Niuren Birliğinin lonca nişanı bizzat Nie Yan tarafından seçilmişti. İsmi ortaya çıkaran ve kültürel değeri olan bir şey olduğu için böyle bir tercih yapmıştı.

“Muzaffer Dönüşle aranızda yaşananlardan haberim var. Bildiğim kadarıyla yok olmanız an meselesi.” Solgun Yapraktaki profesyonel oyuncular bu meseleyi düşünüyorlardı. Niuren Birliğinin fevkalade büyümesi elbette takdiri hak ediyordu. Ancak sağlam temellerden mahrum, yeni bir lonca oluşu da herkesin malumuydu. Muzaffer Dönüş gibi bir deve kafa tutmak da neydi? Bu tam olarak yeni doğmuş bir buzağının kaplandan korkmaması durumuydu.

Nie Yan Tuoba’nın söylediklerine biraz öfkelendi. Fakat üstünde durduğu kısımlarda haksız sayılmazdı. Bütün oyuncular katılmadan önce loncaların durumlarına bakarlardı. Loncasına katılması, Tuoba’nın Muzaffer Dönüş ile düşman olması anlamına gelirken, Tuoba aleyhinde olan bu teklifi neden kabul edecekti?

Lâkin Nie Yan, Tuoba’nın söylediklerine katılmıyordu. Tam araya girecekken Tuoba devam etti. “Yine de ben senin loncana katılmak isterim. Ama bil ki benim düşüncelerim Solgun Yaprağı temsil etmiyor. Organizasyon aileme ait olsa da ben onlardan bağımsızım.” Solgun Yaprak üyeleriyle grup kursa da, organizasyonun bir üyesi değildi. Üyelerden hiçbiri üzerinde de otoritesi yoktu. Solgun Yaprağın yegane amacı kar getirmekti. Gerek oyun sektöründe, gerek ticarette veya başka bir sektörde başka amacı yoktu. Tuoba ise tamamen zevk odaklı oynuyordu.

Tuoba gülümsedi. “Muzaffer Dönüşle bu kadar ileri gidebilecek kadar çılgın bir tek siz varsınız. İşte bu deli cesaretiniz benim saygımı kazandı.”

“Madem Tuoba katılıyor, ben de katılırım.” Dobra arkadaşının karakterini biliyordu. Buna rağmen katılması kabul etmesi onu şaşırtmıştı.

Doğrusunu söylemek gerekirse Tuoba Niuren Birliğinin şöhretini umursamıyordu. Daveti kabul etmişti, çünkü Nie Yan arkadaş edinmeye değer bir insandı. Düzgün bir kişilik, arkadaş olma ihtimali olan insanlarda aradığı ilk şarttı ve Nie Yan bunu sağlıyordu.

Nie Yan biraz şaşırdı. Tuoba’nın birdenbire tam tersi tavır takınmasını beklemiyordu. Tekrar düşündüğünde ise Tuoba’nın aklından geçenleri anlamıştı.

“Sanırım biraz dar görüşlüyüm.” dedi Nie Yan özür diler gibi bakarak. “Fakat söylediklerinde bazı hatalar var.  Yakında Kalordan izleri silinecek olan lonca benimki değil, Muzaffer Dönüş olacak.”

Tuoba bir anlığına sükunetini kaybetti. Bu güven nereden geliyordu böyle?

“Pekala, bu konuyu bir kenara bırakalım. Sizi dinlerken başıma ağrı girdi. Bildiğim kadarıyla loncaya katılmak kötü bir şey değil. Hey, sence loncanın en iyi Vahşisi ben mi olacağım?” Dobraya göre bu mesele daha ilgi çekiciydi.

“Evet. Ama en iyi Savaşçı olman için daha çok çalışman lazım.” Kılıç Parıltısı ve Dobra karşılaştırmasında Dobra biraz daha geri kalıyordu. Kılıç Parıltısı Sorens Zindanını Uzman zorluk derecesinde temizleyerek en iyi zırh setini toplamıştı. Dobranın seviye bakımından geride olmasına rağmen, yeteneğiyle bu farkı aşabilirdi.

“Vay canına! Benden güçlü bir Savaşçı mı var? Döndüğümüz zaman onunla tanışmak istiyorum!”

Tuoba sessizce düşünüyordu. Belki de Niuren Birliğinde çok sayıda güçlü oyuncu vardı. Nie Yan’ın güveninin kaynağı da bu olmalıydı.

