Bölüm 544: Gökten Gelen Ölüm (2)

avatar
2097 58

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 544: Gökten Gelen Ölüm (2)



Bölüm 544: Gökten Gelen Ölüm (2)

 

 

Nie Yan gittikçe yaklaşıyordu. Tam da Beyaz Yeleli Grifon irtifasını alçaltacakken Palet Yüzüğünü aktif ederek kendini ileri fırlattı. Beş parmağı da bir anda vakumlu bir eşya halini almıştı, bu şekilde Grifonun sırtına bir sürüngen gibi yapıştı.

 

 

Diğer sürücüler şaşkınlık içerisindeydi, savaşta olduklarını unutmuş gibilerdi.

 

Bu nasıl bir numaraydı böyle!

 

Kara Kanat Ejderhasının sırtından atlayarak Beyaz Yeleli Grifonun sırtına konmak, bunların hepsi kaşla göz arasında gerçekleşmişti.

 

"Hayalet, dikkat et!"

 

"Hayalet! Arkanda!"

 

Fakat bu uyarılar çok gelmişti.

 

Nie Yan elbette Hayalete tepki vermesi için gerekli süreyi tanımayacaktı!

 

Hayalet ise elbette Nie Yan'ın bir anda arkasında belireceğini tahmin edememişti.

 

 

Bu resmen hayal gücünün sınırlarını aşan bir şeydi!

 

Fakat Nie Yan gerçekten de bunu başarabilmişti!

 

Hayaletin kafası karışmıştı. Kara Kanat Ejderhasından kaçabilmişti. Neden diğer sürücüler kendisine dikkatli olması gerektiğini söylüyordu ki?

Nie Yan bu esnada Hayalete doğru Zenard'ın Kılıcını savurdu.

 

Hayalet aniden arkasında bir tehlike olduğunu sezdi. Arkasına baktığında Zenard'ın Kılıcından gelen parlak siyah alevleri gördü. İki eli de Beyaz Yeleli Grifona sıkıca tutunuyordu. Ellerini bırakıp silahını çekmesi ve becerilerini aktif etmesi, ya da bu saldırıdan kaçınması imkansızdı!

 

Beyaz Yeleli Grifon hala irtifasını yükseltiyordu. Hayalet eğer ellerini bırakırsa kesinlikle yere düşecekti!

 

Lanet olsun, işim bitti! Hayaletin gözbebekleri solgun bir renk almıştı. Eğer burada ölürse, Beyaz Yeleli Grifon da ölecekti!

 

Ancak iş işten geçmişti.

 

Nie Yan'ın kılıcı derinlere saplanarak kesik attı, Hayaletin kanının fışkırmasına sebep oldu. Tek hamlede işi bitmişti! Hayaletin vücudu afalladı, Beyaz Yeleli Grifonun sırtından havada daireler çizerek düşmeye başladı.

 

Beyaz Yeleli Grifon ise çığlık atarak Hayaletin yere düşmekte olan cansız bedenini takibe başladı.

 

Eğer sürücü ölürse, uçan hayvan 20 saniye sonra sahibinin uçan hayvan slotuna geri dönüyordu. Nie Yan doğal olarak buna izin vermeyecekti!

 

Nie Yan aniden ileri atılarak Beyaz Yeleli Grifonun kafasına Zenard'ın Kılıcıyla saldırdı.

 

Hayvan gökte çılgınca savruldu ve acı bir çığlık attı, bu esnada karanlık bir gölge ortaya çıktı. Kara Kanat Ejderhası da hızını artırarak güçlü pençeleriyle Beyaz Yeleli Grifonun kafasına saldırdı. Bir karpuzun ezilme sesine benzer bir ses çıkartarak Grifonun kafası bir anda parçalandı.

 

 

Kara Kanat Ejderhası Beyaz Yeleli Grifonun kafasındaki Hayat Çekirdeğini çıkararak tek seferde yuttu. Nie Yan'ın da bu esnada yere düşmekte olduğunu biliyordu ve bundan dolayı hiç oyalanmadan sahibini almak için ileri atıldı.

 

 

Beyaz Yeleli Grifon ise bu esnada gökten süzülerek düşmüş ve yere çakılmıştı.

 

 

Bütün bunlar sadece 10 saniye gibi kısa bir sürede gerçekleşmişti. Aşil Yusufçuğu ve Rüzgar Engereği ise Hayaletin yardımına yetişebilecek zamanı bile bulamamıştı.

 

 

Nie Yan bakışlarını diğer iki uçan hayvanın sahiplerine çevirdi.

 

 

Nie Yan'ın kendilerine baktığını gören sürücüler sanki şeytanla göz göze gelmiş gibi titrediler.

 

 

Beyaz Yeleli Grifonun parçalarına ayrılmasından sonra havada ağır bir kan kokusu yayılmıştı.

 

 

Yaşananlar sanki birer kabus gibiydi, diğer sürücülerin zihni bulanıklaşmıştı. İçlerinde aceleyle arkalarını dönüp kaçma isteği vardı.

 

 

Beyaz Yeleli Grifonun büyük bir toz bulutu kaldırarak düştüğü yerde oluşturduğu çukura bir süre sonra Hayaletin de cesedi düştü ve yeryüzünde çarpışan oyuncular bunu şaşkınlıkla izledi. İkilinin düştüğü noktada kan kokusu yayılmaya başladı.

 

 

Havada süzülürken vücutlarından çıkan kan etrafa yayılmıştı. Parlak bir kırmızı renkle parıldayan kanın görüntüsü korkunçtu.

 

 

Gökten gelen kan banyosunun ardından etraftaki her şeyi kan kokusu sarmıştı.

 

 

Çılgın Büyü boş bir ifadeyle göklere bakıyordu. Beyaz Yeleli Grifon ölmüştü! Hala beş adet uçan hayvanları vardı, fakat artık bu bölge beş hayvanın da mezarı olacak gibi görünüyordu.

 

 

"Patron düşman uçan hayvanlarından birini öldürdü! Biz de geri kalmayalım! Öldürün!"

 

 

Niuren Birliği oyuncularının savaş çığlıkları atmosferi sarsıyordu. Büyücü İttifakı kuvvetlerine sanki tsunami vurmuş gibiydi.

 

 

Kara Kanat Ejderhası derhal Mavi Kanat Albatrosun yanına ilerlemeye başladı. Nie Yan derhal Doğal İfrit'i kurtarmalıydı! Mavi Kanat Albatros zaten ağır derecede yaralanmıştı. Daha fazla dayanabilecek durumda değildi.

 

 

İleri baktığında Yanık Şahinin Mavi Kanat Albatrosu takip ettiğini gördü. Şeytani Kelebek ve diğer Rüzgar Engereği de mesafeyi hafiften kapatıyordu.

 

 

"Hayalet öldü!"

 

 

"Bu nasıl olabilir?"

 

 

Yanık Şahinin sürücüsü olan Esrarlı Büyücü şaşkınlıkla bağırdı. Mantıklı düşünülecek olursa, planları işe yaramalıydı, Hayaletin bu kadar hızlı şekilde ölmemesi gerekiyordu. Vaziyet kontrolden çıkmak üzereydi.

 

 

Kara Kanat Ejderhası hızla kendilerine yaklaşıyordu.

 

 

"Nirvana Alevi geldi!"

 

 

"Paniklemeyin! Öncelikle Mavi kanat Albatrosu öldürün!" diye bağırdı Esrarlı Büyücü. Fakat bu esnada kendisi de gergin ve stresliydi. Diğerleri nasıl endişeli olmayacaktı ki?

 

 

Kara Kanat Ejderhasının gittikçe yaklaştığını gören Doğal İfrit ise rahatlamış bir nefes aldı. Düşmanın saldırı ya da geri çekilme konusunda tereddütte olduğunu görünce dudakları kıvrılarak gülümsedi. Bunca zamandır düşman tarafından kovalanıyordu, artık intikam vakti gelmişti!

 

 

Göçüm!

 

 

Mavi Kanat Albatrosun tüyleri bir anda göz alıcı şekilde parıldamaya başladı. Gözle görülür bir hızda yaraları iyileşmeye başlamıştı.

 

 

Bu hayvan aslında biraz güçsüz sayılırdı, Seviye 2 hayvanlardan sadece biraz daha güçlüydü. Fakat, ağır yaralardan bir anda kurtulabilmesini sağlayan bir özel becerisi vardı, bu beceri kendisine sağlam bir savaşı sürdürebilme yeteneği veriyordu.

 

 

Mavi Kanat Albatrosun bu becerisi Büyücü İttifakı oyuncularını şaşkınlığa sürükledi.

 

 

Bu esnada Doğal İfrit bakışlarını Şeytani Kelebeğin sürücüsüne kilitledi ve Zihin Şoku kullandı.

 

 

Şeytani Kelebeğin sürücüsü Doğal İfrite doğru ilerliyordu. Bir anda güçlü bir zihin saldırısına maruz kalmıştı, vücudunun kontrolünü yitirmişti. Fakat Şeytani Kelebek hala bir önceki emri takip ediyor ve Mavi Kanat Albatrosa doğru hızla ilerliyordu.

 

 

Mavi Kanat Albatros aniden arkasını dönerek Şeytani Kelebeğe doğru hücuma geçti. İki hayvan tüm gücüyle birbirine çarptı ve yere düştü.

 

 

"Kimin güçlü olduğu açıkça görülüyor! Saldırı yapabilmenin bir yolu yok!" Rüzgar Engereğinin sürücüsü bağırarak konuştu.

 

 

 

Yanık Şahinin sürücüsü olan Esrarlı Büyücü ise durumun bu şekilde bir anda tersine dönmesini beklemiyordu. Bu şekilde, artık Mavi Kanat Albatrosu öldürmenin de yolu kalmamıştı. Şeytani Kelebeğin Mavi kanat albatrosu öldürebileceğini ummuştu. Şeytani Kelebeği illüzyon becerileri olduğundan dolayı bu plana mümkün gözüyle bakmışlardı.

 

 

Bu esnada Nie Yan da savaş alanına gelmişti. Kara Kanat Ejderhası güçlü bir kükreme çıkararak Rüzgar Engereğine doğru atıldı.

 

 

"Dikkatli ol!"

 

 

"Beni yakalamak mı istiyorsun? Bu sandığın kadar kolay olmayacak!" Rüzgar Engereğinin sürücüsü homurdanarak konuştu. Rüzgar Engereği kanatlarını aniden büyük bir hızla çırpmaya başladı. Hızı bir anda iki katına çıktı ve düşmanından gelen saldırının doğrultusundan kaçındı.

 

 

Kara Kanat Ejderhası kendi dilinde bir şeyler söyledi. Konuştuğunda zalim bir güç ortaya çıkarmıştı. Düşük seviye hayvanlara karşı en etkili becerilerden biri Ejderha Korkusu’ydu.

 

 

Rüzgar Engereğinin vücudu havada donup kaldı. Bu esnada Kara Kanat Ejderhası ağız dolusu bir Ejderha Nefesi kullandı ve kavurucu alevleri gönderdi.

 

 

Bir patlama sesiyle, Rüzgar Engereği sırtından vuruldu ve havada yuvarlanmaya başladı.

 

 

Kara Kanat Ejderhası mesafeyi kapatarak öldürmeye doğru ilerlemeye başladı. Rüzgar Engereğinin kafatasına çarptığı gibi içindeki Hayat Çekirdeğini çıkardı ve yuttu.

 

 

Nie Yan bir şimşek hızında ilerliyordu. Böylesine kısa bir süre içerisinde bir başka uçan hayvanı daha öldürmüştü. Kara Kanat Ejderhasının gücü artık düşmanın beklentilerinin çok ötesine geçmişti. Bu esnada Esrarlı Büyücü ve Yanık Şahin paniğe kapılarak arkasını döndü ve kaçmaya başladı. Nie Yan derhal hayvanına emir vererek takibe geçti.

 

 

Kara Kanat Ejderhasının gittikçe yaklaştığını gören Esrarlı Büyücü hayvanına daha sıkı tutundu. Saldırıdan kaçınmak adına zorlu bir manevra yapma planındaydı.

 

 

Kara Kanat Ejderhası bir kartalın tavşan avlaması gibi süzülüyordu havada.

 

 

Yanık Şahin tam da öldürülmek üzere olduğunu anladığında yana doğru kayarak uzaklaştı.

 

 

"Demek kaçmak istiyorsun? O kadar kolay değil!" Nie Yan'ın gözleri soğuk bir ifadeyle parıldıyordu. Vücudu bir yay gibi gerildi, Sıçrama Yüzüğünü aktif etti ve kendini Yanık Şahinin üzerine fırlattı.

 

 

Havada süzülürken rüzgar kulaklarını yalıyordu. Sanki vücudu gerilip kopmak üzereymiş gibi görünüyordu.

 

 

Nie Yan'ın kendisine doğru atıldığını gören Esrarlı Büyücünün kalbi sıkıştı. Bu hareketi yapan biri ya çok cesur ya da çok aptal olmalıydı. Böylesine riskli bir hareketi yapma cesaretinde bulunmuştu. Yere düşerek can vermekten korkmuyor muydu?

 

 

Elbette Nie Yan'ın bir Tüy Düşüşü Mücevherine sahip olduğu Esrarlı Büyücünün aklının ucundan bile geçmiyordu. Aklındaki tek şey Nie Yan'ı düşürebilmekti. Nie Yan düşerse işi bitecekti!

 

 

Nie Yan tam da Yanık Şahinin sırtına konmak üzereyken Esrarlı Büyücü asasını kaldırarak bir büyü sözü söyledi.

 

 

İtici!

 

 

Güçlü bir kuvvet Nie Yan'ı itti.

 

 

Nie Yan geriye savruldu. Yere düşmeye başlamıştı ve Yanık Şahinden giderek uzaklaşıyordu.

 

 

"Sonra görüşürüz ezik!" Esrarlı Büyücü gülerek konuştu, halinden memnun görünüyordu.

 

 

Fakat Nie Yan'ın bir sonraki hamlesi Esrarlı Büyücünün ettiği laflardan pişman olmasını sağladı. Nie Yan geriye savrulmadan önce Yanık Şahinin sırtına bir ağ fırlatmıştı. Yere düşerken ağ gerilmişti ve yeterli gerginliğe ulaştığında Nie Yan'ı da çekmeye başlamıştı.

 

 

"Geber!" Esrarlı Büyücü hayvanın sırtına yapışmış olan ağa bir Esrarlı Ateş Topu gönderdi.

 

 

Fakat çok geç kalmıştı. Palet Yüzüğünün etkisi süresi tükenmek üzereydi. Nie Yan iki eliyle Yanık Şahinin tüylerini sıkıca tuttu. Kendini yukarı çekerek Yanık Şahinin sırtına kondu.

 

 

Zihin Şoku!

 

 

Esrarlı Büyücü asasını Nie Yan'a doğrultmuştu. Nie Yan’ın üzerine güçlü bir zihin saldırısı geliyordu.

 

 

Tam da saldırı isabet edecekken Zihin Bağışıklığını aktif ederek Esrarlı Büyücüye doğru atıldı.

 

 

Iska!

 

 

Zihin Şoku etkisiz kalmıştı! Esrarlı Büyücü şaşkındı. Bir sonraki saniyede Nie Yan'ın kılıcı bir yıldırım hızıyla savruldu. Esrarlı Büyücünün gözbebekleri genişledi.

 

 

"Lanet!" Küfretmeden duramadı. Yanık Şahinin sırtı dar bir alandı. Kaçabileceği bir yer yoktu!








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr