Bölüm 355: Ben Daha Bir Şey Yapmadan Düştüler

Çeviri: RassNt  

"İnan bana ikisi de hayalet. Oraya gitme!" Bai Quilin bir adım ilerledi. "Çok geç olmadan benimle gel!"

"Kardeş Mao bunu iyi düşün! Zhang Lan ve Huang Xing'in başına gelen kazalarda o yanlarındaydı!" Bay Zhou'nun yüzü korkuyla kaplandı. "Çabuk bizimle gel!"

Kardeş Mao adeta işkence çekiyordu! Bu basit bir korkudan fazlasıydı. Dehşet iliklerine kadar işledi, sadece düşüncesi bile tüylerini ürpertti. "Bir taraf cennet diğer taraf cehennem, tek bir yanlış adımla her şey biter."

Dişlerini sıktı ve en sonunda kararını verdi. Belki de Bay Zhou daha çok konuştuğu ve bütün her şey olmadan önce daha dostane göründüğü için Bay Zhou ve Duan Yue'ye doğru ilerlemeyi tercih etti.

"Buna pişman olacaksın." Bai Quilin kaçmaya hazırlanır gibi geri çekildi. Bai Quilin'in gitmeye ne kadar hazır olduğunu görünce Kardeş Mao'nun kalbi tekrar titremeye başladı. "Eğer bana zarar vermek isteseydi böyle gitmeye hazır olmazdı. Gerçekten yanlış seçim mi yapıyorum?"

Kardeş Mao çifte baktı ve aniden Huang Xing ve Zhang Lan'ın başına olaylar gelirken ikisinin de orada olduğunu ama Ma Tian yakalandığında sadece Bay Zhou ve karısının onun yanında olduğunu hatırladı!

"Gerçeği biliyorum!" Kardeş Mao terler içinde kaldı, sanki cehennemin kapısından dönmüş gibi hissetti.

"Bekle biraz!" Kardeş Mao Bai Quilin'e doğru koştu. "Seninle geliyorum!"

"Şimdi bana inanmayı mı seçtin?" Bai Quilin arkasını dönmedi ve sesi soğuktu.

"Daima sana inandım!" Kardeş Mao onun güvenini kazanmaya çalıştı.

Bai Quilin yavaşladı ama arkasını dönmedi. "Benim deli bir katil olabileceğimden korkmuyor musun?

"Şimdi buna vakit yok, bize yetişecekler!" Kardeş Mao gözyaşları içinde kalmıştı. "Gerçekten sana inanıyorum. Lütfen beni çıkışa götür. Daha öncesinde hayaletler beni ele geçirmişti, o yüzden tereddüt ettim."

"Hayaletler mi ele geçirdi?" Bai Quilin durdu. Kardeş Mao nihayet ona yetişti ve yavaşça arkasını döndü. Boynu kopan ve burnu kanayan Bai Quilin'in yüzünde çarpık bir gülümseme vardı. "Benim gibi bir hayaletten mi bahsediyorsun?"

Kardeş Mao'nun yaralı boğazından bir çığlık yükseldi. Ruhunu kaybetmişti ve vücudu dönüp Bay Zhou'ya doğru kaçtı. "Kurtarın beni! Kurtarın beni!"

Kardeş Mao kafası allak bullak bir halde çifte doğru koştu.

"Onun hayalet olduğunu söyledim ama dinlemedin. Bizimle gel!" Bay Zhou ve Duan Yue onu bir ara sokağa götürdüler. Bir süre koştuktan sonra Kardeş Mao yolun sonunda bir duvar olduğunu gördü!

"Bekle burası çıkmaz sokak!?" yanındaki çifte baktı ve konuşma becerisini yitirdi.

"Tabii ki, ölü insanlar seni ölü sonlara götürür." Bay Zhou'Nun siyah gömleği kanla ıslanarak çiçekli desenler oluştu. Duan Yue daha korkutucuydu, vücudu her an dağılacak gibi bloklara bölündü. "Ben Bai Quilin'in hayalet olduğunu söyledim ama biz değiliz demedim."

Kardeş Mao'nun gözleri devrildi ve bayılmanın adeta bir kurtuluş olacağını hissetti.

…

Tabut Köyü'nün girişinde bekleyip makyajını inceleyen Chen Ge nihayet senaryoya girdi. "Yirmi dakika geçtiğine göre artık baskıyı biraz artırmak lazım."

Patron Chen bunu bizzat kendisi yapmak istedi ama köye adım attığında birçok gölge sürünerek geldi ve çizgi romana girdi. "Ne oldu?"

Çizgi romanın sayfalarını çevirdi ve Yan Amca siyah kağıt üstüne çizdiği beş noktayla grubun bayıldıkları yerleri işaret etti. "Çoktan bitti mi? Beşi de elendi mi!?"

Chen Ge amcanın çizdiği en yakın eski eve gitti. İlk önce Zhang Lan ve Huang Xing'i çıkardıktan sonra dudaklarında köpükler olan Ma Tian'ı buldu. Ardından ara sokağın sonunda sahte göz kirpikleri düşmüş olan Kardeş Mao'yu buldu.

"Daha yirmi dakika geçti değil mi? Ne oldu lan burada?" Chen Ge eski binaları ziyaret ederken harika oyuncular olsalar da üç hayaletin o kadar korkutucu olmadığını düşündü.

"O üçü kesinlikle kendi başlarına tüm senaryoyu işletebilirler ama ziyaretçi rolü vermek sık sık tekrarlanamaz. Bunu ilk ziyaretçi grubuna özel yaptım." Çizgi romanı koyan Chen Ge Kardeş Wong'un bilinçsiz yattığı yeri buldu. Diğer ziyaretçilerden farklı olarak Kardeş Wong'un yanındaki telefon hala video çekiyordu. Kardeş Mao ile çıkışı bulmaya çalışırken video kullanmışlardı. "Başka bir içerik hırsızı daha."

En başta Chen Ge buna çok dikkat etmedi ama Direktör Luo'nun 200,000'lik ödülünden sonra internet üzerinde korku evine dair bilgi satın almak isteyen insanlar olacaktı. En yeni bilgi daha yüksek fiyata gidecekti. Ama üç yıldızlı senaryoya girme cesareti gösteren pek çıkmıyordu. Ne de olsa parayı kazansalar da onun keyfini çıkarmak için hayatta olmaları gerekiyordu.

Chen Ge telefonu alarak videoyu sildi. Telefonu adamın cebine koymayı düşünürken başka bir tema parkına dair birçok resim ve video olduğunu gördü. Tema farkının teması fütüristikti ve ona kıyasla Yeni Yüzyıl Parkı eski ve geleneksel kalıyordu.

"Bu fütüristik tema parkı değil mi? Adamın telefonunda neden bir tema parkının tasarımları var?" Chen Ge adam baktı. "Hem yaş hem de tavır olarak bu adam eleştirmen grubunun üyelerinden farklı. Bu adam tema parkından birisi olmalı!

"Görünüşe göre korku evim rakiplerin dikkatini çekecek kadar ünlü olmuş. Yeni Yüzyıl Parkı son demlerini yaşıyordu, Direktör Luo mekanı kapatmayı planlasa da son zamanlarda korku evi sayesinde tema parkı ikinci bir rüzgarı arkasına aldı. Onların buraya rekabeti hissedip gelmeleri anlaşılabilir."

Chen Ge bu sonuca birkaç videoya daha baktıktan sonra vardı. "İyi fikir ama üç yıldızlı senaryoyla başladın. Kesinlikle hayatına değer vermiyor olmalısın."

Chen Ge telefonu çıkardı ve Kardeş Wong'un telefonuna doğrulttu. İleride kullanabileceği her şeyi aldı.

"Kardeş Mao korku evinin puanını düşürmek için paralı adamlar tuttu ve internet üzerinde Yeni Yüzyıl Parkı hakkında tartışan insanlar var. Bunların suçlusu fütüristik tema parkı olabilir mi?" Chen Ge Jiiujiang'ın pek büyük olmadığını biliyordu, o yüzden iki büyük tema parkı ziyaretçiler için rekabet edecekti.

"Şu anki duruma göre Yeni Yüzyıl Parkı hala kaybeden taraf ama neyse ki diğer parkın açılmasına daha aylar var."

Chen Ge bütün resimleri sildikten sonra telefonu adamın cebine koydu onu senaryodan çıkardı. "Bunu Direktör Luo'ya söylemem gerek. O da muhtemelen tema parkını aşağı çekmeye çalışan birinin olduğunu fark etmiştir."

Beş ziyaretçi de bayılmıştı ve Chen Ge hepsini aynı anda çıkaramadı. O yüzden ilk önce Kardeş Mao ve Zhang Lan'ı sürükledi. "Çok ağırlar. Sanırım ileride yarı baygın hale gelene kadar korkutmak gerekecek, bu yolla kendi başlarına yürüyerek çıkabilecekler."

Xu Amca Chen Ge'nin iki kadını sürükleyerek çıkardığını görünce gözleri titredi. Bilet satışını bıraktı ve yardıma koştu.

"Dinlenme çadırından sedye getirin! Bekleyen doktor nerede!? Adamı getirin! Onlar korku evinde bir kaza daha olduğunu söyleyin. Ne yapılacağını bilirler!"

Xu Amca ve çalışanlar iki kadının sedyeye alınmasına yardım etti. Tam ayrılmak üzereyken Chen Ge aniden Xu Amca'nın omuzlarını tuttu.

"Ne sözü?" Xu Amca'nın alnı ter içindeydi. Ziyaretçileri doktora götürmek için aceleciydi.

"Dinlenme çadırında başka sedye var mı?" Chen Ge üç parmağını kaldırdı.

"Üç kişi mi bayıldı!?" Xu Amca'nın yüzü düştü, tam bir şey söyleyecekken Chen Ge onu durdurdu.

"Yani üç tane daha sedye lazım."