SS 148: Zavallı Li Yao

avatar
8235 29

Swallowed Star - SS 148: Zavallı Li Yao


 

 

Çeviri ve Düzenleme: madShy

 

Engin çorak arazide birbirlerini öldüren canavarlar her yerde görülebiliyorlardı. Amaçları rakiplerini öldürmek ve kendi karınlarını doyurmak için onları yemekti!Diğer yandan canavar bedenine oranlar zayıf ve cılız kalan insan dövüşçü vahşi doğada yol alıyordu.Bu dövüşçü hiçbir canavardan çekinmiyordu.

 

Dümdüz ileri doğru hücum ediyordu!

 

Canavarlara karıncalar gibi muamele ediyordu.Epeyce canavar bu insan dövüşçüye saldırma teşebbüsünde bulunmuştu fakat sonuçta dövüşçünün üzerinde bir kan izi olmuşlardı. Böylesine şaşırtıcı kan izlerinin arasına bazı güçlü canavarların kanları da karışmıştı, canavarlar bu insanı gördükleri gibi kaçışıyorlardı.

 

"Luo Feng!"

 

"Luo Feng!" Li Yao vahşi bir hayvan gibi kendi kendine mırıldandı.

 

“Sadece saklan,saklanmaya devam et. Saklanabilirsin fakat sonsuza kadar saklanamazsın!” Li Yao 19 yaşındaki genci avlamanın bu denli sıkıntılı olacağını hiç düşünmemişti.Diğer yandan…..oğlunun intikamı görevinden asla vaz geçmeyecekti! Luo Feng’i öldüremezse muhtemelen bütün gece uyumazdı.

 

“Hm?” Li Yao bileğindeki taktiksel iletişim saatinin titrediğini hissetti. Dikkatlice baktı ve şaşırdı, “Luo Feng’in koordinatları?”

 

Aynı sırada bir arama aldı.

 

“Merhaba.” dedi Li Yao.

 

“Yao benim, Luo Feng’in koordinatlarını aldın değil mi?” Venina’nın sesi taktiksel iletişim saatinden duyuldu.

 

“Bu koordinatları mı aldın? Emin misin?” Li Yao telaşla sordu.

 

“Yao bu koordinatları henüz aldık. Luo Feng’e ne olduğu hakkında bir fikrimiz yok...aniden taktiksel iletişim saatini arayabildik! Bu kendi açtığı anlamına geliyor. Bunun Luo Feng’in hilelerinden biri olduğundan ve seni kasten çektiğinden korkuyorum.” dedi Venina.

 

“Hile, tuzak?” Li Yao elinde olmadan delice bir güldü.

 

Gülüşü engin arazide yankılandı ve canavarlardan hiçbiri bu ürkütücü insana yaklaşmaya cüret etmedi.

 

“Arkeolojik kalıntılardan aldığım Kara Tanrı setim var, bu yüzden hiçbir savaş tanrısı beni öldüremez.İmparator seviye canavar ,savaş tanrısı seviyesini aşan bir varlık ya da bir lazer topu olmadığı sürece… fakat Luo Feng hmph, gerçekten onun kollarında sakladığı gizli bir gücünün olduğunu düşünemiyorum.” Li Yao güven doluydu.

 

“Tamam ister gerçek ister sahte olsun bu koordinatlara gidip bakacağım.” dedi Li Yao.

 

“Tamam.” Venina bu karara karşı çıkmadı.

 

Li Yao’yu tehdit edebilecek sadece üç unsur bulunuyordu:

 

1.Lazer topu? Luo Feng nasıl olurdu da bir lazer topu alıp onu birleştirirdi ki.

 

2.Savaş tanrısı seviyesini aşan bir varlık. Fakat eğer Luo Feng böylesine birine sahip olsaydı neden bunun gibi bir hileye başvursundu ki?

 

3.İmparator seviye canavar.İmparator seviye canavarların etrafında birçok sürü lideri seviyesinde canavar olmalıydı.Bir kez yanlış olan bir şey gördüğünde Li Yao geri çekilecekti. Neden gidip imparator seviye canavarla uğraşsındı ki?

 

“Hala buradan 120 km ötede.” Li Yao haritaya baktı.

 

“Luo Feng umarım oradasındır.”

 

Vıııııınnn!

 

Korkunç bir patlama yükseldi. Li Yao siyah bir ışık akıntısına dönüştüğü gibi güney doğuya doğru ilerledi.Göz açıp kapayıncaya kadar ufukta kayboldu.2 Mach hızıyla gerçekten ürkütücü bir varoluştu.

 

......

 

Akan ışık yavaşça görünür hale geldi ve sisle kaplı gölün yanında durdu. Bu elbette ki siyah zırhlı soğuk ifadesiyle akbaba Li Yao idi.

 

“Bu Luo Feng kesinlikle saklanmak için sisle kaplı bir göl seçmiş.”

