26.Bölüm: Her Seçimin Bir Bedeli Var

avatar
370 2

Rebels: İsyancılar - 26.Bölüm: Her Seçimin Bir Bedeli Var


 Davin göle dalmış ve bir beta serumunu şırıngaya doldurup, tekrar yüzeye çıkmıştı. 


Hızlıca kıyafetlerini bıraktığı yere yüzmüş ve karaya çıkmıştı. 


Kıyafetlerinin yanında bıraktığı silahı göremeyince şaşırmış ve polis kadının baygın yattığı yeri hızlıca kontrol etmişti. 


Kadını yattığı yerde göremedi ve ne olduğunu tahmin edebiliyordu. 


O göle daldığında, kadın kendine gelmiş ve silahını kıyafetlerinin arasından almış olmalıydı. 


Davin çevresine bakındı ve kadından en ufak bir iz bile göremedi. 


Kadına yaptıklarından sonra onu rahat bırakıp gitmesini garip buluyordu. Kadını çok tanımıyor olsada, onun inatçı bir tip olduğunu biliyordu. 


Davin biraz üzülmüş hissediyordu. O gölden çıkana kadar kadın kendine gelmemiş olsaydı, şimdi onun çok güzel ve çekici bir astı olacaktı. 


Onun işine çok yarayacak bir polisi elinden kaçırmış ve onunla bir daha buluşması çok zor olacaktı. 


Davin polis bir ast isterse, her zaman başka bir polis bulabilirdi ama özellikle o polis kadını astı yapmak istemişti. 


Şansım yokmuş, onunla bir daha tanışmayı beklemem gerekiyor. Tabi, bir daha tanışabilecek kadar şanlıysak. 


Biraz üzgün bir şekilde Davin, yetimhaneye dönmeye başladı. 


Davin gittikten sonra, önceki saklandığından farklı bir çalıdan Moly çıktı. Davin'in yürüyüp, kaybolduğu yöne baktı ve bir eliyle dudaklarına dokundu. 


Moly: Seni vurmadığım için bana teşekkür etmelisin, sapık velet. Bir daha tanışırsak, seni kolay kolay bırakmayacağım. Daha önce kimsenin dokunmadığı yerlerime dokundun ve ilk öpücüğümü çaldın. Seni bir daha görmeme izin vermesen iyi olur yoksa... 


Moly konuşmasını bitiremeden çoktan yüzü domates gibi kızarmış ve elleriyle eteğinin köşelerinden tutup, Davin'in gittiği yöne utançla bakıyordu. 


( Yarım yıl sonra, 10 Aralık, 1021.) 


Davin'in doğum günü geçmiş ve 16 yaşına girmişti. Davin, 1 Aralıkta doğmuştu ve doğum günü kutlaması yapılmasına izin vermemişti. 


Son yarım yılda bir çok değişiklik olmuştu. Tabi ki, bu değişikliğin en büyük yaşandığı yer çeteydi. 


Çetenin toplam nüfusu 54 kişiye yükselmişti. Bunların 50'si beta serumu enjekte edilen kişiydi. kalan 4 kişi Davin ve üç sevgilisiydi.



Louis çete katıldıktan sonra görevini çok iyi yapmıştı. Seçtiği 50 kişi yetimlerdi ve yetişkin birisine seçimlerinde yer vermemişti. Davin bunun nedenini sorduğunda, yetişkinlerin uygun olmadığını ve çetenin gelişmesi için yeterlilik gösteremediklerini öğrenmişti. Louis onun yaşlarında kişilere seçimlerinde daha çok yer vermişti. Seçtiği her kişi çok akıllı, yetenekli ve belirli alanlarda başarıları olan yetimlerdi. 


Davin'e bu yetimlerin büyüdüğünde hatta onları üniversite okumaları için gönderirlerse ilerde çeteye çok yardımı olacak kişiler olabileceklerini söylemişti. 


Davin bu konuyu ciddi olarak, düşünmeye karar vermişti. Elinde sadece 200 serum vardı ve 50'sini yetimhanede çoktan kullanmıştı. Yetimlere üniversite okuma şansı vermek, onun en az 4 yıl kullanamayacağı 50 kişi anlamına geliyordu ama ilerde çetenin gelişmesinde büyük rol oynayacakları kuşkusuzdu.


Bu konuyu uzunca düşündükten sonra Davin, üniversiteye gitmelerine karar verdi. 


Çetenin 4 yıl 50 adamı kullanamayacak olması önemli değildi. Elinde hala 150 serum vardı ve bu ona 150 sadık adam daha kazandıracaktı. 


Yetimler üniversitelerini okuduktan sonra sosyal, siyasi, ekonomi ve finansman gibi birçok alanda meslek sahibi olacaklardı. Aralarından bir doktor çıksa çetede yaralanan kişileri gizlice tedavi edebilirdi, avukat çıksa mahkemelik bir durum olursa onları savunabilirdi, bir ekonomist çıksa çetenin yönetimsel kararlarında yardımcı olabilirdi ve bir finans uzmanı çıksa çetenin parasal sorunu çözmede yardımcı olabilirdi ve bunun gibi daha bir  çok örnekler verilebilirdi.


Davin bu 50 kişiyi bir yatırım olarak görmeye ve yatırımının karşılığını almayı beklemeye karar vermişti. 


Louis 50 kişiyi seçerken cinsiyet oranına çok dikkat etmişti ve yarısı erkek, yarısı kız olacak şekilde seçim yapmıştı. 


Erkekler kas gücünde iyi olabilirlerdi ama kızlarında iyi olduğu yönler vardı. Bir kere erkeklerden daha dikkatliydiler, işlerine daha özen gösterirler ve bazen bir kadının çekici davranmasına ihtiyaçları olabilirdi. Bir erkek üzerinde, güzel bir kadının etkisi şüphesiz tartışılmazdı. Bu yönleri bile bir silah olarak kullanılırsa yenemeyecekleri düşman kalmazdı. Erkekler şehvetli hayvanlardır ve güzel bir kadının çekici davranışı şüphesiz onlar üzerinde etkili olacaktı.


Yetimhanede kaldıkları süre boyunca Davin, dikkat çeken bir harekette bulunmaktan kaçınmak istiyordu. 


Betalarla hiç hir zaman toplu olarak, bir arada bulunmamıştı. Louis bir hedef bulduğunda onu betaya çevirirler, kuralları aklına kazırlar ve onun günlük hayatına devam etmesini isterlerdi. 


Polis kadınla karşılaştıktan sonra şüpheli davranmaya başlamıştı. Profesörün ölümünden sonra konunun rafa kaldırılmadığı belliydi ve dikkatsiz davranıp, ikinci profesör olmak istemiyordu. 


Yarım yıl boyunca böyle devam ettiler ve boş zamanlarında günlük yaşantılarını sürdürdüler. 


Davin çoğu zaman kızların yanında olurdu ve onlarla gezer, sohbet ederdi. Tabi onlardan yararlanmayı unutmuyordu. 


Artık Misty'de onunla çok yakınlaşmıştı ve onu öpmesine, vücudunun belirli yerlerine dokunmasına izin veriyordu. 


Davin isterse Lucy ile birlikte olabileceğini biliyordu ama kendini durduruyordu. Şimdilik sadece öpüşme ve vücuduyla oynamakla yetiniyordu. 


Alice ile de aynı muhabbet geçerliydi. Öpüşme, vücuduna dokunma serbestti ama onu yemeyi bekletiyordu. 


Davin bazen polis kadını düşünüyordu ve yetimhaneden çıktığında onu bulmaya çoktan karar vermişti. 


Onun okyanustan daha koyu saçları, gözleri ve kirazdan daha kırmızı dudaklarını unutamıyordu.


Bugün Davin, kızlara bir bankta oturmuş ve üçüne de sarılıp, birbirlerine karışmış kokularının keyfini çıkarıyordu. 


Alice ile Misty onun yanına oturup, onun kolunu bellerine dolamalarına izin vermiş ve Lucy onun bacaklarına oturup, kollarını onun boynuna dolamıştı. 


Davin: Üçünüzde farklı koktuğunu biliyor musunuz? 


Onun konuşmasını duyan kızlar, merakla ona bakıyorlardı. kucağında oturan Lucy, onun yanağına bir öpücük kondurdu ve onunla konuştu. 


Lucy: Nasıl kokuyoruz canım? 


Onun yanağından öpmesinden ve ona sesleniş biçiminden memnun olan Davin, onun dudağına bir öpücük kondurdu. 


Davin: Sen lavanta gibi kokuyorsun, Alice papatya gibi kokuyor ve Misty gül gibi kokuyor. Üç farklı kokunun birleşimi ise anlatılamaz. 


Onun duyduklarında kızlar, kıkırdadılar ve üç yönden onun yüzüne öpücük kondurdular. 


Lucy onun dudağından, Alice sağ yanağından ve Misty onu sol yanağından öpmüştü. 


Davin öpücükleri kabul etti ve cennette yükselmiş gibi hissediyordu. 


Kızlara sıkıca sarıldı ve onlardan ne kadar memnun olduğunu göstermek istiyor gibiydi. Hayatı yaşamanın yolunun bu olduğunu düşünüyordu. Onu sevdiklerini bildiği üç güzel sevgilisi vardı ve daha fazla ne isteyebilirdi ki? 


Çetenin durumu yolundaydı ve şimdi sadece 18 yaşına gelmeleriyle ilçeye girip, çetenin  merkez üssünü kurmaları gerekiyordu. 


Yetimlerin üniversiteye girmelerini istiyor olsada, yetimhaneden ayrıldıktan sonra hemen üniversiteye girmeleri imkansızdı. 


Önce sınava girmeleri ve daha sonra yaz tatilinin bitmesini beklemeleri gerekiyordu. 


O zamana kadar çetenin merkez üssünü kurmaları ve onların yerini dolduracak, kişiler bulmaları gerekiyordu. 


Üniversite okumanın bir maliyeti olacaktı ve para kazanmaları da gerekiyordu. 


Davin para kazanma konusunu hiç bir zaman dert edinmemişti. Bulurdu zengin bir adam, onu betaya çevirirdi ve istemediği kadar paraya boğulmuş olurdu. 


Önemli olan yeraltı dünyasına yer edinebilmekti. Koyduğu kurallardan da belli olduğu gibi Davin'in diğer çetelere ne kadar önem verdiği belli oluyordu. Diğer çetelerle kavga çıkarmayı, sorun aramayı ve düşmanlık yaratmayı yasaklamıştı. 


Kızlara sarılarak, derin bir nefes içine çekti ve kokularının burnunu doldurmasına izin verdi. 


Davin: Güzellikler, sizde üniversite okumak istiyor musunuz? 


Davin onlar okumak istiyorlarsa onları durdurmak gibi bir niyeti yoktu. Kızların kararına saygı duyacaktı ve seçimi onlara bırakıyordu.



Soruyu duyduklarında kızlar, birbirlerine baktılar ve derin düşüncelere daldılar. 


Alice okumak istiyordu ama Davin'den ayrı kalmak istemiyordu. Okumak mı yoksa Davin ile kalmak mı? Bu soruya içinde cevap arıyordu. 


Misty: Okumak istiyorum sevgilim. 


Davin onun kararına şaşırmadı ama bu kadar hızlı cevap vermesine biraz üzülmüştü. Onunla kalmayı biraz daha düşünmesini beklemişti ama kararını çok hızlı vermişti. 


Onun üzgün olduğunu görünce Misty, kararının onu üzdüğünü düşündü. Ona sıkıca sarıldı ve yanağına bir öpücük kondurdu.


Misty: Gitme mi istemiyorsan gitmem, tamam mı? Neden üzgün görünüyorsun? 


Davin'in duymak istediği cevap buydu ve ona bakıp, gülümsedi. 


Davin: Kararına saygı duyuyorum tatlım. Sadece çok hızlı cevap vermene biraz üzülmüştüm, benimle kalmayı biraz daha uzun süre düşüneceğini bekliyordum. Ama bu cevabın beni çok mutlu etti. 


Davin yüzünü ona yaklaştırdı ve onun alnından öptü. O üniversiteye gitmeden önce onu kadını yapmayı çoktan kafaya koymuştu. Gitmelerine karşı çıkmasada, her seçimin bir bedeli vardı. 


AY: Vay kardeşim, adamsın...


Lucy, Davin'i çok seviyordu ve okumak mı yoksa Davin ile kalmak mı? Sorusuna içinden bir cevap arıyordu. 


Kızların üçü de çok akıllıydı ve üniversiteye gitmek istiyorlarsa istedikleri bölümü tutturmaları çok kolay olurdu.


Lucy kararını Alice'e bırakmaya karar verdi. O ne yapmayı seçerse o da aynısını seçecekti. 


Alice, Davin'i çok seviyordu ve şimdi ki haliyle ona yardım etmesi zor olacaktı. Eğer üniversiteye giderse ona yardım edebileceği bir konuda eğitim alabileceğini düşünüyordu. Davin'den ayrı kalmanın çok zor olacağını biliyordu ama onun için bu zorluğa katlanmaya hazırdır.


Alice: Bende okumak istiyorum. Okuyup, sana yardım edebilecek bilgiler öğrenmek istiyorum. Seni çok özleyeceğim sevgilim. 


Dedi ve çok duygusal görünüyordu. 


Davin'e sıkıca sarılıyor ve ona bakıp, gözlerinin altı kızarmıştı. 


İkini kızında ondan ayrı kalacağını duyunca Davin, üzülmüş hissediyordu ama üzgün olduğunu onlara belli etmiyordu. Yüzünce Alice'i cesaretlendiren bir gülümseme yapmış ve onun beline sıkıca sarılıyordu. 


Davin: Elinden geleni yap güzelim, seni çok seviyorum ve bende seni çok özleyeceğim. 


Onu duyunca Alice, ağlamaya başladı ve yanaklarına birkaç damla gözyaşı düştü. Başını Davin'in omzuna koydu ve yüzünü gizleyip, hıçkırarak ağlıyordu. 


Onu sakinleştirmek için Davin, hiç bir şey yapmadı ve sessiz kalarak, ağlamasına izin verdi. 


Lucy: O zaman bende okuyacağım ve Alice ile aynı üniversiteye gidip, onu koruyacağım. 


Onu sebebini duyunca Davin, ona sevgiyle bakmaya başladı. Yüzünü ona yaklaştırdı ve dudağına 30 saniyelik bir öpücük kondurdu. 


İkisi ayrıldıklarında, Alice'in sakinleşmiş ve onlara baktıklarını gördüler. 


Misty kararını verdikten sonra sessiz kalmış ve Davin'in omzuna başını yaslayarak, en başından beri onlara bakıyordu. 


Davin dudaklarını yaladı ve onlara gülümsedi. 


Davin: Peki, üçünüz de okumak istiyorsanız öyle olsun. Lucy'nin kararına katılıyorum ve Alice'i koruyacağına inanıyorum. Biliyorsunuz, Alice'imiz çok masum ve ondan yararlanılması çok kolay. Lucy'nin onun yanında olması beni biraz olsun rahatlatıyor. Ama okuyacaksınız diye bu ayrı kalacağımız anlamına gelmiyor. Sizi ziyarete gelebilirim ve siz de beni ziyarete gelebilirsiniz. Ayrıca sizinle aynı üniversiteye gidecek, betalar illa ki olacaktır ve onlardan sizi korumalarını da isteyebilirim. O yüzden açıkça konuşacağım, üçünüzün kararından biraz üzüldüm ama sizi engellemeyeceğim. Sizin en büyük destekçiniz ben olacağım. Unutmayın sizi gerçekten seviyorum ve size kendi istediklerimi dayatmayacağım.


Davin bu konuşmayı içtenlikle yapmıştı. Kızları zaten kendisinin kadınları olarak görüyordu ve onların istediklerini yapmalarına karşı çıkmayacaktı.


En fazla 4 sene ayrı kalacaklardı ve bu çokta uzun bir süre değildi. Nasıl olsa 4 sene sonra bir ömür birlikte olacaklardı. Biraz ayrı kalmak, onların sevgilerini güçlendirir ve birbirlerinin değerlerini anlamalarını sağlayabilirdi. 


Onu duyduklarında kızlar, çok duygulanmış hissediyorlardı. Alice'i taklit ederek ona sarıldılar ve yüzlerini sakladılar. Lucy yüzünü onun boynunda saklamıştı ve diğer ikisi yüzlerini onun omzunda saklıyorlardı. 


Onların sarılmasına karşılık veren Davin'in, yüzünde kötü bir gülümseme şekilleniyordu. İçinden; 


Üniversiteye gitmeden önce hepinizi yediğimden emin olacağım. 


Diye düşünüyordu.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44783 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr