Bölüm 643: Kibirli

avatar
1374 66

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 643: Kibirli



Bölüm 643: Kibirli

 

 

Nie Yan'ın gözleri kendisinden kaçmakta olan hayvanları tarıyordu, çok geçmeden bakışlarını Boşluk Tırpanasında kilitledi, aralarında en yüksek kademeli olan buydu.

 

 

"Kaçmaya mı çalışıyorsun? O kadar kolay değil!” Nie Yan Kara Kanat Ejderhasına emir verdi ve takibe başladı.

 

 

Kara Kanat Ejderhasının hızı Boşluk Tırpanasından çok daha fazlaydı. Aralarındaki 500 metrelik mesafe kısa sürede 300 metreye düşmüştü.

 

 

Kara Kanat Ejderhasının kendisini kovaladığını fark eden Avcı Tilkinin suratı kül rengine döndü. Başkalarının uçan hayvanlarını feda ederken sorun yaşamamıştı. Fakat kendisinin Boşluk Tırpanası Melek Müfrezesinin en yüksek pozisyonlarında yer alıyordu. Bundan dolayı her ne kadar kaçışının mümkün olmadığını bilse bile yine de öylece durup ölümü bekleyecek hali yoktu.

 

 

Avcı Tilkinin emirleri doğrultusunda Boşluk Tırpanası siyah bir duman tabakası oluşturdu, her yöne 50 metre kadar uzanan bir boş alan yaratmıştı kendisi için.

 

 

Kara Kanat Ejderhası tam da siyah renkli bu dumanın içine girecekken Nie Yan emrini verdi ve irtifasını alçalttı, bu şekilde Boşluk Tırpanasının kuzeye doğru kaçmaya başladığını görebilmişti. Kara Kanat Ejderhası siyah dumanın içinde manevrasını yaptı ve Boşluk Tırpanasının kaçtığı, kuzey yönüne döndü.

 

 

Siyah duman aslında rakibe biraz zaman kazandırmıştı. Fakat, Avcı Tilkinin Nie Yan'ın bu kadar hızlı şekilde tepki verebileceğini tahmin edememişti.

 

 

300 metre, 200 metre, 100 metre... aradaki boşluk hızla kapanıyordu.

 

 

Nie Yan Boşluk Tırpanasını avlamakta kararlıydı.

 

 

Kara Kanat Ejderhası çok güçlüydü. Avcı Tilkinin kaçacak yeri kalmamıştı.

 

 

Zihni tamamen umutsuzlukla kaplanmıştı.

 

 

Avcı Tilkinin panik halde olduğunu gören Nie Yan'ın ifadesi hiç değişmedi. Bir düşmanlar karşı karşıyayken her daim duygularını saklamaya ve tamamen savaşa odaklanmaya çalışırdı. Atasözünün de dediği gibi, dikkatli sürülen bir gemi 10,000 yıl boyunca ayakta kalırdı. Kendine fazla güvenmek genellikle düşüşe sebep olurdu.

 

 

Kara Kanat Ejderhası pençelerini esneterek irtifasını alçaltmaya başladığında Boşluk Tırpanası bir anda görünürden kaybolarak bir an sonra 100 metre ötede tekrar belirdi, bu şekilde pençe saldırısından kurtulabilmişti. "Boşluk Ötelemesi..." Nie Yan kaşlarını çattı. Boşluk Tırpanasının bu tarz bir özel beceriye sahip olabileceğini düşünmemişti.

 

 

Fakat Boşluk Tırpanası kaçınılmaz olan kaderini sadece ertelemekle kalmıştı. Nie Yan'ın ellerinden kaçış yoktu!

 

 

Nie Yan hayvanına emir vererek irtifa yükseltmeye başladı, hemen sonrasında ise rakibini takibe devam etti. Başka bir saldırı için hazırlık aşamasındaydı.

 

 

Avcı Tilki tam da bütün umudunu kaybedecekken ufukta 100'den fazla siyah nokta göründü. Kalbinde birden bir umut kıvılcımı parladı. Melek Müfrezesinin destek ekibi gelmişti!

 

 

Avcı Tilki derhal emir verdi ve Boşluk Tırpanası bütün gücüyle ileri atıldı.

 

 

Melek Müfrezesinin kuvvetleri gittikçe yaklaşıyordu.

 

 

Yaklaşan grubu Nie Yan da fark etmişti. Toplamda 100'den fazla sayıdalardı. Bunlar Melek Müfrezesinin destek kuvvetiydi! Az evvel Avcı Tilkinin 26 kişilik ekibini yenebilmesinde şansın da etkisi vardı. İki taraf arasındaki gücün fark edilir düzeyde olması savaşın gidişatını belirlemişti. Düşman grubundan 8 adet hayvanı öldürüp geri kalanı kaçmaya zorlayabilmiş olmasının sebebi buydu. Eğer 26 düşmanın hepsi birlik olsaydı ve bencillik edip sadece kendi güvenliklerini düşünmeselerdi Kara Kanat Ejderhası muhtemelen bu kadar uzun süre dayanamazdı, bir de şimdi karşısında 100 hayvandan oluşan bir grup vardı!

 

 

Avcı Tilki rahatlamış şekilde nefes aldı. Sonunda güvenli bölgeye ulaşmıştı. Yüzünde alaycı bir gülümseme ile arkasına dönüp baktı, içinden 'Senin harika biri olduğunu sanıyordum Nirvana Alevi' diye bağırmak geliyordu. 'Neden hala beni kovalamıyorsun ha?' diye bağırmak istiyordu.

 

 

Fakat arkasını döndüğünde suratındaki ifade bir anda değişti. Nie Yan geri çekilmiyordu, aksine, az evvelkinden daha hızlı bir şekilde rakibine yaklaşıyordu!

 

 

"Lanet olsun! Öldün lan sen!" Avcı Tilki kükrer gibi bağırdı. Boşluk Tırpanasının dizginlerine sertçe vurarak destek kuvvetlere doğru var gücüyle ilerlemeye başladı. Aralarında sadece 2,000 metre vardı. En fazla 30 saniye sonra yetişeceklerdi. Destek kuvvetlerine öncülük eden kişi bizzat Yükselen Melekti, Melek Müfrezesindeki bütün güçlü uçan hayvanları toplamıştı. Nie Yan'ın etrafı sarıldığında işi bitmiş demekti!

 

 

Avcı Tilki eğer 30 saniye daha dayanabilirse Yükselen Melek ve destek kuvvetler onu kurtarmaya yetişecekti. Kendine güvenle doluydu, az evvel Nie Yan'ın bütün takımı nasıl harap ettiğini unutmuş gibiydi.

 

 

Zaman geçiyordu. 25 saniye oldukça kısa bir süreydi fakat kadere yön verip ölümle yaşam arasında karar verebilecek kadar da uzun bir süreydi.

 

 

Yükselen Melek Kademe 5 Ejder sürüyordu. Kara Kanat Ejderhasını görünce bağırdı, "Rüzgar Engereği 1. Ekip, Aşil Yusufçuğu 1. Ekip, yanlardan sıkıştırın. Yıldırım Kartalları, arkadan sıkıştırın da kaçamasın. Kara Kanat Ejderhası bugün burada ölecek!"

 

 

Yükselen Melek Nie Yan'ın takibe devam edeceğini düşünmemişti.

 

 

"Bu hergele ne kadar da kibirli!" diye bağırdı Yükselen Melek. Birkaç güçlendirme aktif ettikten sonra uzun yayını çıkardı ve oklarını yerleştirdi. Yayı tamamen gerdirdikten sonra Nie Yan'a nişan aldı.

 

 

Kullandığı ok bir meteor gibiydi, etrafındaki alevler sayesinde sanki havayı yarıp ilerliyor gibiydi.

 

 

Bu, Güdümlü Ok becerisiydi, 1,000 metre menzili vardı. Bekleme süresi beş gündü.

 

 

Nie Yan ve Kara Kanat Ejderhasını birkaç saniyeliğine bile sabitleyebilirse, işte o zaman rakibinin kaderini ele geçirmiş olacaktı.

 

 

Boşluk Tırpanası ile Kara Kanat Ejderhası arasında 30 metre uzaklık ve 10 metre yükseklik farkı vardı, Nie Yan aniden ileri atıldı. Sıçrama Yüzüğünü aktif etti ve Kara Kanat Ejderhasının sırtından savrularak havada süzülmeye başladı.

 

 

Boşluk Tırpanasına yaklaşınca bir ağ fırlattı ve havada bir takla attı.

 

 

Nie Yan'ın havada süzülerek kendisine yaklaştığını gören Avcı Tilki panikledi. Eğer Nie Yan'ın yakın dövüş menziline girmesine izin verirse neler olacağını gayet iyi biliyordu.

 

 

Avcı Tilki asasını kaldırarak bir Nie Yan'ın oluşturduğu ağlara Esrarlı Alev Patlaması gönderdi.

 

 

BUM! Esrarlı Alev Patlaması ağı yakmıştı.

 

 

Fakat Avcı Tilki çok geç kalmıştı. Nie Yan henüz alevler ağlara ulaşmadan havaya doğru atılmış ve Boşluk Tırpanasının etrafından dolaşmıştı bile. Hayvanın kıç tarafına doğru tutunan Nie Yan bir hamlede sırtına kadar ilerledi. Bu esnada havada vızıltı sesi çıkaran bir ok yaklaşıyordu. Nie Yan bir adım yana giderek Zenard'ın Kılıcını savurdu ve oku ortadan ikiye ayırdı.

 

 

Oku fırlatan kişinin olduğu tarafa baktığında bir Ejder'in sırtında, elinde uzun yayla duran oyuncuyu gördü, bu Yükselen Melekti!

 

 

Nie Yan'ın gözleri öldürme arzusu ile parıldadı. Şu anda sayı konusunda çok dezavantajlıydı ve etrafı da sarılıyordu. Şu anda duygularıyla hareket etmek kesinlikle kötü sonuçlar doğururdu.

 

 

İtici!

 

 

Yükselen Melek'in gönderdiği ok, Avcı Tilkinin tepki verebilmesi için gerekli zamanı yaratmıştı. Avcı Tilki asasını sallayarak güçlü bir itici güç kullanmıştı.

 

 

Nie Yan tam da geri itilecekken Ölüm Muafiyetini aktif etti ve İticinin etkisinden kurtuldu. Bir anda ileri atılarak Avcı Tilkinin boğazına Zenard'ın Kılıcını savurdu.

 

 

Avcı Tilkinin tek görebildiği şey önünden ayal meyal bir siluetin geçtiğiydi. Korku Ulumasını aktif etmek için ağzını açtı fakat ses çıkaramaz haldeydi. Bedeni donmuştu. Gözlerindeki ışık hafifçe kaybolurken, suratında hala gördüklerine inanamayan bir ifade vardı.

 

 

Avcı Tilkiyi öldüren Nie Yan Boşluk Tırpanasının ensesinden Zenard'ın Kılıcını soktu.

 

 

Kılıç eti parçalayıp içeri girdiğinde hayvan acı bir çığlık çıkardı ve ileri geri savrulmaya başladı.

 

 

Nie Yan kılıcını Yırtıcı kullanarak hayvanın bütün boğazı boyunca sokmuştu. Hayvanın boğazından bir şelale gibi kan akmaya başladı.

 

 

Boşluk Tırpanası acı çığlıklar eşliğinde yere çakılmaya başladı.

 

 

Kara Kanat Ejderhası bu esnada yaklaşmıştı, Nie Yan bir hamlede kendi hayvanının sırtına atladı.

 

 

Yükselen Meleğin düşüncesine göre Boşluk Tırpanası en azından birkaç dakika dayanabilirdi. Biraz daha zamanları olsa Kara Kanat Ejderhasını tamamen kuşatabilirlerdi. Fakat durumun böylesine dramatik bir ters dönüş yapacağını düşünememişti. Nie Yan hem Avcı Tilkiyi hem de Boşluk Tırpanasını yüzden fazla oyuncunun gözleri önünde öldürmüştü. Yükselen Melek var gücüyle bağırdı, "TAKİBE ALIN! KAÇMASINA İZİN VERMEYİN!"

 

 

Yükselen Melek Kara Kanat Ejderhasını kuşatma emrini vermişti. Fakat aralarında biraz mesafe vardı. Onu yakalamak imkansızdı.

 

 

Nie Yan hayvanına emir vererek irtifasını alçalttı, bu şekilde hızı %30'dan fazla artacaktı.

 

 

Kara Kanat Ejderhası zaten oldukça hızlı bir hayvandı. Hızının daha da artması demek hiçbir uçan hayvanın kendisini yakalayamaması demekti.

 

 

Yıldırım Kartalları, Rüzgar Engerekleri ve diğer uçan hayvanlar elbette Kara Kanat Ejderhasını durdurmakta yetersizlerdi. Ortamdaki herkes Nie Yan'ın uzaklaşmasını izlemekten başka bir şey yapamıyordu.

 

 

Birkaç dakikalık takibin ardından Yükselen Melek ve grubu takipten vazgeçti. Yapabildikleri tek şey Kara Kanat Ejderhasının ufukta küçük bir nokta haline gelip gözden kayboluşunu izlemek olmuştu.

 

 

"Patron! Gözden kayboldu!"

 

 

"Avcı Tilki dedi ki Nirvana Alevi'nin uçan hayvanı Kademe 7 olmuş." Oyuncular Yükselen Meleğe korku ile bakıyordu, sinirlenmesinden korkuyorlardı.

 

 

Yükselen Melek ağır bir ses tonuyla konuştu, "Oyuncularımıza söyleyin Anka Yuvasını keşfetmeye başlasınlar, artık Kademe 7 uçan hayvan elde etmemizin vakti geldi." Gözlerinde öldürme arzusunun parıltısı görülebiliyordu. "Nirvana Alevi... er ya da geç, bugün yaptıklarının cezasını ödeyeceksin!"

 

 

"Anlaşıldı!" Oyuncuları başlarını sallayarak onayladı. Aslında oyunun bu aşamasında Anka Yuvası haritasını keşfetmek verilen çabaya değmezdi. Verecekleri kayıplar oldukça fazla olacaktı. Fakat kimse Yükselen Meleğin sözlerine karşı çıkmaya cesaret edemiyordu.

 

 

Nie Yan Kara Kanat Ejderhasına emir vererek yavaşça alçalmaya başladı. Aralarında Kademe 5 uçan hayvanların da olduğu bir grupla savaşmasına rağmen Kara Kanat Ejderhası bu sefer sadece hafif derece yara almıştı. Bu durum kesinlikle göz alıcı bir zafer niteliğindeydi.

 

 

Kara Kanat Ejderhasını evcil hayvan slotuna gönderen Nie yan sis dolu ormanlık alanlarda ilerlemeye başladı.

 

 

5,000'den fazla Niuren Birliği oyuncusu burada toplanmıştı. Bu kesinlikle büyük bir güçtü.

 

 

Nie Yan'ın gelişini ören birlik oyuncuları heyecanlı şekilde selam verdi. "Patron, geldin demek!”

 

 

"Patron, hoş geldin!"

 

 

Nie Yan sağa sola başını sallayarak selam verdikten sonra ortamdaki kişilerden birçoğunun tanıdık yüzler olduğunu gördü. Üst düzey oyuncuların hepsi sınıf geliştirme görevlerini yapmaya gitmişlerdi. Geriye kalanlar biraz zayıf sayılırlardı, Seviye 90-99 arası oyunculardı. Başlarında ise Ağıt şövalyesi vardı.

 

 

"Patron, dediğin gibi burada toplandık." Ağıt Şövalyesi raporladı.

 

 

"Hmm..." Nie Yan başını salladı. Herkes burada toplandığına göre artık planlarını devreye sokabilirdi.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr