Bölüm 637: Karanlık Kukla Efendisi

Nie Yan'ın Antik Dünyadan getirdiği her materyal istisnasız olarak oldukça nadirdi. Eğer satışa konulurlarsa, diğer eşyalara kıyasla olağanüstü fiyatlar biçilirdi. Fakat, bu materyallerin miktarı, piyasanın sindirebileceğinden çok daha fazlaydı. Bundan dolayı bu materyaller sadece şahsi kullanım için uygundu.

Guo Huai bir envanter çalışması yaptı. Nie Yan'ın verdiği esnaf beceri kitapları çok sayıda yüksek seviyeli esnaf yetiştirmek için kullanılabilirdi. Bu durum Niuren Birliği için olağanüstü avantajlı bir durumdu.

Nie Yan Antik Dünyadan hazine niteliğinde şeyler getirmişti. Bu eşyalar paha biçilemez değerdeydi.

"Bu materyalleri en kaliteli esnaflarımıza dağıt. O özel beceri kitaplarına gelince, şimdilik onları birlik hazinesinde tut. İlgilenen olursa alabilir." Elindeki Hayat Çekirdekleri hariç, Guo Huai'nin önüne bütün çantasını boşalttı.

"Pekâlâ, bunları hallederim." Guo Huai konuşurken başıyla da onayladı.

Esnafların değeri küçümsenemezdi. Lokomotifin rahat ilerleyebilmesi adına sürekli yakıt ikmali yapan kişiler gibiydiler. Niuren Birliğinin çok güçlü olmasının nedenlerinden biri de kendilerini destekleyen esnaf sayısının çok sayıda olmasıydı. Yalnızca günler ilerledikçe artabilen bir sayıydı bu. Yıldızlı Gece İksir Dükkanı, Zümrüt İmparatorluğundaki piyasanın %60'uını kontrol altında tutuyordu, her gün olağanüstü derecede kâr getiriyordu, bundan dolayı diğer işletmelere göre çok daha iyi teklifler sunabiliyorlardı esnaflara. Bu durum ise gün geçtikçe daha çok sayıda kaliteli Simyacının onlarla işbirliği yapmasını sağlıyordu. Sonuç olarak Niuren Birliği ise hiçbir zaman iksir konusunda eksiklik yaşamıyordu. Yıldızlı Gece İksir Dükkanı şu anda Niuren Birliğinin sahip olduğu gelirin büyük bir kısmını oluşturuyordu. Sadece Simyacılar değil, aynı zamanda Mühendisler, Tamirciler, Efsuncular, Demirciler ve diğerleri de önemli rol oynuyordu. Bu kadar çok sayıda esnafla, Nie Yan'ın getirdiği beceri kitapları kesinlikle mükemmel bir iş çıkaracaktı.

Niuren Birliği Nie Yan'ın çocuğu gibiydi. Nie Yan farklı çeşitlerde yöntemleri benimseyen ve yüksek oranda altın yatırımı yapan birisiydi, şahsi olarak topladığı ganimeti de buraya yatırıyordu, dört bir yandan uzman kişileri toplamıştı ve sonuç olarak birlik bugünkü gücüne ulaşmıştı. Gelecekte, ilerlemesini durdurabilecek hiçbir şey olmayacaktı.

Artık ektiği ağaçların meyvesini toplama zamanı gelmişti, Melek Müfrezesi, Yüzyıl Mali Grubu ve özellikle Monet Mali Grubu şu anki hedefiydi!

"Kaç adet uçan hayvanımız var?" diye sordu Nie Yan. Hava kuvvetlerinin gücü küçümsenemezdi.

"Hmm, o kısımda biraz geride kaldığımızı söylemeliyim. An itibariyle 30 civarı uçan hayvanımız var. Aslında daha fazlasına sahiptik, fakat yakın zamanda Grifon Ormanında Melek Müfrezesiyle çarpışmaya girdik ve uçan hayvanlarımızın neredeyse yarısını kaybettik. Melek Müfrezesi hava kuvvetleri alanında bizden üstün durumda. Ayrıca, Yükselen Melek hava gücünü geliştirmek için çok büyük çaba harcıyor. Sıkça 100,000 kişilik kuvvetleri Grifon Ormanına göndererek keşif yaptırıyor. Oyuncularımız onlar tarafından çok defa sarıldı. Tahminimce onların elinde 200'den fazla uçan hayvan var. Diğer birlikler de gelişimlerine hızla devam ettiklerinden dolayı, yakın zamanda onların da eline uçan hayvanların geçmesi ihtimaller arasında," dedi Guo Huai. Niuren Birliğinin eksiklik yaşadığı tek alan uçan hayvanlar meselesiydi. Birlik bu konuda başlangıcı geç yapmıştı ve yatırım hususunda da eksik kalmıştı.

"Elit takımımız şu anda nerede?" diye sordu Nie Yan. Eğer yeterli sayıda uçan hayvan sahibi olamazlarsa ileride büyük sorun yaşayacaklardı. Her ne kadar Zırhlı Buz Mancınıklarının uçan hayvanlardan korkmasına gerek olmasa da, bu hayvanlara karşı savunma yapmak yine de büyük bir uğraş gerektiriyordu. Kuşatma makineleri zor hareket ettirilebiliyordu ve menzilleri ise kısıtlıydı, buna karşın uçan hayvanlar çok rahat hareket edebiliyordu, yetenekli bir sürücü ile savaş alanında önüne çıkan her şeyi yıkıp geçebilirdi.

"Onlar şu anda Grifon Ormanında. Yaklaşık 5,000 oyuncumuz orada. Aralarından yaklaşık 60 tanesi Seviye 100 oldu ve sınıf geliştirme görevlerini yapmaya gittiler. Bundan dolayı şu anda o gruba Ağıt Şövalyesi liderlik ediyor.” Niuren Birliğinin Grifon Ormanlarından elde edeceği kâr kısıtlıydı, en iyi ihtimalle orta halli bir kâr elde edilebilirdi. Bu harita sadece güç kullanılarak keşfedilemezdi. Şans da aynı zamanda büyük bir etkendi. Kötü şansa sahip olunan bir günde bütün gün uğraşılsa bile hiçbir şey elde edilmeden geri dönülebilirdi. İyi şansa sahip olunan bir günde ise birkaç uçan hayvan elde edilebilirdi, bu durum elbette büyük bir avantaj olurdu. Niuren Birliği, sahip olduğu uçan hayvanların çoğunu Sis Kovucu Parşömenler sayesinde elde etmişti.

Nie Yan bir süre düşündü. Aslında aklında hızlı şekilde uçan hayvan elde edebilmek adına güzel bir plan vardı.

"Ben Grifon Ormanına bir yolculuk yapacağım," dedi Nie Yan. Eğer Niuren Birliğinin birkaç tane daha uçan hayvan elde etmesine yardımcı olabilirse yaklaşan savaşta çok işe yarardı.

Nie Yan Guo Huai'ye veda ederek Cripps Kalesinden ayrıldı. Grifon Ormanına gitmeden önce birkaç hazırlık yapmalıydı. Kalor'a ışınlandı ve sarf malzemelerini yükledikten sonra Kara Kanat Ejderhasına atlayarak havalandı. Kukla Hisarına bir yolculuk yapacaktı.

Nie Yan lider sıralamasını açtı. Birçok oyuncu çoktan Seviye 100'e ulaşmıştı, aralarından en yüksek olanı Seviye 105'ti. Antik Dünyada uzun süre kaldıktan sonra, Nie Yan'ın sıralamada geriye düşmesi normaldi. Fakat, her ne kadar diğer oyuncular kendisinden daha yüksek seviyede olsa bile hala kendisine layık bir rakip olamazlardı. Mahir Sınıf bir oyuncu, Usta Sınıf bir oyuncuyla karşılaştığında aradaki 60-70 seviyelik fark bile önemsiz kalıyordu, Usta Sınıf oyuncunun galip gelmesi kesindi. Aradaki bu farkı aşmak imkansızdı. Usta Sınıf oyuncular, zirveye yerleşmiş kişilerdi, sıradan bir Mahir Sınıf oyuncunun bu kişilerle aşık atması imkansızdı.

Beş dakika sonra, ufuktaki düzlüklerin ardında bir kale belirdi.

Kukla Hisarı, Kalor civarlarındaki birkaç Seviye 100 kaleden bir tanesiydi. Önceki zaman diliminde buraya oyuncular tarafından neredeyse hiç ziyarette bulunulmamıştı, çünkü buradaki yaratıklar çok güçlüydü.

Fakat şu anki durum önceki zaman diliminden farklıydı. Nie Yan Kara Kanat Ejderhasının sırtındayken aşağıyı gözlemledi ve çok sayıda oyuncunun var olduğunu gördü.

Nie Yan kaşlarını çattı. "Burada neden bu kadar çok sayıda kişi var? Bu durum benim planlarımı etkileyebilir..."

Kara Kanat Ejderhası bir manevra yaparak irtifasını 70 metreye kadar alçalttı.

Nie yan bir büyü sözü söyleyerek Kara Kanat Ejderhasını geri gönderdi ve hayvanın sırtından atladı.

Gökte kendini serbest bırakmıştı ve zemine doğru hızla yaklaşıyordu.

Statü ekranına baktığında 70 metreye kadar olan yüksekliklerden düştüğünde can değerinin azalmayacağını görmüştü. Bu yüzden Nie Yan'ın Yaprak Düşüşü Mücevherini aktif etmesine gerek kalmamıştı. Yere düşerken kalın bir çarpma sesi çıkardı.

−60

Nie Yan gizlilik moduna girerek Kukla Hisarına doğru ilerlemeye başladı. Kaleye doğru ilerlerken etrafta çok sayıda Taş Kukla kalıntısı gördü. Kaleye girdiğinde, içeride yaklaşık 2,000 kişilik kalabalık bir oyuncu grubunun ana meydanda toplanmış olduğunu gördü. Bu oyuncular muhtemelen bir patron yaratıkla savaşıyordu.

Kukla Hisarı bölgesinin patron yaratığı Karanlık Kukla Efendisiydi. Nie Yan'ın bu yolculuğu yapmaktaki amacı bu yaratıktan belirli bir eşyayı düşürmek istemesiydi. Buraya gelmekte geç kaldığını görünce biraz stres yaptı.

Çok sayıda oyuncu giriş tarafını kolluyordu. Nie Yan bu oyuncuların arasından gizli şekilde geçti ve kendini fark ettirmedi.

Nie Yan oyuncuların göğsündeki rütbe işaretlerine baktı. "Muhteşem Tapınak oyuncuları... bu durum işleri kolaylaştırıyor."

...

Muhteşem Yıldız isimli oyuncunun komutası altındaki 2,000 oyuncu Karanlık Kukla Efendisine saldırıyordu, fakat oyuncular buraya gelirken yanlış düşündüklerini fark etmişlerdi. Patron yaratık sandıklarından daha güçlüydü. Seviye 100 Varyant Lord gerçekten de saçma bir güce sahipti. Oyuncuları sürekli başarısız oluyordu. Bölgede yarım saati aşkındır savaşıyorlardı ve 600'e yakın kayıp vermişlerdi, fakat yaratığın can değeri sadece birazcık azalmıştı.

"Savaşçılar, geri çekilip gardınızı yükseltin. Rahipler, iyileştirin onları!" Muhteşem Yıldız, Karanlık Kukla Efendisinin güçlü bir makine gibi saldırıya geçmeye hazır olduğunu görünce oyuncularına bu emri verdi.

Beş metreden uzun boyuyla kalabalığın arasında duran Karanlık Kukla Efendisinin vücudu siyah bir taştan oluşuyordu. Attığı her adımda zemini şiddetli şekilde sarsıyordu. Savaş gücü olağanüstü derecede korkutucuydu. Tek bir yumruk hareketiyle çok sayıda Muhteşem Tapınak Savaşçısını havaya savurup anında öldürebiliyordu.

"Patron, daha fazla dayanamıyoruz. Yaratığın saldırı gücü çok fazla!" ön saflardaki bir Savaşçı bağırdı.

"Lanet olsun! Millet, geri çekiliyoruz!" Muhteşem Yıldız sinirlenmişti.

Karanlık Kukla Efendisini öldürebilmek adına Muhteşem Tapınak elinden gelen her şeyi yapmıştı. Arkalarında bir ceset yığını bırakmışlardı, birkaç tane şanslı oyuncu ana meydanın köşesine doğru kaçabilmişti.

Muhteşem Tapınağın kuvvetleri sonunda güvenli bölgeye ulaşmıştı. Hayatta kalmayı başarabilenler hızlı şekilde nefes alıp vermeye başladı. Arkalarına, ana meydana baktıklarında Karanlık Kukla Efendisinin canının tekrar tam haline döndüğünü gördüler, yaratık tekrar olduğu bölgede devriye gezmeye başlamıştı.

"Patron, Karanlık Kukla Efendisi çok güçlü. Kazanmamız imkansız."

"Patron, ne yapacağız?"

"Başka ne yapabiliriz ki? Eve gidiyoruz.” Muhteşem Yıldız sinirden dişlerini gıcırdatarak konuşuyordu.

"Burada ölen takım arkadaşlarımız ne olacak?"

"Kayıplarımıza göz yummalıyız. Birkaç Hırsız göndererek düşürülen ekipmanların toplanmasını sağlarız." dedi Muhteşem Yıldız. Hırsızlar arasından en yeteneklileri seçerek kaplanın inine gönderip önündeki yemeği kaçırma görevi verecekti.

Bu esnada, yanlarından bir siluet fırladı. Muhteşem Yıldızın önünde bir anda bir oyuncu belirdi.

"Hırsız!" Muhteşem Yıldızın kalbi titredi. İçgüdüsel olarak silahını kaldırdı, karşısındaki kişinin kendisine saldırmadığını fark etti. Ayrıca bir anda beliren bu kişinin tanıdık biri olduğunu da gördü.

"Tekrar karşılaştık," dedi Nie Yan.

"Hmm, merhaba. Seni tekrar görmek güzel. Burada ne yapıyorsun?" Muhteşem Yıldız şaşkın şekilde sordu. Etrafına baktığında, silah arkadaşlarının da şaşkın olduğunu gördü. Nie Yan bu oyuncuların arasından hiç fark edilmeden geçebilmişti. Bu durum korkutucu bir şeydi. Eğer Nie Yan Muhteşem Yıldıza suikast yapmak isteseydi şu anda elemanın cesedi yerde yatıyor olurdu.

"Burada biraz işim var. Sizden Karanlık Kukla Efendisini öldürmek için yardım isteyebilir miyim?" diye sordu Nie Yan. Nie Yan bu patron yaratıktan düşecek olan belirli bir eşyanın peşindeydi.

"Oh, elbette. Duyduğuma göre Gölge Dansçısı olmuşsun? Duyduklarım doğru mu?" Diye sordu Muhteşem Yıldız.

"Evet." Nie Yan nazik bir gülümseme ile cevapladı.

"Senin emirlerini takip edeceğiz. Bir şeye ihtiyacın oluğu anda bize söyle." dedi Muhteşem Yıldız. Nie Yan'ın kendisiyle konuşma şeklinden gerçekten de memnun kalmıştı. Geçen sefer de Nie Yan'ın yardımları sayesinde kurtulmuşlardı. Eğer bir şeye ihtiyacı olursa, Muhteşem Yıldız gönüllü şekilde ona yardımcı olacaktı.

"Karanlık Kukla Efendisinden düşecek bir şeye ihtiyacım var. Beni takip edin," Nie Yan ana meydana doğru ilerlemeye başladı.

"Millet, onu takip edin!" Muhteşem Yıldız acele şekilde kuvvetlerini harekete geçirdi.

Birkaç saniye sonra Nie Yan Karanlık Kukla Efendisinin arkasına geçmişti.

Üstün Sezi!

Bu yaratık bir Varyant Lord olduğundan dolayı can tazeleme hızı oldukça yüksekti. Eğer Nie Yan tek başına saldırmaya karar verirse bu yaratığı öldürmesi bir saatten fazla sürecekti. Muhteşem Tapınak kendisine yardımcı olursa, bu süreyi büyük ölçüde kısaltabilirdi.