Çeviri: madShy Düzenleme: Dunklesplatz

Kapatılmış şehirde 1680 potansiyel dövüşçü ard arda etrafa dağılıyor ve kurbanlarını avlamaya başlıyordu.

“Kardeş Yang, şehirdeki canavarlarla tek başına mı çarpışacaksın?” Luo Feng ve Yang Wu küçük bir süper marketin duvarına yaslanmışlardı. Yang Wu kararlı bir şekilde başını salladı:

”Çılgın, bu seferki dövüşçü mücadele sınavı sadece bir sınav değil. Daha önemlisi, cesaretini eğitmen için bir fırsat! Tehlike bölgesine yalnız girdiğinde, tehlikeler yanında biri olduğu zamankinden 10 hatta 100 kat daha zorlayıcı olur! Canavar şehrinde senin yardımına ihtiyacım olsa da, yanımda olmadığında ne yapacağım?”

Luo Feng onayladı: “Haklısın. Kardeş Yang, dikkatli ol.”

“Tamam, Çılgın, bu şansı iyi kullan” diye hatırlattı Yang Wu, “Şehir en zayıf olan H seviye canavarlarla dolu. Gelecekte bıçağımızı eğitmek için bu kadar zayıf canavarlar bulamayabiliriz.”

“Anladım. Bıçak yeteneklerimizi eğitmek için mükemmel bir fırsat” diyerek başıyla onaylarken gülümsedi Luo Feng.

“Tamam, yarın sabah şehirde görüşürüz” bunu dediği gibi, Yang Wu dört yanı da kontrol ettikten sonra  hızla zıplayarak uzaklaştı.

Luo Feng de hızlıca gölgelerin içine dalmıştı.

※※※※※※

Gece çöktüğü gibi, şehrin sınırlarında büyük arama ışıkları yanmıştı. Kasabanın çoğu aydınlanıyordu, fakat hala karanlıkta kalan birçok yer vardı.

“Küçük sektörde savaşçıların söylediklerine göre, canavarlar askerler, kumandanlar ve sürü lideri olarak kendi içlerinde ayrılıyor.” Luo Feng tozla kaplı sokağa sessizce girerken, sol eliyle altıgen kalkanını kavradı ve sağ eline de hayalet bıçağını aldı.

“Asker veya H seviye canavar, acemi bir insan savaşçı kadar güçlü.”

“Şehirde çok canavar olsa bile, ana olarak üç farklı tür vardı: hız tehlikesiyle öne çıkan kedi canavar ‘gölge kedisi’, güçlü, ağır sınıf ‘demir kürklü domuz’, ve hızı da gücü de harika olan ‘mastiff kaplanı’”Luo Feng bölgeyi taradı.

Aniden terkedilmiş apartmanın ikinci katından bir gölge geçti. Luo Feng harika görüşü sayesinde, keskin kürklü ve 1.5 metre boyunda olduğunu fark etmişti. Ağzında arama ışıklarından gelen ışığı yansıtan insanın kalbini titreten iki uzun devasa dişi vardı.

İnsanların yediği normal bir domuz 60-70 santim boyunda olurdu.

Diğer bir deyişle, bu canavar damızlık bir domuzun en az iki katı büyüklüğünde, yani neredeyse  küçük bir kamyon kadardı.

“Demir kürklü domuz? İlk avım sen olacaksın” Luo Feng demir kürklü domuzu izledi ve geçitten çıkarak domuzun görüş alanına girdi.

[Graawrr~~]

Merkezdeki demir kürklü domuza bakarken kalkanını ve bıçağını tuttu. Canavar garip hırıltılar çıkartarak bir anda beton yüzeyi parçalayarak koşmaya başladı. Etrafı toza buluyordu. Luo Feng’e karşı heyecanla koşarken çürümüş kokusunu da beraber getiriyordu, üzerinde ağır sinek sürüleri uçuşuyordu.

İki uzun, keskin dişi pala gibi ileriyi işaret ediyordu.

[HUU!]

Demir kürklü domuz tam hedefine ulaşacağı sırada, Luo Feng hızlıca kenara doğru kaçtı; demir kürklü domuzun onun saldırısını durduracak yeterli zamanı yoktu. Gözlerinde şimşekler çakarken, tüm gücünü koluna toplayarak hayalet bıçağıyla onu acımasızca kesti! Hayalet bıçak demir kürklü domuzun boynunu boydan boya kesmişti !

[PAAT]

Demir kürklü domuzun kellesi vücudundan ayrılarak havaya uçtu. Taze kan etrafa saçılırken domuzun bedeni yere düşmeden 10 metre kadar daha gitmişti. Bedeni biraz can çekiştikten sonra sonunda ölmüştü.

“Hu, hu” Luo Feng iki derin nefes aldı. Luo Feng bu kanlı manzaraya tanık olduktan sonra, kalbi biraz titremişti.    

Canavarları öldürmek...

İlk kez bir canavarı öldürmek gerçekten de şok ediyordu.

“Şüphesiz Wu amca bazı savaşçıların kan güçlerini kaybettiğini söylemişti” Luo Feng savaşına odaklandı, “Kaçınma şimdilik başarılıydı, fakat… demir kürklü domuzun boynunu kesebilmek için gereksiz güç kullandım. Normal bir potansiyel savaşçı demir kürklü domuzun kafasını muhtemelen kesemezdi.”

Demir kürklü domuzların savunması güçlüydü, fakat sadece normal dövüşçüler için.

Luo Feng’in şuanki gücü orta düzey bir savaşçınınkine eş değerdi. Demir kürklü bir domuzla dövüşmek zorbalıktı.

“Ming-Yue sektöründeki savaşçı kardeşlerime göre canavarlarla dövüşürken sadece kaba kuvvete başvuramam. Zayıf noktalarını bulmam gerekir.”

“Ayrıca, demir kürklü domuzun kellesini aldığımda kalbimin teklemesine izin verdiğime inanamıyorum. Bunun üzerinde durmalıyım! Gelecekte, bütün vaktimi canavarlarla savaşarak geçireceğim. Kalbim hazır olmazsa, kritik bir zamanda hayatımdan olabilirim” Luo Feng ne kadar kritik bir an ise o kadar sakin kalması gerektiğini anlamıştı.

Ne olursa olsun, Luo Feng’in zihinsel durumu oldukça iyiydi, çoğu insan ilk öldürmelerinde daha aşırı tepkiler veriyordu.

Luo Feng domuzun kafasına doğru yürüdü, eliyle tek sefer kaydırdı--

Domuzun sol kulağını keserek taşıdığı çantaya koydu, “Birincisi! Şimdi doğru diğerine!” hafif hareketlerle, Luo Feng çoktan sokakta kaybolmuştu. Cadde üzerinde sadece demir kürklü domuzun kanlar içindeki cesedi duruyordu.

…..

Kapatılmış şehirde geçen her saniyeyle, her köşede kanlı savaşlar oluyordu! H seviye canavarların gücü potansiyel savaşçıların gücüne yakın olsa da, insanların bir avantajı vardı: zeka! En zayıf H seviye canavarlar fazla zeki değilerdi; sadece basit hayvansal içgüdüleri vardı.

20:00 sıralarında.

6 katlı yüksek bir apartmanda, iki gölge hızlıca birbiriyle dövüşüyordu.

[HUA!]

Soğuk bir ışık parladı, Luo Feng platformda dizlerinin üzerine çökmüştü. Tuttuğu hayalet bıçağımdaki kan görülebiliyordu. Diğer gölge arkasında kan izleri bırakarak çaresizce kendini bir kenara attı.

“Bu gölge kedileri üçünün içinde en hızlısı. H seviye canavar olsa bile hızı neredeyse 40m/s” Luo Feng ayağa kalktı ve üzerine yürüdü. Yerdeki gölge kedisinin kürkü griydi ve bedeni fazla büyük değildi. Yarım metre civarındaydı. Gölge kedisinin karnında şaşırtıcı bir yara vardı;  Luo Feng’in saldırısıyla iç organları bile etrafa saçılmıştı.

“Normal potansiyel savaşçılar için, bu kedi gerçek bir tehdit olabilir. Benimle karşılaşması büyük şanssızlık” Luo Feng başını salladı ve kedinin sol kulağını kesti.

Luo Feng’in hızı gölge kedininkinden çok daha fazlaydı.

Luo Feng zaten orta düzey savaşçı seviyesine ulaştığından pek yardımı olmuyordu. Orta düzey savaşçılar arasında bile Luo Feng güçlü sayılabilirdi.

“Beşinci”

Luo Feng dikkatle savaş ganimetlerini ortadan kaldırdı, “Genelde, üç canavar öldürürsen %100 geçme şansın oluyor. Zaten 5 tane öldürdüm, yani kesinlikle geçmiş olmalıyım! Peki şimdi… Hızımı ve çevikliğimi test etmeye başlayacağım.” Önceden puan için canavarları öldürmüştü, şimdi yeterince puanı vardı.

“1000 kg gücünde ve 30m/s hızında yumruğumu şu canavarlarda test edeyim bakalım.”

Luo Feng neredeyse canavarlarla eğleniyordu, çünkü tamamen ondan farklı bir seviyedeydiler.

Fakat şimdi, Luo Feng düşmanlarıyla eşit olabilmek için gücünü bastırıyordu, böylece gerçek bir eğitim olabilirdi. Gelecekte tehlike bölgesine girdiğinde, sadece senden zayıf canavarlar öldürmüyordun sonuçta.

“Başla!”

Luo Feng bir konut dairenin balkonunda dururken etrafa bakınıyordu.

“Hm? Birincisi!” Luo Feng gözünün kenarıyla terkedilmiş üç katlı bir apartmanın üstünde bedeni tamamen açıkta olan bir mastif kaplanı görmüştü. Luo Feng hızlıca oraya uçtu. Balkondan tek sıçrayışla 10 metre kadar süzülerek sertçe terk edilmiş çatıya iniş yaptı. İndiği zemin şiddetli bir şekilde sarsıldı.

Luo Feng etkinin gücüyle yerde yuvarlanarak direkt olarak mastif kaplanına doğru atıldı.

[HOWL~~~~] Mastif kaplanı da ona doğru atıldı.

…..

Gömleği kana bulanmış acımasız bir genç sokakta küstahça yürürken kara ay bıçağı taşıyordu.

“Luo Feng’in ne kadar canavar öldürdüğünü merak ediyorum” diye düşündü acımasız genç. 1680 kişi içinde Luo Feng’in gücüne yakın olanlardan sadece biriydi. O Yıldırım Dojosu tarafından izlenen genç dahi ‘Wan Dong’. Yine de bu sefer izlenen üç kişi vardı.

Fakat, onlardan biri olan ateşli silah dahisinin uygunluk seviyesi o kadar yüksek değildi.

Sadece Luo Feng ve Wang Dong dahilerinin benzer uygunluk seviyeleri vardı.

“Hm?” Wang Dong’un dik bakışları tek bir yerde toplanmıştı.

İki gölge kedisiyle savaşan başka bir gölge gördü. İki gölge kedisi tısladı ve hızlıca pençeleriyle saldırdı. Her nasılsa gölge ustaca dövüştüğü iki gölge kedisinden gelen saldırıyı savuşturdu.

“Luo Feng! İki gölge kedisi öldürmen çok uzun vakit almıyor mu? Senin hakkında çok yanılmışım” diye bağırdı Wan Dong kahkahalar atarak.

[CHI!][CHI!]

Luo Feng’in elindeki hayalet bıçak şimşek gibi iki kesiş yaptı ve gölge kedileri zemine yığılıp kaldı. Biraz can çekiştikten sonra hareket etmeyi kestiler.

“Çok hızlı” Wang Dong şok olmuştu ve kendi kendine düşündü, “Bıçak gölge kedilerin zayıf noktasına temiz bir kesiş yaptı” Wang Dong Luo Feng’in iki kesişini gördükten sonra gücünün hafife alınmaması gerektiğini görmüştü.

“Sizinle biraz daha oynayacaktım ve kendimi eğitecektim” Luo Feng iki gölge kedi cesedine baktı, “Ne olursa olsun bu çocuk sinirlerimi bozuyor, ayrıca hız ve bıçak eğitimimi görmesini istemiyorum.” Luo Feng iki gölge kedinin kulağını kesti, çantasına koydu ve Wan Dong’a bir kez bile bakmadan kayboldu.