Bölüm 642: Gökte Katliam

avatar
1427 65

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 642: Gökte Katliam



Bölüm 642: Gökte Katliam

 

 

İpek Eğirici Yüzük, Ağ Yüzüğü, Sıçrama Yüzüğü ve Palet Yüzüğünü takan Nie Yan Zenard'ın Kılıcını okşadı. Bir sağa bir sola savrulan alevler sanki içindeki savaş aşkını resmediyor gibiydi.

 

 

Kara Kanat Ejderhası her ne kadar güçlü olsa da, 26 adet uçan hayvanlar karşı karşıya kalmak yine de biraz garip bir durumdu. Birçok uçan hayvanın doğuştan gelen bazı yetenekleri vardı. Savaş başladığında Kara Kanat Ejderhasının galip geleceği kesin değildi.

 

 

Nie Yan eğer Melek Müfrezesinin destek kuvvetinin gelmesini beklerse şansı daha da azalacaktı.

 

 

Nie Yan'ın verdiği emirle Kara Kanat Ejderhası güçlü bir kükreme yaptı. Kanatlarını çırpmaya başladı ve düşmanın uçan hayvanlarına doğru atıldı.

 

 

Kara Kanat Ejderhasının yaydığı aura ilerlemeye başladığında düşük kademeli uçan hayvanlar içgüdüsel olarak irtifalarını alçaltmaya başlamıştı. Sürücülerinin verdiği emirlere karşı geliyorlardı, vücutlarındaki her bir sinir hücresi geri dönüp kaçmak için çabalıyordu.

 

 

Sürücüler aceleyle uçan hayvanları dizginledi.

 

 

Avcı Tilkinin dudakları kurnaz bir gülümseme ile kıvrıldı. "Güzel, attığımız yemi tuttu..." Az evvel astlarının bu şekilde bağırmasını istemesinin sebebi tam olarak Nie Yan'ın ilk saldıran taraf olmasını istemesinden dolayıydı.

 

 

"Paniklemeyin! Hepimize karşı bir şey yapamaz! Alpin, Pirinç Topu, çembere alın onu! Dökümcü, Mutlu Bulut, Garfield, direkt karşıdan saldırıya geçin!" Avcı Tilki soğuk bir ifadeyle emirlerini verdi.

 

 

İsmi söylenen oyuncular ileri çıktı. Hem Nie Yan'dan hem de Kara Kanat Ejderhasından korktukları halde emirlere uymaktan başka çareleri olmadığını da biliyorlardı. Bu oyuncular Melek Müfrezesindendi. Eğer Avcı Tilkinin emirlerine derhal uymazlarsa birlikten atılırlardı.

 

 

Nie Yan'a beş adet uçan hayvan her yönden yaklaşmaya başladı. Nie Yan bakışlarını bu hayvanlara çevirdi, üç adet Aşil Yusufçuğu ve iki adet Rüzgar Engereği vardı. Bu düşük kademeli hayvanlar elbette kendisinin Kara Kanat Ejderhasına layık rakipler değildi, bunlar sadece zayıflatma ve kıskaca alma amacıyla gönderilmiş rakiplerdi.

 

 

Nie Yan üzerine gelenler görmezden gelerek Kara Kanat Ejderhasına emir verdi ve Grifonların birinin üzerine atıldı.

 

 

Kara Kanat Ejderhasının çelik gibi pençelerini gören Grifon sürücüsü aklını yitirecek gibi olmuştu. Eğer Grifonu yakalanırsa saniyede ölecekti!

 

 

"Kaçmayın! Kara Kanat Ejderhasına saldırın!" Diye bağırdı Avcı Tilki.

 

 

bu Grifon Avcı Tilkiye ait olmadığından dolayı pek umursamıyordu. Fakat hayvanın sahibi olan kişi nasıl olur da göz göre göre ölüme yürürdü? Sürücü anında hayvanına emir verdi ve Grifon geri dönerek kaçmaya başladı. Hala kurtulma ümidi vardı içinde.

 

 

Fakat elbette bu ümidin temeli sağlam değildi. Bir Grifon nasıl olur da Kara Kanat Ejderhasının sahip olduğu hızdan kaçabilirdi?

 

 

Grifon henüz geri dönüş manevrasını bile tamamlayamadan Kara Kanat Ejderhasının pençelerini kanatlarında hissetti ve acı bir çığlık attı. Kara Kanat Ejderhasının pençeleri Grifonun etine kadar saplanıp daha da derine indi ve kanatlarını parçaladı.

 

 

Etrafa yayılan kanlar eşliğinde Grifonun bedeni yere çakıldı.

 

 

Eğer sürücü geri çekilmek yerine Kara Kanat Ejderhasına saldırı yapma emrini verseydi yine ölümden kaçamazdı ama en azından rakibine biraz hasar verebilirdi. Fakat, sürücü oldukça bencil davranmıştı. Uçan hayvanının böylece ölmesine izin vermeye gönüllü değildi. Bundan dolayı aklına ilk gelen düşünce kaçmak olmuştu.

 

 

Nie Yan bunu öngördüğünden dolayı ilk rakip olarak kendisinin üzerine gelenleri değil bu hayvanı seçmişti.

 

 

"Lanet olsun! Lanet olası aptal!” Avcı Tilki oyuncularına küfürler savurdu.

 

 

Grifon hiçbir işe yaramadan ölmüştü.

 

 

Kara Kanat Ejderhası saniyede parçalamışı rakibini!

 

 

"Biri gitti!" Nie Yan içindeki öldürme arzusu kabarınca soğuk bir ifadeyle gülümsedi.

 

 

Bu kan dondurucu sahneyi izleyen diğer sürücülerin kalbi korkuyla dolmuştu, ciğerlerine buz gibi havanın dolduğunu hissettiler. Kara Kanat Ejderhası çok korkutucuydu!

 

 

"Liderim, bu... bu hayvan Kademe 7!"

 

 

Avcı Tilkinin kalbi titredi. "Kara Kanat Ejderhası kademe mi yükseldi?"

 

 

Uçan hayvanların gelişmesi için hayat çekirdeği ile beslenmeleri gerekiyordu, bu ise yüksek kademeli bir uçan hayvanın yetişmesi için çok sayıda diğer hayvanın katledilmiş olması anlamına geliyordu. Zaten Kademe 3 ya da 4 olan uçan hayvanların kademesini yükseltmek bile zorken Kara Kanat Ejderhası gibi Kademe 6 bir hayvanı yükseltmek acayip bir zorluğa sahip olmalıydı! Nirvana Alevi bunu nasıl başarabilmişti?

 

 

Elbette şu anda bu sorunun cevabını aramakla vakit kaybetmek saçmalıktı. Kara Kanat Ejderhasının Kademe 7 olmasıyla beraber, avantajları elinden kalkmış gibi olmuştu.

 

 

Grifonun cansız bedeni aşağıdaki sisin içinde kaybolmuştu, Avcı Tilkinin gönderdiği beş oyuncu yaklaşıyordu. Nie Yan derhal hayvanına emir vererek irtifasını alçalttı.

 

 

Aynı zamanda Avcı Tilki de Boşluk Tırpanasını harekete geçirmişti. Boşluk Tırpanası ağzını açarak Kara Kanat Ejderhasına doğru gri bir ışık huzmesi gönderdi.

 

 

Boşluk Şimşeği!

 

 

Kara Kanat Ejderhası zaten üzerine gelen beş hayvandan kaçınmakla meşguldü. Boşluk Şimşeğinden kaçma fırsatı yoktu. Avcı Tilkinin zamanlaması mükemmeldi. Üzerine gelen şimşeği gören Nie Yan'ın kalbi sıkıştı.

 

 

"Başka çare yok. Bu saldırıyı üzerime almak zorundayım!"

 

 

Şimşek Kara Kanat Ejderhasının vücuduna isabet etmişti. Etrafa saçılan kıvılcımlar dans eden ateşböcekleri gibiydi.

