Bölüm 364: Kalpsiz

Çeviri: RassNt  

Beyaz gürültüyle birlikte Chen Ge'den inanılmaz bir soğukluk yayıldı. Kan damladı ve karanlıkta Chen Ge'nin telefonunu koyu kırmızı bir kol kavradı. Kan damarları büyüyerek aleti sardı ve telefondaki Gao Ru Xue saf acıyla bağırdı.

"Acı verici mi?" Chen Ge'nin kulağının yanında tanıdık bir ses yankılandı ve kırmızı Xu Yin gölgelerden çıktı. Chen Ge'nin emrini beklemeden koridorun sonundaki üç gölgeye doğru hücum etti. Sesinde sanki güçlü bir etki vardı, her konuştuğunda üç gölge sanki ciddi biçimde etkilenmiş gibi duraksadı. Xu Yin Kızıl Tayf olduktan sonra kazandığı yeni güç bu mu? Sesi diğer hayaletleri etkileyebiliyor mu?

Chen Ge soğuk telefonu tuttu. Telefon Xu Yin tarafından temizlendikten sonra Chen Ge telefonun etkisinden çıktı. Gözlerindeki dünya normale döndü ve kalbindeki korku yavaş yavaş sakinleşti. Elindeki telefona bakarken telefon ruhunun güvenliğinden endişelenmeye başladı. Böylece ölmeyecek değil mi? Xu Yin iyi ama çok fevri. Bu telefon ruhu insanın kalbindeki korkuyu yükseltebiliyor ve hatta telefonları ele geçirebiliyor, benim korku evim için kusursuz değil mi?

İleride Kardeş Wong gibi gelecek başka insanlar da olacaktı. Korku evinin düşük seviye senaryolarına dair internette rehberler ve resimler vardı. Ziyaretçilerin korku evinin içinde kamera kullanmaları yasak olsa da birçok bu yasağı dinlemiyordu. Chen Ge tek başınaydı, bu ziyaretçileri durdurmaya ne zamanı ne de hakkı vardı. Ama telefon ruhunun yardımıyla işler daha kolay hale gelebilirdi.

Hala canlı olmalı. Düşman olsalar da Chen Ge telefon ruhu için endişelendi. Kendi kendini nekazeti için tebrik etti. Benim gibi diğerlerine karşı nazik insanlar sıklıkla kendi kendini görmezden gelir. Bu iyi değil. Belki de biraz daha bencil olmayı öğrenmeliyim.

Koridordaki dövüşün sonucu belliydi. Fakat sahne yine de oldukça kanlıydı Chen Ge kafasında başka şeyler düşünürken Xu Yin'in hayaletleri soğukkanlılıkla parçalayışını izledi. Telefon ruhu bilerek beni buraya çekti ama güçlü bir tuzak hazırlamadı. Görünüşe göre topluluğun asıl kaygısı korku evindeki kapı. Beni öldürmek istemediler ama tabii ki bunun sebebi güçlerinin büyük ölçüde azalması ve fazla adamlarının kalmamış olması olabilir.

Yeni Yüzyıl Parkı'nın etrafındaki beş cinayet, topluluğun en başından beri hedefi korku evindeki kapıydı. Bir çeşit özel ritüel planlıyor gibilerdi. Beni dışarı çekmelerinin sebebi bu ritüelin bozulmasından korkmaları mı?

Chen Ge hiçbir şeyden emin değildi ama kendi kaos yaratabilme becerisine güvenmek zorundaydı. Görmemi istemedikleri şeyi görmem lazım.

Chen Ge parka geri dönmeye hazırlanırken Xu Yin'in çağırdı. Onu birkaç kez çağırdı ama Xu Yin cevap vermedi. Üç hayaleti yuttuktan sonra sanki bir şey ile karşı karşıya duruyormuş gibi merdivenlerin oradaki köşede durdu. Vücudunda yaralar oluşmaya başladı.

Chen Ge de oraya yaklaştığında bir terslik olduğunu fark etti.

Yeraltının birinci ve ikinci katı çelik bir kapı ile ayrılmıştı ama kapının kilidi zorla açılmıştı. Yeraltında soğuk rüzgar geliyordu ve merdivende birçok ıslak ayak izi vardı. Chen Ge çömeldi ve parmağıyla lekeye dokunduktan sonra onu kokladı.

"Formalin?" Chen Ge aşağıda toplam kaç kat olduğunu bilmiyordu ve kendini belaya sokmak istemedi. "Xu Yin, gidelim."

Yeraltında Xu Yin'in tehdit hissetmesine neden olan bir şey vardı. Bu Chen Ge için iyi haber değildi. Birkaç kez çağırdıktan sonra Xu Yin döndü. Chen Ge ile yüzleşince ifadesi gevşedi ve önceki kadar acı içinde değil gibiydi. Kızıl Tayf'a dönüştükten sonra Chen Ge onu ilk defa bu kadar dikkatli inceledi.

Yaralarından akan kan kanlı gömleğiyle birleşti. Fakat Chen Ge'nin kafasını karıştıran tek şey, Xu Yin'in kalbinin olması gereken yerden kan çekilmiş gibiydi. Gömleğin kalp kısmı şüpheli bir şekilde kırmızıya boyanmamıştı.

"Kalbinin bulunduğu yerde neden değişim yok?" Chen Ge Xu Yin2e baktı. Siyah telefonu inceledi ama Xu Yin'in sekmesinde bir değişiklik yoktu. Chen Ge onun bir Kızıl Tayf sayılıp sayılmadığından bile emin değildi.

"Bu Zhang Ya'dan farklı. O ilk ortaya çıktığında kostümü çoktan tamamen kırmızı olmuştu. Bir Kızıl Tayf olmak için ikinci bir tetiklenme mi lazım?" Chen Ge Xu Yin ile iletişim kurmaya çalıştı ama onun kafası Chen Ge'den bile daha karışıktı.

"Kapı ile alakalı olabilir mi? Topluluğun Xiong Qing'i Kızıl Tayf'a dönüştürmesi günler sürdü. Acaba bir hayaleti Kızıl Tayf'a dönüştürmenin tek yolu kapının ardında bulunan siyah kan mı?  O zaman Zhang Ya nasıl Kızıl Tayf oldu?"

Chen Ge bu dünya ile ilgili hala çok az şey bildiğini fark etti. Xu Yin kasede döndükten sonra Chen Ge binadna ayrıldı. Vücudunu saran soğukluk gitmişti. Telefonu çıkardı ve Gao Ru Xue'yi aradı. Telefonu normale dönmüştü ama Gao Ru Xue'nin numarası hala meşguldü.

"Topluluk Gao Ru Xue'nin ismini kullanarak beni kampüse çekti, o yüzden kesinlikle Gao Ru Xue ile buluşmama izin vermeyeceklerdi." Telefon ruhu insanların duygularını etkileyebiliyordu. Gao Ru Xue'nin güvenliğinden endişe eden Chen Ge doğrudan Doktor Gao'yu aradı. Telefon ruhunun etkisi kalkınca gerçek Doktor Gao'yu aramayı başardı. Gao Ru Xue'ye neler olmuş olabileceğini anlattı.

Kızının bir grup deli tarafından hedef alındığını duyan Doktor Gao telaşlandı. Polisi ve okulu aradı. Danışmanlar Gao Ru Xue'nin oda arkadaşlarını buldu ama onun nerede olabileceğini bilmiyorlardı. O gün Gao Ru Xue'nin dalgın olduğunu ve bunun yeni erkek arkadaşıyla alakalı olabileceğini söylediler.

Saat on civarında güvenliklerden biri bazı değerli bilgiler verdi. Yarım saat kadar önce iyi kalpli bir taksici okulun kapısına gelerek Gao Ru Xue'nin isminin olduğu bir kitabı ve su şişesini getirmişti. Taksici, kızın aceleyle indiğini ve eşyalarını arabada unuttuğunu söylemişti. Hangi binada kaldığını bilmiyordu, o yüzden okula geri dönüp güvenliğe eşyaları teslim etmeye karar vermişti.

Taksicinin kibarlığı önemli bir detayı ortaya çıkardı, Gao Ru Xue evdeydi. Chen Ge Doktor Gao'dana adresi aldı ve hemen bir taksi çağırarak Xi Xia Hu'ya gitti. Burası hoş ama tenha bir yerdi.

Chen Ge arabadan indikten sonra telefonla Doktor Gao ile temasta kaldı ve Gao Ru Xue'nin kaldığı binaya koştu.