 

“Bu kadar sis içerisinde lazer topu kullanışsız olur.” Li Yao elinde olmadan alaycı bir gülümseme takındı, Luo Feng’in eforuyla alay ediyordu….Li Yao için lazer topu çoktan Sınırların Dojosu tarafından alınmıştı. Lazer topuna sahip olmadığından Luo Feng’in sisle kaplı adada saklanması beyhude bir çaba değil miydi?

 

Vıııııınnnn!

 

Li Yao havada düzinelerce metre atıldı ve 100 metrenin üzerindeki mesafeyi aştı, ateşlenmiş bir top güllesi gibiydi.

 

“CHİCHİ~~” Li Yao’nun ayakları hızlıca uzadı ve kauçuk sal gibi bir şeyin biçimini aldılar.Kara Tanrı seti tarafından oluşturulan kauçuk sal Li Yao’nun atılma gücünü kullanarak hızlıca gölün üzerinde ilerledi!

 

Kauçuk sal üzerinde otururken Li Yao her iki elindeki kılıçları kürek olarak kullandı.

 

Li Yao’nun hayret verici gücüyle devasa miktardaki sürüş gücü her kürekle üretilmiş oluyordu.

 

“GROWR~~” “KUVAK~~” “ TISSS~~” tüm bu tür garip canavar sesleri gölün altından geliyordu fakat Li Yao’nun yüzü buz gibiyken altından gelen seslerin hepsini görmezden geldi. İleri düzey bir savaş tanrısı çoğu göldeki hiçbir su türü canavar tehdit oluşturmuyordu.

 

Ne yazık ki Li Yao bu gölün özel olduğunu bilmiyordu.

 

Kauçuk sal inanılmaz hızlardayken gölün suyunu ikiye ayırarak ilerledi.

 

“Ne?” Li Yao’nun suratı trajik biçimde değişti.

 

Büyük silindir şeklinde 30 metrenin üzerinde uzunluktaki bedeni mor pullarla kaplı yılan gibi bir canavar gördü. Şimşek gibi atılarak düz bir eğri çizerek mor pullu kuyruğuyla saniyenin yüzde biri kadar sürede salın etrafını kaplamıştı.

 

Vıııınnn!

 

Li Yao’nun ayaklarının altındaki kauçuk sal gözden kayboldu ve gözleri,ağzı ve burnu dışında tüm bedeni siyah bir renkle güzelce korunmuştu.Li Yao şimşek gibi bu devasa kuyruğa bastı ve gücünü havaya atılmak için kullandı: “Ne kadar uzun bir kuyruk ve ne korkutucu bir güç! Bu saldırıda kesinlikle yüksek seviye bir sürü liderinin gücü vardı. Bu gölde böylesine güçlü su türü canavarlar da var öyle mi?”

 

Li Yao sersemlemişti!

 

Li Yao havadan düştüğü anda ve suya dokunduğunda…

 

“TISSS!”

 

Mavi elektrik topu üzerine mavi elektrik topu yılanlar gibi aniden tüm alanda eğriler çizmeye başladı. Li Yao’nun savuşturma yetenekleri sudayken karada olduğundan daha kötüydü bu yüzden elektriksel saldırıları savuşturamıyordu!

 

“Hmph. Kara Tanrı setimin tamamen elektriğe direnci olması iyi bir şey.” ve Li Yao tam rahatladığında…

 

“CHICHICIH~~”

 

Beyaz bir ağ neredeyse anında etrafını sardı ve bir ayağını olağanüstü seviyede bir güçle geri çekti. “İyi değil.” Li Yao’nun ifadesi muazzam bir şekilde değişti ve bir şapırtıyla Li Yao’nun tüm bedeni gölün içerisine gömüldü.

 

���

 

Sisli plajda.

 

Luo Feng bağdaş kurmuş bir şekilde oturuyordu. Şapırt~~~göldeki su sık sık sahile vuruyordu.Yeterince garip bir şekilde...hiçbir su türü canavar sahile tırmanmaya çalışmıyordu.

 

Bir süre sonra….

 

Sessizce bağdaş kurmuş oturan Luo Feng gözlerini açtı.

 

“Nasıl olur da Li Yao hala burada olmaz?”

 

“Acaba olabilir mi….”

 

“Gölü geçmeye çalışırken ölmüş olabilir mi?” Luo Feng gülümsedi, “eğer gerçekten gölde ölmüşse,o vakit tuhaf hiçbir şey yok.Kara tanrı seti olduğundan öldürmesi zor olmasına rağmen bir kez su türü canavarlar tarafından suyun altına çekildiğinde nefes alması için hiç oksijeni kalmayacak. Çok fazla mücadele edeceğinden havasını çabucak tüketecek ve boğularak ölecektir.”

 

Luo Feng arkasına baktı ve adaya baktı.

 

Sessizlik!

 

Tüm ada sessizdi. Sadece rüzgarın ve yaprakların sesi duyulabiliyordu.

 

“İleri düzey savaş tanrısıyken bile ben neredeyse yenilmezim.”

 

“İmparator seviye bir canavar görünmediği sürece çoğu durumda öldürülmem mümkün değil gibi.”

 

“Evet, gidip içeriye bir bakacağım.”

 

Luo Feng merakını kontrol edemiyordu. Ayrıca kendi gücüne epeyce güveniyordu bu yüzden Luo Feng bir elinde altıgen kalkan ve diğer elinde hayalet bıçağıyla mümkün olduğunda dikkatli bir şekilde ilerledi.Ayrıca her an fırlatma bıçaklarını kullanmaya hazır bir şekilde… dikkatlice adaya girdi ve yayılan sisin içerisinde gözden kaybolurken keşfi başladı.

 

.....

 

Uzun zaman sonra adanın diğer tarafındaki plajda.

 

“DEFOL GEBER!”

 

Öfkeli bir gürleme çalındı ve gölün sahil kenarındaki suyu vahşetle patlayarak her yere kan fışkırttı. Bir siyah görüntü havada uçarak sahile kondu.

 

“Sonunda ulaştım.” siyah görüntü sahilde direkt olarak yatıştı.

 

Sadece bir süre sonra kendine sarıldı.

 

“Korkutucu,ne korkutucu bir göl.” Li Yao’nun yüzü korku doluydu ve önündeki göle bakarken şok içerisindeydi. Li Yao genç iken tüm dünyanın etrafına gitmişti, kendini önündekinden çok daha büyük göllere cesurca atmıştı.Önceden okyanustaki canavarlarla bile dövüşmüştü!

 

Ancak….

 

Li Yao daha önce hiç böylesine yenilmemişti, daha önce ölüme hiç bu kadar yaklaşmamıştı. Henüz az önce sudan delicesine kaçtığında 10 un üzerinde yüksek seviye su tipi sürü lideri canavar görmüştü! Ve diğer seviyelerde sürü liderleri bile bulunuyordu!

 

Diğer bir deyişle göldeki su türü canavarların çoğu aşırı derecede güçlülerdi.

 

Sayısız kumandan seviye su türü canavar bulunuyordu fakat neredeyse hiç asker seviye canavar bulunmuyordu.

 

“Bu göl, nasıl bir göl öyle? Nasıl oldu da dünyada böyle bir gölün varlığından haberim olmadı.” Li Yao’nun ifadesi iyi görünmüyordu, “100 kilometre karelik göl içerisinde 10 yüksek seviye sürü lideri canavarla karşılaştım. Muhtemelen burada tüm gölün içerisinde 100 civarında yüksek seviye sürü lideri canavar vardır!”

 

“Çin #003 şehrinde bile canavar sığınakları bundan daha kötü bir halde.”

 

Tehlike derecesine göre bu göl Şanghay #003 şehrinden daha berbattı.

 

Çünkü su türü canavarlar daha sıkı paketlenmişti ve suyun içinde dövüşmek insan dövüşçülerin kapasitelerini sınırlıyordu.

 

*öhöhöh,öhööhhöHRAAAOak* (balgam atıyor) Li Yao iki ağız dolusu taze kan kustu.

 

“Su gerçekten gücümü ağır bir şekilde sınırlıyor. Eğer kara bile olsaydım 10 yüksek seviye sürü lideri canavarı halledemezdim,en azından kaçabilirdim. Fakat bu….korkunçtu.” Li Yao elinde olmadan bir ağız dolusu daha taze kan kustu. Sahilde bağdaş kurarak oturdu ve dinlenmeye başladı. Bu sefer ne kadar ağır yaralandığının farkındaydı.

 

Sağ kolu ve iki kaburgası kırılmıştı.

 

Organları ağır yaralanmıştı!

 

Kara Tanrı seti güçlü savunma kapasitesine sahip olsa da tepki kuvvetlerine karşı o kadar etkili değildi. Sudayken Li Yao tuzağa düşmüştü ve neredeyse ölümün pençelerine yakalanıyordu. Hayatının sınırına çıkmış olsa bile kaburgaları kırılmış ve organları hasar görmüştü.

 

“Şimdi iyileşmem gerekiyor. Eğer tekrar dövüşürsem sadece bedenime daha fazla hasar veririm.” Li Yao’nun kibrinden eser kalmamıştı.

 

Bu göl yüzünden tamamen korkmuş bir haldeydi.

 

Şükürler olsun ki Kara Tanrı seti vardı, yoksa 10 canı bile olsa yeterli olmazdı.

 

“Venina.” Li Yao karısıyla bağlantıya geçti, “Luo Feng’in şu anki koordinatlarını doğrula.” bunu söylediği gibi Li Yao bir nefes aldı, kaburgaları acı içerisindeydi.


 Çevirmen Notu: Arkadaşlar 150 beğenide 5 bölüm attığım gibi 200 beğenide 15 bölüm atacağım söz verdiğim gibi. Hala okuyup da beğenmeyen arkadaşlar varsa, seriyi beğenirse sevinirim. 5 dakikada mail adresiniz ile üyelik açarak  seri sayfasından beğenebilirsiniz. Keyifli okumalar.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44223 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr