Yeni savaş stiline alıştıkça Nie Yan'ın hareketlerindeki pürüzler birer birer siliniyordu. Artık sıradan Kademe 1 yaratıkları zorlanmadan öldürebiliyordu. Saldırılardan kaçınması için beceri kullanmasına da gerek kalmamıştı.

Bir Kara Mamut daha öldüğünde Nie Yan Hayat Çekirdeği için yaratığın kafasını deldi. O an aklına bir şey geldi. "Acaba bu yaratıklar üzerinde Hırsızlık kullanabilir miyim?"

Nie Yan beceri çubuğuna baktı. Seviye 16'daki becerinin başarı ihtimali %96 idi. Seviyesinden yüksek yaratıklar üzerinde beceriyi kullanırken başarısız olma ihtimali de oldukça düşmüştü. Ayrıca tek denemeden birden fazla eşya çalabiliyordu.

"Kademe 1 yaratıklar üzerinde Hırsızlık kullanırsam ellerindeki her şeyi alabilirim!"

Gözleri beklentiyle parlarken etrafı keşfe devam etti. Kısa sürede bir Kara Mamut daha buldu. Yaratık bir ağaçta dişini biliyordu.

Nie Yan yaratığın arkasına geçti. Büyük bir dikkatle adım adım yaklaşıyordu. Koluyla yaratığa erişecek mesafeye geldiğinde elini uzattı.

Hırsızlık!

Evet! İşe yaradı! Epey keyiflenmişti.

Ancak çantasına bakamadan Kara Mamut öfkeyle kükreyip yeni bilediği dişleriyle saldırdı.

Nie Yan geri çekilerek saldırıdan kurtuldu. Ardından dirseğini geçirmek için tekrar sokuldu. Yaratık sersemledi.

Kontrol altına alındığı anda işi bitmiş demekti.

Nie Yan seri saldırılarla Kara Mamutu öldürdü. Hayat Çekirdeğini de çıkardıktan sonra Hırsızlık ganimetini kontrol etmek için çantasını açtı. Bir köşede duran beceri kitabı gözüne takıldı.

Bu kitap son derece kıymetliydi. Zanaatkarların Toplama becerilerini hızlıca yükseltmelerine olanak sağlıyordu. Ne yazık ki Nie Yan'ın işine yaramıyordu. Nie Yan beceriyi öğrense dahi Kırmızı Ejderha Otu biçemezdi. Çünkü Toplama becerisinin seviye bayağı düşüktü.

Nie Yan bir süre düşündü. "Benim işime yaramasa da loncada birilerinin işine yarayacaktır."

Toplama Ustası beceri kitabını tekrar çantasına atıp ava devam etti. O andan itibaren ne zaman Kademe 1 yaratık görse Hırsızlık becerisiyle yaratığı soyup soğana çevirdi.

Çoğu zaman sadece altın elde etti. Ancak nadiren de olsa beceri kitapları da çalıyordu. Toplama Ustası, Maden Ustası, Terzi Ustası, Tamirci Ustası... Kitapların tamamı zanaatlara dairdi. Bu oldukça değerli eşyalar antik dünyada her yerdeydi.

Tüm gün kasıldıktan sonra Nie Yan'ın elinde 3 Toplama Ustası, 5 Maden Ustası, 3 Terzi Ustası ve 2 Tamirci Ustası beceri kitabı birikmişti. Hasılattan gayet memnundu. Kitaplar dışında iki tane de 120 yuvalı çanta aşırmıştı.

50-60 yuvalı çantalar şu anda oyuncuların ellerindeki en geniş çantalardı. İki tane 120 yuvalı çantayla envanter alanı birdenbire katlanmıştı.

Nie Yan gün içinde Zirve Askeri Akademisindeki derslerine katılıyor, akşamsa Antik Dünyada Berrak Dansçı sınıf atlama göreviyle uğraşıyordu.

Bir hafta geçtiğinde 500 tane Kademe 1 ve üzeri yaratık öldürme görevini tamamlamıştı.

Görevin ikinci aşaması 500 tane Kademe 2 ve üzeri yaratık öldürmesini gerektiriyordu. Bunlar Kademe 1 yaratıklardan çok daha güçlü oldukları halde Nie Yan hiç zorlanmıyordu.

Keşif alanını genişlettikçe Antik Dünyanın alanına aşinalığı artıyordu. Şu anda ormanda yaratık arıyordu.

Değerli şifalı bitkilerin ve madenlerin çokluğunu kim görse kafayı yerdi. Toplama ve Maden becerileri biraz daha yüksek olsaydı Nie Yan bütün kıymetli maddeleri toplayabilirdi. Fırsatı kaçırdığında bir daha elde edemeyecekti. Buradaki cevher ve bitkiler dış dünyada öyle nadirlerdi ki, ayda yılda bir görüldükleri Seviye 100+ zindanlar dışında hiçbir yerde yoklardı. Bu üretim malzemeleri Niuren Birliğine çok sayıda Usta Demirci ve Simyacı kazandırabilirdi.

Uzun, ince bir patikadan yürüyerek bir çayırlığa geldi. Gözlerinin önünde kocaman bir bitki havuzu duruyordu. Heyecandan ne yapacağını şaşırmıştı. "Altın Orkideler!"

Altın Orkide düşük seviyeli bir şifalı bitkiydi ve ana kullanım alanı Orta Mana İksiri yapımıydı. Orta Mana İksirlerine olan talep şu anda zirvede olduğundan Altın Orkide arzı, talebi karşılamakta zorlanıyordu. Hal böyle olunca orkidelerin fiyatları 5 altına kadar çıkmıştı.

Nie Yan büyülenmiş halde Altın Orkide tarlasına bakıyordu.

Ona göre Altın Orkidelerin maddi değeri ikinci plandaydı. Her biri 5 altından 10.000 tane satsa bile 50.000 altın kazanacaktı. Ancak Toplama Ustası becerisini öğrenip bütün bu Altın Orkideleri toplarsa, Toplama becerisini Gelişmiş rütbesine yükseltecek kadar ustalık kazanabilirdi. Tek yapması gereken birkaç gün boyunca burada zaman harcamaktı. İşi bittiğinde, Toplama Ustası becerisinin rütbe koşulunu düşürmesi de eklenince, ucu ucuna Kırmızı Ejderha Otunu toplar hale gelecekti. Gerçi başarı garanti değildi.

Tek bir Kırmızı Ejderha Otu 70.000 altın değerindeydi. Buradaki Kırmızı Ejderha Otu fazlalığı, birkaç günde Nie Yan'a yüzlercesini toplama imkanı tanıyordu. Böylesi pahalı bitkileri satmak zor olurdu. Çok miktarda otu birden pazara sürmesi ortalığı karıştırabilirdi. Lakin otlarla Yıldızlı Gece İksir Dükkanı Simyacılarını geliştireceğinden bunlar önemsizdi.

"Kırmızı Ejderha Otlarını istiyorsam Antik Dünyada fazladan zaman geçirip Toplama becerimi yükseltmeliyim."

Önceki zaman diliminde pazardaki Kırmızı Ejderha Otu sayısı hiç değişmiyordu. Anlaşılan Hatalı Gülümseme Antik Dünyadayken otları toplamakla uğraşmamıştı.

Nie Yan seçeneklerini değerlendiriyordu. Böyle bir fırsatı başka zaman elde edemezdi. Bir kez dışarı çıktığında Toplama becerisini Gelişmişe yükseltmesi aylarını alabilirdi. Usta rütbesi ise sadece bir hayaldi. Fazla boş zamanı yoktu. Olsa da böyle bir amaç uğruna zamanını harcayamazdı.

Kararını verdiğinde Toplama Ustası beceri kitabını çıkarıp beceriyi öğrendi.

Kitap bir ışık kümesine dönüşüp kayboldu. Nie Yan beceri çubuğuna baktı. Toplama Ustası becerisi önceki Toplama becerisinin yerine geçti.

Altın Orkideler burada çokça yetişiyordu. Dış dünyada ise bir tanesini bulmak saatler alabilirdi. Aslında Toplama becerisini yükseltmek kolaydı. Fakat bitkileri bulmak zordu. Haliyle beceriyi yükseltme işi işkenceden farksızdı.

Toplama becerisini yükseltmeye çalışan diğer oyuncular bu Altın Orkide tarlasını görseler çıldırırlardı.

Nie Yan eğilip ilk bitkiyi biçmeye başladı. Dikkatle hareket ediyor, işlemin başarısı için bildiği ufak tefek numaraları uyguluyordu. Sonuçta başarıyla biçtiği bitkiyi çantasına koydu. Çoğunlukla başarılı oluyor, arada bir de başarısızlıktan kurtulamıyordu. Başarısızlık bitkinin solup ölmesi demekti. Ancak bu durum onun umurunda değildi.

Altın Orkideler birer birer çantaya doluyordu. 20 tanesi 1 istif ediyordu. Altı saat geçtiğinde Nie Yan otuzuncu istifini tamamlamış ve bir de bildirim almıştı.

Toplama Ustası becerisini kontrol etti. Orta seviyeye ulaşmıştı.

Altın Orkideler hala ustalık kazandırabilirdi. Dolayısıyla burada bitki toplamaya uzun bir süre daha devam edecekti.

Sıradan oyuncular böylesi monoton bir iş yaparken sıkıntıdan deliye dönerlerdi. Lakin Nie Yan dayanıyordu. Belki de iki hayat tecrübe ettiğinden kararlılığı inanılmaz boyutlardaydı.

Keşişlerden pek bir farkı yoktu. Kendi dünyasında inzivaya çekilip dışarıdan kopmuş gibiydi. Ancak Toplama becerisini yükseltmenin büyük faydasını göreceğini biliyordu. Burada işi bittiğinde nadir simya malzemelerini sırf Toplama becerisinin yetersizliği yüzünden es geçmek zorunda kalmayacaktı.

Günler geçiyor, Zümrüt İmparatorluğu aynı sükunetini koruyordu. Nie Yan dış dünyayı düşünmeden işine odaklanıyordu.

Gerçek dünyada okul hayatına iyice alışmıştı. Arada bir küçük problemler yaşasa da genel olarak her şey yolundaydı.

Beş gün sonra neşeli bir müzik sesi duyduğunda Toplama becerisinin Gelişmiş rütbesine yükseldiğini anladı. Başarı ihtimalinden emin olsa da artık Kırmızı Ejderha Otlarını toplayabilirdi.

Haritaya baktı. Hafızasına güvenerek Kırmızı Ejderha Otlarını gördüğünü düşündüğü yere gitti.

Yaratıkların etrafından dolaşarak ilerlerken nihayet bir tane Kırmızı Ejderha Otu buldu. Parlak kırmızı rengi, otun dikkat çekmesini sağlıyordu.

Nie Yan otun yanına gidip eğildi. Etrafındaki toprağı dikkatle açarak kökleri ortaya çıkardı.

Köklere zarar vermemeye özen göstermeliydi. Aksi takdirde bütün bitki ölebilirdi.

Kırmızı Ejderha Otunu biçmek zahmetliydi. Dikkat edilmesi gereken pek çok detay vardı.

Nie Yan'ın tırnağı küçük bir köke hafifçe temas etti. Kırmızı Ejderha Otu havası boşalır gibi bir anda solup öldü.

"Kahretsin!" Nie Yan mecburen kalkıp başka bir ot aramaya çıktı.

Dışarıda birisi Kırmızı Ejderha Otunu yok etse, bütün takım arkadaşlarının gazabına uğrardı. Zira bu ot epey enderdi. Zaten nadir olması ve toplama zorluğu sayesinde fiyatları dudak uçuklatıyordu. Neyse ki harita Kırmızı Ejderha Otu kaynıyordu. Bir tanesini yok olduğunda Nie Yan üzülmemiş ve sıradaki otu aramaya koyulmuştu.