Bölüm 246: Yaşlı Fei’nin Sıra Dışı Tokadı!

avatar
3079 3

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 246: Yaşlı Fei’nin Sıra Dışı Tokadı!


Bombeli burunlu adam madalyonu çıkardığında ortamda bir keder bulutu yükselmişti.

 

Jiang Chen ve Dan Fei teknik olarak topluluğun üyesi değildi, dolayısıyla bu madalyona hissettikleri şeyler diğerlerinden farklıydı. Topluluğun yöneticilerinden birinin kendileri üzerinde bir otoritesi olduğunu düşünmüyorlardı.

 

Ye Rong her ne kadar topluluğun bir parçası olmasa da, madalyon karşısında agresif bir tavır sergilemekten çekiniyordu.

 

Zhou Kai ve Tian Shao da Ye Rong ile aynı düşünce yapısındaydı.

 

Shi Xiaoyao ve Fei Xuan’a gelince, teknik olarak bu kişiler topluluğun alt elemanları sayılırdı. Madalyonun karşısında durmak onlar için topluluğun karşısında durmakla aynıydı.

 

Hiyerarşik düzene göre, üst rütbedeki madalyon demek, karşısındakini öldürme yetkisine sahip olmak demekti.

 

Shi Xiaoyao gibi vahşi birisi bile şu anda endişeli bir yüz ifadesi takınmıştı. Tam bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki Jiang Chen’e bakıp susmayı tercih etti.

 

Bu esnada Saray başkişisi Ning’in de yüz ifadesi dikkatli ve endişeliydi.

 

Müritler bu sırada madalyonun arkasına geçmişlerdi, sanki dünyanın tepesinde oturuyorlar gibi havalı ve kibirli şekilde etraflarına bakıyorlardı.

 

Ortamdaki kişilerin bu endişeli ve korku dolu bakışlarına topluluk müritleri alışıktı. Onların fikrine göre, zaten bu alçak karıncalar bu bakışları hak ediyordu!

 

Karşılarındaki Kıymetli Ağaç Topluluğuydu! Elbette korkacaklardı.

 

Liu Chengfeng’in rakip kafilenin ortama geldiği esnadaki üzüntüsü tamamen kaybolmuştu. Karga gibi sesi ile konuştu: “Yaşlı Fei, az önce sen bir şeyler diyordun sanki ha? Sanki havalı havalı bir şeyler konuşuyordun? Acaba şimdi ne yapacaksın? Topluluğun madalyonunun karşısında da az önceki gibi konuşabilecek misin?”

 

Üst rütbeli bir madalyon sahibi kişi kendi ast kişilerinden birini ölüm cezasına çarptırabilirdi. Kıymetli Ağaç Topluluğunun sert hiyerarşik sistemi böyleydi, bir kişi kendisinden alt rütbede olan birine köle muamelesi bile yapabiliyordu.

 

Liu Chengfeng madalyonun ortaya çıkışıyla beraber başlayan sessizliği görünce içten içe gülmeye başlamıştı, keyfi yerine gelmişti. Kendi bilgeliğine hayranlık duymaya bile başlamıştı. İyi ki Kadim Demir’den yardım isteyip topluluktan kişileri yanında getirmişti. Özellikle de yönetici kademesindeki Wang’ın gelişine sevinmişti. Çünkü bu adam madalyonu çıkarttığı anda ortamın kontrolünü de ele geçirmişti.

 

Şu anda Liu Chengfeng’in hisleri oldukça güzeldi.

 

Fakat bu esnada Liu Chengfeng Jiang Chen’in dudaklarının kenarında bir gülümseme fark etmişti. Fakat bu gülümsemeyi, Jiang Chen’in topluluk mensubu olmadığından dolayı, kendisine zarar gelmeyeceğini düşündüğünden dolayı dudaklarına kondurduğunu düşünmüştü.

 

Fakat yine de, Jiang Chen her ne kadar topluluk mensubu olmasa da, arkasında Shi Xiaoyao ve Fei Xuan’ın desteği olmadığında zayıf kalacaktı.

