SS 156: Kaplumbağaya Saldırmak

avatar
8011 27

Swallowed Star - SS 156: Kaplumbağaya Saldırmak


 

 

Çeviri ve Düzenleme: madShy

 

Bu oval şeklinde yumruk büyüklüğünde bir kristaldi. Kristalin içerisinde bir miktar altın izleri olan bazı yeşil maddeler akıyordu. Sadece bakmak bile birinin kalbini hoplatabiliyordu. “On bin yıllık söğüt kalbi!” Luo Feng hafifçe gülümsedi ve hızlıca on bin yıllık söğüt kalbini savaş üniformasındaki kılıfa koydu.

 

“Li Yao! Hiçbir yere gitmiyorsun!” Luo Feng yüksek sesle güldü.

 

BOOOM!

 

Ses patlaması sesi yükseldi ve Luo Feng inanılmaz bir hızda Li Yao’nun düştüğü yere doğru hücum etti! Şuan Luo Feng’in maksimum hızı 500 m/s civarındaydı.Savaş tanrısı seviyesinin zirvelerine ulaşan ruhsal gücü eklendiğinde Luo Feng’in hızı 700m/s oluyordu!

 

Uzakta.

 

Li Yao, Catalan, Keita ve Ethan delicesine koşuyordu.

 

“Luo Feng arkamızda.” Catalan’ın yüzü değişti.

 

“Luo Feng.” Li Yao son derece pişmandı. Geçmişte böylesine sıvayan küçük bir karides olan Luo Feng’in bu noktaya o böylesine çabuk gelişmesini beklemiyordu!Li Yao depar atarken telaşla söyledi: “Catalan dördümüz birleşebilir ve Luo Feng’i dümdüz edebiliriz!”

 

"Üzgünüm"

 

Catalan hafifçe gülümseyerek gözleriyle Keita ve Ethan’a işaret etti. Üçü kim bilir ne kadar süredir birlikte savaşıyorlardı, dolayısıyla tabii ki Catalan’ın ne anlattığını anlamışlardı.

 

Vııııın! Vııııın! Vııııınnn!

 

Hayalet Şeytan Catalan, Kanlı Gölge Ethan ve Koca Ayı Keita. Bu üç güçlü dövüşçü tam aynı anda sola doğru keskin bir dönüş yaptılar ve süratle koşarak uzaklaştılar. Li Yao’dan bir anda ayrılmışlardı! Hızlarının 600 m/s olduğunu unutmamak gerekirdi, bu yüzden Li Yao tepki verdiğinde aralarındaki mesafe 500-600 metre kadardı.

 

Ve Luo Feng çoktan geliyordu!

 

“Piçler, aptal sürüsü.” Li Yao kalpten küfretti. Ve Luo Feng ona doğru son hızla yaklaşıyordu.

 

“Bu Luo Feng, bu Luo Feng’in hızı….. gerçekten benden biraz daha hızlı.” Li Yao dişlerini kırarcasına sıktı.

 

.....

 

Catalan ve diğerleri Li Yao’dan ayrıldıktan sonra yavaşlamaya başladı.

 

“Bu Luo Feng gerçekten Li Yao’nun arkasından gitti bizim değil.” Catalan arkasına bakarak İngilizce konuştu. Ruhsal gücü 150 metre yarıçapını tarayarak hiçbir şey bulamamıştı. Kanlı Gölge Ethan kenardan sırıttı: “Li Yao’nun aradığı şey buydu!”

 

Sessiz gecedeki sonik patlamalar özellikle çok netti.

 

“Catalan nasıl olur da Li Yao’ya yarım etmeyiz?” Koca Ayı Keita somurttu.

 

“Yardım etmek, neden yardım edelim ki?” Catalan alay etti. Bundan sonra ciddileşti, “Keita ona yardım etmek istesek bile yapamayız. Luo Feng’in kesinlikle ileri düzey savaş tanrısı seviyesinin zirvesinde bir ruh okuyucu olduğunu anlaman gerek, ileri düzey savaş tanrısı için bu zirve yenilmez bir noktadır!”

 

Koca Ayı Keita ve Kanlı Gölge şaşırarak Catalan’a baktı. Ethan elinde olmadan söyledi: “Catalan sen bile onun rakibi olamaz mısın?”

 

“Hayalet Vuruşum konusunda bir ruh okuyucu kolaylıkla ruhsal gücüyle ciritimi kenara iterek hareketini bozabilir. Hayalet Gözüm ise...bu ruhsal güç kullanan bir saldırı. Luo Feng’in ruhsal gücü benimkinden daha güçlü dolayısıyla onu yaralamayı geçtim sonunda bu kendimi yaralayacaktır.” Catalan’ın ifadesi iyi görünmüyordu.

 

“Ya beraber çalışırsak?” Koca Ayı Keita ekledi.

 

“Evet, hep beraber yapalım şunu.” Ethan’ın ifadesi buz kesildi.

 

“Bir ruh okuyucuya karşı sayılar bir şey ifade etmez.” Catalan hafifçe başını salladı, “Çoktan Luo Feng’in ileri düzey savaş tanrısı seviyesinin zirvesinde bir ruh okuyucu olduğunu doğruladım. Gelecekte onunla uğraşmayın.”

 

“Tamam.” Keita ve Ethan hafifçe onayladı.

 

“Hadi vaktimizi biraz daha doğa ruhu toplamak için kullanalım sonra da dövüşçü jetiyle ayrılırız.” dedi Catalan sessizce, “Unutmayın, fazla hızlı davranmamıza gerek yok. Fazla ses çıkartmayın, yoksa Luo Feng bizi duyduğunda peşimizden gelebilir.”

 

Keita ve Ethan ciddiyetle onayladı.

 

Catalan kendi kendine iç geçirdi: “Savaş tanrıları dairesinde vaşka bir tane daha yenilmez savaş tanrısı ortaya çıktı.”

 

Yenilmez bir savaş tanrısı…..

 

Savaş tanrıları dairesinde güçlü dövüşçülere verilen bir unvandı. Catalan’ın pozisyonu savaş tanrıları dairesinde çok aşırı derecede yukarılardaydı, Li Yao’dan daha bile yukarıdaydı. Diğer yandan  ‘yenilmez savaş tanrısı’ unvanını elde edememişti. Ve Li Yao Kara Tanrı setine sahip olmasına rağmen sadece savunmada iyiydi.

 

Eğer saldırı gücün düşükse yenilmez savaş tanrısı olma hakkına sahip olmuyordun.

 

“GÜMBÜÜÜÜR~~” Li Yao’nun geçtiği yerlerdeki bitkiler parçalandı, mümkün olduğunca hızlı koşuyordu.

 

Kaçıyordu!

 

Li Yao’nun aklında tek bir kelime vardı--kaçmak! Luo Feng’in altı fırlatma bıçağının acısını hissettiğinden beri Li Yao Luo Feng ile arasındaki güç farkı konusunda netti…. Hayalet Şeytan Catalan Luo Feng’den kaçmıştı öyleyse Li Yao kaçmaktan başka ne yapabilirdi?

 

“Li Yao!” Luo Feng’in bedeni bir serap gibiyken gözleri şimşek misali çatırdıyordu.

 

“Geber!”

 

Altı fırlatma bıçağı anında Luo Feng’den ateşlendi, Luo Feng ve Li Yao’nun depar hızından bile daha hızlılardı. Altı siyah ışık hüzmesi aradaki mesafeyi anında kapatarak 50 metreye kadar düşürdü. Li Yao’nun savuşturmaya fırsatı olmadan altı fırlatma bıçağı üzerine isabet etti.

 

Her bir fırlatma bıçağı küçük bir dağ misaliydi!

 

Her birinin hayret verici miktarda delici gücü mevcuttu!

 

Li Yao’nun üzerindeki siyah zar hafifçe gömüldü fakat fırlatma bıçakları tarafından delinmemişti. Diğer yandan altı fırlatma bıçağının korkutucu tepki kuvveti öylesine hafif değildi.

 

“GÜMBÜÜÜÜRR~~” Li Yao püskürtüldü fakat hızlıca tekrar koşmaya başladı. Tepki kuvvetini aslında  Luo Feng ile arasını açmak için kullanıyordu.

 

“Neler oluyor?”

 

Aralarındaki mesafenin nasıl açıldığını gören Luo Feng’in ifadesi değişti, “Ona saldırdığım ilk seferi de eklersek bu üçüncü sefer. Üç saldırı….nasıl oldu da Li Yao ölmedi? Ya da en azından yaralanarak yere düşmedi?” Altı fırlatma bıçağından her birinin tepki kuvveti 500000 kg idi!

 

Altı fırlatma bıçağı toplamda 3 000 000 kg idi!

 

Ve Li Yao’ya bu ürkütücü saldırıyla üç defa saldırmıştı!

 

En güçlü savaş tanrıları bile böylesine bir güce üç defa maruz kaldığında et parçasına dönüşürdü. Yine de Li Yao koşabildiği kadar hızlı koşuyordu, hızı biraz olsun azalmıyordu.

 

“Olabilir mi…. Kara Tanrı setinden mi acaba?”

 

“Kara Tanrı seti bu kadar muhteşem mi?” Luo Feng somurttu.

 

.....

 

“Kara Tanrı setim sağ olsun yoksa çoktan ölmüştüm.” Li Yao’nun ağzının kenarlarında biraz kan artığı görülebiliyordu, koşabildiği kadar hızlı koşmaya devam ediyordu. Diğer yandan güçlü bedeni hızlıca yenileniyordu. Li Yao’nun Luo Feng’in saldırılarından aldığı yaraların çoğunun yenilenmesi için biraz daha zamana ihtiyacı vardı, dolayısıyla şimdiye kadar--

 

Li Yao sadece birkaç ağız dolusu kan kusmuştu.

 

“Kara Tanrı setinin savunma kabiliyetleri inanılmaz. İmparator seviye canavarların bile delememesine ve tepki kuvvetine güvenmesine şaşmamak gerek.” Li Yao kendi kendine düşündü.

 

Kara Tanrı seti son derece gizemliydi.

 

Yapıldığı materyal son derece sertti!

 

Sertliğin manası bıçağın ne kadar keskin olduğuna bakılmaksızın asla delinemiyor olmasıydı! Ve sadece bu değildi…..herhangi bir tepki kuvveti Kara Tanrı setinden %90 oranında azaltılmadan geçemezdi! Diğer bir deyişle Kara Tanrı setine denk gelen 3 milyonluk bir kuvvetin Li Yao’nun bedenine etkisi sadece 300 bin kg oluyordu.

 

Ve bu 300 000 kg Li Yao’nun tüm bedenine yayılıyordu.

 

300 bin kiloluk tepki kuvveti tek bir noktaya odaklansaydı ileri düzey bir savaş tanrısını ciddi şekilde yaralardı. Fakat tüm bedene yayıldığı vakit Li Yao artık umursamayabilirdi!

 

Bir deyiş vardı--

 

Savaş tanrısını aşan varlıklar, imparator seviye canavarlar ve lazer topları dışında hiçbir şey Kara Tanrı seti giyen bir savaş tanrısını öldüremez! Bu Kara Tanrı setinin mucizevi savunma kapasitesini övüyordu….Tabii ki bazı abartılar bulunuyordu. Örneğin gölün altında sıkıştığında neredeyse nefes alamadığından ölüyordu!

 

Sonuç olarak Kara Tanrı setinin defansif kapasitesi inanılmazdı!

 

……



Altı fırlatma bıçağı bir kez daha Li Yao’ya isabet etti…. Li Yao tepkiyi düz bir alanda koşmak için kullanmadı bunun yerine keskin bir dönüş yaptı! Bir süredir kovalamakta olan Luo Feng Li Yao’nun düz bir doğrultuda koşmaya devam edeceğini düşündü bu yüzden ileri hücum etmeye devam etti.

 

Geri döndüğündeyse ikisinin arası inanılmaz hızlarından dolayı Luo Feng’in ruhsal gücünün menzilini aşmıştı.

 

“Hmph!” Luo Feng delirmişti.

 

Fakat Luo Feng çok açıktı….Li Yao’ya altı darbe vurmuştu fakat öldürememişti!

 

“Kara Tanrı seti kesinlikle inanılmaz. Li Yao’yu yenebilmeme rağmen onu öldürmek epey sıkıntı.” Luo Feng kendi kendine düşündü.

 

“Geri döndüğümde bir ağ yapacağım! SS derece bir ağ!”

 

“Ruhsal gücümü ağı kontrol etmek için kullanacağım ve Li Yao’yu yakalayacağım. Hmph, eğer öldüremiyorsam o halde bağlayacağım! Böyle olursa yemesine ya da içmesine izin vermeyeceğim! Hatta onu suya bile atabilir ve bu şekilde öldürebilirim!” Luo Feng kendi kendine düşündü. Başka bir yolu yoktu….

 

Sadece bu yönteme güvenebilirdi!

 

Onu bağlayarak ölümüne açlığa ve susuzluğa terk edecekti.

 

Kara Tanrı setine sahip bir savaş tanrısını karşı karşıya öldürmeyi Luo Feng bile Kara Tanrı setlerini çıkartmadıkları sürece başaramazdı.

 

“Bu Li Yao kesinlikle sinsi, hiçbir ses çıkartmıyor.” Luo Feng dikkatlice dinleyerek seslerden izini bulmayı denedi.

 

Vıııınnn!

 

Luo Feng havaya zıplayarak kalkanının üzerine adımladı. Anında uçarak 100-200 metre rakıma ulaştı.

 

Aşağıya bakarak ruhsal gücünü yaydı ve yakından dinledi.

 

“BOOOOM!!”

 

Zayıf bir ses uzaklardan duyuldu.

 

“Hm? Oradan sesler geliyor!” Luo Feng’in gözleri parladı ve bir düşüncesiyle aniden oraya doğru uçmaya başladı.

 

Bir eğri çizerek yere iniş yaptı.

 

Bu sırada Hayalet Şeytan Catalan, Koca Ayı Keita ve Kanlı Gölge Ethan şu anda iki altın sarısı otun etrafını sarmış hızlıca etrafındaki toprağı kazarak onları çıkartıyorlardı.

 

“Hey,siz çocuklar ne yapıyorsunuz?” bir ses yükseldi.

 

Hayalet Şeytan Catalan ve diğerlerinin ifadeleri değişti. Başlarını çevirdiler…..Luo Feng kalkanı üzerinde yavaşça alçalarak Catalan’a ve diğerlerine gülümsedi. Hayalet Şeytan Catalan ve diğerleri kalplerinden lanetlediler, bu Luo Feng Li Yao’yu peşlemiyor muydu? Ses çıkartıyor olsalar bile Luo Feng’in dikkatini çekmiyor olmaları lazımdı.

 

Tamamen hiç ses çıkartmak istemiyorlardı fakat nasıl olurdu da bir doğa ruhuyla dövüşürken hiç ses çıkmazdı?

 

“Gidin!” Catalan gürledi.

 

Üçü hemen deparı koydu.

 

“Hmph, bu Li Yao’nun Kara Tanrı seti var dolayısıyla kafasını kabuğuna sokmuş bir kaplumbağaya saldıramam.Üçünüzden ikisinin kara tanrı seti var fakat hepsinden önemlisi…..birinizin yok.” Luo Feng’in bakışları iri yabani--Koca Ayı Keita’ya kitlenerek gülümsedi.

 

Vıııııınnnn!

 

Direkt olarak Koca Ayı Keita’nın peşine takıldı!



 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43829 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr