Çeviri: Makankosappo

Düzenleme: Bluishgray

Dördüncü yıldırım düşmek üzereydi ve Qin De ağzının kenarındaki kanı bile silmemişti. Babasının solgun yüzünü gördüğünü gördüğünde Qin Yu’nun kanı kaynadı ve gözleri kızardı.

Şiddetli bir öldürme niyeti kalbinin derinliklerini sarmıştı.

Bu görevi kabul ettikten sonra, görevinin amacının tahmin ettiği gibi babasını korumak olduğunu anladığında mutlu olmuş ve babasını bütün tehlikelerden koruyacağına dair, kalbinin derinliklerinden bir karar almıştı.

Ama, şu anda…

“Babam ağır yaralandı ama asıl mesele dördüncü yıldırımın geliyor olması. Ne yapmalıyım? Ne yapmalıyım?”  Son derece endişeliydi. Suçluluk duygusuyla kendisine işkence ediyordu. Bir kişinin yaralıyken dördüncü yıldırımın üstesinden gelme ihtimali çok düşüktü ama yardım alamazdı. “Benim yüzümden. Kuzey Xiang’ı daha erken öldürmüş olsaydım Ge Min yaralanmış numarası yapıp babama yaklaşamayacaktı.”

Qin Yu’nun hatası olmasa da kendini suçluyordu. Babasını koruma kararı almıştı ama babası düşman tarafından ağır yaralanmıştı.

“Ölmeliler, hepsi!” Qin Yu’nun Ge Min ve Kuzey Xiang’a bakan gözleri öldürme niyeti yayıyordu.

Yumruklarını sıktı. Yönlendirdiği mor Xiantian enerjisi bütün vücuduyla birleşti. Vücudu enerjiyle birleştikten sonra mor renkli bir yeşimden yapılmış gibi görünüyordu. Ardından mor Xiantian enerjisini sınırlarına kadar zorladı. Artık bütün vücudu mor bir ışıkla kaplanmıştı.

Whizz!

Mor bir siluet Kuzey Xiang’a doğru müthiş bir hızla ilerlerken rüzgarı delişinden dolayı ıslık sesi duyuluyordu.  Kuzey Xiang sadece mor bir siluet görse de aurasından, gelenin 3 kardeşini öldüren Qin Yu olduğunu anlamıştı.

Ancak Kuzey Xiang’ın gözlerinde çılgınlık vardı. Görevin tamamlandığını, ağır yaralı Qin De’nin kesinlikle başarısız olacağını düşünüyordu. 3 kardeşi ölmüşken kendisi kaçsaydı hayatını acı içinde yaşayacaktı.

“Gel, birlikte ölelim.”

Qin Yu yaklaşırken vücudundaki Xiantian enerjisini kullanarak Fatih’in Göğe Karşı Çıkma Sanatının, son ve özel suikast yeteneğini uyguladı. Bir anda, dengesizleşen enerjisi patladı. İçindeki zirve Xiantian seviyesi enerjisinin tamamı bomba misali patladı ama Qin Yun yine de Kuzey Xiang’a bir meteor gibi çarptı.

Kuru otları ezmek veya çürümüş kökleri ezmek kadar kolay!

“Geber!”

Qin Yu dişlerini sıktı. Yumruk veya tekme kullanmamıştı. Bunun yerine sahip olduğu bütün gücü salmıştı. Mor enerji vücuduyla birleştikten sonra vücudunun etrafında bir koruma katmanı oluşmuştu. Sonrasındaysa bütün hızını kullanarak Kuzey Xiang’a meteor gibi çarpmıştı.

Ona meteor gibi çarparak öldürmek istemişti.

Boom!

İkisi çarpıştığında, Kuzey Xiang’ın vücudu patladı ve parçaları etrafa saçıldı. Kanı da gökyüzünü kapladı. Qin Yu ise Kuzey Xiang’ın içinden mor bir meteor gibi geçip gitmişti.

Herkes şaşkınlıktan donakalmıştı.

Böyle bir çarpışmayla da adam öldürülebiliyor muydu?

Herkes Qin Yu’nun mor siluetine bakıyordu. Bu gizemli suikastçı Liu Xing’in saldırı gücü korkunçtu. Zirve Xiantian uzmanları bile sadece çarparak öldürebiliyordu.

“Kendini patlatma… Yazık ki vücudumun gücü sizin tahmin edebileceğinizin çok daha üstünde.” Yüzünde soğuk bir gülümseme belirdi. Doğrusu Kuzey Xiang’ın patlaması o kadar güçlüydü ki herhangi bir Xiantian uzmanını anında öldürebilirdi.

Ama Qin Yu öngörülemez bir şekilde dış uzmandı ve vücudunun gücü diğer insanların tahminlerinin ötesindeydi. Ayrıca Üçüncü Trans-Gök Diyagramının sebep olduğu dönüşümler sayesinde vücudu sıradan Xian seviye bir silah kadar sertti. Mor enerji vücuduyla birleşip koruyucu bir katman oluşturduğunda Xian seviye silahlar bile ona etki edemezdi.

“Ge Min, sen … bağışlanamazsın.”

Qin Yu’nun kendisine baktığını hisseden Ge Min’in tüyleri diken diken oldu. Gülümseyerek “Bay Liu Xing, siz sadece bir suikastçısınız. Neden hayatınızı Qin De için riske atıyorsunuz? Ödülünüz sadece yüksek Xian seviye silah değil miydi? Eğer bana yardım ederseniz, majesteleri sizi daha fazlasıyla ödüllendirecektir.”

Boom!

Korkunç bir gök gürültüsü duyuldu. Dördüncü ve son yıldırım felaket bulutundan, yere doğru dalışa geçen bir ejderha misali çıktı. Bütün savaşlar durdu ve herkes Qin De’yi izlemeye başladı.

Qin De naralar attı. Yüzü aniden kızarmıştı.

Bir anda onun bulunduğu yerden ejderha kükremesi duyuldu. Enerji devasa bir altın ejderha şeklinde cisimleşip Qin De’nin vücudundan çıkarak dördüncü yıldırımı karşılamak için gökyüzüne yöneldi.

Boom!

İki ejderha şiddetle birbirine girdi. Müthiş bir şok dalgası etraftaki her şeyi silip süpürdü. Kısa süre içinde, altın ejderha yok olurken mor ejderha da gücünün yarısından fazlasını kaybetmişti ve geriye kalan enerjisiyle ilerlemeye devam ediyordu.

Bang!

Qin De koyu kırmızı kılıcını kaldırdı ve yıldırımı karşıladı. Yıldırım kılıca temas ettiğinde, kılıçtan parlak ışıklar yayıldı. Qin De’nin yüzü soldu ve vücudu sarsıldı. Ama yıldırımın enerjisi de beklenmedik şekilde dağılmıştı.

Qin De, bitkinlikten hareketsiz kalakalmıştı.

“Başardı mı?” Qin Yu şaşkındı. Yaşananları gören herkes bu olayın ne anlama geldiğini anlayabilirdi.

Qin De başarmıştı. 8 Diyagram formasyonları ve kutsal silahıyla, ağır yaralı olmasına rağmen başarmıştı. Ama yorgunluktan yere uzanmış olması da durumunun kritik olduğunun işaretiydi.

Gökyüzündeki felaket bulutu dağılmaya başladı. Kızıl gökyüzü eski haline döndü ve yıldızlar yine bütün güzelliğiyle meydana çıktı.

Qin Yu mutluluktan uçuyordu. Babası yaralı olsa da felaketi atlattıktan sonra bu o kadar da önemli değildi. Qin klanının gücüyle yaraları kolayca iyileştirilebilirdi. Ve babası da Xiuzhenist olmak için Jindanını oluşturabilirdi.

“Ge Min.” Qin Yu Ge Min’e bakarken öldürme niyeti açığa çıktı.

Ancak bu sırada Ge Min’in dikkati Qin De üzerindeydi. “Antik Ejderha Sanatı’nı  Shi Huang gibi en yüksek seviyeye kadar çalışacağını asla düşünmemiştim. Muhtemelen orta seviye kutsal silahı olmadan da felaketi atlatabilirdi.”

Ge Min kendisine yönelen öldürme niyetini hissedince aniden titredi. Gelen Qin Yu’dan başkası değildi.

Dört yaşlı adamın nasıl öldüğünü bilen Ge Min, Qin Yu’nun dengi olmadığını biliyordu. “Benim de orta seviye kutsal silahım olsaydı Liu Xing’den korkmama gerek kalmazdı. Qin De kılıcını dövdürürken malzeme kısıtlılığından dolayı kendisine bir kılıç, Lian Yan’a da bir bıçak dövdürmüştü. Geri kalan malzemeyle de, 5 element formasyonunu oluşturacak olan Gizli Ok’a verilen 5 bıçak dövülmüştü. Mavilere bürünmüş ve bende bile kutsal silah yok.”

O zaman sınırlı miktarda kızıl kristal vardı. Feng Yuzi, önce kristalin beşte birini kullanarak, Qin Yu için eldiven ve kısa kılıç kendisi için de uçan kılıç dövmüştü. Qin De ve Lian Yan için de beşte birlik kısım kullanılmıştı. Geri kalan malzemeyse 5 bıçak dövmekte kullanılmıştı.

Mavilere bürünmüş Elder ve Ge Min’e bile bu silahlarda tahsis edilmemişti. Lian Yan sonradan ölse de onun silahı da Qin De tarafından Qin Feng’e verilmişti.

“Ha ha, ben tam bir aptalım. Qin De, seni öldürmeden önce bana bu kadar çok orta seviye kutsal silah verdiğin için teşekkür ederim.” Gizli Ok ve Göksel ağ uzmanlarının saldırısı altında olan Wu Xing, başını gökyüzüne çevirip çılgınca gülmeye başladı. Bu on kişiyle başa çıkmanın bir yolunu bulmuş gibiydi.