Bölüm 294: Fan Yu'nun Uyarısı

avatar
853 18

My House of Horrors - Bölüm 294: Fan Yu'nun Uyarısı


Bölüm 294: Fan Yu'nun Uyarısı

Çeviri: RassNt  


Kağıttaki renkler sadece siyah ve kırmızıydı; Fan Yu'nun stili değişmemişti.


"Burası bizim odamız ve ablan şurada yatıyor." Fan Yu'nun parmağı resmin üzerinde hareket etti. Birkaç siyah insanı geçtikten sonra siyah bir pencerede durdu. Hemşire Fan Yu'nun resmini görünce şaşırdı. Pencerenin yanında duruyordu, o yüzden eğer Fan Yu haklıysa örümceğe benzeyen insansı canavar tam onun kafasının üzerindeydi.


"Ling Ling, gidip odada oynayalım olur mu?" Hemşire çömeldi ve bakışlarını Fan Yu'nun resminden çekti. Mantığı ona Fan Yu'nun resminin sadece bir hayal ürünü olduğunu söylüyordu ama resme baktıkça sanki yanında gerçek bir canavar varmış gibi huzursuzluğu artmıştı.


Akıl hastalarıyla uğraşan doktorların psikolojik sıkıntılar yaşamasına şaşırmamak gerek.  Bu anormal hastalarla vakit geçirdikçe insanın bakış açısı da yavaş yavaş bozuluyor.


Hemşire kendi kendine korkunun kaynağının beyninin kendisine oynadığı oyun olduğunu hatırlattı. Küçük kızı götürmeye yeltendi ama kız karşı koydu; Fan Yu'nun yanından gitmek istemiyordu.


"Bana bırakın, çocuklara karşı yumuşak olmak gerek." Chen Ge oyuncakları ve atıştırmalıkları masaya koyduktan sonra Jiang Ling'in küçük eline uzandı.


"Ben yumuşak değil miyim!?" Hemşire ne diyeceğini bilemedi. "Sadece bu korkutucu resimlere günlük olarak maruz kalırsa Jiang Ling'in gelişimine negatif etki edeceğini düşünüyorum, o yüzden onu uzaklaştırmaya çalışıyorum."



"Anladım. Çocuklara bakmak kolay iş değil." Chen Ge kendinden emin ve olgundu. Gülümsemesinde tarifsiz bir sıcaklık vardı. Hemşire ona bir bakış attıktan sonra homurdanarak başını çevirdi. Yine de ara sıra gözleri Chen Ge'ye kaymaya devam etti.


"Jiang Ling, ablanla karşılaştım," Chen Ge doğrudan konuya girdi. Jiang Ling'e küçük bir çocuk gibi davranmadı. "Lin Guan Köyü'nden yeni geldim ve sana ve ablana ne olduğu konusunda yeni şeyler öğrendim. Bir süre sonra gerçeği araştırmak için dağların derinliklerindeki Tabut Köyü'ne gideceğim!"


Kız Lin Guan Köyü ve Tabut Köyü terimlerini duyunca ağlamayı bıraktı. Sulu gözleri özel bir duygu taşıyordu, korku ve şaşkınlığa benziyordu. İkisi de konuşmadılar ve oda aniden sessizleşti. Hemşire kendi kendine homurdandı, "Bu adam ne yapıyor? Tabut? Araştırma? Ne tür bir oyun oynuyor? Bir sınırı olmalı; çocuklara yalan söyleme!"


Fakat hemşirenin şaşkınlığı eşliğinde ağlamaklı olan Jiang Ling aniden elini Chen Ge'nin yakasına uzattı. "Gitme."


"Orası çok mu tehlikeli?" Bay Bai'nin dediğine göre Jiang Ling de hafif bir anormallik taşıyordu. Ablası gibi Jiang Ling de köyün ‘tohumu’ idi ve muhtemelen orası hakkında bazı sırlar biliyordu.


"Evet." Kız başını salladı. "Annemin dediğine göre köyde ablama benzer birçok şey varmış ama onlar son derece kötüymüş."


"Ablana benzer mi? Annen başka neler söyledi?"


"Tabuta dokunma." Jiang Ling'in sol elini sıktı ve sağ eli ise Chen Ge'nin yakasında kaldı. "Gitme. Eğer gidersen geri dönemezsin."


"Biliyorum." Chen Ge kızın başını okşadı. Onu yerden kaldırdı ve sandalyesine oturttu. Kız buna direnmedi.


"Siz ikiniz neden bahsediyorsunuz?" Chen Ge'nin daha fazla garip şeyler söyleyeceğinden çekinen hemşire hemen Jiang Ling'i kaptı. Bu sefer Jiang Ling karşı koymadı ama gitmeden önce gözleri Chen Ge'nin üzerindeydi.


Tabuta dokunma— bu oldukça mühim bir bilgi. Chen Ge kapıyı kapattı ve Fan Yu'nun yanına oturdu. Fan Yu o sırada ikinci resmini çizmeye başlamıştı. Ortada duran siyah bir adam vardı ve etrafında uçuşan çok sayıda kırmızı gölge duruyordu.


"Fan Yu, benim korku evime taşınmak ister misin?" Chen Ge atıştırmalıkları açtı ve yemeye başladı. Fan Yu kalemini bıraktı ve yüzünü Chen Ge'ye çevirdikten sonra ciddiyetle başını aşağı yukarı salladı.


"Bu işi hallettikten sonra gelip seni alacağım ama bana birkaç konuda söz vermen lazım." Chen Ge Fan Yu'ya doğru eğildi. "Psikolojik sorunlarının olmadığını ve garip davranmanın nedeninin diğerlerinin sahip olmadığı bir beceriye sahip olman olduğunu biliyorum. Aslında kıyaslama yaparsak senin yaşındaki insanlardan çok daha zeki ve olgunsun. Psikiyatrik yardım ya da ilaç tedavisi alman konusunda seni zorlamayacağım. Sadece benim için bir şey yapmanı istiyorum."


"Nedir?" Fan Yu kafasını kaldırdı.


"Seni normal bir okula yazdıracağım ve sana diğer çocuklara benzer bir hayat vereceğim. Derslerde aldığın notları sormayacağım ama tek arzum kendi yaşıtlarınla arkadaş olman ve kendin için inşa ettiğin kapalı dünyandan dışarı çıkman." Chen Ge gayet samimiydi.


Bu kararı verdiğinde çoktan Fang Yu'nun okula başlaması için gereken parayı hazırlamıştı. Savurgan biri değildi ama bazı harcamalar gerekliydi. Fan Yu cevap vermedi. Başını eğdi ve üçüncü resmini çizmeye başladı.


"Bunu düşün." Chen Ge karar vermesi için onu zorlamadan çizdiği resme baktı. "Ayrıca sana son bir tavsiyem var. Dünyanın sana para borcu varmış gibi görünmeyi bırak. Nasıl gülümseyeceğini öğrenmen gerek, benim gibi. Ben neden bu kadar popülerim biliyor musun? Tamamen kazandıran gülümsemem sayesinde."


İfadesiz Fan Yu nihayet Chen Ge'nin boşboğazlığından yorulmuştu. Son resmini Chen Ge'nin eline tutuşturdu. Ardından yatağına yattı ve yorganıyla yüzünü kapattı.


"Bu çocuk..." Chen Ge başını sağa sola salladı ve resme baktı. İlk başta onun bir şeyler karaladığını düşünmüştü ama resme baktıktan sonra gözlerini ayıramadı.


Resmin ortasında siyahla çizilmiş küçük bir kız vardı. Kızın arkasında büyük kırmızı bir örümcek canavar vardı. Bu örümcek Fan Yu'nun daha önce çizdiklerine benziyordu ama Chen Ge dikkatli bakınca kızın sol ve sağ ellerini çevreleyen bir çift ağlayan kırmızı gölgenin olduğunu fark etti. Bunlar onun ebeveynleri olmalıydı.


Bu Fan Yu'nun bir uyarısı mı?


Chen Ge resmi cebine attı. Kendini yorganın altına gizleyen oğlana baktı ve iç geçirdi. Sırt çantasını aldı ve Çocuk Evi'nden çıktı.


Kız göründüğü gibi değil. Chen Ge bir taksi çağırdı ve kiralık ilanındaki adresi verdi. Çekmeceyi aldıktan sonra gecenin geri kalanını dinlenerek geçireceğim.


İlandaki telefon numarasını aradı ama numara çoktan kapanmıştı. İlanı veren kişiyle iletişime geçemediği için oraya bizzat gitmek zorundaydı. Üçüncü Hastane'nin Personel Konutları eski şehirdeydi. Orası düşük popülasyona sahipti ve binalar genelde alçaktı.


Chen Ge aradığı yeri saat dokuz civarında buldu. Bölge sessizdi ve çoğu sokak lambası çalışmıyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr