SS 172: Açık Arttırma

avatar
8601 26

Swallowed Star - SS 172: Açık Arttırma


 

 

Çeviri ve Düzenleme: madShy

 

Eğitim odasında.

Luo Feng gevşek bir kıyafet giyiyordu, bağdaş kurarak yerde değil de yüce mekiğin üzerinde oturuyordu.Yüce Mekik yerden yarım metre kadar yükseklikteydi ve tüm bedeni bu şekilde süzülüyordu.Luo Feng’in gözleri deniz kadar derindi ve önündeki yüce mekiğin 12 bıçak parçasına bakıyordu. Şu anda onları kontrol ediyordu--

12 grimsi beyaz bıçak parçası etrafında dans edercesine süzülmeye başladı.

12 peri Luo Feng’in etrafında daireler çiziyor gibiydi.

Eğer bu 12 bıçak parçasının yörüngelerini kaydetseydiniz, narin ve karmaşık bir desen çizdiklerini görecektiniz. Tuhaf olan 12 bıçak parçasının bazen hızlanıp bazen yavaşlamasıydı. Birbirlerini tekrar tekrar kesiyorlardı. Bazı zamanlar birbirlerine çarpacaklarmış gibi görünüyordu fakat çarpmıyorlardı. Bıçak parçaları süratleri ses hızını aşana kadar bazen yavaşlıyor bazen ise hızlanıyordu.

“CHİ!” iki bıçak parçası birbirine sürtündü.

“Başarısız.”

Havada süzülen Luo Feng’in yüzünde tüm bu zamanda sakin bir ifade vardı. Fakat şuan elinde olmadan gülümsüyordu, “Oldukça yetenekli görünüyorum. Henüz yeni başladım ve Göksel Tanrı Kataloğunun ikinci çiziminin alıştırmasını yapabildim. Diğer yandan ikinci çizimi kısacık 3.2 saniyede tamamlamak kesinlikle zor.”

“Sadece zor ise ilgi çekicidir.”

Göksel Tanrı Kataloğu  Ruh Okuyucu Temelleri eğitim kılavuzunda tanımlanan obje kontrolü eğitim yöntemlerinden birisiydi. Tam olarak 99 bütün çizim bulunuyordu fakat eğitim kılavuzuna göre şuan dünyadaki en güçlü ruh okuyucu sadece 18. çizimi yapabiliyordu. Luo Feng oldukça şaşırmıştı….

Eğer öyleyse kalan çizimler nereden geliyordu?

.....

“Göksel Tanrı Kataloğunu eğitimi kesinlikle yorucu.” Luo Feng başını sallayarak seslice bağırdı: “Projektörü çalıştır!”

Aniden bir ışık huzmesi projektörden eğitim salonunun duvarına yansıyarak devasa bir bilgisayar ekranının görüntülenmesini sağladı.

“Video sohbet.” Luo Feng bağırdı, “Xu Xin’e bağlan.”

"Beep--Beep--Beep--"

Video sohbet bir istek gönderiyordu.

“Saat neredeyse 10 olmalı ve yaz vakti, öyleyse Xu Xin çevrim içi olmalı?” Luo Feng bekledi. Ancak yarım dakika kadar sonra istek kabul edildi.

HUA!

Duvardaki büyük ekranda pijamalarıyla elinde dumanı tüten bir kahve fincanıyla Xu Xin belirdi. Saçları öylece salınmıştı ve biraz uykulu görünüyordu.

“Luo Feng.” Xu Xin zar zor gözlerini açtı.

“Olamaz, saat şuan 10 ve hala uyuyor musun?” Luo Feng şaşkınlıkla güldü.

“Ne 10’u şuan gece.” dedi Xu Xin çaresizce.

“Gece?” Luo Feng donup kaldı.

Xu Xin cevaplarken biraz daha ayılmış gibi görünüyordu: “Şuan Amerika’dayım, ülkede değilim. Ülkede sabah olmasına rağmen burada çoktan gece vakti.”

Luo Feng yeni anlamıştı.

“Ehi Luo Feng.” Xu Xin şok içinde video sohbetten Luo Feng’e doğru baktı, “Arka planına bakılırsa görünen o ki artık Avustralya kıtasındaki çorak arazilerde değil gibisin?” Avustralya kıtasında da  Luo Feng Xu Xin’e cam açmıştı. Diğer yandan bu taktiksel iletişim saati aracılığıyla olmuştu ve video genellikle mağaralar,dağlar ve diğer arazileri göstermişti.

“Jiang Nan merkezi şehrine geri döndüm.” Luo Fend güldü.

“Döndün mü?” Xu Xin daha da şok oldu, “Bir ay Avustralya kıtasında olacağını söylememiş miydin….eğer geri döneceğini bilseydim o zaman Amerika’ya gelmezdim.” Xu Xin pişman görünüyordu. Gerçekten de….Luo Feng seçkin eğitim kampına gittiğinden beri gerçek hayatta hiç denk gelmemişlerdi; sadece video sohbet aracılığı ile konuşmuşlardı.

Eğer Xu Xin Luo Feng’in geri döndüğünü bilseydi neden Amerika’ya gitsindi ki.

“Beni o kadar mı özledin?” Luo Feng takılıyordu.

“Hıh!” Xu Xin somurttu ve yapmacıktan umursamaz bir tavır takınarak konuyu değiştirdi, “Geri dönmen ne kadar sürecek? Amerika’da bir hafta civarı kalacağım. Sonrasında aile grubumun geri dönen uçağına katılabileceğim. Geri döndüğümde….ebeveynlerim 1 Eylülde önemli bir tören düzenleyecekler. Jiang Nan merkezi şehri Sınırların Dojosunun yeni müfettişi için bir hoş geldin töreni olduğunu söylediler. Bu tarihte okul çoktan başlamış olacak ama yine de ebeveynlerim gitmem için beni zorluyor.”

Luo Feng iki kez göz kırptı.

Görünen o ki……

Xu Xin bu yeni müfettişin kim olduğunu hala bilmiyordu?

“Yeni müfettiş, ne başarı ama. Xu Xin yeni müfettişin kim olduğunu biliyor musun?” Luo Feng sorarken kahkahasını tutmaya çalışıyordu.

“Bir fikrim yok, yeni müfettiş….muhtemelen tahminimce güçlü bir dövüşçüdür, fakat benimle ne işi olabilir ki.” Xu Xin müfettiş hakkında konuşmakla ilgilenmiyormuş gibiydi, “Ah evet, bu Amerika gezisinde neredeyse çıldırıyordum. Luo Feng bu sefer başıma ne geldi bilemezsin…”

//iki dakka ‘rahat durdum’ desen şaşarım Xu Xin...

�������

15 Ağustos. Savaş Tanrıları Sarayı her ayın 15inde bir açık arttırma düzenler. Ve bu günde dünyadaki savaş tanrılarının %90’ı burada toplanır.

Çin’de saat: 19:45. Savaş Tanrıları Sarayı sanal boşluğundaki açık arttırma odasında.

Açık arttırma evi opera evi düzeninde kurumuştu: koltuklar merkezin etrafında dairesel biçimde diziliyordu. Merkezi platform ürünlerin sunulduğu ekrandı ve platformun iki tarafında onu çevreleyen devasa miktarda koltuk bulunuyordu. Toplamda 5000 koltuk vardı. Şu anda açık arttırma evinde tonlarca insan bulunuyordu ve çoğu savaş tanrısı gruplar halinde sohbet ediyordu.

Rahatlatıcı müzik tüm açık arttırma evi içerisinde yanklılandı.

"Luo Feng"

"Luo Feng,buraya"

Sıradan kıyafetler giyen Luo Feng Sınırların Dojosundan bir grup savaş tanrısının açık arttırma evinde ona tutkuyla el salladığını gördü.

“Merhaba Bay Luo Feng.”

“Bay Luo Feng.”

Açık arttırma evindeki koltukların arasındaki geçitte yürürken çoğu koltukta siyahi, beyaz ya da sarı olsun oturan birçok savaş tanrısını gördü. Dünyanın birçok yerinden gelen savaş tanrıları Luo Feng’e oldukça arkadaşça yaklaşıyordu. Luo Feng de cevap olarak gülümsüyordu. Kısa süre sonra Sınırların Dojosunun devasa savaş tanrıları kısmına ulaştı.

Korku veren!

Sınırların Dojosu savaş tanrıları kapladıkları devasa alanla korku veriyordu. Sadece çıplak gözle birisi onlardan en az yüzlerce olduğunu söyleyebilirdi.

“Tam da dünyanın en seçkin organizasyonundan beklendiği gibi.En çok temsilci ve savaş tanrısı burada bulunuyor.” Luo Feng kendi kendine düşündü.

"Hm?"

Luo Feng mor giyinmiş güzel bir görüntünün salına salına yürüdüğünü gördü: “Öğretmen Jiang Fang.”

“Luo Feng.” Jiang Fang önündeki öğrencisine bakarken gülümsedi. O sadece Luo Feng’in teknik ve bıçak tekniğinin oldukça iyi olduğunu düşünmüştü ancak kim bilirdi ki bu öğrencisinin en inanılmaz yeteneğinin ruhsal güç olduğunu. Şimdi bir anda yenilmez bir savaş tanrısı olmuştu ve Jiang Nan şehri gibi büyük bir merkezi şehirde Müfettiş olmuştu. Jiang Fang elinde olmadan işlerin bu kadar çabuk değişmesine şaşırmıştı.

Müfettişlerin farkı durdukları yere dayanıyordu.

