Nie Yan uçsuz bucaksız bozkırları aşıp, çorak, kayalık bir araziye ulaştı. Bölgenin her yanında göz alabildiğince uzanan heybetli, garip şekillere sahip kayalar vardı. Kayaların arasındaki çatlaklar, daracık yollar oluşturuyordu.

Burası olmalı. Bir süre alanı inceledi. Doğru koordinatlara ulaştığına emin olduktan sonra pürdikkat hareket etmeye başladı. Burası Bizonların kol gezdiği yerdi. Havada ürkütücü ve tehlikeli bir koku vardı. İhtiyatla çatlaklardan birinin arasındaki ince yola girdi.

Koordinatlar (567.528.192)

Bölgenin topografyası bir tuhaftı. Kayaların arasındaki çatlaklar, ancak bir kişinin yürüyebileceği genişlikteydi. Çatlak boyunca yürüdükten sonra etrafı keserken, yaklaşık 25 metre mesafede koyu renkli bir Bizon gördü. Bizonun geniş ve yapılı vücudu tam bir kas yığınıydı. Kafasının üzerinde bıçak gibi keskin iki boynuz vardı.

Bizon Reisi (Lider): Seviye 8
Sağlık: 300/300

Nie Yan arbaletini sol eline aldı. Kısa süren kalibrasyonun ardından artık hazırdı.

Şansına Bizon Reisi atış menzilindeydi. Nie Yan’ın varlığı fark edilse bile Bizonun büyük vücudu, onun dar çatlaktan geçmesine olanak tanımayacaktı.  Sonuç olarak, Bizonun Nie Yan’a saldırma ihtimali yoktu.

Arazi avantajı denen şey tam da buydu.

Bu avantajı oyundaki Esrarlı Büyücü sınıfı bir arkadaşı keşfetmişti. An itibariyle bu avantajın farkında olan tek kişi Nie Yan’dı!

Avantajı lehine kullanarak Bizon Reisini hiç çaba harcamadan öldürebilirdi!

Nie Yan okları doldurmaya başladı. Üç saniye sonra üç ok doldurulmuş vaziyetteydi. Arbaletin kirişi çekilmiş ve ateşe hazırdı. Üç ok art arda ateşlendi ve doğrusal bir yolla Bizon Reisine fırladı.

Hemen hemen aynı anda üç ok da Bizon Reisine isabet etti.

Iska

-1

Iska

Bizon Reisinin üzerinden üç hasar değeri fırladı. Aradaki seviye farkı çok fazla olduğundan Nie Yan’ın saldırıları zayıf kalıyordu. Çoğu zaman saldırıları ıskalıyor, isabet ettiğinde de azıcık hasar veriyordu.

Sinirlenen Bizon Reisi burnundan beyaz renkli bir duman çıkardıktan sonra çılgınca Nie Yan’a koşmaya başladı.

Gürültülü bir çarpışma sesi duyuldu. Bizon Reisi kayaya çarpmış ve geri sekmişti. Saldırısı Nie Yan’a ulaşamamıştı. Bizon Reisinin ekinden, kayanın etrafında dolaşıp bir yol aramaktan başka bir şey gelmiyordu.

Nie Yan oklarını tekrar yükleyip, yine önceki gibi üç ok ateşledi.

Verdiği hasar çok düşük olsa da, devamlı olarak yaptığı saldırıları Bizon Reisinin can çubuğunun yavaş yavaş azalmasını sağlıyordu. Lakin azalma inanılmaz yavaştı. Zaten minicik olan azalma, Bizon Reisinin can yenilemesiyle daha da önemsiz hale geliyordu.

Nie Yan’ın atış hızı sabitti. Nie Yan’ın saldırıları karşısında öfkeyle böğüren Bizon Reisinin, Nie Yan’a yaklaşma şansı yoktu.

Nie Yan, tahmin ettiği gibi sorunsuz ilerliyordu. Bir yandan Bizon Reisine saldırıyor, bir yandan da bundan sonraki adımını hesaplıyordu. Yeniden doğduktan sonra diğer oyuncular gibi gelişecek yer arasaydı, geçmiş tecrübelerini heba etmiş olurdu.

Nie Yan’ın oyun konusunda sahip olduğu bilgi şüphe götürmezdi. Oyunda kendi yolunu çizerek, mükemmel bir gelişme planı hazırlamıştı.

Saniyeler dakikaları kovaladı. Yarım saat geçtikten sonra içerisinde bin ok bulunan sadaklardan birini tüketmişti! Bizon Reisinin canı da üçte ikiye düşmüştü.

Monotonlaşan ok doldurma ve ateşleme düzeni Nie Yan’ın uykusunu getirmişti. Bu yüzden hızını koruyabilmek adına biraz çaba göstermesi gerekiyordu ki, Bizon Reisi canını doldurmasın ve emekleri heba olmasın.

Bizon Reisi bitap düşmüştü. Hızlı hızlı soluyor, elinden başka bir şey gelmeyince kayalara saldırıyordu. Saldırıları öyle şiddetliydi ki, her çarpışmada küçük taş parçaları kayadan kopup yere düşüyordu.

Nie Yan zaman kaybetmeden bir miktar geri çekildi. O sırada bir sesli çağrı bildirimi geldi.

“Üstad, farm için verdiğin koordinatlara gittim. Dediğin gibi bayağı hızlıydım! Yalnız olmama rağmen iki tane Kamuflaj kitabı düşürdüm!” Nie Yan’ın Uçan Taş’a öğrettiği yerde seviye kasma hızı, normal bölgelerden %50 daha yüksekti. Bu durum Uçan Taş’ı galeyana getirmişti. Nie Yan’a hediye ettiği Kamuflaj kitabı, ona hazine değerinde bir bilgi sağlamıştı. Yaptığı ticarete değmişti!

“Öyle olacak tabii. Günahkâr Şamanlar, Baykuş Görüşü beceri kitabı da düşürür. Fazladan eline geçerse bana da gönderirsin artık.” Nie Yan hiç şaşırmamıştı. Önceki hayatında birçok rehber okumuştu. Bildiği fazla değeri olmayan ama yine de önemli olan bu tarz şeylerin haddi hesabı yoktu. Önceden vurdumduymaz, haliyle unutkan biriydi. Unuttuğu veya göz ardı ettiği şeyler korkunç seviyelere ulaşmıştı.  Ancak unutmadığı şeyler de vardı elbet. Onlar da oyunla alakalı olan taktiksel rehberlerdi.

Her insanın ilgi duyduğu şeyler konusunda sağlam bir hafızası vardır.

“Kitap düşerse postalarım. Merak ediyorum da bu bölgeyi nasıl buldun?” Nie Yan’la tanıştığında hala Seviye 0 idi.

“Hırsızdan önce Savaşçı hesabım vardı ama sildim.” Nie Yan fazla düşünmeden bir bahane üretti. Doğal olarak reenkarnasyon geçirdiğini kimseye söyleyemezdi.

“Demek öyle… Savaşçı hesabın bayağı yüksek seviyeliydi o zaman. Niye sildin ki?  Birkaç güne bir arkadaşımla Günahkâr Şaman Karargâhına girmeyi düşünüyoruz. Ne diyorsun?” Nie Yan’ın oyun bilgisi artık kanıtlanmış bir gerçekti. Arkadaşları Günahkâr Şaman Karargâhı’nın dışlarında bir süre takılmışlar ancak daha fazla ilerleyememişlerdi.

Günahkâr Şaman Karargâhı zor denebilecek bir zindandı. Zindanlar özel ve temel olmak üzere ikiye ayrılıyordu. Özel zindanlar temizlendiği zaman ortadan kayboluyorlardı. Temel zindanlar ise temizleme konusunda sınırı olmayan ama özel zindanlara göre daha az kazanç sağlayan zindanlardı.

Günahkâr Şaman Karargâhı da temel zindanlar arasındaydı. Kolay, Normal, Zor, Mahir ve Uzman olmak üzere beş zorluk derecesine ayrılıyordu. Zorluk derecesi arttıkça, düşen ekipmanların kalitesi de artıyordu. Zindan grup olarak temizlenirse, aynı grubun zindanı tekrar temizlemesi için beş gün geçmesi şarttı.

“Günahkâr Şaman Karargâhının temizlenmesine dair bilgi sana 2 gümüşe patlar. Fiyatta pazarlık yok.” 2 gümüş, 200 bakıra eşdeğerdi. Oyunun tazeliği düşünüldüğünde, bu miktar yeni oyuncular için fahiş bir fiyattı. Fakat Taş ve arkadaşları Günahkâr Şaman Karargâhını temizlemeyi düşündüğüne göre 2 gümüşü göz ardı edebilecek kadar paraları olmalıydı.

“Arkadaşlara bir sorayım ben.” Taş biraz kuşkulandı. Günahkâr Şaman Karargâhı’nı baştan sona temizlemenin yolunu biliyor olamaz değil mi? İnternette bile bu bilgi yok.

Günahkâr Şaman Karargâhı’nı Kolay derecede tamamlamak, normal şartlar altında 3 gümüş kazandırırdı. Şansları yaver giderse, dişe dokunur özellikleri olan iki yüksek kalite eşya da düşürebilirlerdi. Buna rağmen oyuncuların Günahkâr Şaman Karargâhı’na girerken umdukları şey Şifa beceri kitabıydı. Nie Yan’ın 2 gümüşlük talebi haddinden fazla görünüyordu. Hiç eşya düşmezse boş yere para ödemiş olacaklardı.

Günahkâr Şaman Karargâhı’nın zorluğu biraz yüksekti. Grupları birkaç defa hüsrana uğradığında, Nie Yan’ın talebinin hiç de fahiş olmadığını anlayacaklardı.

“Arkadaşların kabul ettiğinde haber verirsin. Kabul etmezlerse, işin olmadığı sürece beni rahatsız etme.” Nie Yan oklarını ateşlemeye devam etti. Dur durak bilmeyen saldırılarının ardından Bizon Reisi yıkılma belirtileri göstermeye başlamıştı.

“Tamamdır, gidip grup lideriyle konuşayım.” Nie Yan’a üstad olarak hitap etmesinin bir sebebi vardı. Bu yüzden onun soğuk tavrı yüzünden gücenmemişti. Üstadların böyle bir kişiliğe sahip olmaları doğaldı. Acaba Nirvana Alevi’nin önceki hesabı kaçıncı seviyeye ulaşmıştı. Anladığım kadarıyla çok güçlü bir karakteri vardı. Peki öyleyse hesabını niye sildi? Yoksa ulu orta tartışılmayacak sebepleri mi vardı?

Uçan Taş konuşmayı sona erdirdi. 「Bip! Bip! Bip! … Sesli çağrıdan meşgule atılmış gibi bir ses geldi.

Nie Yan arama ekranını kapatıp hızını artırdı. Oklar birbiri ardına arbaleti terk ediyordu.

Bir buçuk saatin ardından 3600 ok harcamıştı. Ve nihayet Bizon Reisi acı bir çığlıkla yere yıkıldı. Dev vücudu yere çarptığında yer sarsılmış, Nie Yan bile bu sarsıntıyı hissetmişti.

Eğer kısa yay kullanacak olsaydı Bizon Reisini öldürmesi muhtemelen beş saatini alacaktı ve 10.000’den fazla ok harcayacaktı. Neyse ki bu arbaleti almış ve hatırı sayılır miktarda zaman kazanmıştı.

Nie Yan’ın vücudunda, her biri 1 seviye artışını simgeleyen 2 beyaz ışık parladı ve kulağa hoş gelen bir müzik duyuldu.

「Sistem: Bizon Reisini başarıyla katlettiniz. Seviyenizden yüksek bir yaratık öldürdüğünüz için +%1800 tecrübe kazandınız. 8290 tecrübe puanı kazandınız.」

Seviye 2 olduktan sonra tecrübe çubuğuna baktığında, %21’inin çoktan dolduğunu gördü. Bizon Reisinden kazandığı tecrübe muazzam miktardaydı.

İş bittikten sonra elindeki arbaleti kaldırıp Bizon Reisinin cesedine doğru yürüdü. Bizon Reisinin vücudunun altında 5 bakır vardı. Bakıra ek olarak bir de hançer düşmüştü.

Nie Yan hançerin özelliklerine baktı.

Boynuz Hançeri: Bronz
Nitelikler: Tanımlanmadı.

Nie Yan’ın gözleri fal taşı gibi açıldı. Bu bir Bronz kademe hançerdi! Ekipmanlar Beyaz, Bronz, Gümüş, Altın, Kara Altın ve Efsanevi olarak gruplandırılıyordu. Nadiren yeşil renkli setlere rastladığı olmuştu. Yalnızca Bronz ve üzeri seviyedeki ekipmanlarda ek özellik oluyordu.

İnanç içerisindeki yaratıklar Lider, Alt Elit, Elit ve Lord olmak üzere dört sınıfa ayrılmıştı. Bu yaratıklara rast gelme ihtimali düşüktü. Yeniden doğma süreleri de çok uzundu. Ek özelliklere sahip ekipmanları düşürme ihtimali 1/1000’di. Oyuncuların büyük çoğunluğu Beyaz kademe ekipmanlarla idare ediyordu. Bu sebepten ek özellikli ekipmanlar epey değerliydi. Piyasa değerleri çoğu oyuncunun karşılayamayacağı kadar yüksekti.

Bronz kademe silahların, sıradan silahlara kıyasla ek olarak %20 fazladan saldırı değerleri olurdu. Bunun yanında bir de ek özellik veriyordu.

Seviye 8 Bizon Reisinden düşen ekipmanın Seviye 5 olması gerekirdi. Seviye 5 bronz hançerin fiyatı şu sıralarda en azından 3 gümüş olmalıydı. Ve Seviye 3 bir oyuncunun serveti, çoğu oyuncu için 20 bakır kadardı. Serveti gümüşlerle ifade edilen kişiler kesinlikle üst tabakalardaki kişilerdi.

Bizon Reisinin düşürdüklerini topladı ve hançeri çantasına attı. Kayaların arasındaki dar yollardan geçerek Tellak kasabasına doğru yola koyuldu.

Tellak kasabasının tek özellik belirleyicisi tıknaz, aksakallı, çekik gözlü bir adamdı. Kurnaz görünüşüyle görenlerin sinirlerini bozuyordu. Maalesef şehirdeki tek özellik belirleyici de oydu.

Nie Yan ticaret penceresini açtı.

“Genç adam, hangi eşyanın özelliklerini belirlememi istersin?”

“Hançer.” Nie Yan Boynuz Hançeri özellik belirleme penceresine koydu.

“Özellik belirleme ücreti 10 bakır. Devam etmek ister misin?”

Nie Yan’ın kalbi duracak gibi oldu. Boynuz Hançerinin özellik belirleme ücreti 10 bakırdı. Genellikle bir eşyanın özellik belirleme ücreti, o eşyanın değerinin %5i kadar olurdu ve bu değer, eşya NPClere satıldığında kazanılacak paranın miktarıydı. Eşyaların pazar fiyatıysa, NPClerin vereceğinin yaklaşık altı kat fazlası olurdu. Başka bir deyişle, Boynuz Hançerinin değeri en azından 12 gümüştü!

Bir an duraksadı. Önümdeki birkaç gün boyunca fazla para gerektiren bir iş yapmayacağım. 10 bakırlık bir harcama bana koymaz. Onaylama düğmesine bastı.

Camgöbeği renkli, göz alıcı bir ışık Boynuz Hançerini sarmaladı. Bu parıltı, Bronz kademe ekipmanlara özgü bir parıltıydı.

Boynuz Hançerinin kabzasındaki ahşap, kavrayış için kavislendirilmişti. Kabzanın devamında ise müthiş keskin bir çelik vardı. Çeliği normal hançerlerinkinden çok daha kalındı ve boğa boynuzunu andıran kendisine has bir havası vardı.

Boynuz Hançeri (Bronz) 
Koşul: Seviye 5
Özellikler: Saldırı 16–19, Güç +5
Saldırı Hızı: 2.3
Ağırlık: 0.5 kg
Kısıtlama: Hırsız, bütün taraflar kullanabilir.

Boynuz Hançeri, Güç bonusu veriyordu. Güçteki bu 5 puanlık artış, saldırı gücünde de 5 puanlık bir artışa yol açıyordu. Hançerin kendisinin verdiği saldırı değerinin, normal Seviye 5 hançerlerden 3-4 puan fazla olduğunu da hesaba katınca, Boynuz Hançeri normal Seviye 5 hançerlerden yaklaşık 10 puan fazla saldırı değeri vermiş oluyordu. Yeni oyuncular için 10 puanlık saldırı azımsanmayacak bir miktardı.

Görünen o ki beşinci seviyeye ulaştığımda kullanabileceğim sağlam bir hançerim oldu.