Efsane şartlar fark etmeksizin efsanedir. Üzerine çamur düşen altın nasıl değerinden bir şey kaybetmiyorsa efsane de şanını yitirmez.

Yüce Hırsız olduktan sonra Güneşin şöhreti tavan yapmıştı. Zamanında Nie Yan'ın peşinden ayrılmazdı. Dünyanın Kralı, Kana Susamış Kılıçların binden fazla oyuncusunu öldürdükten sonra şöhreti almış başını gitmişti.

Nie Yan hemen Guo Huai'ye ulaşıp, şartlar ne olursa olsun Dünyanın Kralını loncaya alması talimatını verdi.

Onunla birlikte Niuren Birliğindeki Gölge Dansçılarının sayısı artacak ve lonca Nie Yan, Güneş ve Tek Vuruş Yeminine ek olarak bir Gölge Dansçısı daha kazanacaktı. Onlar dışında Gölge Dansçısı olma potansiyeli gösteren on kadar Hırsız sayesinde Niuren Birliği Hırsızların el üstünde tutulduğu bir lonca haline gelecekti.

Hırsız ağır oyuncuların oynayamayacağı, en çok yetenek gerektiren sınıftı. Diğer bir deyişle Hırsız oynayan oyuncular, oyuncu kitlesi içerisindeki en yetenekli oyunculardı. Aralarında en iyilerinin videoları forumlarda sık sık paylaşılırdı. Yeteneği fena sayılmayacak bir Hırsız, sınıfın ustalarını izleyerek kendini geliştirebilirdi. Nie Yan ve Güneş gibi ustaların varlığı, Hırsızların Niuren Birliğine ilgi duymalarının asıl sebebiydi.

Aslında diğer sınıflar için de benzer şeyler söylenebilirdi. Kana Susamış Kılıçlar ile savaşta olmasalar, Niuren Birliğinde çok daha fazla oyuncu ön plana çıkacaktı. Lakin yakın zaman önce gelen maddi kaynak ile lonca oyuncularına yeniden imkan sağlamaya başlamıştı. Zor zamanda loncadan ayrılanlar şimdiden pişman olmuşlardı. Çoğunun geri dönecek yüzü yoktu. Kimileri ise geri dönmek için yalvarıyorlardı. Ancak sadakatlerine kimsenin güveni kalmamıştı.

Guo Huai, Nie Yan'ın talimatına göre harekete geçti.

Nie Yan Kuşa da mesaj atıp Yıldızlı Gece İksir Dükkanının gelişiminde sıradaki aşamaya geçme emri verdi. Dükkan artık markalaştığından genişlemesinde zorluk olmayacaktı. Dahası, Büyük Alim unvanı sayesinde Zümrüt İmparatorluğundaki bütün mülkleri koruma altına alınmıştı. Şan Şehrinin ortasında şube açsa bile Kana Susamış Kılıçlardan hiçbir zarar görmeyecekti.

Şahinci Atı bir bataklık bölgeye girdi. Bölgedeki yaratıklar çocuk boyutlarındaki perilerdi. Sırtlarındaki kanatları çırparak havada süzülen yaratıkların ellerinde üç uçlu mızraklar vardı.

Bataklığın her tarafında perileri görmek mümkündü.

Periler, vahşi perilerle goblinlerin karışımından oluşan melez bir cinsti. İnsanlara olan düşmanlıkları sebebiyle yaratık sınıfına alınmışlardı. Sıradan yaratıklara göre birkaç kat daha güçlü saldırılara sahiplerdi. Nie Yan'ı tek darbede öldürmeleri çok da zor değildi. Ancak Seviye 80 yaratıklar arasında nadir denecek şekilde yalnızca 5.000 civarında canları vardı. Sezgileri de düşük olduğundan herhangi bir Hırsız kolaylıkla içlerinde dolaşabilirdi. Son olarak da hızları çok düşüktü.

Nie Yan içlerinden birine arkadan yaklaşıp Üstün Seziyi etkinleştirdi.

Dullahan Arbaletini çıkarıp Peri beş ok fırlattı. Yaratığın keskin çığlığı, diğer perileri de düşman varlığından haberdar etti. Dört bir yandaki periler Nie Yan'ın üzerine geliyorlardı.

Nie Yan kaçışa geçti. Kaçarken nerede bir peri görse arbaletiyle onu da peşine takıyordu.

Peşindeki yaratıkların sayısı inanılmaz bir boyuta ulaşmıştı.

Arkasındaki yüzlerce periye baktı. Ölüm Dalgası Parşömenini çıkarıp etkinleştirdi.

Bir saniye, iki saniye derken yoğun bir karanlık enerji etrafa yayılmaya ve 20 metre yarıçapındaki her şeyi sarmaya başlamıştı.

Ölüm enerjisi dalga dalga yayılarak etki alanındaki perileri yutuyordu.

-1.000, -1.000, -1.000... 

Kovalamakta olan periler oldukları yerde donakalmışlardı.

Nie Yan periler etrafında koşarken aggroyu üzerinde tutuyordu. Ölüm Dalgası Parşömeninin bekleme süresi dolduğunda bir tane daha etkinleştirdi. İkinci ölüm enerjisi dalgası da perileri içine aldı.

Periler yakınına geldikleri vakit Nie Yan kamuflaja girip ortadan kayboluyordu. Sonrasında tekrar ortaya çıkıp Ölüm Dalgası Parşömenini etkinleştiriyordu.