 

Liu Chengfeng Jiang Chen’in bu gülümsemesini daha fazla umursamadan başkişi Ning’e döndü: “Saray başkişisi Ning, Kadim Demir bile bu evliliği destekliyor. Aksi takdirde, neden topluluktan bir yönetici kişiyi buraya göndersin ki?”

 

Yönetici Wang şu anki durumdan memnun şekilde gülümseyerek konuştu: “Saray başkişisi Ning, bu meseleyi daha fazla uzatmamak lazım. Bu mesele hallolur olmaz benim topluluğa dönüp eğitimime devam etmem lazım.”

 

Başkişi biliyordu ki bu sözler kendisine bir uyarıydı. Eğer meseleyi daha fazla uzatırsa yöneticinin gazabına uğrayacağının farkındaydı.

 

Eğer yönetici gazabını kullanırsa durum çok fena bir hal alırdı. En iyi ihtimalle pozisyonunu, en kötü ihtimalle hayatını kaybederdi!

 

Boyun eğmiş bir şekilde kızına baktı. Şu anda Jiang Chen’in olduğu tarafa bakabilecek durumda değildi zaten, yönetici Wang’ı kızdırmamak için Jiang Chen ile göz göze gelmekten bile çekiniyordu.

 

Ning Qingyan’ın gözleri bu esnada kırmızı olmuştu, gözleri dolmuştu, neredeyse ağlayacaktı.

 

“Haha! Bence saray başkişisi Ning’in artık bu meseleye bir itirazı kalmamıştır.” Liu Chengfeng gülerek konuşuyordu: “Buradaki kimsenin bir itirazı, öyle değil mi?”

 

Bu adamın yaptığı resmen kışkırtma ve dalga geçmeydi.

 

Yaşlı Fei bu esnada olabildiğince umursamaz bir tavırla serçe parmağı ile kulağını kaşımaya başladı ve tembelce konuşmaya başladı: “Liu Chengfeng, sen şu anda tek taraflı olarak zafer ilan ediyorsun!”

 

Liu Chengfeng kaşlarını çatarak cevapladı: “Yaşlı Fei, sen topluluğun madalyonunun karşısında bile sorun çıkarmaya devam mı ediyorsun?”

 

“Madalyon mu? Bir madalyona sahip olmak bu kadar abartılacak bir şey mi? Hem kim bilir bu madalyonun sahte mi gerçek mi olduğunu?”

 

“Topluluğun madalyonunun sahtesini üretmeye kim cesaret edebilir be?”

 

Yönetici Wang da bu esnada sinirli şekilde konuştu: “Yaşlı Fei, sen topluluğun madalyonuna hakaret etmeye mi çalışıyorsun yoksa?”

 

Yaşlı Fei kahkaha ile gülerek cevap verdi: “Madalyon topluluğu temsil ediyor, dolayısıyla madalyona saygısızlık edemem. Fakat yine de, mademki buraya bir madalyon getirip hava atmak istiyorsunuz, bari üst rütbeli bir madalyon getirin de hakkını verin bu işin!”

 

Ne?

 

Herkesin tepkisi aynıydı…

 

Daha üst rütbeli bir madalyon mu?

 

Yönetici rütbesindeki madalyon fani dünyanın kuruluşlarından birinin ustasını korkutmak için yeterli değil miydi yani?

 

Liu Chengfeng sinirle harekete geçti ve Fei Xuan’ın önündeki madalyonu tutarak ona yaklaştırdı: “Köpeğe benzeyen gözlerini aç ve bak! Yaşlı herif! Sen sadece Qingyang Vadisinin başkanısın! Üstlerine saygı duymayı öğrenmelisin!”

 

Yaşlı Fei’nin dudaklarındaki sinsi gülümseme hala kaybolmamıştı, gözleri ile madalyonu takip etti. Bir anda elinin tersiyle madalyonu sanki bir çöp parçasını itermiş gibi itti ve uzaklaştırdı.

 

“Böylesine düşük rütbeli bir madalyon! Haha! Bunu getirme sebebiniz kendinizi utandırmak istemeniz mi yoksa?”

 

Liu Chengfeng karşısındaki bu adamın hareketleri karşısında şaşırmıştı. Saray başkişisi Ning ve Shi Xiaoyao da şaşkınlıktan kaskatı kesilmişlerdi.

 

Fei Xuan madalyonu sanki bir çöpü uzaklaştırırmış gibi uzaklaştırmıştı! Bu adam kesinlikle sınırı aşmıştı ve müritleri terbiye etme yasasına göre idam edilmesi gerekiyordu!

 

“Sen… Yaşlı herif! Sen topluluğun madalyonu ile dalga geçersin ha? Sen ölmek mi istiyorsun?” Liu Chengfeng şaşırmaktan ötedeydi. Hızlıca yerdeki madalyonu alıp üzerini sildi. Yüzündeki ifade sanki bir hayalet görmüş gibiydi.

 

Wang You da oldukça sinirlenmişti, elini masaya vurarak konuştu: “Yaşlı Fei, sen kendini açık şekilde topluluğun düşmanı yaptın! Sen üst rütbeli kişilerine saygı göstermen gerektiğini bilmiyor musun? Topluluktaki hiyerarşiyi anlamıyor musun?”

 

Fei Xuan gülümsedi: “Tabii ki anlıyorum. Asıl bu soruyu soran kişi ben olmalıyım. Huzurumda bana saygısızlık edenler asıl sizlersiniz!”

 

Fei Xuan’ın yüzündeki ifade görülmeye değerdi. Havalı, kibirli, gösterişçi bir yüz ifadesiyle önündeki masanın üzerine bir şey çıkarıp koydu.

 

Yaşlı Fei’nin bu hareketiyle sanki zaman durmuş gibiydi. Ortamdaki hiç kimse bir süre boyunca ne hareket etti ne de konuştu.

 

Jiang Chen ve Dan Fei hariç, herkes gözlerini Fei Xuan’ın çıkardığı şey üzerine odaklamıştı. Ortamdaki bütün gözler sanki hayalet görmüşler gibi açılmıştı.

 

Anlaşılmaz! Kesinlikle anlaşılmaz bir şeydi bu!

 

Fei Xuan’ın çıkardığı şey bir madalyondu. Wang You’nun madalyonuna oldukça benzer bir madalyondu.

 

Fakat hem görünüşü hem de kalitesi açısından Wang You’nun madalyonundan çok daha değerliydi.

 

Madalyonun üzerinde yazılı olanlar zaten bunu gösteriyordu: ‘Kıdemli Yönetici Fei Xuan’

 

Bu madalyon eşsiz bir tasarıma ve stile sahipti. Bu madalyon kimsenin üretebileceği türden bir yapıda değildi.

 

Bir topluluk madalyonu!

 

Bir kıdemli yönetici madalyonu!

 

Kıdemli yönetici demek topluluğun kıdemli liderlik mensuplarının bir parçası demekti!

 

Başlangıç seviyeli yönetici sadece orta seviye idari kişi sayılırdı.

 

“Bu… Bu nasıl mümkün olabilir?” Liu Chengfeng’in gözleri patlayacak kadar açılmıştı. Ağzı kurumuş, dili uyuşmuş gibiydi. Sanki boğazına bir şey tıkanmış gibi kekeleyerek konuştu: “Bu… Bu gerçek bir madalyon mu?”

 

Yaşlı Fei hafifçe gülümsedi: “Az önce hiç kimsenin topluluk madalyonunu taklit etmeye cesaret edemeyeceğini söyleyen sen değil miydin? Söylediklerinle kendini utandırmış oldun şimdi bak!”

 

Liu Chengfeng aklını kaybedecek gibi olmuştu. Dişleri birbirine kenetlenmişti, bacakları titriyordu.

 

Her zaman küçümsediği Qingyang Vadisinin başkanı Fei’nin bir anda topluluğun kıdemli yöneticisi olabileceğini hiç düşünmemişti. Gözleri ile gördüğü halde inanamıyordu!

 

Bu madalyonun taklit edilemeyeceğini biliyordu. Bunu taklit etmeye çalışan kişi ölmek istiyor demekti!