Tuoba daha önce Muzaffer Dönüşün en iyileriyle karşılaşmıştı. Çoğunun abartı olduğunu düşünse de, Gök Kıran aklına geldikçe bir garip oluyordu. Onun mutlak kontrolünün gücü karşısında duramayacağını hissediyordu.

Oyuncular arasında yaygın bir fikir vardı. O da kişisel gücün, loncaların devasa güçleriyle boy ölçüşemeyeceğiydi. Ancak çok uzak olmayan gelecekte yaşanacak ve de loncaların zenginliklerini belirleyecek olan kale kuşatmalarında, bireysel gücüyle öne çıkan oyuncuların önemi anlaşılacaktı.

Muzaffer Dönüş güçlüydü, ama Niuren Birliği hızla yetişiyordu. Nie Yan eninde sonunda galip geleceklerinden emindi. Guo Huai aracılığıyla önceki hayatında sınıflarının en tepesinde yer almış, Gölge Dansçısı, Muhafız gibi unvanlar kazanmış kişilere davet göndermişti. Birçoğu loncayı hor görüp katılmak istememişti. Oyuna yeni başladıklarından henüz performanslarını sergileyememiş olanlar da vardı. Onlar kendilerini bütün benlikleriyle loncaya adamışlardı.

Örneğin Taotie ve Ölümsüz Hergele gelecekte sırasıyla Muhafız ve Yüksek Büyücü olacaklardı. Gerçi ikisi de Niuren Birliğinin neden gelip kendilerini buldukları konusunda fikir yürütemese de loncanın cazibesi ile katılmakta tereddüt etmemişlerdi.

Nie Yan Guo Huai’ye bir liste halinde önceki hayatından aklında kalan isimleri sunmuştu. Listenin yalnızca küçük bir kısmının loncaya katılması kabul etmiş olması dahi etkileyiciydi. Loncada halihazırda Gölge Dansçısı, Muhafız, Yüksek Büyücü gibi sınıflarının zirvesinde yer alacak beş kişi vardı. Onların bir altında yer alacak olan onlarca oyuncu daha vardı. Guo Huai’nin de halen görüşmekte olduğu çok sayıda isim duruyordu. Bazılarını loncaya katılmaya ikna edebilirdi. Başka loncalara katılmış olanlara bile elini uzatmaktan çekinmemişti.

Nie tan’ın dev sermayesi ile Niuren Birliği güçlü oyuncuların kutsal toprakları olmaya doğru ilerliyordu.

Lonca bir süre sonra birkaç kişiden değil, çok sayıda usta oyuncudan güç alacaktı.

Önceki hayatında zirvelerde yer alıp da kendilerini gizleyen pek çok kişi vardı. Dobra ve Tuoba da bu kişilerdendi. Sadece ekipman ve seviye bakımından değil, yetenek bakımından da en iyiler arasındalardı. Loncaya katılmaları, Niuren Birliğine zirveye oynayan iki oyuncu daha kazandıracaktı.

Nie Yan kontrolü altında Niuren Birliğinin gelişimini görebiliyordu. Lonca büyüyüp bir ulu çınara dönüşecek, Kaloru gölgesine alacaktı.

“Kullanabileceğin bir Hırsız setim var ama Solgun Yaprağa ait. Takasta kullanabileceğin eşyaların varsa hemen birini çağırabilirim.”  Tuoba bu konuda biraz garip hissediyordu. Organizasyon ailesinin olmasına rağmen, üzerinde hiçbir otoritesi yoktu. Bedelini karşılamadıkça organizasyona ait şeyleri dilediğince kullanma lüksü yoktu.

“Seviye kaç?” Ellerindeki ekipmanların yüksek seviye olmasını beklemiyordu.

Biraz düşününce bunun da mümkün olabileceğini anladı. Solgun Yaprak, tıpkı Savaş Delisi gibi düzgün yönetilen ve oturmuş bir organizasyondu. Ülkedeki en iyi yüz profesyonel oyuncunun on tanesi Solgun Yapraktandı. İlk beş yüzde ise elli kadar yer işgal ediyorlardı. Böylesi güçlü bir organizasyon, kaynak toplamada da son derece usta olmalıydı.

Nie Yan o anda geçmişi hatırladı. Babasının kurduğu Savaş Tanrısı Kabilesi, Solgun Yaprak ve Savaş Delisi organizasyonlarını belirli bir süreliğine geride bırakmıştı. Hala küçük düşündüğünü fark etti.

“Seviye 20. Elit takımlarından biri Seviye 25 olunca yeni bir sete geçmiş. Şu anda eski seti boşta duruyor. İstesem bana verirler, ama beni m de sete karşılık bir şeyler vermem gerek. Yoksa ekipman kaybını açıklayamazlar.” Solgun Yaprak üzerinde otoritesi olmasa da, organizasyonun üst mercileri bir isteği olduğunda Tuoba’yı geri çevirmiyorlardı. “Ekipmanlarım dışımda aslında beş parasızım.”

“Anlıyorum…” Nie Yan teklife sıcak bakıyordu. “Seviye 30 Altın kademe set verebilirim. Fakat öncelikle bana vereceğiniz setin özelliklerine bakmalıyım.” Uzun süre Pullu Kurbağa avlamasının sonucu olarak Tang Yao onlarca sağlam özellikli Seviye 30 Altın kademe ekipman toplamıştı. Birkaçıyla kendisine uygun bir Hırsız seti alması Nie Yan için iyi olurdu.

“Seviye 30 ekipman…” Solgun Yaprakta bile set olarak Seviye 30 ekipman yoktu. “Tabii ya! Aklımdan çıkmış! Lonca lideriniz Seviye 26. Duyduğuma göre Seviye 30 moblarla kasılıyormuş. Seviye 30 setinizin olmasına şaşmamak gerek. Eğer Seviye 30 Altın kademe bir set vermeyi düşünüyorsan, Solgun Yaprak üzerine para verip kaybını dengeleyecek.”

“Bir şey sorabilir miyim? Solgun Yaprakta en yüksek seviye kaç?” Nie Yan Solgun Yaprağın neden lider sıralamasında yer almadığını merak ediyordu.

“25. Onlar bizim gibi değiller. Gün boyu ana zindanları temizlemekle uğraşıyorlar. Ama Uzman derecesinde zorlandıkları ve pek çok kez öldükleri için seviyeleri fazla yüksek değil. Gerçi bunun önemi yok. Çok hızlı seviye atlarlarsa ekipman yetiştirmekte zorlanırlar. Öyle ya da böyle yavaşlamaları gerekir. Lâkin bu seni yanıltmasın, gelişim hızları hala çok yüksek. İki veya üç güne çoğunun Seviye 26’ya ulaşacağına eminim. Zindanları Uzman derecesinde nasıl temizleyeceklerini bulmaya çalıştıklarından seviye atlamaya odaklanamıyorlar. Eminim lider sıralamasının zirvelerindeki Ölüm Sevgisi ve Miskin Tilki de aynıdır. Gök Kıran bile tüm dikkatini seviye atlamaya vermiyordur.” Tuoba yetenek bakımından Solgun Yaprak içinde ilk üçe gireceğini düşünüyordu.

Oyun organizasyonları kar amaçlı kuruluşlardı. Amaçları Nie Yan gibi oyunculardan farklıydı. Profesyonel oyunculardan meydana gelmişlerdi. Bu da demek oluyordu ki, paralarını ödediği sürece Nie Yan bunları kendisine çalıştırabilirdi.

Aslında önceki hayatında Uzman derece zindan rehberlerinin tamamına yakını oyun organizasyonlarından gelirdi. Bu kendilerini oyuna vermiş keskin hislere sahip oyuncular, farklı yöntemler deneyerek zindanları temizlemeye çalışırlardı. Yanılmıyorsa önceki hayatında Sosil Vadisinin Seviye 5 oyuncular ile temizlenebileceğini bir Solgun Yaprak oyuncusu göstermişti. Görüntüleri resmi web sayfasında kanıt olarak yayınlanmıştı. İnsanlar hayranlıkla o görüntüleri izlemişlerdi.

Tuoba Solgun Yapraktan birini aradı. Konuşması bitince Nie Yan’a döndü. “Setin adı Ebedi Sessiz Gece. Seti getirmek için birini yolladılar. Seviye 30 Altın kademe set vereceğini de söyledim. Kabul ettiler, üstüne de para verecekler.”

Ebedi Sessiz gece Seti mi? Bu set, Seviye 20 Hırsız setleri arasında en iyilerdendi. Sorens Zindanını Mahir derecede temizleyerek elde edilebilirdi. Bu setle birlikte kasılma hızını artırabilirdi. Adalet Bölümünü ele geçirdikten sonra seviye atlamaya hız verecekti.

“Bir şey daha var. Konuştuğum kişi seninle tanışmak istiyor. Kendisi Solgun Yaprağın lideri.” Nie Yan şaşırmıştı. Solgun Yaprağın lideri ondan ne istiyor olabilirdi?