Aynı yöntemi izleyerek altı Ölüm Dalgası Parşömeni kullandığında peri sürüleri acı çığlıklar eşliğinde yere yığılmışlardı. Her yana dağılmış cesetleri arasında, düşen eşyalar parlıyordu.

Bataklıktan daha fazla peri Nie Yan'a saldırdı. Ölüm Dalgası Parşömenleri birer birer tükeniyor, periler sürüler halinde imha ediliyordu.

Nie Yan'ın kulağına ise neşeli sesler çalınıyordu. Durum çubuğuna baktığında Seviye 49'a ulaştığını gördü. Seviye yükseldikçe kasılmak zorlaşıyordu. Ancak kendi seviyesinden daha yüksek seviyeli yaratıklar avlayanlara ek tecrübe ödülü verilirdi.

Nie Yan perilerden düşen ganimeti topladı. Toplamda 36 parça ekipman düşmüştü. Lakin bunlar Seviye 80 ekipmanları oldukları için bir süreliğine hazineyi kabartmaktan başka işe yaramayacaklardı. İki tane de Küçük Diriliş kitabı düşmüştü.

Kitap çok nadir olduğu için beceriyi öğrenmiş Rahiplerin oranı 1/50.000 idi. Bu yüzden kitap binlerce altın değerindeydi.

Küçük Diriliş kitaplar Seviye 60 civarlarında yaygınlaşacaktı. O seviyeden sonra yaratıklar bol bol Diriliş kitabı düşüreceklerdi. Haliyle bütün Rahipler beceriyi öğrenecek ve Küçük Diriliş beceri kitabının fiyatı 1 altına kadar düşecekti. Fakat o zamana henüz gelinmemişti.

Burada Küçük Diriliş kitabı düşürmek güzel bir fikirdi. Niuren Birliğinde Küçük Diriliş bilen Rahiplerin sayısı dokuzdu. Diriliş bilen her Rahip, takımının zindanlarda hayatta kalma şansını katlardı. Takımlar onlarca defa başarısız oldukları zindanları birkaç denemede temizleyebilirlerdi.

Sıradan oyuncular henüz Seviye 60 yaratıkları avlayamıyorlardı. Seviye 80 haritada ise muhtemelen Nie Yan'dan başkası gezinemezdi.

İlk seferden kitaplar dışında Nie Yan'ın işine yarayacak bir şey düşmemişti.

Nie Yan avını sürdürürken periler birer birer ölüyorlardı. Geçtiği yerde cesetlerden bir deniz bırakıyordu.

Perilerin yeniden doğmaları uzun sürdüğü için başka bir haritaya geçmesi şart olmuştu.

Nie Yan sınıf atlayarak bütün statülerini %50 artırabilirdi. Saldırı ve savunmaları kategori atlayarak Sıradan'dan Gelişmiş'e yükselecek ve sınıf atlamamış oyunculara göre %80 daha fazla saldırı ve savunmaya sahip olacaktı. Gizlenme ve diğer sınıf bağlantılı statüleri de artış gösterecekti.

Hırsızın sınıf atlaması, kaplana kanat eklemekle eşdeğerdi. Oyuncular Seviye 50'ye ulaştıkları zaman sınıf atlama görevini alabilirlerdi. Sınıf atlayanların kasılma hızları fırlama yapardı. Gerçi Nie Yan Ölüm Dalgası Parşömenlerini kullandığından sınıf atlamak onun hızına etki etmeyecekti. O yüzden bir süre daha burada kasılmaya devam etmesinde zarar yoktu.

Seviye hızla yükseliyordu. Akşama kadar Seviye 54'e ulaşıp Tang Yao ve Çılgın Kılıca yetişti. Envanterini açtı. 1.000 parşömenden yalnızca 200 kadarını kullanmıştı.

Tang Yao arkadaş listesinden Nie Yan'ın hızla artan seviyesini görmüştü. Nie Yan sabah baktığında Seviye 47 iken yedi seviye birden atlamıştı. Birkaç saat içerisinde yedi seviye atlamayı nasıl becermişti? Böyle bir hız ne görülmüş, ne de duyulmuştu!

「Nie Yan, nerede kasılıyorsun öyle? Kasılacak güzel bir yer arıyorum. Çılgın Kılıç denen şerefsiz hemen ardımda. Baskı altında oynamaktan kafayı yiyeceğim! Sense birkaç saat içinde yedi seviye atlıyorsun!」

「Kalor'un büyük haritasını açıp 18295.23829.38920 koordinatlarını bul. Senin seviyeni de yükseltelim. Sonrasında sınıf atlama görevine başlamalısın. Eminim Çılgın Kılıç çoktan sınıf atlamıştır.」 Çılgın Kılıcın inanılmaz hızına getirebileceği tek açıklama sınıf atlamış olmasıydı.

「Anladım. Guo Huai zirveyi Çılgın Kılıca kaptırmamam konusunda beni uyarmıştı. Şimdi sınıf atlamaya çalışsam zirve elden gider. Loncamızın itibarını zedeleyemem.」 Tang Yao da Niuren Birliğinin önde gelenlerindendi.

「Baltayı bilemek odun kesmeni engellemez. Seviyeni yükselttikten sonra oyalanmadan sınıf atlama görevini yap.」

Nie Yan geçen birkaç saatin ganimetlerine baktı. Hızı gerçekten de inanılmazdı. Seviyesinden yüksek yaratıkları avladığı için eşya düşürme oranlarında meydana gelen artış sayesinde üç çanta dolusu ekipman elde etmişti. Üstüne üstlük yedi tane de Küçük Diriliş kitabı düşürmüştü. Kısacası, köşeyi dönmüştü.