 

Umutsuz ve çaresiz şekilde Wang You’ya baktı fakat onun da gözlerinde çaresizliği gördü. Wang You’nun yüzündeki kan sanki kurumuştu, suratı solgunlaşmıştı.

 

Ortamdaki çekirdek müritlerin de suratları şaşkınlıktan kasılmıştı. Az önceki havalı halleri sanki bir balonun patlaması gibi bir anda yok olmuştu. Yaşlı Fei’nin gözlerine bakmaya bile cesaretleri yoktu şu anda.

 

Kıdemli yönetici! Bu rütbeyi gücendirmeyi ikimse göze alamazdı.

 

Wang You bile farkındaydı, eğer kıdemli yöneticilerden birisi kendisine bela olmaya başlarsa, arkasında Kadim Demir’in desteği bile olsa hayatı eskisinden çok daha zor olurdu.

 

Şu anda Wang You olaylara anlam verememişti. Nasıl olmuştu da Fei Xuan bir anda topluluğun kıdemli yöneticisi olmuştu? Ne biçim bir olaydı bu böyle?

 

Wang You toplulukta eğitim yaparken böyle bir şeyi duymamıştı bile!

 

Fakat her ne kadar gördüklerine inanamıyor olsa da karşısındaki madalyon gerçekti ve Wang You’nun cesareti gerekirse göklere kadar yükselmiş olsun, bu madalyonun karşısında saygısızlık yapamazdı!

 

“Şimdi söyle bana Wang You, ben mi senin emirlerini dinleyeceğim yoksa sen mi benim emirlerimi dinleyeceksin?” Yaşlı Fei gülerek konuşuyordu.

 

“Elbette ben sizin emirlerinizi dinleyeceğim.” Wang You teslimiyet içerisindeydi.

 

“O halde bu evlilik meselesi ne olacak?”

 

Wang You acele şekilde cevapladı: “Bu benim karışabileceğim bir şey değil. Böyle bir meseleye burnumu sokamam. Derhal buradan ayrılıyorum.”

 

Liu Chengfeng bu sözleri duyduğunda neredeyse ağlayacaktı. Wang You geri çekiliyordu! Liu Chengfeng bu sorunla tek başına mücadele etmek zorunda kalacaktı.

 

Wang You şu anda sadece kendisini korumayı düşünüyordu, neden Liu Chengfeng’in sıkıntılarını önemsesindi ki? Wang You yanındaki çekirdek müritlerle beraber sessizce ortamı terk etme hazırlığına başladı, arkasına bakacak cesareti bile yoktu.

 

Şu anda aklında tek bir düşünce vardı, bir an önce topluluğa geri dönük Kadim Demir’e eski düşmanının topluluğa geri döndüğü haberini vermeliydi.

 

Liu Chengfeng Wang You’nun kaçarcasına ortamı terk etmeye başladığını görünce oturduğu sandalyede yıkıma uğramış gibi çökmüştü. Yüzündeki ifade oldukça kederliydi, yer yarılsa içine girip saklanacak kadar çaresizdi.

 

Saray başkişisi Liu Chengfeng’den daha farklı duygular içerisindeydi. Ortamdaki yükseliş ve alçalışlar bu kadını sanki bir korku treninde seyahat ediyormuş gibi etkilemişti. Neredeyse ortamdaki gelişmeleri takip edemeyecek kadar afallamıştı.

 

Shi Xiaoyao’nun hisleri de başkişi Ning’e benziyordu.

 

“Evet… Hmm… Büyük kardeş Fei, sen sır saklamanın ne demek olduğunu iyi biliyorsun! Sen kıdemli yönetici pozisyonuna ne zaman terfi oldun? Yüksek pozisyonlara çıkıyorsun ve eski dostlarını bilgilendirmiyorsun.” Saray başkişisi Ning garip bir gülümseme ile konuşmuştu.

 

Şu anda kızının kiminle evleneceğini kör bir kişi bile net şekilde görebilirdi.

 

Kıdemli yönetici madalyonu kadının tam gözlerinin önünde duruyordu. Bu gelişme karşısında başka çaresinin kalmadığını çok iyi biliyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44421 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr