Nie Yan, Zhai Hao'dan doğrulama beklerken heyecanına engel olamıyordu.

"Daha yeni bir görev bitirmiş. Şu anda Seviye 53. Duyduğuma göre 3 tane de Alt Efsanevi kademe ekipman elde etmiş." Zhai Hao bir yandan da Liu Wei'nin grubuna bakıyordu. Verecekleri tepkiyi merak ediyordu.

Nie Yan derin bir nefes alıp gülümsedi. Xie Yao'nun esrarengiz hallerinden çok çekmişti! Ne zaman İnanç konusu açılsa konuyu geçiştirip duruyordu. Sonunda ikinci bir kaynaktan şüphelerini doğrulamıştı.

Liu Wei ve yardakçılarının ağızları açık kalmıştı. Xie Yao Seviye 53 oluşu, hepsini şoka uğratmıştı! O seviyedeki birinin lider sıralamasında ilk 20 içinde olması gerekirdi. Üstüne üstlük üç tane de Alt Efsanevi kademe ekipmanı vardı. Bu bile başlı başına dehşet vericiydi! Alt Efsanevi kademe ekipmanlar pazarda binlerce altına alıcı buluyorlardı. Nispeten sağlam özelliklere sahip olanlar ise 10.000 altından fazla ediyordu. Lakin böyle ekipmanlar sayıca az olduklarından pazarda görülmeleri neredeyse imkansızdı. Genelde üst seviye oyuncular Alt Efsanevi ekipmanlar buluyor, onlar da ekipmanları satmak yerine ya kendileri kullanıyor, ya da arkadaşlarına veriyorlardı.

Üç parça Alt Efsanevi ekipman Liu Wei'nin hayal dahi edemeyeceği bir zenginlikti.

Yeni haberle birlikte Liu Wei'nin gururlu hali yok oldu. Nie Yan ve Zhai Hao'nun seviyelerini de sormamıştı. Onlar da kendisinden yüksek seviye çıkarsa utancından yerin dibine girerdi.

Xie Yao Tang Yue ile muhabbet ederken sık sık Nie Yan'a bakıyordu. Jiang Yingyu ile ne konuştuklarını bilmediğinden endişelenmişti. Gülen yüzlerine bakarken içindeki kıskançlık ortaya çıktı. Haz etmediği insanların başında Jiang Yingyu gibiler geliyordu. İkisinin arası hiçbir zaman iyi olmamıştı. Jiang Yingyu'nun vücudu onu bile kıskandırıyordu. Bu yüzden onunla su ve yağ gibilerdi. Jiang Yingyu'nun erkek arkadaşına yaklaştığını gördüğünde huzursuz olması doğaldı.

Onu fark eden Tang Yue gülümsedi. "İstersen gidip bir bak." Arkadaşının endişesini anlayabiliyordu.

 Xie Yao'nun yüzü domates gibi kızardı.

Öte yandan muhabbetin konusu Xie Yao'ya kaydığında Jiang Yingyu hayal kırıklığına uğramıştı. Ardından üzgün yüzü gülmeye başladı. "Madem meşgulsün ısrara gerek yok. Ben de İnanç oynuyorum. Adım Işıltılı Şarkı. Fırsat bulursak seninle birlikte oynamak isterim. Nie Yan, oyundaki adın ne?"

Bir anda bütün gözler Nie Yan'a döndü. Herkes oyundaki adını duymak istiyordu.

Nie Yan uzun süre cevap vermedi. Nirvana Alevi ismini bu insanların duymasını istemiyordu. Gereğinden fazla dikkat çekmenin lüzumu yoktu.

"Kasılmana yardım edecek biri arıyorsan benimle gelebilirsin. Adım Yao Yao, (杳)karanlık ve gizemli anlamındaki yao." Xie Yao gelip Nie Yan'ın elini tuttu.

Olaya şahit olanların gözleri yuvalarından fırladı. Xie Yao bütün okulun en nadide çiçeğiydi. Nie Yan ile ilişkileri hakkında söylentiler çıksa da, kimse bu söylentilere kulak asmamıştı. Xie Yao'nun bir ilişki yaşıyor olmasına ihtimal vermemişlerdi. Nie Yan onun peşinden koşuyor olsa da Xie Yao'nun gönlünü kazanamayacağını düşünmüşlerdi.

Ancak gerçek, beklentilerin tam tersiydi. Öğrencilerin beklentileri bu defa doğru çıkmamıştı.

Xie Yao'nun sınıfın ortasında Nie Yan'ın elini tutmasına şahit olmuşlardı. Şaşkın öğrencilerden çıt çıkmıyordu. Nice kalp şişe gibi kırılmıştı. Her 10 erkekten 9'u Xie Yao'ya hayrandı. Hayalleri paramparça olmuştu.

Xie Yao'nun hareketleri Jiang Yingyu'ya karşı savaş ilanıydı. Nie Yan'ı içine düştüğü durumdan kurtarması da cabası olmuştu.

Xie Yao'nun kokusu Nie Yan'ın burnuna doldu. Elinde onun narin ellerini hissediyordu.

Etrafındaki erkeklere baktı. Hepsinin gözünde kıskançlıklarının yansıması vardı.

Yaşadıklarından sonra Nie Yan olgun birinin zihnine sahipti. Yine de sükunetini korumakta zorlanıyordu. Çünkü iki hayatında sevdiği tek kişi olan Xie Yao şu anda yanındaydı!

Zhai Hao gizlice göz kırptı. Nie Yan buna karşın gülümsedi.

"Yardım lazım olduğunda seni bulacağım, Xie Yao." Jiang Yingyu mecburen geri adım attı. "Benim gitmem gerek. Gösteri öncesi provalarım var. Vaktiniz olursa beni izlemeye gelebilirsiniz."

"Elbette! Zaman bulursak kesinlikle geleceğiz!" Xie Yao bile kendi yaptığına şaşırmış durumdaydı. Daha önce düşünmeden bir şey yaptığını hatırlamıyordu. Ancak Jiang Yingyu ve Nie Yan'ı birlikte gördüğünde içinde beliren kıskançlık duygusu yüzünden düzgün düşünememişti. Nie Yan'ın kolu bedenine dolanırken rahatsız olmuştu. Öfkeyle dişini sıksa da şu anda karşı koyamazdı.

Tang Yue de Xie Yao'dan böyle bir tepki beklemiyordu.

Jiang Yingyu Nie Yan'a baktı.

Nie Yan veda etmek üzereydi. Lakin kolundaki acı veren çimdik onu durdurdu. Xie Yao'ya baktığında masumca gülümsediğini gördü. Haliyle konuşmaktan vazgeçti. Tatlı ve nazik Xie Yao, istediği zaman oldukça korkutucu birine dönüşebiliyordu.

Nie Yan bir şey demeyince Jiang Yingyu arkasını dönüp sessizce uzaklaştı.

İki kız birbirleriyle rakiplerdi. Geri kalanlar yalnızca izleyicilerdi. Kimse aralarındaki olaya karışamazdı.

Sınıfın öte tarafında oturan Liu Rui bütün olaylara tanık olmuştu. Yumruklarını sıkarak öfkesine hakim olmaya çalışıyordu.

"Yazılı sınav sonuçları açıklanmış. Hadi gidip bakalım." Xie Yao Nie Yan'ı çekiştirip peşine taktı. "Biz gidiyoruz. Görüşürüz arkadaşlar."

Nie Yan da veda etti ve birlikte uzaklaştılar.

"Ne şanslı adam! Keşke onun yerinde ben olsaydım." Liu Wei iç çekip yanındakilere baktı. "Sonuçları öğrendikten sonra gidip takılalım. Hesaplar benden!"

Liu Wei'nin teklifi grubu yeniden neşelendirdi. Zhai Hao'nun arkadaşları ilk defa Liu Wei hakkında olumlu düşünüyorlardı.

Xie Yao Nie Yan'ı sessiz bir köşeye çekti.

"Nie Yan, ciddi bir konuşma yapmamız lazım!"

Nie Yan dinlemeye koyuldu.

"Bir daha Jiang Yingyu ile flört ettiğini görürsem elimden kurtulamazsın!"

Xie Yao'nun kızgın halleri karşısında Nie Yan kahkahaya boğuldu. Önceki hayatında Xie Yao'dan böyle bir muamele görmeyi hayal edemezdi. Kendini şanslı hissediyordu.

Xie Yao ile sınıfa dönüp sıralarına oturdular. Sonuçlar Zirve Askeri Akademisinin sitesinde ilan edilmişti. Ülkenin dört bir yanından 30.000 öğrenci listedeydi. Xie Yao ilk 700 kişi arasına girmişti. Üstün bir başarı sergilemişti!

Onun sonuçları Nie Yan'ı rahatlattı. Xie Yao'nun Zirve Askeri Akademisine girecek kapasiteye sahip olduğunu bilse de, kendi etkisinin olumsuz sonuçlara yol açabileceğinden korkuyordu.

Nie Yan biraz daha özeldi. İlk 300 arasındaki As olmayı hedefleyen kitleye dahildi.

Xie Yao kendi sonuçlarına bakıp Nie Yan'ın yanına sokuldu. "Nie Yan, sonuçlarına baktın mı?"

"Hayır, henüz değil." Öğrenci numarasını girip sonuç sayfasına gitti. Tahmin ettiği gibi 503 puan almıştı.

Sonucu gören Xie Yao'nun yüzü düştü. Geçmiş yıllarda As olanların puanları en düşük 600 idi.

Nie Yan bir de sıralamasını görmek istedi. Yazılı sınavda üçüncü, fiziksel sınavda birinci, genel sıralamada birinci olmuştu.

Xie Yao afalladı. 503 puan almasına rağmen Nie Yan nasıl birinci olmuştu? Gözlerine inanamıyordu. Sıralamanın altındaki notu gördü. Bu yılın baraj puanı yalnızca 301 idi. Nie Yan barajı 202 puanla geçmişti.

Nie Yan'ın düşük puanla üst sıralarda yer almasının açıklaması buydu. Bu yılın As sınavları uygulama ağırlıklıydı ve geçen yıllardan daha zordu.

Zhai Hao ve diğerleri de geldiler.

"Ee, Nie Yan. Geçtin mi?"

Herkes onun sonucunu bekliyordu. Bilgisayar ekranındaki sıralamayı gördüklerinde nefesleri kesildi.

"Lanet olsun! 200 puandan fazlasını almış!"

"Kahretsin! Biz öğrenci değil miyiz?! Sen neden bu kadar iyisin?!"

Nie Yan'ın sonuçlar bütün okulda duyuldu. Diğer sınıflardaki öğrenciler de onun sonuçlarını merak ediyorlardı. Dolayısıyla Sınıf 3'teki öğrenciler haberi bütün okula duyurmuşlardı.

Nie Yan'ın sonuçları okulu birbirine kattı.

İnanılmaz bir puan almıştı! Müthiş bir başarı elde etmişti!

Nie Yan böyle bir sonucu beklemiyordu. As sınavı çok zor olduğundan geçme ümidi yoktu. Sonuçta her yer yetenekli insanlarla doluydu. İkinci bir hayat yaşıyor olmasına rağmen doğal yetenekleri geçemeyebilirdi. Üçüncü sırada yer alması başarısını gösteriyordu.

Bu yılın As sınavının geçen yıllardan daha zor olduğunu duymuştu. Lakin onu duyduğu zaman Zirve Askeri Akademisi ümitlerini kaybettiğinden söylentiye kulak asmamıştı.

Xie Yao onun adına mutluydu. Nie Yan'ın geleceği parlaktı. Fakat aynı zamanda endişeliydi. Nie Yan çok göze çarpıyordu. Dünyaya açılıp ufuklarını genişlettiğinde, Nie Yan'ın kalbinde hala yeri olacak mıydı?