 

 

Kara Kanat Ejderhasına hiçbir zarar gelmemişti. Hızı hiç etkilenmemişti.

 

 

Nie Yan aniden Kara Kanat Ejderhasının büyü dokunulmazlığı olduğunu hatırladı. Belirli bir seviyenin altındaki bütün büyüleri absorbe edebiliyordu.

 

 

Avcı Tilki Boşluk Şimşeğinin an azından Kara Kanat Ejderhasını yaralayacağını düşünmüştü. Bu şekilde diğer uçan hayvanlar rakibin etrafını sarabilecekti. Fakat saldırının tamamen etkisiz kaldığını görünce gözlerine inanamadı.

 

 

Mutlak güç manzarasının karşısında Boşluk Tırpanasının bu güçlü saldırısı bir şaka gibi kalmıştı.

 

 

Kara Kanat Ejderhası havada bir takla atarak ileri atıldı ve Rüzgar Engereklerinin birini güçlü pençeleriyle alt kısmından yakaladı. Rüzgar Engereği çırpınarak kurtulmaya çalışıyordu faka çabası nafileydi. Kara Kanat Ejderhası pençelerini iyice sıktı ve rakibinin ince vücudunu ikiye ayırarak bir kan şelalesi oluşturdu.

 

 

Ne kadar da korkutucu bir güç!

 

 

İşte Kademe 7 uçan hayvanın gücü buydu!

 

 

Nie Yan Kara Kanat Ejderhası kademe atladığında gücünün de gözle görülür şekilde birkaç kat arttığını hissedebiliyordu. Önüne çıkan her şeyi yıkıp geçiyordu.

 

 

Nie Yan'ın etrafını sarmaya çalışan diğer dört sürücü ise yine hezimete uğramıştı, Kara Kanat Ejderhası bu çemberi aşarken ikisini daha parçalamıştı. Her ne kadar bu süreçte birkaç küçük yara almış olsa da hızlı şekilde iyileşebiliyordu.

 

 

Yan taraftan bir Grifonun yaklaştığını gören Nie Yan bir ağ fırlatarak hayvanın tüylerine yapıştırdı. Sonrasında sallanarak kendini boşluğa doğru fırlattı ve bir füze gibi ileri fırladı.

 

 

"Yan... Yanıma geldi! Öldürün şunu! Öldürün Şunu!" Grifonun üzerindeki Büyücü korku ile bağırıyordu.

 

 

Yakınlardaki Büyücüler asalarını kaldırarak Nie Yan'ın üzerine bir büyü yağmuru gönderdi. Fakat havada gerçekleşen bu savaşta büyü isabeti çok zordu ve hepsi de ıskalamıştı. Nie Yan çok hızlıydı.

 

 

Nie Yan Palet Yüzüğünü kullanarak Grifonun alt tarafına yapışmıştı. Bir Et Yiyen çıkararak Grifonun kalbinin olduğu bölgeye saldırdı. "İşte şimdi altı oldu!"

 

 

Bir şelale gibi kan akıyordu. Grifon acınası bir durumdaydı. Havada birkaç çırpınış daha yaptıktan sonra çaresiz şekilde aşağıdaki sisin içine düştü.

 

 

Nie Yan bu esnada alt tarafta bulunan bir Aşil Yusufçuğunun üzerine zıpladı. Hayvanın sürücüsü henüz tepki vermek için fırsat bile bulamamışken Nie Yan hayvanın gözüne Et Yiyenle saldırmıştı bile.

 

 

Aşil Yusufçuğu acı içinde çığlık atarken Nie Yan'ın üzerini kokuşmuş ve viskoz bir sıvı kapladı. Nie Yan bir anda zehir hasarı almaya başlamıştı, kafasının üzerinde hasar değerleri fırlıyordu. Sıçrama Yüzüğünü aktif etti ve hemen sonrasında bir Usta Panzehir içti.

 

 

Zehrin etkisi geçtikten sonra Nie Yan Kara Kanat Ejderhasının sırtına güvenli şekilde kondu.

 

 

Bu esnada bir Kara Kartal ileri fırladı. Kara Kanat Ejderhası yana kayarak bu saldırıdan kurtulmaya çalıştı fakat biraz geç kalmıştı. Kartalın pençeleri belini sarmıştı. Fakat, ejderhanın kendisini koruyan pulları oldukça sertti. Kartalın pençeleri pulları delemedi ve sadece yüzeysel biri yara bıraktı. Ejderhanın güçlü can yenileme hızı sayesinde saniyeler içerisinde bu yara kapanmıştı.

 

 

Savaş ilerledikçe Melek Müfrezesi oyuncularının umudu çürüyordu. Kara Kanat Ejderhası bu hayvanlara göre çok güçlüydü. Bu hayvana karşı büyü kullanılamıyordu. Sıradan ejderhalar zaten büyüye karşı inanılmaz derecede dirence sahipti, Kara Kanat Ejderhası ise çok daha fazlasına sahipti. Düşmanın büyü saldırıları tamamen boş bir çabadan ibaretti. Fiziksel saldırılara gelince, ortamdaki uçan hayvanların çoğu Kara Kanat Ejderhasından en az üç kademe daha aşağıdaydı. Biraz hasar verebiliyor olsalar da bu birkaç sıyrıktan öteye geçemiyordu. Üstelik bu sıyrıklar neredeyse hiç sayılıyordu çünkü Kara Kanat Ejderhasının can yenileme hızı da inanılmazdı.

 

 

Kara Kanat Ejderhası düşmanlarını tamamen çaresiz bırakmıştı.

 

 

Melek Müfrezesinin kayıpları hızlı şekilde artıyordu. Toplamda 26 uçan hayvandan 7'si ölmüştü, 3 tanesi ağır yaralıydı ve 6 tanesi ise hafif yaralıydı. Bu esnada 20 defa direkt saldırıya maruz kalmış olan Kara Kanat Ejderhası ise hafif yaralanmıştı. Bu durumda elbette düşmanların galip gelme olasılığı sıfıra yakın kalıyordu.

 

 

Kara Kanat Ejderhasının kabukları kan izleriyle doluydu. Ölüm ve kan kokusu atmosferi etkisi altına almıştı.

 

 

Her tarafı kanla kaplı olan korkutucu bir ejderhanın kendilerine yaklaştığını gören Melek Müfrezesi oyuncuları akıllarını yitirecek gibi olmuştu. Anında dağılarak farklı yönlere doğru kaçışmaya başladılar.

 

 

Melek Müfrezesi kuvvetlerinin dağılmış olmasıyla Nie Yan artık daha az baskı hissediyordu üzerinde. Nie Yan kaçmaya çalışan bu hayvanları takip etmeye başladı. Uzaklaşmakta olan bir Rüzgar Engereğini gördü ve bir ağ fırlattı, havada bir takla ile süzülerek hayvanın sırtına ulaştı. Sonrasında bütün gücüyle Et Yiyeni hayvanın on santimetre içine kadar soktu.

 

 

Bir Et Yiyen tarafından saldırıya uğramak en azından hafif yaralanmaya sebep oluyordu. Hayvan ne kadar çok uğraşırsa yara o kadar kötü bir hal alıyordu, bu şekilde yara ağırlaşıyordu ve hayvanın bütün savaş gücünü emiyordu.

 

 

Rüzgar Engereğinin sırtındaki Esrarlı Büyücü korku ile dolmuştu. Nie Yan oyuncunun üzerine atılarak Zenard'ın Kılıcını savurdu ve boğazını hedefledi. Boğazına isabet eden kara alevler oyuncuyu öldürdü. Tek hamlede işi bitmişti!

 

 

Durumu kendi lehine çeviremeyeceğini anlayan Avcı Tilki hayvanına emir vererek doğuya doğru kaçmaya başladı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr