üssüne ilerliyor! Hesaplamalar Temsilci Luo’nun şu anki uçuş hızının….saniyede 5610m olduğunu gösteriyor! Wow, yanlış okumadım değil mi, aman tanrım! Gerçekten saniyede 5610m, ses hızının 16.5 katı!!!” Sunucunun sesi şaşkınlıkla doluydu!

 

Yalnız değildi, izleyen yıldız gezgini savaşçıların da hepsi şaşkına dönmüştü.

 

Uçma hızı bakımından Hong ve Yıldırım Tanrısı bile Luo Feng ile kıyaslanamazdı.

 

“Yakalıyor, Temsilci Luo yetişiyor!”

 

Ekran sonunda Luo Feng ve altı imparator sınıfı canavarı aynı görüntüde gösterdi.

 

İlk ortaya çıktığında aşırı büyük altı imparator sınıfıyla karşılaştırıldığında Luo Feng yalnızca küçücük bir karınca idi. Bir karınca altı deve karşı? Sahne izleyen herkesin gerilmesine ve endişelenmesine sebep oldu. Bir anda muazzam deniz anası imparator derhal birkaç bin metreye yeşil bir sis yaydı.

 

Bu zehirli bir gaz idi!

 

Ekran anında tamamen yeşile büründü! Sunucu yandan açıkladı. Bu imparator deniz anasının zehirli gazıydı. Deniz anası imparatora bazı detaylar da eklendiğinde herkesin çok daha şaşırmasına sebep olmuştu…Bu deniz anası imparator dünyadaki en zehirli canavardı.

 

“Neler oluyor?”

 

“Neler oluyor? Temsilci Luo gaz ile nasıl baş ediyor?”

 

Herkesin kalbi gerilmişti.

 

“Luo Feng.” Xu Xin’in vücudu titriyordu.

 

“Luo Feng.” Wei Wen başını caddedeki ekrana bakmak için kaldırdı, gerginliği sınırları aşıyordu.

 

Zehirli gazın içerisinde…

 

Luo Feng yüce mekiği üzerindeydi. Ruhsal enerjisi etrafında koruyucu bir bariyer oluşturmuştu! Ruhsal gücünden oluşan bariyerin sağlamlık ve sıklığıyla gazın sızması için en ufak bir şans mümkün değildi.

 

“İmparator seviye bir canavar öldürmek yüz binlerce ve milyonlarca sevgili vatandaşı kurtarmaya benzer.” Luo Feng ona doğru atılan altı imparator sınıf canavara baktı. Bakışları buz gibi soğuktu ve öldürme güdüsüyle doluydu, “bu nedenle… hepinizi öldüreceğim!é

 

Booooommm!

 

Luo Feng vahşice sağ elindeki yay kesen bıçağını savurdu!

 

“Pu!”

 

Etrafındaki uzay kesilerek açılıyorcasına yay kesen bıçak muazzam altın renkte bir yay bıçağına dönüşerek delice etrafta dans etti! Birinci saldırı girişimi deniz anası imparatora idi. Esnek ama sert bedeni Luo Feng’in kontrolü altındaki yay kesen bıçakla anında ikiye ayrıldı! Sırtında bir kabuk taşıyan üçgen beyinli bir canavar da kabuğu boyunca kesilmişti!

 

Kes! Parçala! Doğra!

 

Yay kesen bıçak yüce mekikle kıyaslandığında çok daha güçlü saldırı becerileri bulunuyordu!

 

Altı imparator sınıf canavardan doğu denizi yeşil ejderini doğraması biraz daha zor olsa da sonuçta yine de başarmıştı! Altı imparator sınıfı canavar yay kese bıçağın çıldırmış dansı eşliğinde bir anda yedi sekiz parçaya ayrıldı. Çeşitli acı kokular içeren kokulu kanları fışkırdı.

 

Çin’in sayısız insanı ekranlarına yapışmış, hepsinin kalpleri gergindi.

 

Daha önce yiyen canavar hakkındaki görüntüler insanlığın her kesimine karamsar ve umutsuz hissettirmişti. Şimdi...Hua Xia’nın oğullarının ve kızlarının hepsi onlar için umudun ışığı olacak zaferi umuyorlardı!

 

Hayatta kalmak için az da olsa umut vardı!

 

Ekranda…

 

Zehir çabucak dağıldı. Yalnızca havada yüce mekiği üzerinde ellerini savuran Luo Feng kalmıştı. En az on metre uzunluğundaki altın bıçak eline döndü. Etrafındaki boşluk büyük miktarda düşen vücut parçalarıyla doluydu. Büyük pençeler, dokunaçlar veya pullar olsun kıyılmış et parçaları halinde dökülüyordu…

“Kazandık.”

 

“Kazandık.”

 

“Canavarların hepsi öldürüldü.”

 

Bu sahne sayısız insanı sevince boğdu! Sonunda! Sonunda! Bazı iyi haberler vardı.

 

“Temsilci Luo aşırı güçlü.”

 

“Uçuş hızı ses hızının 16.5 katı.”

 

“Temsilci Luo etrafımızdayken, kazanabiliriz.” o an sayısız insan Luo Feng’in adını andı.

 

“Güney askeri sektörü tehlikede. Temsilci Yao Wei Wu destek için oraya ilerliyor.” Ekran hızlıca tekrar değişti.

 

Luo Feng güçlü olabilirdi fakat sadece bir kişiydi. Aynı anda iki savaşta bulunamazdı.

 

Muharebeler birbiri ardına patlak verdi!

 

Ana karada ışık fenerleri birbiri ardına yanmaya başladı!

 

İnsanlık hayatının korkunç zamanlarında, temsilciler atılıyor ve ortaya çıkıyordu!

 

Birbiri ardına daha önce adını kimsenin duymadığı gizemli adamlar sayısız insan tarafından tanınıyordu, “Luo Feng, Zhu Xi, Yao Wei Wu…. Bu arada, onlar insanlığın en güçlü savaşçılarıydı ve ihtiyaç duyulduğunda en parlak halleriyle ışıldıyorlardı.