Büyük merkezi şehirlerin 200-300 milyon nüfusu varken küçüklerin nüfusları 100 milyondan daha azdı! Dünya genelinde beş güçlü ülke ve  23 merkezi şehir bulunuyordu. Toplamda 52 merkezi şehir vardı. 7 milyar civarında insan vardı ve ortalama her bir merkezi şehirde 100 milyondan biraz daha fazla insan bulunuyordu.

Jiang Nan merkezi şehri net bir şekilde büyük bir merkezi şehirdi.

“Luo Feng buraya otur.” Jiang Fang yanındaki koltuğu işaret ederek gülümsedi.

“Tamam.” Luo Feng oraya oturdu.

“Açık arttırma bittikten sonra seni Dojodaki diğer savaş tanrıları ile tanıştıracağım.Seninle birlikte Sınırların Dojosunda üç yenilmez savaş tanrısı bulunuyor.” Jiang Fang gülümsedi.

....

Açık arttırma evinin bir köşesinde Akbaba Akrep çifti bulunuyordu.

“Luo Feng burada.” Venina uzağa doğru baktı.

“Oldukça popüler görünüyor.” Li Yao dalga geçti. Şuan Li Yao’nun havası ve ifadesi hemen hemen herkesi ondan uzaklaştırıyordu. Li Yao’nun yanında oturan savaş tanrıları onu bir süredir biliyorlardı fakat Li Yao’nun şu anki havası ve ifadesi onları da korkutuyordu.

Açık arttırma evinde tonlarca insan bulunuyordu. 3000’in üzerinde savaş tanrısı buradaydı.

“Herkes!”

Tüm açık arttırma evi hızlıca sessizleşti ve müziğin orijinal sesi kayboldu. Vııııınn! Bir ışık demeti Çinli ve beyaz bir adamın bulunduğu merkezi platformda parladı. Bir adam Çince konuşurken diğer eleman hızlıca İngilizce olarak takip etti.

“Yine ayın 15inde bir aradayız.” Çinli adam gülümsedi. Beyaz adam da bunu tekrar etti.

İkisi de aynı anda ellerini salladı--

Aniden büyük miktarda sürekli değişen ürünler merkezi platformun etrafında belirdi. Onlardan tonlarca vardı. Bir anda onlar tekrar kayboldu.

“Bu sefer ki açık arttırmada 71 eşya olacak.” Çinli adam gülümsedi, “Burada belki birilerinin istediği bir şeyler olabilir bu yüzden daha fazla konuşmayacağım. Resmi olarak açık arttırmanın başladığını beyan ediyorum!”

“İlk eşya bir sanat eseri parçası. Ünlü ressam Vincent van Gogh tarafından 1890 yılında resmedilmiş Gachet Portresi! Açılış teklifi 1 milyar Çin doları.” Çinli adamın sesi bittiği gibi devasa bir tablo hemen yukarıda havada belirdi. Yavaşça her savaş tanrısının görebileceği şekilde ilerledi.

.....

Platformun aşağısı Sınırların Dojosu savaş tanrılarının toplandığı yerdi, Luo Feng bunu duyduğunda şaşırmaktan kendini alamadı: “Öğretmen Jiang,burada  antika ve sanat eserlerini bile açık arttırmaya koyuyorlar mı?”

“Tabii ki.” Jiang Fang sesini alçaltarak sessizce söyledi, “Savaş Tanrıları Sarayı açık arttırması dünyadaki en büyük açık arttırmadır. Bu açık arttırmaya sadece savaş tanrıları katılmıyor. Savaş tanrıları organizasyonları ve arkalarındaki güçleri temsil ediyorlar bu yüzden tüm bu tür antika ve sanat eserleri gibi hazineler bu yolla açık arttırmaya sunuluyor. Sadece en değerli olanları açık arttırmaya sunulma hakkına sahip oluyor. Çoğu antika açılış fiyatı olan 1 milyar Çin dolarına bile ulaşamıyor.”

Luo Feng onayladı.

Büyük Nirvana dönemi büyük miktarda resim ve tarihi antikanın yok olmasına sebep olmuştu. Bunların çoğu insanlar kaçmaya çalışırken yok edilmişti. Bu yüzden şimdi insanlar merkezi şehirleri yeniden kurduktan sonra bu antikaların fiyatları aşırı yüksekti.

“Altıncı eşya, A derece genetik ilaç, 10 porsiyon. Açılış fiyatı 1.2 milyar Çin doları.”

.....

Luo Feng sadece dinledi teklif vermedi.

Sonunda--

“39. Eşya bir porsiyon hayat iksiri. Açılış fiyatı 10 milyar Çin doları.” bu ses duyulduktan sonra tüm geçen zamanda sakin olan  Luo Feng’in gözleri parladı. Havada paketlenmiş bir hayat iksiri porsiyonu belirdi.

“Sonunda geldi.” Luo Feng’in gözleri hayat iksirinin görüntüsü üzerine kitlendi.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr