On başarısız denemenin ardından Nie Yan bir tane Kırmızı Ejderha Otu biçmeyi başardı. Köklerini dikkatle toplayıp otu çantasına koydu.

Beceri ustalığı, bitkinin kademesi ve toplama zorluğu gibi etmenlerden etkilenerek başarılı hasat sonucunda kazanılırdı. Kırmızı Ejderha Otu en üst düzeydeki bitkiler arasındaydı. Dolayısıyla Nie Yan'ın Toplama Ustası becerisini yükseltmesine yardımı büyüktü.

Nie Yan etrafı dolaşıyordu. Kırmızı Ejderha Otu dışında gördüğü yüksek kademeli bitkileri de toplamayı ihmal etmiyordu. Toplama becerisi Gelişmişe yükselmişken bütün bitkiler adeta toplanmak için sıraya girmiş gibilerdi.

Nie Yan yolda karşılaştığı Kademe 2 yaratıkları avlarken bitki arayışını sürdürüyordu. Kasılmanın monotonluğundan başarılı hasadın verdiği mutlulukla kurtuluyordu. Görevinde durmadan ilerleme kaydediyordu.

Berrak Dansçı sınıf atlama görevi sandığından çok daha uzun sürecekti. Göz açıp kapayıncaya kadar yarım ay geçmişti.

"Sanırım kendimi fazla kaptırdım" Lider sıralamasına baktı. "Hmm, Tang Yao Seviye 90 olmuş. Arkasındakiler de ona yaklaşmışlar. Bana yetişmelerine hala zaman var." Seviye 90 sonrasında seviye atlamak için gereken tecrübe puanları, bir önceki seviyenin on katı kadar olurdu. Yani birisinin ondan önce Gölge Dansçısı olması mümkün değildi.

Ormanı keşfederken ağaçlar arasında gezinen, kurda benzeyen insansı bir yaratık buldu. Kurt Adam! Gözlerini kıstı. Kurt Adamlar Antik Dünyada yüzleştiği Kademe 2 yaratıklar içinde en zorlulardandı. İlk defa biriyle karşılaştığında ölmemek için kaçmak zorunda kalmıştı. O zamandan beri ne zaman bir Kurt Adam görse yolunu değiştirirdi. Ancak bu sefer savaşmak istiyordu.

Nefesini tutup usulca yaratığa yaklaştı.

Başıboş dolaşan Kurt Adam tehdidin farkında değildi.

Nie Yan yaydan çıkan ok gibi fırlayıp Zenard'ın Kılıcını yaratığın omurgasına savurdu.

Sırt Kıran!

Kurt Adam son anda tehlikeyi sezip kenara çekilerek saldırıdan kurtuldu. Derinden uluduktan sonra keskin pençeleriyle Nie Yan'ın üzerine çullandı.

Pençeleri hançerlerden bile keskindi.

"Bu nasıl bir reaksiyon hızı?!" Nie Yan'ın ağzı açık kalmıştı. Hemen geri çekilip pençelerden uzaklaştı.

Kurt Adam tahmin ettiğinden hızlı çıkmıştı. Akıllara durgunluk veren bir hızla ilerleyip kurtulması imkansız bir saldırı daha yaptı. Göğsüne saplanan pençe sonrasında Nie Yan'ın kanı oluk oluk akıyordu.

-3.320

"Lanet olsun! Bu gidişle öleceğim!"

Nie Yan savunmaya zorlanıyordu. Bir kere daha isabet aldığında canı %30'a düştü. Oyalanmadan içtiği Gelişmiş Sağlık İksiriyle canını doldurdu.

Kurt Adam öyle hızlıydı ki, ardıl görüntüler bırakıyordu. Nie Yan onun hareket tarzını izleyip kopyalamaya çalıştı. Yaratığın hareket tarzında ustalaştıkça dövüş kolaylaşıyordu.

Kurt Adam uluyarak ileri atıldı.

Pençeler yaklaşırken Nie Yan'ın aklına bir fikir geldi. Burayı bir arena, Kurt Adamı da rakibi olarak hayal etti. İçgüdüsel olarak geri yatıp saldırıdan kurtuldu. Bir elini yere koyarak belini döndürdü ve capoeiradakilere benzer bir tekme attı. Tekmesi doğrudan yaratığın boynuna indi.

Kemiklerin kırılma seslerini duyabiliyordu.

Tekme olağanüstü bir güçle çarpmıştı.

Kurt Adam acıyla inledi. Ağzından kan fışkırır halde altı metre geri uçup bir ağaca çarptı.

−7.323! Kritik vuruş denk gelmişti!

Kurt Adam yerde hareketsiz halde yatıyordu. Çevikliği ve refleksleri gerçekten korkutucuydu. Lakin savunması o kadar zayıftı ki, aldığı ilk sert darbede ölmüştü.

Nie Yan bile tekmesinin gücü karşısında hayrete düşmüştü. Sadece hayal kurarken ölümcül bir saldırı çıkarmıştı. Az önce gerçek hayattaki bir saldırı tekniğini uygulamıştı. Kusursuz icrası sayesinde oyundaki bir beceri kadar etkili bir hamle yapabilmişti.

Nie Yan önündeki yolun uzunluğunu bir kez daha anlıyordu. Şu ana dek yalnızca buzdağının ucunu görmüştü. Gölge Dansçısı kavramında, attığı ilk adımla birlikte keşfettikleri onu derinden etkilemişti.

"Görünen o ki daha öğrenecek çok şeyim var." Hayat Çekirdeğini Kurt Adamın kafasından çıkardı. Ceset arındırıldığında Zenard'ın Kılıcında şiddetli bir titreşim hissetti. Kılıçtan siyah alevler yükselerek çelikteki sıcaklığı artırdı.

Nie Yan kabarmakta olan korkunç gücü hissedebiliyordu. İkinci mührün kaldırıldığını fark etmesi uzun sürmedi.

İkinci mührü kalkmasıyla Zenard'ın Kılıcı güç patlaması yaşadı. Önceki haliyle zaten Seviye 120 Efsanevi kademe silahlara eşdeğerdi. Özellikle Fesih becerisi Küçükten Gelişmişe yükselerek önemli bir güç artışı sağlamıştı. Seviye 100+ Lordlar bile beş tane Seviye 8 lanetten etkilenirdi.

Zenard'ın Kılıcını saran siyah alevler daha şiddetli yanıyorlardı. Nie Yan kılıcı savururken havada ateşten bir iz kalıyordu.

Kılıcın gelişimi nu şaşırtmıştı. Mührün kaldırılmasına daha zaman var sanıyordu. Muhtemelen Antik Dünyadaki yaratıkların dışardakilerden gelişmiş olması, mührün beklenenden erken kalkmasındaki temel sebepti.

Zenard'ın Kılıcının asgari saldırı değeri 1.500'e ulaşarak Seviye 100 hançer ve kısa kılıçları epey geride bırakmıştı. Nie Yan beklentiyle doluydu. İki mühür kalktığı halde böyle güçlü olan bir kılıç, altı mühür kalktığında kim bilir ne hale gelecekti?

Akşam vakti yaklaşırken ilerlemesini kontrol etti. Berrak Dansçının Yolu 2 görevinde %55 ilerleme kaydetmişti. Oldukça iyi durumdaydı.

Sunucuların kapanma vakti geldiğinde Nie Yan kapsülünden çıkıp derince iç çekti. Günlerce hiç ara vermeden mobları avlamış ve bitki toplamıştı.

Xie Yao ile sabah rutinleri aynıydı. Dişlerini fırçalayıp yüzlerini yıkıyorlar, sonra kahvaltı edip otobüsle okula gidiyorlardı.

Zirve Askeri Akademisinde çift olduklarını bilmeyen neredeyse kalmamıştı. Okula birlikte geliyor, çıkışı birlikte yapıyor, boş zamanlarında birlikte zaman geçiriyorlardı. Erkekler Nie Yan'ı kıskanıyorlardı. Xie Yao pek çoğunun gözünde mükemmeldi. Ancak çoktan kapılmıştı.

Nie Yan komuta fakültesindeki sınıfına adım attığında sınıf arkadaşlarının hararetli bir tartışmanın ortasında olduğunu gördü.

Xu Yan, Xia Tianyu ve Fei Zhe'nin yanına gidip "Ne konuşuyorlar böyle?" diye sordu.

"Gizemli Mağara denen bir zindanı. Zhao Shiyu ve çöplük takımı hala orayı temizleyememiş. Ama utanmasalar bununla övünecekler."

Komuta bölümünün takımı yalnızca birkaç hafta önce kurulmuştu. Gizemli Mağaraya kadar gelmeleri bile etkileyiciydi. Ancak Niuren Birliği elitleri oradan uzun zaman önce alacağını almıştı.

"Nie Yan, dün gece Seviye 85 Muhteşem Zırh ele geçirdim. 800 üzerinde savunma veriyor. Nasıl sence? İyi değil mi?" Xu Yan göğsünü kabartıyordu.

"Oha! Seviye 85 ekipman! Sendeki şans keşke bende de olsa," dedi  Fei Zhe. Xu Yan sadece Seviye 81 idi.

"Onu nereden buldun?" Xia Tianyu  Seviye 86 idi, ama sadece bir tane Seviye 85 ekipmana sahipti. Geri kalanlar Seviye 80 ekipmanlarıydı.

"Bir zindanda. Öldürdüğümüz bir yaratıktan düştü. Ana tankımızın ekipmanı düşenden daha iyi olunca zırh bana geçti."

"Vay canına! Ana tankınız hangi ekipmanı kullanıyor? Öyle bir zırhı istemediğine inanamıyorum!"

"Şu anda Seviye 83, fakat Seviye 90 Parlak Güneş Seti kullanıyor."

"Oha! Parlak Güneş Seti mi?! Dalga mı geçiyorsun?" Xia Tianyu ve Fei Zhe duyduklarına inanamıyordu. Ancak Xu Yan'ın bahsettiği kişi Niuren Birliğinde ikinci sınıf oyuncu bile olamazdı.